• Sonuç bulunamadı

Güvenli gıda üretmek üzere kaynakların verimli kullanılmasıyla tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması

ulaşım altyapısının güçlendirilerek hizmet kalitesinin yükseltilmesi

Öncelik 9. Güvenli gıda üretmek üzere kaynakların verimli kullanılmasıyla tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması

Kırsal Nüfus Oranı* (%)

2008 2009 2010 2011 2012

Türkiye 5,04 2,47 3,74 23,2 22,72

TR41 12,97 12,55 12,01 11,66 11,25

Bilecik 28,73 26,59 23,07 24,94 2,09

Bursa 12,09 11,79 11,40 11,02 10,65

Eskişehir 11,8 11,38 10,82 10,35 9,99

Tablo 40. Belde/Köyler Nüfusu ve Kırsal Nüfus Oranı (%)

Kaynak: TÜİK- ADNKS verilerinden hesaplanmıştır Not: Kırsal nüfus oranı için belde ve köy nüfusu oranının toplamdaki oranı alınmıştır.

Şekil 29. TR41 İlleri Kırsal Nüfus 2008-2012

Kaynak: TÜİK- ADNKS, Nisan 2013

Not: Kırsal nüfus oranı için belde ve köy nüfusu alınmıştır.

Bölge özelinde ele alındığında tarım sektörü hem üretim hem de kırsal kalkınma açısından son derece kritik bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Belde ve köylerde yaşayan nüfus açısından 81 il değerlendirildiğinde, 2012 yılı itibariyle Bursa en düşük kırsal nüfus oranına sahip 6., Eskişehir 5., Bilecik ise 14. ildir. TR41 genelinde bölge nüfusunun %11,25’ünü oluş-turan 414 243 kişi kırsalda (belde ve köylerde) yaşamaktadır.

TR41 Bölgesi, toplam GSKD ile 2008 yılı de-ğerleri itibariyle 26 bölge içinde İstanbul ve Ankara bölgelerinden sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Tarımın GSKD’deki payı 2007-2008 yıllarında Türkiye’de % 8,5 iken, 2007-2008 yılı için TR41 bölgesi GSKD içindeki payı %5,5’tir.

TR41 Bölgesi farklı coğrafi bölgelerde yer alan illeriyle değişiklik gösteren iklim özellikleriy-le tarımda ürün çeşitliliği yönünden zengin bir bölgedir.

Tarım işkolundaki işgücüne bakıldığında, 2012 yılı itibariyle TR41 bölgesinde istihdam edi-lenlerin %12,2’si tarım sektöründe yer almak-tadır. Tarım ihracatı, TR41 Bölgesi genelinde 2008-2012 yıllarında %61,6 artış göstermiştir.

Gıdaların üretimden tüketime kadarki sürecin tüm aşamalarında insan sağlığına zararlı olabi-lecek tüm risklerden uzak kalması gerekmekte-dir. Özellikle, tarımsal üretim aşamasında alına-cak önlemler, bu güvenli gıda üretimi sürecinde önem arz etmektedir.

Şekil 30. TR41 Bölgesi Tarımda İstihdam (15+ Yaş) Şekil 31. TR41 İlleri Tarım İhracatı 2008-2012

Kaynak: TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları, Nisan 2013

Kaynak: TÜİK Dış Ticaret verilerinden hesaplanmıştır.

Not: Tarım ihracatı Dünya Ticaret Örgütü’nün STIC sınıflamasına göre tanımlanan tarım ihracatıdır.

Üretim aşamasında bilinçsiz kullanılan zirai koruma ve mücadele ilaçları ve gübreden kay-naklanan su ve toprak kirliliği önemli bir sorun olmaktadır. Üründe oluşan kalıntılar, ürünün uluslararası düzeyde aranan gıda güvenliği ko-şullarını sağlayamamasına neden olmakta, bu sebeple ürün gıda sektöründe ve ihracatta de-ğerlendirilememektedir. Çiftçinin güvenli gıdaya ulaşabilmek için çevreye zarar vermeden tarım yapması ve gıda güvenliği kriterlerini karşıla-yan ürün üretebilmesi, ürününü yurtdışı pazar-larına ulaştırmasını sağlayacaktır. Buna yönelik üreticinin ve tüketicinin bilinçlendirilmesi, hem ürün planlaması için kullanılacak ürün analizi hem de gıda güvenliği için gıda analizi labo-ratuvar olanakları çiftçiye güvenli gıda için yol gösterici olacaktır. Özellikle, çevresel koşulların uygun olduğu yerlerde iyi ve organik tarım ya-pılması, bu ürünlerin gelişmeye dönük piyasası için avantaj sağlayacaktır.

