• Sonuç bulunamadı

Kanundaki Olumlu Uyarlama Hükümlerine Bağlanan Sonuçlar

B) Kanundaki Olumlu Uyarlama Hükümleri

4) Kanundaki Olumlu Uyarlama Hükümlerine Bağlanan Sonuçlar

Kanunda değişen şartların sözleşmeyi etkilemesine izin verilen durumlarda, bu etkinin sonuçları farklı farklı düzenlenmiştir. Değişen şartlar bazı sözleşmeler için bir sona erme sebebiyken, bazı sözleşmeler için ise sadece içeriği değiştiren bir etkiye sahip kılınmıştır. Ancak içerik değişikliğinin etkili ve yeterli olmadığı bazı hallerde, tarafların durumunun kötüleşmesini önlemek bakımından yine fesih imkânı tanınmıştır136.

a) Sözleşmenin Sona Ermesi

Kanundaki olumlu uyarlama hükümlerinin çoğunluğu şartların değişmesi halinde sözleşmenin sona ereceğini düzenlemektedir137. Kanun maddelerinde genellikle fesih terimi kullanılmakla birlikte kastedilen sözleşmenin niteliğine göre bazen fesih bazen dönmedir.

134 Gürsoy, Clausula, 9.

135 Jaggi/Gauch, Art. 18, N. 603; Bischoff, 151; Kaplan, 133; Seliçi, Sürekli Borç, 34, 35; BGE 113 II 252; BGE 71 II 255 (Burkhardt, 233).

136 Jaggi/Gauch, Art. 18, N. 604; Bischoff, 156; Kaplan, 134 vd. 137 Bischoff, 154; Kaplan, 134.

Bazı sözleşmeler için şartların değişmesi halinde taraflardan birine tek taraflı, varması gerekli irade beyanıyla sözleşmeyi ileriye etkili (ex nunc) sona erdirme yani feshetme hakkı verilmiştir. Bunlara örnek olarak kira (BK. m. 264, m. 270) ve hasılat kirası (BK. m. 286), hizmet (BK. m. 344), istisna (BK. m. 365/II), ölünceye kadar bakma sözleşmeleri (BK. m. 517) gösterilebilir.

Bazı sözleşmeler içinse taraflara dönme hakkı tanınmıştır. Dönme hakkı da tek taraflı ve varması gerekli irade beyanıyla kullanılır. Ancak geçmişe etkili (ex tunc) sonuçlar doğurur. Dönme hakkı asıl olarak alacaklının ve borçlunun temerrüdü (BK. m. 106/II) ile karşı tarafın borç ödemekte aciz haline düştüğü karşılıklı sözleşmelerde (BK. m. 82) kanunen tanınmıştır138.

Kanundaki olumlu uyarlama hükümleri bakımından ise kiralananın kullanımının azalması ya da mümkün olmaması halinde (BK. m. 250/I), müteahhidin işe zamanında başlamaması veya sözleşme şartlarına aykırı olarak işi ertelemesi sebebiyle işin belirlenen sürede bitirilmesine imkân kalmamasında ve takribi olarak kararlarlaştırılan bedelin iş sahibinin kusuru olmadan çok fazla artması durumunda sözleşmeden dönülebilir (BK. m. 367/I).

Sözleşmeden dönme konusunda doktrinde iki görüş vardır: Eski dönme görüşüne göre sözleşme geriye etkili şekilde sona erer, yerine getirilmemiş edimler ortadan kalkar yerine getirilmiş edimler ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenir. Zira artık sözleşmenin mevcudiyeti kalmamıştır139. Buna karşılık yeni dönme görüşüne göre geriye etkili olarak sona eren sözleşme ortadan kalkmamaktadır, bu sona erme bir tasfiye ilişkisi doğurmaktadır140.

Sözleşmeden doğan borçların, tarafların irade beyanlarından bağımsız olarak da sona ermesi mümkündür141. Örneğin sonraki kusursuz imkânsızlık (BK. m. 117, m. 368, m. 370) ve sözleşme taraflarından birinin ölümü (BK. m. 247, m. 305, m. 347, m. 371,

138 Bischoff, 155; Buz, Dönme, 92 vd.; Öz, Dönme, 27. Buz ise eski dönme görüşünün hukukî sebebe bağlılık ilkesi çerçevesinde yeniden yorumlanmasıyla oluşturulan ayni etkili dönme teorisine taraftardır. Buz, Dönme, 121, 139 vd..

