• Sonuç bulunamadı

Kaliteli Öğrencinin Akademik Beceriler

3) Okuldaki Eğitimin

2.2.3. Kaliteli Öğrenci Kimdir?

2.2.3.1. Kaliteli Öğrencinin Akademik Beceriler

Hızla geliĢen dünyada, birçok Ģeyin tanımında ve özelliklerinde değiĢim olduğu gibi öğrencilerden beklenenler de tamamen değiĢmiĢtir. Öğrenci sınıf ortamında olan pasif bireyler olmaktan çıkarak kendi öğrenmesi için çabalayan araĢtırma yapan ve kendi geliĢimine aktif olarak katkıda bulunan birey olmuĢlardır. Günümüzde öğrenciler, öğretmenin sadece rehberlik ettiği, yol gösterdiği bireylerdir. Kendi baĢarılarından sadece kendileri sorumludur. Öğrencilerin akademik anlamda baĢarıya ulaĢmaları için bazı özellikleri taĢıması gerekmektedir ki bu özellikler öğrenciye kaliteyi getirir (Çelik,2004).

2.2.3.1.1. Problem Çözme Becerisini Sahip Olmak

Problem genelde giderilmesi gereken bir güçlük ya da çözümlenmesi gereken bir sorun olarak tanımlanır. Problem durumu, dikkatli ve analitik düĢünmeyi gerektirir. Problem çözme ise güçlükleri ve sorunları ortadan kaldırma gücüdür. Bu süreç sahip olunan bilgiyi kullanmayı, yaratıcı, orijinal bir biçimde problemle ilgili kafa yormayı gerektirir. Birey bir problem durumu ile karĢılaĢtığında özgüven duygusuna ve nesnel bir bakıĢ açısına sahip olmalı, hızlı düĢünebilmeli ve atılgan olmalı, olay karĢısında çok fazla kaygılanmamalıdır (Kneeland, 2001).

Koberg ve Bagnal (1981)‟a göre problem çözme becerisini sahip bir bireyin özelliklerini Ģöyle sıralamıĢtır:

1) Yenilikçidir, 2) Tercih ve karalarını açıkça ortaya koyar, 3) Sorumluluklarının bilincindedir, 4) Esnek düĢünür, 5) Olaylara farklı boyutlardan bakabilir, 6) Ġlgi alanları geniĢtir, 7) Farklı fikirler ortaya koyabilir ve eleĢtirel düĢünebilir, 8) Yaratıcı ve üreticidir.

2.2.3.1.2. Grup ÇalıĢmasına Yatkın Olmak

Bilgi çağının bir gereği olarak bireylerin yaratıcı, esnek, bilgiye ulaĢma yollarını bilen, bilgi teknolojilerini tanıyıp kullanabilen, yeni bilgiler üretebilen, kendini sürekli geliĢtirebilen ve ekiple çalıĢma becerisine sahip olması beklenir. Birey, ekiple çalıĢma

becerisini toplumsallaĢma süreci içinde, doğumundan baĢlayarak etkileĢimde bulunduğu bireyler sayesinde kazanır (Uluğ, 1999).

Okulda grup çalıĢmasına yatkın bir öğrenci baĢkalarıyla iyi geçir, arkadaĢlarıyla iĢbirliği yapabilir, duygu ve düĢüncelerini baĢkalarıyla rahatlıkla paylaĢabilir, baĢka düĢüncelere saygı gösterir, kendi görüĢlerini ortaya koyar, toplumun kurallarını benimseyerek bunlara uyar (Senemoğlu, 2000).

2.2.3.1.3. ÇalıĢkan Olmak

Atatürk‟ün dediği gibi “Hiçbir Ģeye muhtaç değiliz, yalnız tek bir Ģeye çok ihtiyacımız vardır; çalıĢkan olmak. Çünkü baĢarı ve mutluluk yalnız ve ancak çalıĢkanların hakkıdır.” (AAM [Atatürk AraĢtırma Merkezi], 1997).

