• Sonuç bulunamadı

Irksal, dinsel ya da dile dayalı azınlıklara mensup Yunan vatandaşları hukukta gerçekte diğer Yunan vatandaşları ile aynı muamele ve teminatlara sahip

1.3. 1913 Atina Barış Antlaşması

Madde 8: Irksal, dinsel ya da dile dayalı azınlıklara mensup Yunan vatandaşları hukukta gerçekte diğer Yunan vatandaşları ile aynı muamele ve teminatlara sahip

Sevres’de 10 Ağustos 1920 tarihinde 3 antlaşma imzalanmıştır. Bunlardan birincisi, Osmanlı Devletini ortadan kaldıran antlaşmadır. İkincisi, Batı Trakya’nın Yunanistan’a verilmesi ve üçüncüsü de Yunanistan’daki Azınlıkların korunmasına dair yapılan Sevr Antlaşmasıdır. Ancak Osmanlı Devleti, “Yunanistan’daki Azınlıkların Korunmasına Dair Sevr Antlaşmasına” taraf değildir. Bu Antlaşmaya Yunanistan’la birlikte İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya imza atmışlardır. Böylece Yunanistan ülkesindeki azınlıkların korunması konusunda sorumlu olmuştur. Bu antlaşma Yunanistan Meclisi’nde 29 Eylül 1923 tarihinde onaylanarak, FEK 311/30.10.1923 sayı ve tarihli Hükümet gazetesinde yayınlamış ve yürürlüğe girmiştir.190

433 maddeden oluşmaktadır. “Yunanistan’daki Azınlıkların Korunması” ile ilgili maddeler ise şöyledir:

Madde 2: Yunanistan kendi toprakları üzerinde ikâmet eden herkesin yaşamlarının ve özgürlüklerinin, soy, millet, dil, ırk, din ayırımı gözetmeksizin, tamamen ve eksiksiz bir şekilde korumasını temin eder.

Madde 7: Bütün Yunan vatandaşları ırk, dil, din ayırımı gözetilmeksizin hukuk önünde eşit olacak ve aynı medeni ve siyasi haklardan yararlanacaklardır.

Madde 8: Irksal, dinsel ya da dile dayalı azınlıklara mensup Yunan vatandaşları hukukta gerçekte diğer Yunan vatandaşları ile aynı muamele ve teminatlara sahip olacaklardır. Özellikle kendi pahalarına hayır, dinî ve sosyal kurumlar, okullar ve diğer eğitim kurumlarını içinde kendi dillerini kullanma ve dinlerini yerine getirme haklarına sahip olarak kurmak, yönetmek ve denetlemek için eşit bir hakka sahip olacaklardır.

Madde 9 “... ırksal, dinsel veya dile dayalı azınlıklara mensup Yunan vatandaşlarının önemli bir kısmının oluşturduğu kasaba ve mahallelerde, bu azınlıkların eğitim, dini ya da hayır amaçları için devlet, belediye veya diğer bütçeler altında kamu

190 Turgay Cin, Yunanistan’daki Müslüman Türk Azınlığın Din Ve Vicdan Özgürlüğü..., s. 110.

fonlarından sağlanabilecek meblağlardan yararlanma ve başvurmalarında adil bir pay alabilmeleri temin edilir.”

Madde 14: Yunanistan Müslümanların aile ve kişisel hukuk ile ilgili sorunlarının Müslüman örf ve adetlerine (İslâm Hukukuna) uygun olarak çözülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını kabul eder. Yunanistan camilerin, mezarlıkların ve Müslümanlara ait diğer dinî kurumların korunmasını karşılamayı üstlenir. Şu anda var olan vakıflar ve Müslümanlara ait dinî ve hayır kurumlarına tam tanıma ve bütün kolaylıklar sağlanacak ve Yunanistan bu çeşit özel kurumlara garanti edilen gerekli kolaylıkların yeni dini ve hayır kurumlarının sağlanmasına karşı çıkmayacaktır.191

1.5. 2345/1920 Sayı ve Tarihli Kanun

Yunan meclisi 24 Haziran - 3 Temmuz 1920 tarihinde 2345 sayılı yasa ile iç hukukunda Yunanistan’daki İslâm Cemaatinin haklarının korunması ile ilgili düzenlemeler yapmıştır. Buna göre, “Müftüler ve Başmüftü İntihabıyla İslâm Cemaatlerine Ait Varidat-ı Evkafın Suret-i İdaresine Müteallik Kanun” Yunan Hükümet gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.192 Yasanın 1-15. Maddeleri Yunanistan’daki Müslüman azınlığın lideri olarak müftülük makamının atanması, yükümlülükleri ve yetkileri hakkındadır. Yunanistan’daki Müftülüklerin yasal dayanağı, 1913 Atina Barış Antlaşması’nın hükümlerini Yunan iç hukukuna dahil eden kanundur.

