• Sonuç bulunamadı

1.6. Diğer Bazı Kamu Politikası Analiz Modelleri

1.6.6. Hofferbert’in Nedensellik Hunisi Yaklaşımı

1974’te Hofferbert9 tarafından kavramsal çerçevesi çizilen nedensellik hunisi

yaklaşımı, politika yapım sürecindeki politika çıktılarını bağımlı değişken olarak ele

almasıyla ön plana çıkmaktadır. Hofferbert’in modelinin altyapısı, Dawson ve Robinson’un 1963 yılında Amerika Birleşik Devletlerindeki 46 eyalette yaptıkları araştırma sonucunda elde edilen, politika yapım sürecindeki politik değişkenlerin çevresel değişkenlerden daha az etkili olduğu verisine dayanmaktadır (Blomquist, 2007: 263). Nedensellik hunisi yaklaşımı, politika yapım sürecini etkileyen olası faktörleri göreceli bir bütünlük içinde ele almaktadır. Söz konusu model; tarihî ve fiziksel özelliklerin belirlediği kapsamlı arka planın içeriği, politikayla ilintili vuku bulan dikkat çekici hadiseler, sosyo-ekonomik koşullar, toplumsal siyasal davranış biçimi, siyasal kurumların yapısı ve elitlerin tutum, tavır ve davranışlarından oluşan olası tüm faktörleri siyasal değişimin açıklanması için bir arada kullanmaktadır.

Hofferbert’e (1974) göre, politika yapım süreci ülkenin içinde bulunduğu çevresel durum ve faktörlerin yarattığı sonuçlara göre şekillenirken siyasal aktörlerin etkisi oldukça sınırlı kalmaktadır. Hofferbert, politika yapım sürecini açıklarken huni metaforundan yararlanmıştır. O’na göre kamu politikası, üç temel faktörün içiçe geçen akışından doğmaktadır. Bu üç temel faktör grubu; tarihî ve coğrafî koşullar, sosyo- ekonomik oluşum, kitlesel siyasî davranış kalıbından --parti-seçmen ilişkisi, sivil

toplum örgütleri, siyasal katılım gibi-- oluştuğu gibi aynı zamanda huninin girişinde yer alırlar. Bu üç faktör grubundan süzülerek gelen siyasî meseleler, görece daha az önemli olan siyasal kurumlar ve elitlerin davranışından da süzülerek huninin sonuna yani resmî alana --kara kutuya-- dâhil olurlar (s. 228). Hofferbert, politika yapım sürecinde siyasal kurumların ve elitlerin yarattığı etkininsiyasal sistemin temelini teşkil eden tarihî, toplumsal ve ekonomik koşullara göre şekillendiğini iddia etmektedir. Her ne kadar tarihî ve fizikselarka plan, sosyo-ekonomik koşullar ve toplumun siyasal tutumu tarafından şekillense de elitlerin tavır ve davranışlarının siyasal karar alma mekanizmasının --kara kutunun-- hemen üstünde yer alması, Hofferbert’in siyasal süreci açıklamakta elit davranışına verdiği önemi göstermektedir. Hofferbert (1974), modelini tarif eden huni metaforundan da anlaşılacağı üzere, politika sürecini analiz eden stratejini şöyle tarif etmiştir: “kamu politikasını belirleyen faktörleri analiz

ederken elit tutum ve davranışlarından başlamalı, daha sonrasında sırasıyla geriye giderek elit davranışını belirleyen diğer faktörleri ele almalıdır” (s. 229).

Şekil 1. Hofferbert’in Nedensellik Hunisi Yaklaşımı (Hofferbert, 1974: 228).

