• Sonuç bulunamadı

Bursa, Eskişehir, Bilecik Tarihi

Bursa, Eskişehir ve Bilecik illeri tarihsel olarak da kesişen yerler olmuşlardır. Özellikle, Anadolu Selçuklular dönemi ve Osmanlı devletinin kuru-luşu aşmasında üç il de önemli rol oynamıştır.

Bursa ili M.Ö. 4. Yüzyılda Bithynia Devleti kuru-lana kadar çeşitli kolonilerin egemenliği altında kalmıştır. O tarihte Bursa ve civarında var olan tek kent Cius/Gemlik’tir. Bursa ve çevresinde kurulan ilk kentler olan Cius/Gemlik’in kurulu-şu M.Ö. 12. Yüzyıla, Apamea/Mudanya kentinin 10. Yüzyıla, Apollonia/Gölyazı’nın ise 6. Yüzyıla uzanmaktadır. Lidya ve Pers egemenliklerinden sonra bölgede bağımsız bir Bithynia Krallığı ku-rulmuştur. Aynı zamanda Bilecik ilinin de içinde bulunduğu Bithynia Krallığı, M.Ö.74 yılında Ro-ma’ya bağlanmıştır.

Bilecik ilinde, M.Ö. 1400’lerde Hititler’den baş-lamak üzere, Frigya Krallığı, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Doğu Romalı-lar egemenlik sürmüştür. M.Ö. 2000’li yılRomalı-larda Anadolu’da Hititler, Bilecik’e Şirin köy anlamına gelen “Belekoma” ismini vermişlerdir. Bilecik’in, İstanbul şosesi olarak anılan İstanbul-Bağdat kervan yolu üzerinde bulunması adının çok es-kiden beri bilinmesini sağlamıştır.

Eskişehir, bir Frig şehri olarak Dorylaion adı ile M.Ö. 1200 yılından sonra kurulmuştur. Frigler-den sonra şehir Lidyalılar’ın, M.Ö. 546 yılında da Persler’in hâkimiyetine girmiştir. M.Ö. 334

yılın-da İskender’in eline geçen Eskişehir, İskender’ in ölüm tarihi olan M.Ö. 323 yılına kadar Hellenizm dönemini yaşamıştır. Grekler’in, Anadolu’ya bu devirde, kitleler halinde gelip yerleştikleri, tarihi belgelerden anlaşılmıştır. M.Ö. 190 yılında Ro-malıların eline geçen Eskişehir, Roma’nın M.S.

395’de ikiye bölünmesine kadar Roma İmpa-ratorluğu’nun, sonra da Bizanslıların idaresinde kalmıştır.

Müslümanlar ilk kez Abbasiler döneminde Bur-sa’ya kadar gelmiştir ve Halep’teki Hamedanlı-lar 955 yılında Bursa’yı ele geçirip 23 yıl yöre-ye hâkim olmuşlardır. Bizans’ın doğu sınırlarını tehdit eden Selçuklu Devletini Anadolu’dan çı-karmak amacıyla Bizans imparatoru Romen Diojen, doğuya giderken Bilecik’e gelmiş ve buradan Eskişehir’e geçmiştir. 26 Ağustos 1071 yılında Bizans’ın Selçuklular tarafından yenil-mesiyle birlikte Anadolu’da fetih hareketleri hızlanmıştır.

Selçuklu ordularının 1074’de Eskişehir’i alma-sı ile birlikte Eskişehir doğudan devamlı gelen Türk boyları için bir yerleşme noktası olmuş-tur. Anadolu Selçuklular ile Haçlılar arasında yapılan kanlı savaşlara sahne olan Eskişehir Anadolu Selçuklularının kuruluşundan yıkılışı-na kadar bir Selçuklu şehri olarak kalmıştır. Bu süre zarfında Sivrihisar uzun süre uç beyliğinin merkezi olmuştur.

