• Sonuç bulunamadı

Kırsal yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kırsal kalkınma

Gelişme Ekseni 3. Dengeli Mekânsal Gelişme ve Sürdürülebilir Çevre

Öncelik 1. Kırsal yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kırsal kalkınma

1 Kırsal nüfus oranı, belde/köy nüfusunun toplam nüfusa oranı olarak alınmıştır.

zanılması ve Bertaraf Edilmesi İçin Entegre Katı Atık Yönetim Sistemlerinin Kurulması

8. Temiz Hava Eylem Planlarının Oluşturulması ve Uygulanması, Bölgedeki İklim Değişikliği İle Mücadele İçin İklim Değişikliğine Uyum Strateji ve Planlarının Hayata Geçirilmesi

9. Sanayide Atık Oluşumu, Su ve Enerji Tüketi-mini Azaltmaya Yönelik Uygulamalara ve Te-miz Üretime Geçişin Sağlanması

10. Yerel, Yenilenebilir, Çevre Dostu, Ekonomik, Verimli ve Sürdürülebilir Enerji Kaynakları Po-tansiyelinin Belirlenerek Değerlendirilmesi 11. Enerji Verimliliği İhtiyaçlarının Tespit Edil-mesi, Enerji Yönetiminin Yaygınlaştırılması ve Enerji Yoğunluğunun Azaltılması

12. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için yerel kaynakların kullanımının azami seviyeye yükseltilmesi ve enerji talebi karşılanırken çev-resel zararların en alt düzeyde tutulması

Türkiye Turizm Stratejisi 2023’te destinasyon odaklı planlama yaklaşımı kapsamında kırsal kalkınma için turizm potansiyelinin harekete geçirilmesine yönelik olarak sağlık, termal, yay-la, kültür, kış ve doğa turizmi açısından önemli olan yerleşimlerin tek tek ele alınması yerine bu yerleşim birimlerinin ve turizm potansiye-linin birbirleriyle entegre olabilecek şekilde ele alınması öngörülmektedir. Bu doğrultuda, tu-rizm gelişim bölgeleri, tutu-rizm koridorları, tutu-rizm kentleri ve ekoturizm bölgeleri geliştirilerek bu bölgeler içinde zayıf kalan yerleşmelerin kültür, el sanatları ve konaklama altyapısının ve faa-liyet çeşitliliğinin güçlendirilmesi hedeflenmek-tedir. Bu amaçla alınacak tedbirler arasında turistik ürün ve hediyelik eşya üretimine dönük eğitimlerin artırılması, kültür ve sanat köyle-rinin oluşturulması ve doğa turizmi için küçük ölçekli altyapının geliştirilmesi planlanmaktadır.

Buna istinaden, bölgede il merkezlerinde yo-ğunlaşan turizm konaklama altyapısı nede-niyle kırsal bölgelerin sadece günübirlik ziyaret edilmesinin önüne geçmek için kırsal bölgelerde ev pansiyonculuğu, kamp alanları, hosteller gibi alternatif konaklama imkânlarının geliştirilme-si gerekmektedir. Turizm talebini geliştirmek ve kırsal ekonomik altyapıyı güçlendirmek için ticari değeri olan el sanatları ürün üretimi ve ürünün doğrudan tüketiciye ulaştığı agroturizm öncelikli olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla “Kır-sal yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve kırsal kalkınma” TR41 Bölgesi için 2023 yılı hedefleri arasında öncelikli bir yere sahiptir.

Tedbir 1. Agroturizm, ekoturizm, yayla turizmi, gastronomi turizmi ve doğa turizmi açısından

zengin bir potansiyele sahip olan bölgenin alt-yapı ve tanıtım açısından desteklenerek kırsal ekonominin canlandırılması

Tedbir 2. Yerel kültürel değerlerin yaşatılması amacıyla aynı zamanda ticari değeri olabilecek ürünlerin üretiminin desteklenmesi

Tedbir 3. Kırsal yörelerin ekonomik değer arz eden doğal kaynak potansiyeli ile mevcut ta-rımsal ürün deseni esas alınarak kırsal ekono-minin üretim ve istihdam yapısının el sanatları, su ürünleri yetiştiriciliği gibi alternatif ekonomik faaliyetler lehine çeşitlendirilmesi

Tedbir 4. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin, özel-likle düşük gelirli ve coğrafi açıdan dezavantajlı bölgelerin kalkınması için etkili şekilde kullanıl-masını sağlamak üzere bu bölgelerdeki iletişim altyapısı geliştirilmesi

Tedbir 5. Kırsalda eğitim, sağlık, sosyal donatı, ulaşım ve altyapı eksikliklerinin giderilerek ya-şam kalitesinin artırılması

Tedbir 6. Kırsalda üretime yönelik girdi mali-yetlerini azaltıcı desteklerin artırılması

Tedbir 7. Kırsal bölgelerde uygun olan alanlar-da yenilenebilir enerji kaynaklarının (biyokütle, güneş enerjisi) yaygınlaştırılması

Tedbir 8. Odun dışı orman ürünlerinin gelir getirici ürün olarak değerlendirilmesi, tıbbi ve aromatik bitki potansiyeline yönelik envanterin tamamlanması

2012-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında belirlenen ana eksenlerden biri de deprem güvenli yerleş-me ve yapılaşmadır. Buna istinaden, afetlere duyarlı kentsel dönüşümün ve nitelikli yapılaş-manın sağlanarak mekân ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi öncelikler arasında yerini almıştır.