Başmüftülük, Müftülükler ve Cemaat İdare Heyetlerini kapsayan bu yasa, bir nevi azınlığın örgütlenmesini düzenlemektedir. Azınlığın örgütlenmesi ve yönetimi “Cemaat İdare Heyetleri”, “Başmüftü” “Müftüler” aracılığıyla olacaktır.

191 Turgay Cin, a.g.e., s. 436-442.

192 Yunan Krallığının Resmi Gazetesi, Sayı: 148A/ 1920. (N. 2345/1920 «Περί προσωρινού Αρχιμουφτή και Μουφτήδων των εν των κράτει μουσουλμάνων και περί διαχειρίσεως των περιουσιών των μουσουλμανικών κοινοτήτων» (ΦΕΚ 148 Α΄/1920).).

Yasanın Önemli Maddeleri aşağıda verilmiştir:

Sekizinci Madde: Müftüler, mevkilerinin ehemmiyetiyle mütenasib olmak üzere üç sınıfa tefrik edilirler. Devlet dâhilindeki müftülerin aded, sınıf ve mıntıkaları Başmüftünün reyiyle ve emr-i krali ile tayin edilir.

Onuncu Madde: Müftüler vezaif-i şer’iyyelerini ifa etmekle mükellef oldukları gibi daireleri dâhilindeki cemaatlerin umur-u maarif ve umur-u diniyesi ile meşgul olan kimseleri de teftiş itmek salahiyetleri dâhilindedir. Bundan maada cemaatler tarafından varidat-ı evkafın sureti idaresini de teftiş edebilirler. Müslümanlar arasındaki ‘nikâh, talak, nafaka, vesayet, velayet, miras, sair mümeyyiz’ gibi mesail ve davayı da hal etmek müftülerin vazifesi dâhilindedir. ‘Hukuk-u Aile-yi İslamiye’ kavanininde mezkûr her mesele içün rey virmek salahiyetleri meyanındadır.

On birinci Madde: Başmüftü ve müftüler hükümetin memurin-i resmiyesinden ad edildiklerinden, erkân-ı hükümetle muhaberatı devletin lisan-ı resmiyesi olan Rumca ile cereyan ider. Beynlerinde ve cemaatler arasındaki muhabere Türkçe lisanıyla cereyan idebilir. Mekatib ve telgrafları posta ücaratından müstesnadır.

On ikinci Maddenin 1. fıkrası, Müslüman cemaatlerinin oluşturulmasına dair özel bir kanun çıkarılıncaya kadar, cemaat mülklerinin Cemaat İdare Heyetleri tarafından yönetilmesini öngörmektedir. 4. fıkra hükmüne göre ise cemaatlere ait okulların, yani kentlerdeki okulların, yönetimi de aynı heyetlerce yürütülecektir. Cemaat İdare Heyetleri Müftüler tarafından denetlenecektir.193 On ikinci Madde ancak 1949 yılında 16 Haziran ve 28 Eylül tarihlerinde çıkarılan iki Kral iradesiyle yürürlüğe konmuştur. 22 Ocak 1950 tarihinde Batı Trakya'nın her üç ilinde ilk defa 2345 sayılı yasanın bu maddesine göre serbest cemaat seçimleri yapılmıştır.194 On ikinci Madde’ye göre, İslam

193 Cemaat Heyetlerine ilk müdahele 1946 yılında yapılmıştır. Hükümet, İskeçe heyetini dağıtarak yerine bir “İdare Komisyonu” tayin etmiş ve bu durum 1950'deki cemaat seçimlerine kadar devam etmiştir.

1951'de heyetlerin adı “İslâm Cemaatlerine Ait Servetleri İdare Komisyonu”na çevrilmiştir. (Bkz: Tevfik Hüseyinoğlu ve Mehmet İmamoğlu, Yunanistan’da Başmüftülük Müftülükler ve Müftüler (1913-2014) / Αρχιμουφτεία Μουφτείες και Μουφτήδες στην Ελλάδα (1913-2014) Gümülcine 2017, s.292).

