• Sonuç bulunamadı

II Mes’ud’un Ölümü ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu

Belgede II. Gıyasü'd-din Mes'ud dönemi (sayfa 155-176)

B. II MES’UD’UN İKİNCİ SALTANATI VE ÖLÜMÜ

2. II Mes’ud’un Ölümü ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu

Anadolu’daki Moğol zulüm ve tahakkümü akıl almaz boyutlara ulaşırken hâdiselerin seyrinde kayda değer bir etkiye veya etkinliğe sahip olamayan II. Mes’ud’un sessiz bir şekilde aradan çekildiğini müşahede ediyoruz. Bununla birlikte her iki hükümdarlığı da varlığı ile yokluğu müsavi olacak surette silik ve şahsiyetsiz bir şekilde geçen II. Mes’ud’un, birincinin aksine hem daha belirsiz hem de daha kısa geçen ikinci hükümdarlığının ne zaman sona erdiği hakkında net bilgilere sahip değiliz. Ayrıca kendisinden sonra hanedana mensup herhangi bir şehzadenin işbaşına geçip-geçmediği; devletin son hükümdarının kim olduğu ve nihayet devletin ne zaman yıkıldığı şeklinde peşpeşe sıralayabileceğimiz sorular da hâlâ cevap beklemektedir. Bu çerçevede bazı ipuçlarından hareketle sadece bir takım çıkarımlar yapma imkanına sahibiz.

Öncelikle ve özellikle şunu belirtmemiz gerekmektedir: II. Mes’ud’un ne Hamedan’da geçirdiği altı yıllık sürgün hayatı ne de ne kadar sürdüğü tam olarak belli olmayan ikinci iktidarı hakkında kaynaklara kayda değer bilgilerin aksetmemesi göstermektedir ki, hükümdarlığının ilk yıllarındaki hâdiselerde herhangi bir tesire ve nüfûza sahip olamadığını gördüğümüz II. Mes’ud’un ikinci hükümdarlığı da oldukça sönük geçmiş; hatta kimse net olarak ölüm tarihini belirtme ihtiyacı bile hissetmemiştir.

273 Aksarayî, s. 250; Turan, Türkiye, s. 637-638; Sümer, “Anadolu’da Moğollar”, s. 76. Olcaytu

Hudâbende Han’ın dayısı olması hasebiyle oldukça rahat hareket eden İrencin’in zülüm ve haksızlıkları İlhanlıların son büyük hükümdarı Ebû Said Bahadır Han’ın 1317 yılında iktidara gelmesine kadar devam edecektir. Bkz. Spuler, s. 136; Abdülkadir Yuvalı, “Ebû Sâid Bahadır Han”, DİA, X, s. 219. Mevlevî kaynaklarında mezkur şahıs hakkında müspet manada bilgiler mevcuttur. Msl. Eflâkî (II, s. 153-154), Sultan Veled ile onu ziyarete gelen büyük emîr İrencin arasında cereyan eden akîde merkezli ve mukayeseli bir diyalogdan bahsetmektedir.

147

Mevzu ile alakalı mühim nakillerde ve hatta yorumlarda bulunan Aksarayî, 1304 yılı olaylarını naklederken “bu sırada” belirtecini kullanarak II. Mes’ud’un yarı mefluç bir vaziyette yaklaşık bir sene ızdırap çektiğini ve çok geçmeden de öldüğünü naklederek muhtemelen veya en erken 704/1304–1305 yılını ölüm tarihi olarak vermektedir 274. Onun İlhanlı ve Selçuklu emîrlerinin ölüm tarihlerini şiirlerle ifade etmesine rağmen II. Mes’ud’un vefatını net olarak nakletmemesi yadırganacak bir durumdur.

Muasır kaynaklarımızdan Niğdeli Kadı Ahmed’in bir takım tereddütler eşliğinde daha ileri bir tarih olarak 708/1308–1309 tarihini vermesi pek çok modern araştırmacı tarafından münakaşasız bir şekilde kabul edilmektedir 275.