Kentsel dönüşümle ekonomik canlılığı ve

reka-bet gücünü, yerel kalkınmayı ve toplumsal ge-lişmeyi destekleyecek üretim, hizmet ve yaşam alanları oluşturulması, altyapı darboğazlarına çözüm üreten uygulamaların hayata geçirilme-si ve yaşanabilirlik seviyegeçirilme-sinin artırılması; kent-sel dönüşümün eğitim, kültür, istihdam, afet, konut, çevre gibi politika alanlarıyla bütünlüğü-nün sağlanması gereklidir.

Tablo 45. Hanehalklarının Bina İnşa Yılına Göre Dağılımı

Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, 2011 İl

Bina İnşa Yılı (%) 1945 ve

öncesi 1946-1960 1961-1970 1971-1980 1981-1990 1991-2000 2001 ve

sonrası Bilinmeyen

Bursa 1,4 2,2 5,3 12,9 19,6 28,2 18,6 11,8

Eskişehir 2,0 3,9 5,0 10,3 15,2 19,9 25,9 17,7

Bilecik 2,8 3,6 6,9 11,6 15,6 18,4 20,2 20,8

Türkiye 1,5 2,7 5,9 13,4 18,9 24,6 21,8 11,3

Bursa il geneli incelendiğinde %28,2 ile hane-halkının en çok 1991-2000 yılları arası yapılan binalarda, Eskişehir il geneli incelendiğinde

%25,9, Bilecik il geneli incelendiğinde ise %20,2 ile hanehalkının en çok 2001 ve sonrası yapılan binalarda yaşadığı gözlemlenmektedir. Bursa ili hanehalkının %3,6’sı, Eskişehir ili hanehalkı-nın %5,9’u, Bilecik ili hanehalkıhanehalkı-nın ise %6,4’ü 50 yaşından büyük ve ekonomik ömrünü tamam-lamış binalarda yaşamaktadır. Olası bir afete karşı 1998 yılı deprem yönetmeliğine uygun yapılmamış ve yüksek katlı ekonomik ömrünü tamamlamış binalar risk içermektedir. Kentsel dönüşüm gerçekleştirilirken risk içeren binala-rın yoğunlaştığı alanlara öncelik verilmelidir.

Kentsel dönüşümde işlev ve tasarım değerle-rini öne çıkaran, yöresel özelliklere, kent este-tiğine ve karakterine uygun yaklaşımlar ge-liştirilmesi, çevreye duyarlı yapı ve yerleşme tipolojileri esas alınıp sürdürülebilir bir dönü-şüm sağlanması gereklidir. Afet riski yanında, başta üretim alanları, ortak kullanım alanları, temel kentsel ve üretken altyapı olmak üzere üst düzeyde fayda ve değer üreten, büyüme ve kalkınmaya katkı sağlayan, mekân kalitesini ve refahı yaygın şekilde artıran dönüşüm projeleri geliştirilmelidir.

Kentlerde farklı gelir gruplarının yaşam alan-larını giderek birbirinden yalıtan, işyeri-konut mesafelerini artıran, kentlerde kutuplaşmaya

ve sosyal ayrışmaya neden olan dışa kapalı konut projeleri yerine, kent merkezlerinin, çö-küntü alanlarının, afet riski yüksek alanların ve eskiyen konutların yenilenmesine yönelik uygulamalar geliştirilmelidir. TR41 Bölgesinde mevcut konut alanlarının yenilenmesi ve iyileş-tirilmesi sürecinde yeni konut alanlarında yapı-laşmış ve açık alan dengesi gözetilmesi, kültürel değerlerin korunması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi, sağlıklı, güvenli, kaliteli ve ekono-mik konut ve çevreleri oluşturulması mekân ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi açısından önem arz etmektedir.

İl merkezlerinde kent yaşamını etkileyen un-surlardan biri de gürültü kirliliğidir. Gürültü sorununu oluşturan kaynaklar kent içi ulaşım-dan kaynaklanan trafik/demiryolu/havayolu gürültüsü, hafif raylı sistem gürültüsü, eğlence yerlerinden, ticari kuruluşlar ile yerleşim ala-nı içerisindeki küçük sanayi kuruluşlarından kaynaklanan gürültüdür. Bölgemizde özellikle Eskişehir’de gürültü kirliliği öncelikli problemler arasında yer almaktadır.