139 Serozan, Dönme, 618; Seliçi, Sürekli Borç, 208; Feyzioğlu, Borçlar, 221; Tunçomağ, Borçlar, 676; Saymen/Elbir, 756; Öz, Dönme, 39.

140 Serozan, Dönme, 628; Seliçi, Sürekli Borç, 209. 141 Bischoff, 156; Kaplan, 135.

m. 384, m. 397), borç ödemekten aczi veya ehliyetsizliği (BK. m. 245/II, m. 290, m. 397) hallerinde böyledir.

b) Sözleşmenin İçeriğinin Değiştirilmesi

Kanundaki olumlu uyarlama hükümleri sadece sözleşmenin sona ermesi sonucunu doğurmaz. Değişen şartlar karşısında sözleşmenin içeriğini değiştirilmesini ön gören hükümler de bulunmaktadır. Burada çeşitli ihtimaller üzerinde durulabilir:

Her şeyden önce şartlardaki değişiklilik bazı sözleşmelerde taraflardan birinin edim yükümünün genişlemesine yol açmaktadır142. Örneğin istisna sözleşmesinde öngörülemeyen veya öngörülüp de taraflarca dikkate alınmayan sebepler dolayısıyla işin yapılması son derece güçleşirse hâkim sahip olduğu takdîr hakkı dolayısıyla kararlaştırılan bedeli artırabilir (BK. m. 365/II). Hizmet sözleşmesinde, işçinin sözleşme veya adetlere göre gerekenden fazlasını yapmak zorunda kaldığı hallerde (BK. m. 329) onun edim yükümlülüğü genişlemiş olur.

Kanun bazen şartların değişmesi halinde taraflardan birine edimin indirilmesini talep etme hakkı vermektedir143. Örneğin adi kira sözleşmesinde kiracı, kusuru olmaksızın kiralananı kullanamıyorsa veya kullanım imkânı önemli ölçüde azalmışsa bedelin indirilmesini talep edebilir (BK. m. 250). Keza hasılat kirasında olağanüstü olaylar ya da tabii afetler sebebi ile elde edilecek ürünün her zamanki miktarı büyük oranda düşerse kiracı, kira bedelinde indirim isteyebilir (BK. m. 282/I).

Bazı sözleşmeler için kanunen tanınmış olan teminat talep edebilme imkânı da sonradan sözleşmenin içeriğinin değiştirilmesi niteliğindedir144. Örneğin genel olarak iki taraflı sözleşmelerde bir tarafın aczi dolayısıyla, alacağı tehlikeye düşen diğer taraf (BK. m. 82), adi kira (BK. m. 261) ve hasılat kirasında (BK. m. 290/II) kiracının iflâsı dolayısıyla kiralayan, yayın sözleşmesinde yayıncının iflâsı halinde yazar veya halefi (BK. m. 384/II), kefalette BK. m. 503 uyarınca kefil borçludan teminat talebinde

142 Jaggi/Gauch, Art. 18, N. 606; Bischoff, 155; Kaplan, 136. 143 Jaggi/Gauch, Art. 18, N. 606; Bischoff, 156; Kaplan, 135. 144 Jaggi/Gauch, Art. 18, N. 606; Bischoff, 156; Kaplan, 135.

bulunabilir. Bu teminat taleplerinin yerine gelmemesi ihtimaline karşı sözleşmenin feshini talep edebilme hakkının da ona eşlik ettiği görülmektedir145.

Nihayet kanunun bazı olumlu uyarlama hükümleri de hâkime daha geniş bir takdîr hakkı sunarak sözleşmenin içeriğini değiştirebilme yetkisi vermiştir146. Örneğin hâkim ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tarafların fesih sebeplerini yeterli görmezse sözleşmeyi feshetmez. Birlikte yaşamalarına son verir. Ancak alacaklıya ölünceye kadar sürecek bir irat bağlanmasına karar verir147 (BK. m. 517/III). Yayın sözleşmesinde hâkim haklı sebepler varsa tamamen veya kısmen mümkün olan sözleşmenin sürmesine izin verir ve bunun için gerekli tedbirlerin alınmasını emredebilir (BK. m. 384/II). Kanun uyarlamaya imkân verdiği hükümlerin bazılarında ayrıca tazminat da öngörülmüştür. Örneğin, önemli sebepler dolayısıyla feshedilen adi kira (BK. m. 264/I) ve hasılat kirasında (BK. m. 286/I), iş verenin ölümüyle sona eren hizmet sözleşmesinde (BK. m. 347/III) kanunen bir tazminat hakkı doğmaktadır.