Diğer kaynaklarda yer almamasına rağmen Konya Müzesi’ndeki Selçuklu tarihine dâir bir takvim, III. Gıyaseddin Keyhüsrev oğlu Alâeddin Kılıç Arslan’ın 710/1310–11 tarihinde tahta cülus ettiği naklederken, II. Mes’ud’un halefini belirtmektedir 276. Nitekim İlhanlıların göstermelikte olsa Türkiye Selçuklu Devleti’nin başına bir hükümdar tayin etmeleri son zamanlarda sıkça rastlanan bir realitedir ve bu rivayetten II. Mes’ud’un 1310– 11 yılına kadar iktidarda veya hayatta kaldığını da pekala çıkarabiliriz. Ancak onun 1296’da tahttan indirilmesinden halefi III. Alâeddin’in 1298’de iktidara gelmesine kadar geçen iki yıllık süreçte herhangi bir hükümdarın tahta bulunmaması şeklindeki sıcak örnekten hareketle 1308 ile 1310–11 yılları arasındaki zaman zarfında da iktidarın münhal kalmasına mümkün ve muhtemel gözüyle bakılabilir. Dolayısıyla merhum Turan’ın, II. Mes’ud’un 1310 yılına kadar tahta kaldığına delil olarak kullandığı mezkur rivayetin tam bir kesinlik arz etmediğini belirtmeliyiz.

274 Aksarayî, s. 243-44. Spuler (s. 95) göre de II. Mes’ud takriben 1304-1305 tarihindeki ölümüne

kadar hâkimiyeti çok defalar arızaya uğrayan bir hükümdardır.

275 vr. 371b’den naklen Turan, Türkiye, s. 645, dipnot 69; Sevim-Meriç, s. 493; Sümer,

“Anadolu’da Moğollar”, s. 75; Alptekin, s. 358; İbrahim Kafesoğlu, “Selçuklular”, İA, X, s. 384; Muharrem Kesik, “Mesud II”, DİA, XXIX, s. 344.

148

Muahhar kaynaklarımızdan Müneccimbaşı, 1304–1305 yılını takip eden yıllarda İlhanlı umumî valisi sıfatıyla Anadolu faaliyette bulunan Timurtaş’ın, 1318 yılında eline geçirdiği Selçuklu hanedan mensuplarını imha ettiğini ve kıyımdan kurtulanların da uç vilayetlerine -hususan Karamanlılara- sığındıklarını dile getirirken bazı Selçuklu şehzadelerinin varlığını imâ ederek meseleyi biraz vuzuha kavuşturmakta; Türkmen zümrelerin hanedan mensuplarına ihanet ettiklerini de eklemektedir 277.

Bütün bunlardan sonra sonuç olarak söylemek gerekirse II. Mes’ud, zaten sancılı ve sıkıntılı bir şekilde geçen ömrünün son demlerini yarı meflûç vaziyette tamamlamış ve bu sebeple ölüm tarihi bile tam olarak nakledilememiştir. Ancak eldeki mevcut kaynaklara istinaden II. Mes’ud’un 1308 veya en geç 1311 yılında ölmesinden sonra yerine Selçuklu hükümdarı olarak III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in oğlu V. Kılıç Arslan’ın geçtiğini; bununla beraber onun ne memleket dâhilinde ne de Moğollar nezdinde tanınmadığını söyleyebiliriz 278. 1318’e kadar şeklen ayakta kalan devletin bu tarihten sonra artık tamamen yıkıldığını veya dağıtıldığını görüyoruz. Bu arada ilerleyen yıllarda hanedan mensubu bazı şehzadelerin varlığına dair rivayetlerde bulunmaktadır 279; ancak bu keyfiyet analizimizde ulaştığımız sonucu değiştirmemektedir.

277 Emîr Timurtaş’ın faaliyetleri hakkında bkz. Aksarayî, s. 252 vd.; Müneccimbaşı, II, s. 141-142;

Müellif, söz konusu rivayeti Yazıcızâde Ali, Târih-i Âl-i Selçuk, TSMK, Revan Köşkü, nr. 1390, v. 262b-263a’dan nakletmektedir. Mısırlı tarihçi Makrîzî, (es-Sülûk, II, s. 186’dan naklen Turan, Türkiye, s. 654) II. Mes’ud’un 1318 yılında öldüğünü yazmakla hanedanın bu zamana kadar hüküm sürdüğünü ifade ederken, onun son Selçuklu hükümdarı olduğunu da imâ etmektedir. Müellifin devletin yıkılışı ile hükümdarın ölüşünü özdeşleştirmesi ilginçtir.