Türkler, 1080 yılında Bursa ve Bilecik’e kadar ulaşmışlardır ve İznik, 1081-1097 yılları arasın-da Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yap-mıştır. 1097 yılında ise Haçlı Savaşları sırasında Haçlı ordularının İznik önlerine kadar gelmele-rinin sonucunda, İznik hükümdarı Kılıçarslan Eskişehir’e doğru çekilmek zorunda kalmıştır ve 19 Haziran 1097 tarihinde Haçlılar İznik’i geri almışlardır. 28 Haziran 1097’de Bilecik’ten geçip Eskişehir’e ulaşmaları ile İznik, Bilecik ve Yeni-şehir tekrar Bizanslıların eline geçmiştir. Bilecik bu tarihten itibaren Osman Bey’in Bilecik’i fet-hine kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır. Bu savaşlar sırasında da İstanbul’da Latin Hükü-meti kurulunca, Bizans İmparatorluğunun yeni başkenti İznik olmuştur.

Latinler, İstanbul’u işgal ettikleri zaman Bizans prensi Theodor Laskaris, Selçuk Sultanıyla an-laşma yaparak Bursa’yı ve Bilecik’i ele geçir-miştir. Bir Rum kenti olan Bursa, 1214 yılında Tekfurlar Savaşı’nda Osman Gazi’nin komutan-larından Ak Timur ile Balaban Bey tarafından Bursa’nın kent ile deniz arasındaki yolu kesmek için kentin batısında ve doğusundaki yamaçlar-da yaptıkları kulelerle kuşatılmıştır.

Selçuklular kendilerine bağlı aşiretlerden Oğuz Türklerinin sağ kolu olan Kayıların bir bölümünü Ankara’nın batısında Karacadağ tarafına yer-leştirirken bir bölümünü de Ertuğrul Bey önder-liğinde 1230 yılında Söğüt ilçesine yerleştirmiş-lerdir. I. Alaeddin Keykubat’ın Bizanslılara karşı düzenlediği seferde Ertuğrul Bey akıncı olarak başarı kazanması üzerine Ertuğrul Gazi’ye Sö-ğüt mülk, Domaniç ise otlak olarak verilmiştir.

Böylelikle, Söğüt’te Ertuğrul Gazi’nin önderliğiy-le 400 çadırlık bir uç beyliği kurulmuştur.

1281’de Ertuğrul Gazi’nin ölümünün ardından başa Osman Bey geçmiştir ve Şeyh Edebali’nin de danışmanlığıyla yerleşik düzene geçilmesin-de başarı sağlamıştır. Osman Bey, 1289 Eskişe-hir ve İnönü’yü de topraklarına katmış ve bu fe-tihleri 1299’da Bilecik’in alınması takip etmiştir.

Selçuklu Sultanı II. Alaeddin, Osman Gazi’ye Beylik alametlerini yollamasıyla, Osman Bey de 1299 yılında adına hutbe okutarak bölgesin-de bağımsızlığını ilan etmiştir. Bazı tarihçiler, bu olayı Osmanlı Devletinin kuruluşu olarak kabul ederken, bazı tarihçiler ise Koyun Hisar (Bafeus) Savaşı’yla Osmanlı Devleti’nin kurulduğunu be-lirtmektedir.

Karacahisar, Yarhisar ve İnegöl ‘ü alan Osman Gazi, 1302 yılında Yenişehir’i devlet merkezi yapmıştır.

Bu gelişmelerden sonra uzun süren kuşatma-ya dakuşatma-yanamakuşatma-yan Bursa’nın Rum yöneticileri, 6 Nisan 1326 tarihinde şehri, Osman Bey’in oğlu Orhan Bey’e teslim etmiştir.

Osman Bey Bursa’nın fethini görmeyi çok is-temesine rağmen şehrin alınışını göremeden 1324’te vefat etmiştir. İstanbul’un fethine kadar önemini koruyan Bursa, Orhan Gazi, Murat Hü-davendigar, Yıldırım Bayezid ve Sultan Çelebi Mehmet hükümdarlıklarını sürdürdüğü şehir olmuştur.

Bursa, Eskişehir ve Bilecik illeri Kurtuluş Sa-vaşı döneminde de önemli gelişmelere tanıklık

etmiştir. Mondros Mütarekesi’nin İtilaf Devlet-leri’nin Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde-ki önemli noktaları güvenlik gerekçesiyle işgal edebilecekleri hükmüne dayanarak İngiliz kuv-vetleri, İstanbul Bağdat demiryolu hattı boyun-ca stratejik bir noktada yer alan Eskişehir’i 19 Ocak 1919’da işgal etmiştir. Eskişehir’de 17 Ma-yıs 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgalini kınayan bir miting düzenlenmiş, ardından Eskişehirli ay-dınlar tarafından başlatılan direniş daha örgütlü hale gelmiştir.

