• Sonuç bulunamadı

Kamu politikası analizinin yapılma amaçlarına ilişkin farklı bakış açıları var olsa da günümüz dünyasında siyasal iktidarın aldığı kararlara ilişkin seçmen memnuniyetsizliği dünyanın her yerinde gözlemlenmektedir. Problemlerin çözümü için ortaya konan programların yetersizliği ve dolayısıyla yapılan para israfı gibi faktörler seçmenler açısındansiyasal aktörler ve kurumlara olan güveni erozyona uğratmaktadır. Nitekim bu faktörler sebebiyle ABD’de ve AB’de yıllar içinde seçimlere katılım oranlarında ciddi düşüşlerin olduğu görülmektedir (Quade, 1972). Kamu politika başarısızlığı çoğunlukla siyasetçilerin toplumsal problemleri gözardı ettiği anlamına gelmemektedir. Aksine problemlerin çözümü için farklı alternatifler oluşturmakta, kaynak tahsisi yapmakta ve uygulamaya koymaktadırlar. Örneğin işsizliğin azaltılması, herkese sağlık hizmetlerinin ulaştırılması, konut ihtiyacının karşılanması gibi büyük toplumsal problemlere ilişkin ciddi kaynak tahsis edilen politikalar uygulanmakta fakat

istenilen sonuçları elde etmek her zaman mümkün olmamaktadır. Bu tür kamu politikası başarısızlıklarının nedenlerinin neler olabileceği hakkında Quade (1972) şunları söylemektedir:

 Endüstriyel gelişim ile birlikte değişen toplum yapısı hükümetlerin önüne geçmişte yaşanmayan bambaşka problemler getirmektedir. Nüfusun artmasısonucu geçmiş dönemleregöre hükümet-vatandaş arasındailetişim ve işbirliği kanallarının yetersiz kalması problemin bir diğer kaynağını oluşturmaktadır. İlaveten herhangi bir politika değişikliğinin belli çıkar grubu üzerinde yaratacağı etki söz konusu olduğunda bu grupların organize olarak olumlu veya olumsuz manada hükümete etki etmeye çalışması politikanın başarısı önünde bir diğer problem kaynağını oluşturmaktadır. Hükümetin politika yapmasıve etkin uygulaması önünde ortaya çıkan bu engeller, hükümetlerin yeni çözüm önerileri yaratmasını zorunlu kılmaktadır.

 Endüstriyel devrimin sonuna gelindiği dönemde zaten kısıtlı olan kaynaklar iyice kısıtlı hale gelmiştir. Dolayısıyla toplumsal talepler ve problemlere ilişkin kısıtlı kaynakların çok daha verimli şekilde kullanılması gerekmektedir. Ancak bu kaynakların hem verimli hem de toplumun genelini memnun edecek şekilde kullanılması için hükümetin elinde yeterli bilgi kaynağı ve imkânı bulunmamaktadır.

 Gerek hükümet kanadı gerekse bürokrasi kanadı politika yapım sürecinde gereksiz formaliteler, ehil olmayan personel, zayıf motivasyon, yetersiz iletişim ve işbirliği, yetersiz bilgi akışı ve çeşitli çıkar gruplarının baskıları gibi olumsuz faktörler arasında sıkışıp kalmıştır (s. 2-3).

Zaten kısıtlı olan kaynakların israf edilmesinin önüne geçilmesini, hükümetlerin karşı karşıya kaldığı söz konusu sınırlamaların aşılmasını ve yol gösterici niteliğe sahip alternatiflerin ortaya konulmasını sağlayacakpolitika analizlerinin yapılması elzemdir. Başarılı bir politika analizi için ilk etapta politikanın yapıldığı evrenin-sistemin anlaşılması ve bu sistem içinde yer alan kurum, birey ve çıkar gruplarının politikalara nasıl etki etmeye çalıştığının çözümlenmesi gerekmektedir. Quade’nin (1972) “sistem yaklaşımı”olarak tarif ettiği politika çözümleme girişiminin en önemli bileşeni

problemin tüm yönleriyle kavranması ve anlaşılmasıdır. Quade’ye (1972) göre bir problemin tüm yönleriyle kavranmasında şu beş unsur dikkatle ele alınmalıdır:

Gaye ve Hedefler: Karar vericilerin verdiği kararlar doğrultusunda ulaşmak istediği hedeflerdir. Bu noktada en zor iş, ister açıkça ister imâ yoluyla belirtilmiş olsun siyasetçi tarafından dile getirilen amaçların gerçekten onun ulaşmak istediği amaçlar olup olmadığını anlayabilmektir.