194 Trakya Gazetesi, Sayı: 423, 23 Ocak 1950, (Seçimler 1960 ve 1964 yıllarındaki ertelemelerin dışında, 1967'ye kadar düzenli bir biçimde sürdürülmüştür. 1967’de Yunanistan’da askeri darbe yapılmış ve Cunta idaresi, devlet dairelerinde ve kamu hukuku tüzel kişiliklerinde, düzenin tekrar sağlanmasına ilişkin çıkardığı 65/1967 sayılı genel bir yasaya dayanarak, seçimle iş başına gelmiş olan heyetleri dağıtarak yeni heyetler tayin etmiştir. Aynı yasaya göre yayınlanan bir kararnamede heyetlerin

cemaatine, özellikle okullara ait vakıf gelirlerinin ve okullara ait olup da, ‘Maarif vakfı’

diye adlandırılan gelirlerin yönetilmesi için ‘İslam Cemaatlerinin kurulması’ ile ilgili özel kanunun kabulüne kadar her Müftünün bölgesinde yedi veya on iki üyeden oluşan bir meclis kurulur. Bu meclise üyelerden biri başkan seçilir ve bu başkan, yukarıda belirtilen vakıf gelirlerini ya kendisi ya da yasal vekili aracılığıyla devlet memurlarına ve kişilere karşı temsil eder. Başkanın bulunmadığı veya sebepsiz olarak toplantıya gelmediği zaman onun yerini alacak bir de asbaşkan seçilir.

On üçüncü Madde, Atina’da din görevlisi yetiştirmek için hükümetin masrafları ile idare edilecek bir ‘nevvap okulu’ kurulur. Okulun yönetim masrafları, öğretmenlerin maaşları, okul binasının kirası, öğrencilerin yiyecek ve diğer masrafları için, Kilise ve Milli Eğitim Bakanlığının gider bütçesine her yıl 100.000 drahmilik bir ödenek eklenir.

Bu okulun genel kuruluşuna; öğretim kadrosuna, öğretmenlerde bulunması gereken koşullar ile maaşlarına, tahsil süresine, her sınıfta okutulacak derslere, vakit ve diğer programlara, okula yazılma işlerine, sınavlara, sınıftan sınıfa geçmeye ve öğrencilerin okulu bitirme ve buna benzer meselelere ait bilgi ve ayrıntılar, Başmüftünün başkanlığında, şer-i işleri bilen kimselerden oluşur ve Kral Kararnamesi ile düzenlenir. İşbu emirler ile düzenlenen ve gerekli olacak masraflar hiçbir şekilde bu maddenin 2. Fıkrasındaki senelik ödeneği aşamaz.

2. Lozan Barış Antlaşması’nın Getirdiği Statü

24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde bir yandan, Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven

“Müslüman Emlâkini Tenvire Memur Heyet” adını taşımaları da uygun görülmüştür. Aynı kararnameyle, Dedeağaç’ta Müftülük makamı bulunmadığı gerekçesiyle bu şehirdeki Cemaat İdare Heyeti’nin kaldırıldığı da açıklanmıştır. 2345 sayılı yasanın on ikinci maddesinde çıkarılması öngörülen özel yasa çıkarılmamıştır. 1974’te Cuntanın düşmesinden sonra demokrasiye geçildiği zaman, ülke çapındaki bütün kurumlarda demokratik seçimler yapılmaya başlayınca, Cuntanın atadığı tayinli Cemaat İdare Heyetleri toplum içinde iyice yadırganır duruma gelmiştir. Demokratik bir seçimle Cunta kalıntısı idare heyetlerinden kurtulmak isteyen Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı haklı olarak bir seçim beklentisi içine girmiş ve azınlık basınında bu beklenti dile getirilmeye başlanmıştır. Bkz. Akın Gazetesi, 26 Kasım 1974, 26 Nisan 1975, 23 Temmuz 1975).

Devletleri, öte yandan, Türkiye tarafından imzalanan Antlaşma Batı Trakya Türk Azınlığının anayasası niteliğini taşımaktadır.

Lozan Barış Antlaşması 143 madde olup kısımlara ve fasıllara ayrılmıştır.

“Siyasal Hükümler” adını taşıyan I. Kısmının III. Faslı “Azınlıkların Korunması”na ayrılmış olup 9 maddeyi içermektedir. 37-44 arası maddeler, Türkiye’deki gayrimüslim azınlıkların statüsünü belirlemektedir.195 45. madde ise söz konusu maddelerde yer alan hükümlerin Batı Trakya’daki Müslüman azınlık için de geçerli olduğunu ifade etmektedir. 45. maddede “Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıklarına tanınmış olan haklar, Yunanistan’da da kendi ülkesinde bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır”196 ifadesi geçer.

3. Lozan Barış Antlaşması Sonrası Hukuki Dayanaklar