278 Nitekim elimizdeki en son sikkeler de II. Mes’ud’a aittir. Bkz. Erkiletlioğlu-Güler, s. 265. Bu

sebeple hanedana mensubu biri bile olsa V. Kılıç Arslan’ın ülke içinde ve İlhanlılar nezdinde tanınmadığını sonucunu çıkartabiliriz. Dolaysıyla II. Mes’ud’un son Türkiye Selçuklu hükümdarı olduğunu kabul etmek daha isabetli bir görüştür.

279 Kazvînî, 1334 yılında yazdığı tarihinde Selçuklu saltanatı adının artık kalmadığını, onlardan

bazılarının da sahillerde ve uçlarda henüz padişah olduğunu rivâyet ederken Anadolu uçlarındaki Türkmen Beylikleri arasında bazı şehzadelerin bir müddet daha yaşadığını tasrih

149

Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılış sürecinin son zamanlarının ele alındığı bu çalışma çerçevesinde, siyasî-askerî-malî açılardan büyük sıkıntıları bünyesinde taşıyan devletin kaderinin de onun yarı mefluç son hükümdarı gibi sessiz bir şekilde tarih sahnesinden çekilmek olduğunu görüyoruz.

etmektedir. Bkz. Tarih-i Güzîde, s. 480’den naklen Turan, Türkiye, s. 645, dipnot 69. Bu rivayet Müneccimbaşı’nın ifadelerini teyit ve tasdik etmektedir. Krş. Öden, a.g.m., s. 298-299.

150 SONUÇ

Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılış sürecinin son zamanlarına ilişkin var olan kanaatleri, yeni bilgi ve belgelere istinaden revizyona tâbi tuttuğumuz bu çalışmada en dikkate değer nokta, Türkmen faaliyetlerinin bundan sonraki aşamada yeni açılımlara kapı aralayıcı olmasıdır. Bu sebeple tezimizde Türkmen faaliyetlerine büyük yer vererek söz konusu sürecin alt yapısının nasıl oluştuğuna dikkat çekmeye çalıştık. Bir kere daha ifade etmek gerekirse, XIII. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren XIV. yüzyıla kadar uzanan süreçte Anadolu’da vuku bulan yatay nüfus hareketlenmeleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde tam manasıyla anlaşılmadıkça, Osmanlı Devleti’nin ortaya çıkış dinamiklerini anlamak mümkün değildir. Bu sebeple söz konusu hareketlenmeler hakkında daha geniş ölçekli müstakil çalışmaların yapılmasının bir gereklilik olduğu izahtan varestedir.

Bir taraftan İlhanlı tahakkümünün artan boyutları diğer taraftan yerli ve yabancı ümerâ arasındaki ihtilaflar ve nihayet kargaşalıktan istifadeyle ortalığa dehşet saçan yerel mütegallibeler derken Anadolu’da huzur ve asayiş temelinden sarsılmakta; ancak bu arada özellikle Batı Anadolu mıntıkasında yeni Türkmen beyliklerinin temelleri atılmaktaydı. Bu beylikler İlhanlıların zayıflama emareleri göstermesi karşısında kendi istiklallerini tesis ederek Anadolu’da yeni bir dönemin kapısını aralamayı başarmışlardır. Bu sebeple Ulu Arif Çelebi’nin beylik merkezlerine düzenlediği seyahatleri tezimizin sınırlarını biraz zorlasa da özellikle vurgulamaya çalıştık. Bu yeni oluşuma ön ayak olan diğer sûfî zümrelerin faaliyetlerinin müstakil olarak ele alındığı modern araştırmalara ihtiyacımızın olduğunu ifade etmeliyiz.

Moğol istilasının arttırdığı muhaceret sonrası Anadolu’ya akan Türkmen zümrelerin teşkilatlandırılmasında mühim roller üstlenen Ahîlerin, İlhanlıların emperyalist siyasetlerine karşı muhtelif zaman ve zeminlerde gerçekleştirdikleri reaksiyonlar, yıkılış sürecinin son zamanlarına doğru Mevlevîlerle olan münasebetlerinde belirleyici unsur

151

olmuştur. Bu çerçevede vuku bulan siyasî gelişmeler ve değişimler, Ahîlerle Mevlevîleri birbirine yakınlaştırmış; birincisi ikincisinin hem tesis hem de intişarında etkili olmuştur.

