• Sonuç bulunamadı

2.3. Ankara Sözleşmesi (10 Haziran 1930)

2.3.2. İstanbul’da Bulunan Rum Nüfus

Türkiye, İstanbul’a geldikleri tarih ve doğdukları yer neresi olursa olsun, mübadeleden istisna edilmiş olan İstanbul mıntıkasında bugün itibarıyla bulunan Türk uyruğundaki bütün Rum Ortodokslara etablis sıfatı tanıyacaktı. Anlaşmada yer alan bu karar doğrultusunda Muhtelit Mübadele Komisyonu İstanbul’da etablis sayılacak Rumların listesinin polisçe hazırlanmasını kabul etmişti. Aynı zamanda Maliye Vekâleti Defterdarlığa verdiği bir emirle İstanbul’da el konmuş bulunan Yunan emlâkı üzerindeki haczin kaldırılmasını ve bu emlâklerin sahiplerine iadesini istemişti. Muhtelit Mübadele Komisyonu’ndaki tarafsız üyeler polise bir tebligat göndererek 1918 yılından beri İstanbul’da sakin ve Türk tabiiyetine sahip Ortodoks Rumların listesini istemişlerdir. Daha önce 35.000 civarında Rum’un etablis belgesi aldığı haberleri basında yer almakla birlikte bugüne kadar 27.500 kişinin belge aldığı ve daha 60.000 kişinin belge almaya hak kazandığı duyurulmaktadır. İstanbul’daki

162İskân Tarihçesi, s. 95.

54 Rumlara etablis belgesi verilmesi ile ilgili olarak bir başka gazetede çıkan bir haber ise bu sayıyı daha önce belge alanlarla birlikte toplam 90.000 olarak verirken, buna mukabil Batı Trakya’da 120.000 Türk bulunduğunu yazmaktadır.163

İstanbul’da bulunan Tali Mübadele Komisyonu 14 Ağustos 1930 tarihinden itibaren İstanbul Rumlarına etablis belgesi vermeye başlamıştı. Belgeleri düzenlemek üzere üç kişilik bir heyet oluşturulmuş, bu heyete müracaat edenlerin belgeleri incelendikten sonra ileride nüfus cüzdanı ile değiştirilmek üzere kendilerine etablis belgesi düzenlenmeye başlanmıştı. İlk parti belge alacaklar ise 3.000 kişi idi. Batı Trakya Türklerine belge dağıtımı ise 25 Ağustos 1930 tarihinde başlamıştı. Batı Trakya Tali Mübadele Komisyonu’ndan gelen bir rapora göre etablis belgesi alan Türklerin sayısı 1930 yılı Eylül basında 3.000’e ulaşmıştı. Belge alan Türklerin sayısının bir yıl sonra 100.000 olduğu haberleri basında yer almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından verilmiş Pasaportlarla İstanbul’u terk etmiş bulunan gayri mübadil şahıslar da etablis olarak tanınacaktı. Bu şahıslara etablis belgesi verme görevi Muhtelit Mübadele Komisyonu tarafsız üyelerine bırakılmıştır.164

Bilindiği gibi mütareke yıllarında da nüfus meselesi, Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik isteklerini elde etmede İtilaf Devletleri nezdinde ileri sürdüğü gerekçelerden birini oluşturmaktaydı. Yunanistan mütareke döneminde Türkiye dışındaki Rumları İstanbul ve diğer bazı bölgelere göç ettirerek veya İstanbul ve civarındaki bölgelerde yaşayan Türkleri başka yerlere göçe zorlayarak bu bölgelerde suni çoğunluk sağlamaya çalışmıştı.165

İstanbul’daki Osmanlı Muhacirin Müdüriyet-i Umimiyesi’nin rakamlarına göre, 1 Kasım-27 Aralık 1918 tarihleri arasında İstanbul’dan mahallelerine sevk edilen Rumlara bakıldığında İstanbul’a gelen Rum 6.000, İstanbul’dan mahallelerine

163 Aghatabay, a.g.e., s. 271.

164 A.g.e., s. 272.

165 Hülya Toker, Mütareke Döneminde İstanbul Rumları, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2006,s.

91.

