• Sonuç bulunamadı

Kamu Kesimi İhraççıları

Belgede Pay senetlerinin halka arzı (sayfa 64-69)

Kamu kesimi ihraççılarına, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3. ve 4. maddelerinde yer verilmektedir. Anılan maddelere göre, kamu kesimi ihraççılarından bir bölümü ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarını Kurul kaydına aldırmak, bir kısmı ise sadece Kurul’a bilgi vermekle yükümlüdürler.

1- İhraç Sırasında Sermaye Piyasası Araçlarını Kurul Kaydına Aldırmakla Yükümlü Kamu İhraççıları

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3. maddesinin (h) bendinde belirtildiği üzere, özelleştirme kapsamına alınanlar dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri, mahalli idareler ile bunlarla ilgili özel mevzuatları uyarınca faaliyet gösteren kuruluş, idare ve işletmeler ihraç ettikleri sermaye piyasası araçlarını Kurul kaydına aldırmakla yükümlüdürler.

212 TANÖR,R: Türk Sermaye Piyasası, I. Cilt, Taraflar, İstanbul 1999, s.71- 72; YANLI, s.11; ÜNAL (Sermaye Piyasası), s.233- 234

a- Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT)

Özelleştirmeler ile sık sık gündeme gelen kamu iktisadi teşebbüsleri, 233 sayılı KHK213 ile düzenlenmiştir. Söz konusu KHK’nin 2. maddesi, KİT’leri sermayesi doğrudan doğruya devlete ait olanlar ve sermayesi başka bir KİT’e ait olanlar olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Sermayesi doğrudan doğruya Devlet’e ait kamu iktisadi teşebbüsleri, Devlet’in girişimci olarak ekonomik hayata katılması sonucu meydana gelmiştir. Kamu iktisadi teşebbüsleri, iktisadi devlet teşekkülü (İDT) ile kamu iktisadi kuruluşları(KİK)’ndan oluşmaktadır.214 233 sayılı KHK, KİT’lerin yanı sıra, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeleri de kapsamına almaktadır.

İktisadi devlet teşekkülleri (İDT), sermayesinin tamamı Devlet’e ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan kamu iktisadi teşebbüsleridir (233 sayılı KHK m.2 f.2). 233 sayılı KHK’nin m. 3/3’e göre, bankacılık alanında kurulucak İDT’lerin sermayesinin en az yüzde doksanbiri Devlete ait olmak üzere anonim ortaklık biçiminde kurulabileceği öngörülmekte, bankacılık alanında kurulacak İDT’lerin sermayelerinin tamamının Devlete ait olma koşulu aranmamaktadır. İDT’ler, ekonomik alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmaları nedeniyle karlılık ve verimlilik esasları ile çalışmaktadırlar. T.C. Ziraat Bankası A.Ş., T. Halk Bankası A.Ş. ve Devlet Malzeme Ofisi İDT’lere örnek olarak verilebilir.215

Kamu iktisadi kuruluşları (KİK) ise, sermayesinin tamamı Devlete ait olan ve tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak üzere kurulan kamu iktisadi teşebbüsleridir. KİK’lerin faaliyetlerine hakim olan temel ilke, karlılık ilkesi olmayıp sadece verimliliktir. KİK’lere örnek olarak, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü verilebilir.216

Müessese, sermayesinin tamamı bir İDT veya KİK’e ait olup, ona bağlı ancak ayrı bir tüzel kişiliğe ve mal varlığına sahip işletme veya işletmeler topluluğudur. Müesseseler,

213 R.G.: 18.6.1984, No: 18435 (Mükerrer)

214 GÜNDAY, M: İdare Hukuku, Ankara 2002, s.462; TANÖR, II.Cilt, s.158 215 GÜNDAY, s.462- 463; TANÖR, II.Cilt, s.159

İDT’lerin veya KİK’lerin ticari, sınai veya mali konularda faaliyet gösteren birimleridir.217

Bağlı ortaklıklar, sermayelerinin yüzde ellisinden fazlası bir İDT veya KİK’e ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim ortaklıklardır. 218

İştirak, İDT veya KİK’lerin veya bağlı ortaklıkların sermayelerinin en az %26’sına, en çok %50’sine sahip bulunduğu anonim ortaklıklardır.219

İşletme ise müesseselerin ve bağlı ortaklıkların mal ve hizmet üreten fabrika ve diğer birimleridir. 220

b- Mahalli İdareler

İhraççılar arasında yer alan mahalli idareler, Anayasa’nın 127. maddesinde “il, belediye

veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları kanunda gösterilen seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişiler” olarak tanımlanmaktadır.