Nedensellik hunisi metaforu (Hofferbert, 1974) kamu politikası kararını veren elitlerin tutum ve davranışlarını belirleyen faktörleri, birbirlerinden bağımsız veya içiçe geçerek oluşan birikimin yarattığı etkiler çerçevesinde ele almaktadır. Birbiriyle içiçe

geçen faktörlerden kasıt şudur: tarihsel arka plan sosyo-ekonomik koşulları şekillendirirken bu iki faktörün içiçe geçmesiyle oluşan kümülatif etki toplumun siyasal davranış ve tutumu üzerinde belirleyici etki yaratmaktadır. Bu üç faktörün birleşmesiyle oluşan enerji ise, siyasal kurumların yapısını ve işleyişini şekillendirmektedir. Siyasal kurumların yarattığı etkinin de dâhil olmasıyla bütünleşen faktörler ise siyasal karar alma gücüne sahip elitlerin tutum ve davranışlarını belirlemektedir. Her ne kadar bu faktörler içiçe geçerek kümülatif etki yaratıyor olsa da, bazen herhangi bir faktör diğerlerinden bağımsız olarak siyasal karar alma sürecinin herhangi bir kesitine etki edebilir. Normal işleyişte tarihsel arka plan, sosyo-ekonomik koşulları belirler, bu ikisi ise siyasal kurumların yapısını ve işleyişini belirlemekteyken bazı durumlarda tarihî koşullar sosyo-ekonomik koşullardan bağımsız olarak direkt siyasal kurumların yapısı ve işleyişi üzerinde etki yaratabilmektedir. Ayrıca huninin dışından politikayla ilgili

kamuoyunun dikkatini çeken olaylarda herhangi bir faktör alanı üzerinde direkt etki

yaratabilmektedir (s. 228)

Nedensellik hunisi yaklaşımı, yorumlayıcı siyaset biliminin erken örneklerinden biri olarak politika yapım sürecini, siyasal elitlerin öğrenme ve yorumlama yoluyla politika girdilerini huni içinde içiçe geçen faktörler çerçevesinde politika çıktılarına dönüştürmesi metaforuyla açıklamaktadır. Elitlere ilişkin metaforda belirtilen içiçe geçen faktörlerin dışında kalan diğer kısıtlara ve sınırlılıklara değinilmemesieleştirilmiştir. Wilder’a (2015) göre, son dönemlerde yapılan istatistiksel analizlere bakıldığında sosyo-ekonomik koşulların karar verici elitler üzerinde ciddi kısıt yarattığı ve siyasal çıktı üzerinde bağımsız değişken etkisi gösterdiği görülmektedir. Uzun dönemli analizleri içeren söz konusu istatistiksel çalışmalar göz önüne alındığında nedensellik hunisi yaklaşımının daha çok düz mantığa, sezgisel verilere dayandığı görülmektedir (s. 3-5).

Sabatier (1991), nedensellik hunisi yaklaşımının farklı sektörlere ilişkin alınan kamu politikası kararlarının ülkeler arası veya eyaletler arası karşılaştırılmasında iyi bir çerçeve sunduğunu söylemektedir. Ancak karar verme sürecinde elitlere fazlaca vurgu yapması, baskı gruplarını karar alma sürecinden dışlaması, politika yapım sürecinin temel oyuncuları olarak elitler ve siyasal kurumları olarak gören dışa kapalı “kara kutu” anlayışının benimsemesi Sabatier tarafından eleştirilmiştir. Hofferbert’in modelinde;

tarihsel arka plan, sosyo-ekonomik koşullar ve toplumsal siyasî davranış biçiminin yarattığı enerji, siyasal kurumlar ve elitler eliyle kara kutuya aktarılmakta ve kamu politikası çıktıları üzerinde belirleyici role sahip olmaktadır. Bir başka açıdan bakıldığında ise; tarihsel arka planın, sosyo-ekonomik koşulların, toplumsal siyasî davranış biçiminin yarattığı kümülatif etkininsiyasal kurumların yapısı ile elitlerin davranışları/tutumları üzerinde belirleyici olduğu görülmektedir. Ancak, yapılan birçok çalışmada siyasal elitlerin kamuoyunu manipüle etmede oldukça maharetli ve başarılı olduğunun ortaya konulması, Hofferbert’in kümülatif ve sıralı şekilde etki alanı yaratan faktörler silsilesinin tam anlamıyla işlemediğini göstermektedir (Sabatier, 1991: 275).