İlhanlı malî tazyikleri Anadolu’da toprak sistemiyle birlikte mütalaa edilen askerî teşkilatı temelinden sarsarken, idarî ve siyasî teşkilatta da sürekli yeni yapılanmalara gidilmesine sebep olmaktaydı. Monografimizde bu çerçeveyi çizen alt başlıklara dikkat edilirse, İlhanlıların Anadolu’da tesis etmeye çalıştıkları sistemin sürekli açık veren ve sömürgeyi ön plana çıkaran kifayetsiz bir idare olduğu sonucuna ulaşılabilir.

Ele aldığımız dönem, muasır siyasî, edebî ve tasavvufî mahfillerde genel olarak “çöküntü devri” olarak tavsif edilirken, geleneksel tabiriyle “gölge sultan” rolünü oynayan II. Mes’ud yıkılış sürecinin bütün acı detaylarını tatmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılış tarihini net olarak ortaya koyacak tatmin edici kayıtlara henüz sahip olamasak da hâdiselerin gidişatından İlhanlı darbelerinden sonra kendi kendine yıkılıp gittiğini çıkarabiliriz. Son olarak bu konuda da yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğunu ifade etmeliyiz.

152

KRONOLOJİ 1240: Babaîler isyanı

1243: Kösedağ mağlubiyeti ve Moğol tahakkümünün başlaması

1246: II. Gıyaseddin Keyhusrev’in ölümü ve II. İzzeddin Keykâvus-IV. Rükneddin Kılıç Arslan-II. Alâeddin Keykubad şeklinde üçlü müşterek saltanatın tesis edilmesi. 1246–1262: Kardeşler arasında vuku bulan ve Moğol tahakkümünün daha da artmasını

netice veren dâhili muharebeler.

1262: Kardeşi IV. Rükneddin Kılıç Arslan ile giriştiği taht mücadelesini kaybeden II. İzzeddin Keykâvus’un, II. Gıyaseddin Mes’ud’un da içinde bulunduğu ailesi ve maiyetiyle birlikte Bizans’a sığınması.

1263: II. İzzeddin Keykâvus’un İlhanlı hükümdarı Hülâgû Han’ın tazyikiyle Bizans İmparatoru VIII. Mikhail Palaiologos tarafından hapsedilmesi ve Altın Orda hükümdarı Berke Han tarafından gönderilen bir ordu sayesinde kurtarılarak Kırım’a yerleştirilmesi.

1263–1277: Pervâne Muîneddin Süleyman devri.

1277: II. İzzeddin Keykâvus’un oğlu Melîk Alâeddin Siyâvuş’un (Cimri) Karamanlılar tarafından Konya’da tahta çıkarılışı ve söz konusu beylik başta olmak üzere Türkmenlerin muhalif faaliyetleri.

1278–1279: II. İzzeddin Keykâvus’un Kırım’da vefatı. 1279: Melîk Alâeddin Siyâvuş’un öldürülmesi.

1280: Veliahd II. Gıyaseddin Mes’ud’un Sinop’tan Anadolu’ya giriş yapması ve Samsun, Kayseri, Erzincan tarîkiyle Abaka Han’ın yüksek katına çıkması. Müstakbel hükümdara III. Gıyaseddin Keyhüsrev’e rağmen Erzurum, Erzincan Sivas, Diyarbakır, Elazığ ve Malatya şehirleri vergilerinin tahsis edilmesi.

153

1282: Yeni İlhanlı hükümdarı Ahmed Teküdar’ın Anadolu’yu mevcut Selçuklu hükümdarı III. Gıyaseddin Keyhüsrev ile 1280 yılından itibaren İlhanlıların hizmetine girerek kendisine bir takım vilayetler tahsis edilen II. Gıyaseddin Mes’ud arasında taksim etmesi.

1284: Ahmed Teküdar’ın, yanında bulunan II. Gıyaseddin Mes’ud’u bir takım siyasî gelişmelerden sonra Türkiye Selçuklu tahtına müstakil olarak çıkarması ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in öldürülmesi.

1285: Sabık Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in iki oğlunun, Türkmenlerin yardımlarına başvuran babaanneleri tarafından tahta hak iddia etmeleri amacıyla tarafından devreye sokulması.

1285–1288: Geyhatu’nun birinci Anadolu harekâtı ve Türkmenlerin sindirilmesi. 1288: Sâhib Ata Fahreddin Ali’nin vefatı.

1288–1289: Türkmenlerin muhalif faaliyetlerine ara vermeleri.