Günümüzde büyük buluĢlar, saygın edebi eserler, büyük müzik yapıtları ancak ve ancak araĢtırmak ve bunun için çaba göstermek yani çalıĢmakla ortaya çıkar. Bugün geliĢmiĢ ve dünyaya yön veren ülkelerin yakın geçmiĢlerine bakılırsa, verdikleri mücadele sayesinde bugünlere geldiğini görmek kaçınılmazdır. Edison, “BaĢarının, yüzde doksan ter, yüzde on ilham olduğunu” savunmaktadır (Ornstein, 2000).

Ġnsanlar tabiatı gereği, her zaman herkesten üstün ve en büyük olmak ister. Buna karĢın, zora karĢıda isteksizdir ve kolayın yanında yer almayı sever. Bu durum bireyde çatıĢma durumunu ortaya çıkarır. En iyiye ulaĢmak isteyen insan zora ve sıkıntıya katlanmalıdır. Öğrencilerde baĢarıya ulaĢmak ve hedeflerini gerçeğe ulaĢtırmak için, sıkı bir çalıĢma sürecinden geçmelidir. Bu Ģekilde yaĢamlarını kaliteye ulaĢmak ve tatmin edici sonuçlara ulaĢabilmek için üzerlerine düĢen sorumluluğu almıĢ olurlar (Delworth and Hanson, 1980).

2.2.3.1.4. AraĢtırmacı Olmak

Descartes “Her zaman ara, bir gün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın bulursun” diyerek araĢtırma yaparak bazen hiçte beklemediğimiz ĢaĢırtıcı sonuçlara ulaĢabilineceğini ifade etmiĢtir (Delworth and Hanson, 1980).

Bireyler, merak duygularını gidermek, yepyeni Ģeyler görmek ve olayların iç yüzünü ortaya çıkarmak için bir çaba içerisinde olmalıdır. Bu sayede olayların içyüzünü görme fırsatına eriĢmiĢ olular (Çelik, 2004).

BaĢarılı öğrenciler, hedeflerine ve hayallerine ulaĢmak için toplumla ve bilimle iç içe olmak zorundadır. Bu da bilimle toplum arasında bağlantı kurmayı sağlar. Bu bağlantı, bilim ve toplumu anlamaya çalıĢmakla kurulur. Öğrencilerin sahip olduğu bu araĢtırmacılık duygusu, öğrencilerin sebep-sonuç iliĢkisini iyi ve sistemli bir biçimde kurmasını sağlayarak öğrendiklerinin kalıcı olmasını sağlar (Tekin, 1973).

2.2.3.1.5. Zamanı Ġyi Değerlendirmek

Zaman, değeri bilindiğinde ve en iyi Ģekilde değerlendirildiğinde bireylere her zaman baĢarıyı getirmektedir. BaĢarılı olan bir öğrenci önemli ve önemsiz iĢleri birbirinden ayırabilmeli, önceliği en önemliye verme bilmelidir. Zamanını iyi değerlendirebilen bir öğrenci planlıdır, neyi, ne zaman ve nasıl yapacağını bilir ve bunu eksiksiz ve kesintisiz uygular. Böylece her Ģeyi yerli yerinde ve zamanında yapmayı bilir. Ders çalıĢması gerektiğinde ders çalıĢmalı, boĢ zamanlarında ise kendine zaman ayırmak ve deĢarj olmak için yapmaktan zevk aldığı aktivitelere de zaman ayırmalıdır. Bu sayede kiĢisel hedef ve hayallerine ulaĢmada bireysel motivasyonunu da sağlamıĢ olur (Karaçam, Gökpınar, GülĢen ve Kasa, 2001).

2.2.3.1.6. Görev Bilincine Sahip Olmak

Bilinç, bireyin bir meseleyi kavraması, çevresinde olup biten olayların farkında olmasıdır. Görev bilinci ise, üzerimize düĢeni yapmamız, istenen ya da yapmamız gerektiğine inandığımız olayları gerçekleĢtirme anlayıĢı kazanmamızdır (Delworth and Hanson, 1980).