Sermaye piyasası uygulamalarında, ihraççı mahalli idare olarak belediyeler görülmektedir. 1580 sayılı Belediye Kanunu ile belediyelere istikraz tahvili çıkarma yoluyla borçlanma imkanı tanınmıştır.221

c- Mahalli İdareler İle İlgili Özel Mevzuatları Uyarınca Faaliyet Gösteren Kuruluş, İdare ve İşletmeler

Bu grupta bahsi geçen kurumlar, belediyelerin ekonomik amaçlarla kurdukları, sermaye ve yönetimine katıldıkları, özel mevzuatları bulunan kuruluşlardır. Bu tür kurumlar da

217 GÜNDAY, s.464; TANÖR, II.Cilt, s.160 218 GÜNDAY, s.465; TANÖR, II.Cilt, s.160 219 GÜNDAY, s.465; TANÖR, II.Cilt, s.160 220 TANÖR, II.Cilt, s.160

sermaye piyasasında ihraççı sıfatıyla bulunabilirler. Bu tür kurumlara örnek olarak, İstanbul’un su ve kanalizasyon işlerini yürütme amacıyla kurulmuş İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri) verilebilir.222

2- İhraç Sırasında Kurul’a Bilgi Vermekle Yükümlü Kamu İhraççıları

Sermaye Piyasası Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin “ihraççı” alt başlıklı (h) bendinde açıkça düzenlenmemekle birlikte, Kanun’un 4. maddesinin 2. fıkrasında, genel ve katma bütçeli idereler ile T.C. Merkez Bankası da dolaylı olarak ihraççı sıfatını taşımaktadır. Ancak bu ihraççılar, ihraç edecekleri sermaye piyasası araçlarını Kurul kaydına aldırmakla yükümlü olmayıp sadece Kurul’a bilgi vermekle yükümlüdür.223 Genel ve katma bütçeli idareler ile T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan ihraçlar için Kurul’a bilgi verilmesinin öngörülme sebebi, ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının bütün halinde izlenmesinin sağlanmasıdır.224

a- Genel ve Katma Bütçeli İdareler

Genel bütçe adına devlet tahvili ve hazine bonosu gibi sermaye piyasası araçları ihraç eden kurumların başında Hazine Müsteşarlığı225 gelmektedir. Kamu borçlanması, gelirlerle karşılanamayan giderlerin meydana getirdiği açığın kapatılması için etkin bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu borçlanmasının büyük bölümünü gerçekleştiren Hazine, iç ve dış borçlanma olmak üzere iki tür borçlanma gerçekleştirir. İç borçlanma, yurtiçinde yerleşik kişi ve kurumlardan belirli vadeler için faiz karşılığında ödünç para alınmasıdır. Dış borçlanma ise, yabancı devletlerden ya da

222 TANÖR, II. Cilt., s.171-172

223 Bu konudaki eleştiri için bkz TEKİNALP (Sermaye), s.23 224 YANLI, s.17

225 9.12.1994 tarih ve 4059 sayılı “Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”un 2. maddesinde Hazine Müsteşarlığı’na Devlet tahvili, Hazine bonosu ve diğer iç borçlanma senetleri çıkarma yetkisi tanınmaktadır. (R.G.: 20.12.1994, No:22147)

uluslararası kredi kuruluşlarından ödünç para alınması veya doğrudan dış piyasaya borçlanma senedi ihraç edilmesiyle gerçekleştirilir.226

Katma bütçeli İdareler ise, 1050 sayılı “Muhasebe-i Umumiye Kanunu”227nda tanımı verildiği üzere, giderleri özel gelirleriyle karşılanan ve genel bütçe dışında yönetilen bütçelerdir. Genel olarak tüzel kişiliğe ve döner sermayeye sahip bu tür idarelere örnek olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü ve devlet üniversiteleri gösterilebilir.228

b- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde ihraç edecekleri sermaye piyasası araçları hakkında Kurul’a bilgi vermekle yükümlü olan ihraççılar grubunda T.C. Merkez Bankası da yer almaktadır. Ancak, 1211 sayılı “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu”nda, T.C. Merkez Bankası’na tanınmış böyle bir yetki bulunmamaktadır.229 Devlet adına devlet tahvili ve hazine bonosu çıkarma yetkisi 4059 sayılı Kanun ile Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir.

Devlet tahvili, hazine bonosu ve diğer borçlanma senetlerinin ihraç yetkisi Hazine’ye aittir. T.C. Merkez Bankası ile Hazine arasında “ihraççı- aracı kuruluş” ilişkisi mevcuttur. Hazine tarafından ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının yatırımcılara ulaşması, kupon ve itfa bedellerinin ödenmesi, tahsilatın yapılması gibi görevleri T.C. Merkez Bankası gerçekleştirmektedir. Bu nedenle, Sermaye Piyasası Kanunu’nda ihraççılar arasında T.C. Merkez Bankası’nın da sayılması isabetli değildir.230

226 TANÖR, II. Cilt., s.171-172 227 R.G.:9.6.1927, No:606 228 TANÖR, II. Cilt., s.174 229 TANÖR, II.Cilt, s.174 230 TANÖR, II. Cilt., s.174-175

Belgede Pay senetlerinin halka arzı (sayfa 64-69)