1290: Adil icraâtıyla tanınan Müstevfî Nasîreddin’in yapıcı faaliyetleri.

1291–1292: Muhalif faaliyetlerine kaldıkları yerden devam eden Türkmenlerin hurucuna karşı, Argun Han’dan sonra hanlık makamına yükselen Geyhatu’nun oldukça kanlı geçen ikinci Anadolu harekâtı.

1292: Kastamonu merkezli şehzade isyanlarının zuhuru karşısında II. Gıyaseddin Mes’ud’un Geyhatu’nun emri ve desteğiyle kardeşlerini etkisiz hâle getirmesi. 1292–1293: Kuzey-batı ucunda vuku bulan isyanı fırsat bilen Karaman ve Eşref

Türkmenlerinin muhalif faaliyetlere kalkışması.

1295: Geyhatu Han’ın ölümü ve yerine geçen Baydu Han’ın kısa süren iktidarını müteakip İlhanlıların başına Gâzân Han’ın geçmesi.

154

1296: Uzun yıllar Anadolu’da umumî valilik görevinde bulunan Baltu Noyan’ın isyana kalkışması. Âsi tarafından alıkonan II. Gıyaseddin Mes’ud’un tahttan indirilerek Hemedan’a sürülmesi ve birinci saltanat döneminin sona ermesi.

1296–1298: Hanedan mensubu herhangi bir yöneticinin başa geçmemesi sebebiyle Türkiye Selçuklu Devleti tahtının münhal kaldığı dönem.

1298: II. Gıyaseddin Mes’ud’un biraderzâdesi III. Alâeddin Keykubad’ın Türkiye Selçuklu Devleti’nin başına geçirilmesi.

1302: Bir hükümdardan beklenmeyecek hareketlere teşebbüs eden III. Alâeddin Keykubad’ın, Gâzân Han tarafından tahttan indirilerek İsfahan’a sürülmesi ve çok geçmeden yakın adamlarından biri tarafından öldürülmesi.

1304: Gâzân Han’ın ölümü ve kardeşi Olcaytu Han’ın İlhanlı tahtına çıkışı.

1305: Olcaytu Han’ın Anadolu’ya gönderdiği dayısı İrencin Noyan’ın burada zulüm ve haksızlıklara girişmesi.

1308 veya 1310: II. Gıyaseddin Mes’ud’un Türkiye Selçuklu Devleti’nin sessiz sedasız tarih sahnesinden çekilmesine benzer bir şekilde, hastalıkla geçen bir hayattan sonra vefatı ve dolayısıyla ikinci saltanatının sona ermesi.

155

BİBLİYOGRAFYA KAYNAKLAR

ABDURRAHMAN CÂMÎ, Nefahâtü’l-Üns, trc. Lâmiî Çelebi, haz. S. Uludağ-M. Kara, İstanbul 20012.

AHİ EVREN, Âğâz u Encâm, BEEK, Hüseyin Çelebi Kısmı, nr. 1184. ---, Letaif-i Hikmet, Paris Bibliothique Nationale, nr. 2880.

AHMED BİN MAHMUD, Selçuk-nâme, haz. Erdoğan Merçil, İstanbul 1977.

AHMED EFLÂKÎ, Ariflerin Menkıbeleri (Mevlânâ ve Etrafındakiler), I-II, trc. Tahsin Yazıcı, İstanbul 19864–19874.

ANONİM, Tarih-i Âl-i Selçuk (Anadolu Selçukluları Devleti Tarihi, III), nşr. ve trc. Feridun Nâfiz Uzluk, Ankara 1952.

AYNÎ, Bedreddin Mahmud b. Ahmed, Ikdu’l-cumân fî târih-i ehli’z-zamân, XIX, Beyazıt Devlet Ktp., nr. 2391.

CENÂBÎ, Ebû Muhammed Mustafa b. Abdullah b. Hasan, el-Aylemü’z-zâhir fî ahbâri’l-

evâil ve’l-evâhir, Nuruosmaniye Ktp., nr. 3098.

EBU’L-FİDÂ, el-Melikü’l-Müeyyed İmâdeddîn İsmail b. Ali, el-Muhtasar fî ahbâri’l-

beşer, IV, nşr. Edib Arif ez-Zeyyin, Beyrut 1377.

EBU’L-HAYR-I RÛMÎ, Saltuk-nâme, I, haz. Şükrü Hâluk Akalın, Ankara 1988.