Tercihler: Başta elde edilmesi umulan amaç ve gayelere ulaşabilmek için atılan adımlar veya belirlenen araç, yol ve yöntemlerdir. Belirli bir problem çerçevesinde benimsenen birbirinden bağımsız alanlardaki politikalar, stratejiler veya eylemler aynı amaca ulaşabilmek için aktif bir şekilde kullanılabilir. Örneğin gençlerin suça bulaşmasını önlemek için eğitim faaliyetleri, ailelere nakdi yardımların yapılması, etkin polis gözetimi, gecekondu bölgelerinin islâhı gibi birbirinden farklı politika veya eylemler ister paket halinde isterse tekil uygulamaya sokulabilir.

Maliyetler: Başta belirlenen amaçların hayata geçirilmesi aşamasında belirli oranda kaynak tahsisinin yapılması gereklidir. Ulaşılması beklenen hedefler karar verme aşamasının pozitif katma değerini oluştururken maliyetler ise negatif katma değerleri ifade ederken en düşük seviyede tutulması hedeflenir. Maliyetlersöz konusu olduğunda sadece maddî unsurların değil aynı zamanda toplum üzerinde yaratacağı olumsuzlukların ve memnuniyetsizliklerin de göz önünde tutulması gereklidir.

Modelleme yapmak: İyi bir analizin kalbi, yapılan politika seçiminin sonuçlarını tahmin edebilecek kolayca uygulanabilir, açık ve kesin nitelikteki yöntem ve usullerin oluşturulmasıdır. Modelleme yöntemiyle birlikte herhangi bir politika seçimi ve uygulamasının ulaşmak istediği hedefler ile katlanmak zorunda olduğu maliyetler kolayca hesaplanabilir olmalıdır. Model ismi bilimden gelmekte ve çoğunlukla matematiksel ve istatistiksel yöntemlerin uygulanmasıyla politikaların olası etkilerinin ölçülmesini ifade etmektedir. Ancak özellikle toplumsal ve siyasî problemlerin söz konusu olduğu durumlarda matematiksel

veya istatistiksel verilen kullanıldığı modellemeler bazen yetersiz kalabilmektedir.

Kıstaslar: Politika alternatiflerinin istenilen hedeflere ulaşılması çerçevesinde

sıralanabilmesi için belirlenen standart ve kurallarıdır. Belirli bir çerçevede kalmak kaydıyla en az maliyetle istenen hedefleri yakalayabilecek politikaların sıralanması, kıstaslar içerisinde değerlendirilebilir (Quade, 1972: 5-7).

Quade, kamu politikası problemlerinin ele alınmasında çalıştığı RAND Corporation’ın verdiği profesyonel hizmetler çerçevesinde en etkin, en verimli politika alternatifinin ortaya çıkarılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Ancak kamu politikasının anlaşılabilmesi ve çözümlenebilmesi için ilk etapta gerek kurumsal gerekse bireysel manada politik sistem (habitat) içerisinde yer alan tüm tarafların amaç, eylem ve niyetlerinin analiz edilmesine vurgu yapmıştır. Bir diğer vurgusu da analizin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekliliğidir. Sadece siyasal iktidarın resmî beyanları veya eylemleri üzerinde durmanın yani parçacıl bir yaklaşımla analize yeltenmenin yanlış sonuçlar doğuracağını ifade etmektedir.

Quade’e (1972) paralelbiçimde Dye (1984) da kamu politikası analizini, toplumsal problemlerin çözümüne ilişkin siyasal iktidar tarafından atılan adımların bilimsel bir anlayış çerçevesinde tüm sebep ve sonuçlarıyla ele alınması şeklinde tanımlamıştır. Dye’a (1984) göre bu analiz ancak belirli model çerçevesinde yapılabilir. Model, gerçek dünyanın belli kısımlarının açıklanabilmesi için geliştirilen basitleştirilmiş bir bakış açısıdır. Bu durum fiziksel bir objenin minyatür bir kopyasının yapılması olabileceği gibi belli bir olgunun anlaşılabilmesi için ortaya konan şema, plan veya yol haritası da olabilir (s.11). Toplumsal problemlerin çözümü için ortaya konan kamu politikalarının anlaşılabilmesi için benimsenen modeller fiziksel modellerden ziyade kavramsal (fikrî) modellerdir. Bu kavramsal modeller;

 Siyaset ve kamu politikaları hakkındaki düşüncelerimizi daha net ve daha kolay anlaşılabilir hale getirir.

 Kamu politikası problemlerinin içyüzünün anlaşılması ve tanımlanmasına yardımcı olur.

 Siyasal alanın kendine has temel özelliklerinin ele alınması hususunda fikir teâtisi yapma zemini oluşturur.

 Neyin önemli neyin önemsiz olduğunun tespitini yapmamızı sağlayarak kamu politikasının daha iyi anlaşılabilmesi yolunda rehberlik eder.

 Kamu politikasının tüm yönleriyle anlaşılabilmesi için açıklamalar getirirken aynı zamanda politikanın olası sonuçlarının neler olabileceği hakkında öngörüde bulunulmasına yardımcı olur (Dye, 1984: 11).