Türk topraklarını parçalayan Sevr Antlaşması 10 Ağustos 1920’de imzalanmış ve bunu kabul etmeyen Mustafa Kemal Atatürk ve silah arka-daşları, Türk Devletinin kurulması için çalışma-larına devam etmiştir. İstanbul hükümeti tem-silcileri ile Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki T.B.M.M. (Türkiye Büyük Millet Meclisi) heyeti 5 Aralık 1920’de Bilecik İstasyon Binası’nda gö-rüşmüş (Tarihi Bilecik Mülakatı), ancak somut ve olumlu bir sonuç elde edilememiştir.

Bursa yönünden harekete geçen Yunan kuv-vetleri 6 Ocak 1921’de Bilecik’i işgal etmişlerdir.

6 Ocak 1921 günü Bursa’dan Eskişehir yönüne, Uşak’tan Afyon yönüne iki kol hâlinde ileri ha-rekâta başlayan ve 9 Ocak 1921’de İnönü mevzi-lerine kadar gelen Yunanlılar ve Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde başlatılan düzenli ordu haline gelen Türk kuvvetleri arasında şiddetli muharebeler devam etmiştir. İlerleyen Yunan kuvvetlerine karşı Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın teklifi ve Fevzi Paşa’nın emriyle Türk birlikleri Beşkardeş Dağı- Zemzemiye- Oklubalı hattına almıştır. Yunan birlikleri

Akpınar-Ko-valca hattını işgal ettikten sonra taarruzlarını durdurarak bu hatta kalmışlardır. Cephenin 61.

Tümenle takviye edilmesinin ardından Yunan-lılar 11 Ocak 1921 sabahı İnönü mevzilerinden çekilmek zorunda kalmışlardır.

Yunanlılar 23 Mart’ta Bursa, Uşak, Eskişehir ve Afyon’dan üstün kuvvetlerle taarruza geçmiş-lerdir. Yunanlılar 24 Mart’ta Bilecik’i, 25 Mart’ta Pazarcık yöresini işgal edip İnönü mevzilerini sıkıştırmaya başlamışlardır. 30 Mart’a kadar süren, savaşlar sonucu önemli stratejik bir yer olan Metris Tepe Yunanlıların eline geçmiştir. Bu sıkışık durumda, T.B.M.M Muhafız Taburunun cepheye gönderilmesiyle güçlenen Türk ordusu 31 Mart 1921’de karşı saldırıya başlamıştır. İnö-nü’de, Gündüzbey’de, İnegöl-Pazarcık arasın-da büyük kayıplar veren Yunan ordusu 1 Nisan 1921 tarihinde yenilgiyi kabul ederek çekilmeye başlamıştır. İnönü Zaferi, 8 Nisan 1921’de kaza-nılan Aslıhanlar Zaferi ile tamamlanmıştır.

8 Ocak 1921’de Bilecik yakınlarına gelen Yunan-lılar Karaköy ve Yeniköy’ü işgal ettikten sonra, 13 Temmuz 1921’de Bilecik’i girmiş, kısa bir süre gerilemek zorunda olan Yunan birlikleri 22 Temmuz’da yeniden Bilecik’e girmişlerdir. Bile-cik’in işgali 30 Ağustos 1922 ‘ye kadar devam etmiştir. Türk kuvvetleri 4 Eylül 1922’de Söğüt ve Bozüyük’ü, 5 Eylül 1922’de Pazaryeri’ni, 6 Eylül 1922’de de Bilecik’i kurtarmışlardır.

8 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilen Bursa ili ise 2 yıl 2 ay 2 günlük Yunan iş-galinden sonra 11 Eylül 1922’de kurtarılmıştır.

Harita 4. TR41 Bölgesi İlleri Bursa, Eskişehir, Bilecik

Kaynak: TÜİK Bölgesel Göstergeler

Benzer Belgeler