EBÜLFEREC-İBNÜLİBRİ, Tarihi Muhtasarüddüvel, trc. Şerafeddin Yaltkaya, İstanbul 1941.

ELVAN ÇELEBİ, Menâkıbu’l-Kudsiyye Fî Menâsibi’l-Ünsiyye, haz. İsmail E. Erünsal- Ahmet Y. Ocak, Ankara 1995.

FERÎDUN b. AHMED SİPEHSÂLÂR, Terceme-i Risâle-i Sipehsâlâr be Menâkıb-ı Hazret-i Hudâvendgar, trc. Midhat Bahârî-i Hüsâmî, Dersaâdet 1331.

GAFFÂRÎ, Ahmed b. Muhammed, Târih-i Cihân-ârâ, nşr. Hasan Nurakî, Tahran 1342. GREGORY ABÛ’L-FARAC, Abû’l-Farac Tarihi, II, trc. Ömer Rıza Doğrul, Ankara 19993.

HAMDULLAH KAZVİNÎ, Tarih-i Güzîde, nşr. Abdülhüseyin Nevaî, Tahran 1339. İBN-İ BATTÛTA, İbn Battûta Seyahatnâmesi, I, trc. A. Sait Aykut, İstanbul 2000. İBN BİBİ, El-Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umûri’l-Alâ’iyye, II, trc. Mürsel Öztürk, Ankara 1996.

İBN ŞEDDÂD, Baypars Tarihi (al-Melik-al-Zahir Hakkındaki Tarihin İkinci Cildi), trc. Şerefüddin Yaltkaya, Ankara 20002.

156

KADI AHMED EN-NİGİDÎ, el-Veledü’ş-şefîk, Fatih Ktp., nr. 4518.

KÂTİB ÇELEBİ, Keşfü’z-zunûn, I, nşr. Kilisli Rifat-Ş. Yaltkaya, İstanbul 1941.

KERÎMÜDDİN MAHMUD-İ AKSARAYÎ, Müsâmeretü’l-Ahbâr, trc. Mürsel Öztürk, Ankara 2000.

MAKRİZÎ, Takiyyüddin Ahmed b. Ali, Kitâbüs’s-Sülûk li-ma’rifet-i düveli’l-mülûk, nşr. Mustafa Ziyâde-Said Abdulfettah Âşur, II, Kahire 1957.

MEHMED NEŞRÎ, Kitâb-ı Cihan-nümâ, I, haz. Faik Reşit Unat-Mehmed Altay Köymen, Ankara 19953.

MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN-İ RÛMÎ, Mektuplar, trc. Abdülbâki Gölpınarlı, Ankara 1998 ---, Mesnevî, IV, trc. Veled İzbudak, İstanbul 1944.

MÜNECCİMBAŞI Ahmed b. Lütfullah, Câmiu’d-düvel, I-II, haz. ve trc. Ali Öngül, İzmir 2000–2001.

REŞÎDEDDÎN, Tarih-i Mübârek-i Gazanî, nşr. Karl Jahn, Prag 1940. SULTAN VELED, Divanı Sultan Veled, nşr. F. Nafiz Uzluk, Ankara 1941. ---, İbtidâ-nâme, trc. Abdülbâki Gölpınarlı, Ankara 1976.

---, Maârif, trc. Meliha Anbarcıoğlu, İstanbul 1993.

UZUN FİRDEVSÎ, Vilâyet-nâme (Menâkıb-ı Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî), haz. Abdülbâki Gölpınarlı, İstanbul 1958.

YAZICIZÂDE ALİ, Târih-i Âl-i Selçuk, TSMK, Revan Köşkü, nr. 1391.

ARAŞTIRMA ve İNCELEMELER

AKA, İsmail, “Aksarâyî”, DİA, II, İstanbul 1989, s. 293.

AKDAĞ, Mustafa, Türkiye’nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi, I, Ankara 1999. AKIN, Himmet, Aydın Oğulları Tarihi Hakkında Bir Araştırma, Ankara 19682.

AKŞİT, Ahmet, “Çelebi Hüsameddin’in Halife Seçilmesi ve Muhalifleri”, SÜ Türkiyat

Araştırmaları Dergisi, S. 18 (2005), s. 179-187.

ALGAR, Hamid, “Ahmed Teküder”, DİA, II, İstanbul 1989, s. 139.