Görev bilinci sayesinde toplu olarak yaĢanan bir ortamda her birey kendi üzerine düĢeni yaptığı takdirde o toplumun rahat ve huzurlu bir yaĢam sürmesi çok olasıdır. Öğrencilere de gören bilincine sahip olmak her zaman baĢarıyı getirecektir. Görev bilincine sahip bir birey boĢvermiĢliği ve bencilliği bir kenara bırakıp vurdumduymazlıktan kurtulmuĢ olur. Üstelendiği görevlerin farkında olan bugünün gençleri yarının yetiĢkinleri olan öğrenciler, hem kendilerine hem çevrelerindekine hem de ülkelerine yararlı olur ve her zaman geliĢimin destekçi olur. Kaliteyi sağlamak

isteyen bir öğrenci, sadece kendini düĢünmemeli, baĢka insanlara da yararlı olabilme yollarını araĢtırıp bulmalıdır (Karaçam ve diğerleri, 2001).

2.2.3.1.7. DüĢünmeye Zaman Ayırmak

Eflatun‟a göre “ DüĢünmek, ruhun kendi kendine konuĢmasıdır.” Bir Ģeyleri yorumlama ve onlardan sonuç çıkarma sadece insana has bir özelliktir. Ġnsanlar düĢünerek, yorumlayarak bir oluĢum oluĢturur ve yeni Ģeyler ortaya koyar. Ġnsan sahip olduğu zeka kapasitesi sayesinde, olaylar arasında bağlantı kurup onlardan sonuçlar çıkarabilir, geleceğe yönelik planlar kurup bunları gerçekleĢtirmek için çalıĢır (Tekin,1973).

DüĢünme alıĢkanlığını hayatına yerleĢtirmiĢ olan bir öğrenci, yaĢadığı dünyayı ve yaĢamı çok daha iyi anlayacak, içinde bulunduğu bu koĢuĢturmanın nedeni keĢfedecektir. GeliĢen teknolojiye, dünyanın adım adım geliĢimine kafa yoran bir öğrenci, her Ģeyi neden sonuç iliĢkisi içerisinde anlayabilir. BiliĢsel basamakların sentez ve değerlendirme aĢamasına kadar çıkabilir. Diğer taraftan insani duyguları ve sevgi, Ģefkat, nefret, aĢk gibi duyguları düĢünmek bireyi kendine daha çok yaklaĢtıracak ve daha olgun, kararlı ve Ģahsiyet sahibi bir birey olmasını sağlayacaktır (Ornstein, 2000).

2.2.3.1.8. Genel Kültür Bilgisine Sahip Olmak

Bilgi, her zaman gücü de beraberinde getirmiĢtir. Kaliteyi yakalamaya çalıĢan bir öğrenci her zaman çok yönlü olmalıdır. BakıĢ açısının geniĢ olması, farklı fikirlere saygılı olabilmesi, değiĢik alanlara açık olmayla paraleldir (Ercan, 2000).

Öğrenciler, her yerde söyleyecek bir söze sahip olmalıdır. Bu da derin bir genel kültür bilgisine sahip olmayı gerektirmektedir. Öğrenciler gündemin sürekli takipçisi olmalıdır. Bunun için haberleri dinlemek ve izlemek, gazete okumak gereklidir. Ayrıca okuma alıĢkanlığına sahip olmak da genel kültürün geliĢimine katkıda bulunur. Özelikle ansiklopedi okuyarak bir konu ile ilgili kısa ve öz bilgiye sahip olunabilir. Ayrıca gözlem yaparak da olaylar arasında bağlantı kurma kabiliyetine sahip olunabilir (Karaçam ve diğerleri, 2001).

Her yerde söyleyecek bir sözü olmak, öğrencileri bir toplum içerisinde öne çıkarır, herkesin saygınlığını kazanmasını sağlar. Bu da kiĢisel hedefleri ve hayalleri gerçekleĢtirmek için bireysel motivasyonu sağlar (Ornstein, 2000).