• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.3. ADÖLESAN DÖNEMİ

2.3.12. Kamu Kurumlarının Adölesan Evlilikler Konusundaki

Adölesan evliliği ve gebeliği konusu eğitim, sağlık, emniyet, adalet, diyanet, yerel yönetimler ve sosyal hizmetler alanında hizmet veren bütün kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetleri ile ilişkilidir.

Eğitim alanını ele alalım. Adölesan evliliğin engellenmesinin ilk sıralarında kız çocuklarının okula devam etmelerini sağlanması gelir. Zorunlu eğitim dönemi kanunen belirtilmiş olsa da bu zorunluluğun sağlanmasının fiilen gerçekleştirilemediği ortadadır. Okula devam durumunun okul yöneticileri ve milli eğitim bakanlığınca denetlenmesi, risk grubundaki ailelerin belirlenmesi ve takibinin özellikle sağlanması, ailelere yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile onlarda kız çocuğunun eğitiminin devamında istendik davranış geliştirme ve gerektiğinde yasal müeyyidelerin uygulanması yolu kız çocuklarının okula gönderilmesi sağlanmalıdır. Eğitim kurumlarının ve eğitimcilerin olmaması nedeni ile erkek çocukların yanında kız çocukların da okula gidemeyişi eğitiminle ilgili sorunların başka bir nedenidir. Bu anlamda okulların açılması ve öğretmen sağlanması, güvenlik önlemleri alınarak taşımacılık sistem ile en yakın yerdeki okullara gidişin sağlanması, özellikle ekonomik sorunu olan yerlerde yatılı okulların açılması ve çoğaltılması önemlidir. Okul müfredat konularına erken dönemde gerçekleşen evliliklerin psikolojik, sosyolojik ve biyolojik olumsuz etkilerinin eklenmesi, öğrencilere ve ailelerine ulaşma olanakları açısından en çok yardım alınabilecek çalışma grubu olan öğretmenlere konu ile ilgili eğitim yapmak ve farkındalık kazandırmak önemlidir. Öğretmen ve öğrencilere adölesan evliliği durumunda emniyet güçlerinden ve ya adliyelerden nasıl yardım alabilecekleri anlatılmalıdır.

Sağlık hizmeti veren kurumlar ve kişiler adölesan evliliğinin ve gebeliğinin engellenmesi açısından oldukça önemlidir. Aile hekimi ve hemşirelerinin yakın takipleri evlenme durumu söz konusu olan adölesan kadının tespiti açısından önemli olduğu kadar, adölesanlara ve ailelerine yönelik erken evliliği ve gebeliği engelleyici çalışmalar yapmak açısından da önemlidir. Diğer taraftan yasal olmayan bu evliliklerin adli işlemlerinin başlatılması açısından sağlık hizmeti sunan personel oldukça önemlidir. 18 yaş altı evlilik ve gebeliklerin emniyet birimine (çocuk şube veya çocuk bürolara) bildirimi ile adölesan kadının isteği dışında gerçekleşen

durumların tespiti sağlanabileceği gibi, bu ilk işlemlerin yapılmasından sonra adölesan gebelerin gebelik kontrolleri için sağlık kurumlarına korkmadan gidebilmelerini de sağlayacaktır. 18 yaş altı kadınların bir sağlık kuruluşuna başvurusu durumunda polise bildirilmesi adölesan kadınların sağlık kuruluşlarına gitmelerinde önemli bir engel teşkil etmektedir. Bu nedenle gerekli sağlık takiplerinin yapılamaması zaten küçük yaşta olmaları ve gebeliğe uygun gelişmiş fiziksel ve ruhsal yeterliliğe ulaşılamamış olmaları sağlık sorunlarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Sağlık personelinin konuya ilişkin bilgi ve deneyiminin arttırılması, ergenlik dönemine ilişkin üreme sağlığı sorunlarının çözümünde önem arz etmektedir. Sağlık personelinin adölesanlara yaklaşım şekli ve işbirliği başarısı, adölesanların hizmet almak için sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurusunu arttıracaktır. Sağlık personelinin yargılamadan ve ayıplamadan adölesanlara yaklaşımı onların merak ettiklerini sormada ve kendilerini ifade etmede etkili olacaktır. Ergen danışma merkezlerinin açılması ve çoğaltılması, adölesan evli veya gebe kadınların polikliniklerinin yetişkinlerden ayrılması ve buralarda deneyimli personelin görevlendirilmesi erken evliliklerin ve gebeliklerin engellenmesinde etkili olacaktır.