ALPTEKİN, Coşkun, “Türkiye Selçukluları”, DGBİT, VIII, Konya 1994, s. 209-382. ATEŞ, Ahmed, “Anadolu’nun Unutulmuş Büyük Bir Şairi: Seyf Al-Dîn Muhammed Al- Fargânî”, Belleten, XXIII/91 (1959), s. 415-456.

---, “Hicrî VI-VIII. (XII-XIV.) Asırlarda Anadolu’da Farsça Eserler”, Türkiyat

Mecmuası, VII-VIII/2 (1945), s. 5-135.

AYKUT, Nezihi, “Türkiye Selçuklu Sultanı Siyavuş (Cimri)’un Sikkeleri”, Belleten, LII/203 (1988), s. 475-483.

157

BAL, Mehmet Suat, “Türkiye Selçukluları, Mısır Memlükleri ve Altın Orda Devleti’nin İlhanlılara Karşı Kurduğu İttifak”, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 17 (2005), s. 295-310.

BARTHOLD, Viladimiroviç, “İlhanlılar Devrinde Malî Vaziyet”, THİTM, I (1931), s. 135-159.

BAYKARA, Tuncer, I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1164–1211), Ankara 1997.

BAYRAM, Mikâil, “Selçuklular Zamanında Tokat Yöresinde İlmî ve Fikrî Faaliyetler”,

Türk Tarihi ve Kültüründe Tokat Sempozyumu, Ankara 1987, s. 30-37.

---, “Selçuklular Zamanında Antalya’da Ahiler”, Antalya IV. Selçuklu Semineri (13-

14 Mart 1992), Antalya Valiliği yay., Antalya 1993.

---, Ahi Evren ve Ahi Teşkilatı’nın Kuruluşu, Konya 1991. ---, Destursuz Bağdan Üzüm Yiyenler, Konya 2004.

---, Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlânâ Mücadelesi, Konya 2005. ---, Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren, İstanbul 2001.

---, Türkiye Selçukluları Üzerine Araştırmalar, Konya 2003. BİLGİN, Orhan, “Fahreddîn-i Irâkî”, DİA, XII, s. 84-86.

CAHEN, Claude, “İlk Ahiler Hakkında”, trc. Mürsel Öztürk, Belleten, L/197 (1986), s. 591-601.

---, Osmanlılardan Önce Anadolu’da Türkler, trc. Yıldız Moran, İstanbul 19943. ÇAY, Abdülhaluk, II. Kılıç Arslan, Ankara 1987.

DEMİREL, Ömer, “Sivas Mevlevîhânesi ve Mevlevî Şeyhlerinin Sosyal Hayatlarına Dair Bazı Tespitler”, SÜTAE Türkiyat Araştırmaları Dergisi II. Milletlerarası Osmanlı

Devleti’nde Mevlevîhâneler Kongresi Özel Sayısı, II/2 (1996), s. 217-223.

DEMİRKENT, Işın, Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara 1996. EMECEN, Feridun M., İlk Osmanlılar, İstanbul 20032.

ERKİLETLİOĞLU, Halit-GÜLER, Oğuz, Türkiye Selçuklu Sultanları ve Sikkeleri, Kayseri 1996.

FIĞLALI, Ethem Ruhi, “Hâricîler”, DİA, XVI, s. 169-175.

GORDLEVSKİ, V. A., Anadolu Selçuklu Devleti, trc. Âzer Yaran, Ankara 1988. GÖKBİLGİN, M. Tayyib, “Tokat”, İA, XII/1, s. 400-412.

GÖLPINARLI, Abdülbâki, Mevlânâ Celâleddin, Ankara 19995. ---, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik, İstanbul 19832.

158

GÜRBÜZ, Adnan, “Amasya Mevlevîhânesi ve Vakıfları”, SÜ Türkiyat Araştırmaları

Dergisi II. Milletlerarası Osmanlı Devleti’nde Mevlevîhâneler Kongresi Özel Sayısı, II/2

(1996), s. 287-292.

HASSAN, Ümit, Osmanlı, Örgüt-İnanç-Davranıştan Hukuk-İdeoloji’ye, İstanbul 20023. HÜSAMEDDİN, Hüseyin, Amasya Tarihi, I, İstanbul 1330.