Tarımsal örgütlenmenin yapısal bir değişime gi-dip, verimli ve aktif çalışan yapılar haline getiril-mesi, böylelikle tarımsal üretici birlik ve koope-ratiflerin çiftçiyi yönlendirici kuruluşlar haline gelmesi, ürün planlaması ve çiftçinin ürünü için pazar bulabilmesi için önemli bir etki sağlaya-caktır. TR41 Bölgesi, 2012 yılı itibariyle bulunan 5 kooperatif birliği, 5 yetiştirici birliği, 36 üretici birliği ve 598 kooperatif ile tarımda örgüt

çeşit-liliğine sahiptir. Bu yapıların güçlendirilmesiyle, bölge tarımı daha planlı üreten güçlü bir yapıya ulaşacaktır.

Özellikle, arazi toplulaştırmasıyla daha geniş tarım arazilerinde tarım yapılabilmesi, tarımda yurtdışında rekabetçiliği arttıracak mekanizas-yonun sağlanması, sulama sistemlerinin reha-bilite edilmesi ve sulanan arazinin artmasıyla tarımda verimliliğinin artması Türkiye’nin bü-yük gıda sektörü firmalarına ev sahipliği yapan TR41 Bölgesinde hem tarımın hem de tarıma da-yalı sanayinin sürdürülebilirliğine katkıda bulu-nacaktır. Gıda sektörünü bölgede ortak akıl ile bir araya getirip tarımdaki üretim planlama-sında etkin olabilmesiyle, üretici ve sanayici arasında ortak çalışma mümkün olabilecek, böylelikle hem bölge tarımı hem de gıda sa-nayisi rekabetçi bir yapıya kavuşacaktır.

Tedbir 1. Tarımsal sulama için kullanılabilir te-miz suyun, sanayi ve evsel atıksu kirliliğinden korunması, özellikle tarımda sulama suyu kay-nağı olarak kullanılan Göksu (Bursa’dan), Sa-karya (Eskişehir’den) ve Karasu (Bozüyük ve Kütahya’dan) nehirlerinin kirlenmesinin önüne geçilmesi

Tedbir 2. Tarımda temiz toprağın korunması adına tarım arazilerinin tarım dışı amaçlı

kulla-nımının, evsel, hayvansal ve sanayi atıklarıyla kirletilmesinin önüne geçilmesi, toprak kirliliğine yol açan zirai mücadele ve koruma ürünlerinin kontrollü satışının ve kullanımının sağlanması Tedbir 3. Tarımsal üretimin her aşamasında güvenli gıda için üretimde sertifikalı ve sağlıklı tohum, fide, fidan üretim ve kullanımının yay-gınlaştırılması; biyolojik ve biyoteknik zirai mü-cadele yöntemleri ile erken uyarı sistemi gibi yöntemlerin kullanılmasının sağlanması

Tedbir 4. Gıda denetimlerinin düzenliliğinin, gıda ve tarım analiz laboratuvarların geliştiril-mesinin sağlanması, gıda güvenliğiyle ilgili üre-ticinin ve tükeüre-ticinin eğitilmesi

Tedbir 5. Tarımın sürdürülebilirliği için bölgede gelişme potansiyeli olan tohumculuk, meyve fidancılığı, organik ve iyi tarım, örtü altı tarımı gibi sektörlerin gelişiminin sağlanması, örnek uygulamalarla bilgi ve deneyim paylaşımının yapılması

Tedbir 6. Tarımsal örgütlerin il düzeyinde tek çatında altında toplanarak, profesyonel yöneti-ciler tarafından yönetilen ve denetlenen bir yapı için yeniden yapılandırılarak güçlendirilmesi;

tarım ve kırsal kalkınma paydaşlarının koordi-nasyonunun sağlanması için ortak yapılar oluş-turulması