Emniyet kurumları adölesan gebeliklerin adli işlemlerinin başlangıç noktasıdır. Aileler, okullar, sağlık personeli ve başka şahıslarca kendilerine adölesan evliliği konusu bildirilen emniyet güçlerinin çocuğa ve ailesine yaklaşımı önemlidir. Aynı şekilde konunun ilgili savcılığa bildirilerek yasal işlemlerin başlatılması, uygun ortamda çocuğa sağlanan avukat ve psikolojik yardım sağlayan sosyal hizmet uzmanı, psikolog eşliğinde mağduriyet durumunun tespiti, duruma göre çocuk ve aile için güvenlik hizmetlerinin sağlanması emniyet çalışanları tarafından yapılmaktadır. Emniyet biriminin, evlenmek amacıyla evden kaçan adölesanların bulunması, aileleri ile iletişim kurulması, sorun durumunda adölesan erkeğin ya da kadının koruma altına alınması işlemlerinin başlatılması ya da erken evliliği caydırıcı önlemler alınması gibi önemli görevleri bulunmaktadır.

Adalet Bakanlığına bağlı çalışan hâkim ve savcıların adölesan evlilikler konusundaki görev ve yaklaşımları oldukça önemlidir. 18 yaşını doldurmamış adölesanların yasal olarak evlendirilmeleri hâkim kararı ile sağlanabilmektedir. Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu ve Çocuk Koruma Kanununa göre erken evlilik müeyyidelerine olan farklı yaklaşım sorununun giderilmesi, yasaların uluslararası çocuk sözleşmesine uygun hale getirilmesi, konuya ilişkin hâkim ve savcıları

bilgilendirme çalışmaları ve adli kurumlarda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının yaygınlaştırılması önemlidir. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran adölesan kadınlar arasında 16 yaşını bitirenlerin mahkeme kararı ile ya da 17 yaşını bitirenlerin anne-baba rızası ile resmi nikâh yaptıkları görülmektedir. Bu amaçla başvuru yapan ailelerin öncelikle mahkeme kararı ile erken evlilik konusunda eğitim alma zorunluluklarının getirilmesi ve evlenmesi planlanan çocukların evlilik yapabilecek bilinç düzeyine ulaşıp ulaşmadığı, yetkinlik durumunun değerlendirilerek bu evliliklerin gerçekleştirilmesi erken evliliklerin azaltılmasında etkili olabilecektir.

Toplumsal yapımız değerlendirildiğinde din adamlarının, imamların etkin kişiler olduğu söylenebilir. Erken evliliklerin engellenmesi konusunda din adamları, önemli siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diyanetten yardım alınarak çalışmalar organize edilmelidir.

Erken evlendirilmesi düşünülen kişilerin ya da ilgililerin başvurabilecekleri yasal merciler ve yöntemler medya aracılığı ile tanıtılmalı, yine erken evliliklerin sakıncalarını anlatılmasında yazılı ve görsel medya kullanılmalıdır.

Yerel yönetimlerin konu ile ilgili çalışmalar yapmaları, bünyelerinde açtıkları merkezlerde konu ile ilgili profesyonelleri istihdam ederek halkı bilgilendirme, adölesan danışanlara hizmet verme, bu konuda mağduriyet yaşayan ailelere güvenli yaşam alanları sağlamak gibi çalışmaları yapmaları önemlidir.

Yerel yönetimlerce, sivil toplum örgütlerince ve kamu kurumlarınca farklı meslek gruplarının bir araya getirilerek erken evlilikleri engellemek amaçlı proje çalışmaların yapılması bunların özendirilmesi, finanse edilmesi sağlanabilir.

Kamu kurumlarının bünyelerinde oluşturulan savcı, doktor, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, hemşire polis, çocuk gelişim uzmanı gibi farklı disiplinlerin bir arada çalıştığı Çocuk İzlem Merkezlerinin çoğaltılması sağlanmalıdır. Adölesan evli ve gebelerin adli işlemlerin bir defa da yapılması ve adölesan kadının defalarca ifade vererek ayrı bir mağduriyet yaşamaması anlamında oluşturulan bu yapılanmanın içeriğine bakıldığında başvuru sayılarının fazlalığı nedeni ile kuruluş aşamasındaki amacına hizmet edemediği görülmektedir. Bu nedenle bütün 18 yaş altı adölesan kadınlar yerine, 15 yaş altı adölesan kadınlar ve 18 yaş altı şikâyeti bulunan kadınların adli işlemleri Çocuk İzlem Merkezlerinde yapılabilmektedir. ÇİM’de başlatılan adli işlemler aynı savcı tarafından takip edilmeyerek farklı savcıya yönlendirilebilmekte

bu durum, ileri aşamada devam eden bir takım adli işlemlerin yapılmasında güçlüklere neden olabilmektedir. Adölesan kadının mağduriyetine sorun ekleyen bu işleyiş sürecine ait bu tarz problemlerin çözümlenmesi sağlanmalıdır.