JAHN, Karl, “İran’da Kağıt Para”, Belleten, XXIII-XXIV (1946), s. 269-309. KAFESOĞLU, İbrahim, “Selçuklular”, İA, X, s. 353-416.

KARPAT, Kemal H., “Gagauzlar”, DİA, XIII, s. 288-291.

KAYAOĞLU, İsmet, “Mevlana’nın Mektuplar’ının Dönemin Tarihi Açısından Bir Değerlendirilmesi”, XII. Türk Tarih Kongresi, Kongreye Sunulan Bildiriler, II, TTK yay., Ankara 1999, s. 583-588.

KAYMAZ, Nejat, 13. Yüzyılın İşbirlikçi Emîri Muînüddîn Süleyman, İstanbul 1999. ---, Pervâne Mu’înü’d-dîn Süleyman, Ankara 1970.

KESİK, Muharrem, “Mesud II”, DİA, XXIX, s. 342-344.

---, Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi Sultan I. Mesud Dönemi (1116–1155), Ankara 2003.

KOCA, Salim, “Türkiye Selçuklu Uçları”, Pax Ottamana (Studies ın Memeriam Prof. Dr.

Nejat Göyünç), Ankara 2001, s.821-832.

---, Sultan I. İzzeddin Keykâvus (1211–1220), Ankara 1997. KONUKÇU, Enver, “Berke Han”, DİA, V, s. 506-507.

KOPRAMAN, Kâzım Yaşar, “Memlûkler”, DGBİT, VI, İstanbul 1989, s. 433-543. KÖPRÜLÜ, Fuad, “Anadolu Beylikleri Tarihine Ait Notlar”, Türkiyat Mecmuası, II (1926), 1-32.

---, “Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları”, Belleten, VII/27 (1943), s. 379-458.

---, “Anadolu’da İslâmiyet”, haz. Mehmet Kanar, İstanbul 2000, s. 38-122.

---, “XIII. Asırda Marâga Rasathanesi Hakkında Bâzı Notlar”, Belleten, VI/23-24 (1942), s. s. 207-227.

---, Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar, İstanbul 1934. ---, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ankara 19816.

LAOUST, Henry, İslâm’da Ayrılıkçı Görüşler, trc. Ethem Ruhi Fığlalı-Sabri Hizmetli, İstanbul 1999.

159

MERÇİL, Erdoğan, “Bizans’ta Selçuklu Hanedan Mensupları”, XI. Türk Tarih Kongresi,

Kongreye Sunulan Bildiriler, II, Ankara 1994, s. 709-721.

MERİÇ, Rıfkı Melûl, “Akşehir Türbe ve Mezarları”, Türkiyât Mecmuası, V (1935), s. 141-212.

OCAK, Ahmet Yaşar, “Barak Baba”, DİA, V, s. 61-62.

OCAK, Ahmet Yaşar, “Hacı Bektâş-ı Velî”, DİA, XIV, s. 455-458.

---, “Osmanlı Beyliği Topraklarındaki Sufi Çevreler ve Abdalan-ı Rum Sorunu (1300–1389)”, trc. Gül Çağalı Güven-İsmail Yerguz-Tülin Altınova, Osmanlı Beyliği

(1300–1389), ed. Elizabeth Zachariadou, İstanbul 20002, 159-172.

---, “Türkiye Tarihinde Merkezi İktidar ve Mevleviler (XIII-XVIII. Yüzyıllar) Meselesine Kısa Bir Bakış”, SÜ Türkiyat Araştırmaları Dergisi II. Milletlerarası

Osmanlı Devleti’nde Mevlevîhâneler Kongresi Özel Sayısı, II/2 (1996), s. 17-22.

---, Babaîler İsyanı, İstanbul 19962.

---, Osmanlı İmparatorluğu’nda Marjinal Sûfîlik: Kalenderîler, Ankara 19992. ---, Sarı Saltık, Ankara 2002.

ÖDEN, Zerrin Günal, “Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Mesud Hakkında Bazı Görüşler”, Belleten, LXI/231 (1997), s. 287-300.

PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I-III, İstanbul 1993.

SEVGİ, Ahmet, “Mevlânâ’nın İdarecilere Tavsiyeleri”, Erciyes Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Dergisi, I (1983), s. 159-166.

SEVİM, Ali, “Keyhusrev III”, DİA, XXV, s. 351-352.

Belgede II. Gıyasü'd-din Mes'ud dönemi (sayfa 155-176)