Tedbir 7. Tarımsal ürünlerin pazarlanmasının geliştirilmesine yönelik olarak üretici ve tüke-tici arasındaki aracı basamaklarının

azaltılma-sı, ürünlerin depolama ve nakliye olanakları-nın geliştirilmesi, rekabet üstünlüğü sağlayan ürünlerin tanıtımı gibi faaliyetlerin yürütülmesi Tedbir 8. Tarımda verimliliğin artırılmasına yönelik parçalı tarım arazisi sorununun çözü-münün, verimi artıran sulu tarım modellerine geçişin, sulama sistemlerinin iyileştirilmesinin sağlanması

Tedbir 9. Tarımda eğitimin geliştirilmesi için üniversitelerle işbirliği içinde eğitim programla-rının yapılması, örnek uygulamaların yapılması ve eğitimlerin koordinasyonunun sağlanması Tedbir 10. Gıda güvenliğine yönelik, kirlilik en-gelleme, ürün genotiplerinin korunması, ende-mik bitkiler gibi konularda Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi

Tedbir 11. Hayvansal ürünlerde kalitenin artırıl-masının ve hayvansal üretimde koruyucu he-kimliğin geliştirilmesinin sağlanması

Tedbir 12. Tarımda kayıtlı istihdamın geliştiril-mesi için mevsimlik tarım işçilerinin kooperatif aracılığıyla istihdamının sağlanması gibi ön-lemlerin alınması

Tedbir 13. Tarım ve tarıma dayalı sanayinin birlikte sürdürülebilirliğini sağlayacak rekabet gücünü arttırıcı çalışmaların yürütülmesi ve sektörün planlama politikasında rol alacak çatı yapıların oluşturulması.

Beşeri Gelişme sosyal kalkınmanın en önemli bileşenlerinden biridir. Ortalama yaşam bek-lentisi, okur-yazarlık, eğitim, sağlık gibi temel göstergelerden oluşan beşeri gelişmişlik bir toplumdaki yaşam kalitesinin yansımasıdır. Gü-nümüz toplumlarında insan kaynağı hem eko-nomide ve hem de sosyal hayatta en temel et-kenlerden biri olmuştur. Bu bağlamda nüfusun kentlerde yoğunlaşması ve kentsel hayatın ge-lişimi, sosyal yaşam içerisinde kültürel boyutun önem kazanması ve kamu sektörü ve özel sek-törün yanı sıra sivil toplumun gelişimi de beşerî gelişmenin öne çıkan dinamikleri haline gel-miştir. Bütün bunlar beşeri gelişmenin önemini artırmış ve bu konuda daha sistematik yakla-şımların oluşturulması ihtiyacını ortaya çıkar-mıştır. Beşeri gelişmenin sağlıklı olabilmesi için dezavantajlı grupların da bu gelişme sürecine olabildiğince kapsayıcı bir biçimde dâhil edil-mesi ve bu yolla sosyal içermenin geliştiriledil-mesi de elzemdir. Sosyal içerme engelliler, çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar gibi beşeri kaynağın

farklı kesimlerinin beşeri gelişme sürecine en etkin bir biçimde dâhil edilmesini sağlayacak tedbirler geliştirilmesini ifade eder. Bu anlamda insani gelişmenin dengeli ve kapsayıcı bir şekil-de gerçekleştirilmesi beşeri sermayenin gelişi-mi için de önemli bir katkı sunmaktadır. Beşerî Gelişme ve Sosyal İçerme 2014-2023 TR41 Böl-ge Planı’nda ortaya konan üç ana Böl-gelişme ekse-ninden biridir. Bu gelişme ekseni, 10. Kalkınma Planı(2014-2018)’nda Nitelikli İnsan, Güçlü Top-lum şeklinde ifade edilen hedefle uyum içeri-sinde belirlenmiştir. Onuncu Kalkınma Planı’nda bu hedef kapsamında eğitim, sağlık gibi temel hizmetlerden, sivil toplum ve sosyal hizmetlere, kültür ve sanattan nüfus dinamikleri ve kamu yönetimine kadar toplam on yedi politika alanı belirlenmiştir.

Sosyal Yapı Özel İhtisas komisyon toplantıların-da dile getirilen bölgenin Güçlü ve Zayıf Yönleri, dış çevre kaynaklı Fırsat ve Tehditler aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Benzer Belgeler