Tedbir 1. Bölgelerin sosyo-ekonomik ve fiziksel özelliklerine ve farklı afet türlerine göre değişen risk ve zarar azaltma çalışmaları (mikro bölge-leme) ile detaylı yapı analizleri yapılması, zemin etüdü çalışmalarının yenilenmesi, afet öncesi/

sonrası eylem ve iyileştirme planlarının gelişti-rilmesi

Tedbir 2. Başta okul ve hastaneler olmak üzere, bölgede bina envanteri çıkarılması ve mevcut yapıların hasar görebilirliklerinin ve risklerinin belirlenmesi, riske karşı dayanıksız olduğu

tes-pit edilen yapıların ve kamu kurumu binalarının afete dayanıklı hale getirilmesi için dönüşümü-nün/ rehabilitasyonunun sağlanması

Tedbir 3. Ulaşım sistemleri ve önemli ulaşım te-sislerinin ve altyapının (doğalgaz, elektrik, ileti-şim vb.) depremlere dirençli bir şekilde projelen-dirilmesi, bakımı ve denetimi için düzenlemeler yapılması, olası doğal afetlerde vatandaşlara en kısa sürede ulaşılarak kurtarma ve sağlık hizmetlerinin anında yerine getirilmesi için afet anında erişilebilirliğin sağlanmasına yönelik altyapı eksikliklerinin giderilmesi

Tedbir 4. Afet riski kaynaklı kentsel dönüşüm uygulamalarının katılımcı bir süreç olarak yürü-tülmesi, uygulayıcılar, yerel yönetimler-merke-zi yönetim arasında bilgi akışı ve koordinasyon sağlanması ve halka kentsel dönüşüm öncesi afet risklerinin anlatılarak bilinç oluşturulması Tedbir 5. Arazi envanterinin çıkarılması, rezerv alan tespit edilmesi ve şehirdeki açık alan siste-mi oluşturulurken afet durumunun da bir para-metre olarak göz önünde bulundurulması Tedbir 6. Yerleşim birimlerinin ihtiyacı olan ak-tif yeşil alanların arttırılması ve konut dokusu içinde homojen dağılımının sağlanması, kentsel rekreasyon ve spor alanların geliştirilmesi Tedbir 7. Kırsal yerleşimlerin niteliklerinin iyi-leştirilmesi, kırsal yerleşme ve meskenlerinin tipolojisinin saptanması ve yöresel mimariye dayanan bir yapılaşma sağlanması, kentsel alanlarda ise kent kimliğini yansıtan kentsel mekân planlanması ve tasarımı yapılması

rin geliştirilmesi ve buralardaki yapı stoku etkin kullanımının sağlanması, konut alanlarının zensiz gelişmesinin önlenmesi ve mevcut dü-zensiz konut alanlarının mekân standartlarının yükseltilerek dönüşüm ve sağlıklaştırmanın ya-pılması, konut üretiminde nüfusun demografik ve gelir yapısına göre farklı alternatifler sunul-masının sağlanması

etkisi olan kentsel yerleşmeler içinde kalmış olan sanayi tesislerinin organize sanayi bölge-lerine ve sanayi alanlarına taşınmasının sağla-narak OSB-kent-OSB parçalı yapının önlenmesi ve doğal eşikler dikkate alınarak OSB’lerin ge-nişlemesinin kontrol altına alınması

Tedbir 10. Yoğun yerleşim ve sanayi alanların-da yaşam kalitesini olumsuz etkileyen gürültü kirliliği kaynaklarının tespit edilmesi ve gürültü kirliliğine yönelik tedbirlerin alınması

Bursa ili verilerine göre, 2000-2006 yılları ara-sında arazi kullanım değişikliği en fazla 1942 hektar artış ile yapay bölgelerde, 1460 hektar azalma ile tarım alanlarında tespit edilmiştir.

Kentleşmeye bağlı olarak tarım alanlarında bir azalma görülürken güney kesimlerde bulunan platolardaki orman tahribatı sonucu ormanlar-da ormanlar-da bir miktar azalma meyormanlar-dana gelmiştir.

Eskişehir ili verilerine göre, 2000–2006 yılları arasında arazi kullanım değişikliği en fazla 1141 hektar azalma ile orman ve yarı doğal alanlar-da, 867 hektar artış ile yapay bölgelerde tespit edilmiştir. Maden alanlarının büyük bir bölümü-nün orman alanları üzerine kurulmasıyla or-man ve yarı doğal alanlarda azalma olmuştur.

Bilecik ili verilerine göre, 2000–2006 yılla-rı arasında arazi kullanım değişikliği en fazla 542 hektar azalma ile tarımsal alanlarda, 693 hektar artış ile yapay bölgelerde tespit edilmiş-tir. Madenciliğin gelişmesine bağlı olarak yapay bölgelerde bir artış tespit edilmiştir. Ayrıca yeni yapılan inşaatların miktarındaki artış da şehir-deki yeni yapılaşmaların bir göstergesidir.

Yukarıda da belirtildiği üzere 2000-2006 yılla-rı arası TR41 illerinde tayılla-rım alanlayılla-rında, orman ve yarı doğal alanlarda azalma gerçekleşmiştir.

Bu azalma hızlı ve plansız gerçekleşen kentleş-me doğrultusunda artma eğilimindedir. Doğal kaynakları oluşturan hava, su, toprak, bitki ör-tüsü, hayvanlar ile madenlerin nicelik ve nitelik

Öncelik 3. Mekânsal ve ekonomik gelişmenin koruma ve kullanma

Benzer Belgeler