55 sevk edilen Rum 1.650, İstanbul’da yakalanmış olarak bulunan Rumlar 3.500 kişi idi.166

İstanbul, Megali İdea’nın merkezi olması sebebiyle, Yunanistan için büyük önem taşımaktaydı. Ayrıca burasının, resmen olmasa da fiili olarak işgal altında bulunması, buradaki Yunan ve Rum çalışmalarını kolaylaştırıyordu. İşte bu sebeplerle, Yunanistan ilk planda İstanbul’daki Rum nüfusun artırılması yolunda çalışmalar yaptı.18 Nisan 1918’de Politis, Yunan Dışişleri Bakanına bir mektup göndererek, Bolşevik ordusu önünden kaçan on binlerce Yunan mültecinin Yunanistan’a değil, İstanbul’a gönderilmesini istiyordu. Nitekim Roma’da gazetelere

“İstanbul’da bile çoğunluk Türklerde değildir” diyen Venizelos’u haklı çıkarırcasına, çok sayıda Rum göçmen İstanbul’a getirilmiştir. Bu faaliyetleri başta Kordos Komitesi olmak üzere Patrikhane gerçekleştiriyordu. Yerleştirilmek maksadıyla İstanbul’a ve çevresine Rum göç ettirme çalışmaları 1921’li yıllara kadar devam etmiştir.167

İstanbul’da yaşayan Rum nüfus değişik kaynaklarda farklı şekilde verilmektedir. 1927 yılında 6 kaza ve 12 nahiyeden, 1929 yılında ise 10 kaza, 9 nahiyeden müteşekkil İstanbul’un nüfus istatistikleri arasındaki bu farkın İstanbul’a bağlı çevre kazaların dâhil edilip edilmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bir kısım kaynak İstanbul nüfusunu verirken sadece şehremaneti sınırları dâhilindeki nüfusu esas alırken, bir kısmı Adalar, Beyoğlu, Üsküdar ve Makriköy (Bakırköy) kazalarının şehremaneti hududu dışında kalan kısımlarını bu sayıdan düşerek vermektedir. Bir kısmı ise Çatalca ve Şile hariç diğer kesimlerin tamamının nüfusunu dâhil etmektedirler.168 Örneğin; 1922’de Miralay Esad Bey’in polis müdürlüğü sırasında İstanbul’un nüfusunun hane, dükkân ve otel sayısının belirlenmesi amacıyla polis merkezleri aracılığıyla sayım yapılmış ve düzenli defterler ve cetveller oluşturulmuştur. İstanbul, Anadolu-Rumeli sahilleriyle Boğaz, Üsküdar ve Adalar’daki toplam 32 polis merkezinin yürüttüğü sayım sonucu, İstanbul halkı

166 Ali Güler, Sorun Olan Yunanlılar ve Rumlar, Türk Metal Sendikası Araştırma Bürosu, Ankara, 2007, s. 112.

167 Güler, a.g.e., s. 113.

168 Cumhuriyet, 16 Eylül 1929, Aktaran Aghatabay, a.g.e., s. 272.

56

“milletlere” ayrılarak mahalle mahalle kaydedilmiş, ayrıca erkek, kadın, kız ve erkek çocuk sayıları belirlenmiştir. Sayım sonucu İstanbul nüfusu 373.124’ü Müslüman,158.219’u Rum, 87.919’u Ermeni, 40.018’i Musevî ve 51.006’sı da diğer milletlerden olmak üzere toplam 710.286 bulunmuştur. Polis müdüriyetinin bu sayımı Temmuz 1922’de sonuçlanmıştır. Bir ay sonra Anadolu’da “Büyük Taarruz”

başlamış, bir kısım yerli ve yabancı Rum nüfus Anadolu’dan ve İstanbul’dan çekilmiştir. Bunun sonucu İstanbul nüfusu 600.000 civarına inmiştir.169

1924 yılında Vilayet Müdürlüğü’nce İstanbul Vilayeti’nin nüfusu 1.000.000’un üzerinde gösterilmiştir. 1926 yılında toplam 1.022.495 olan İstanbul nüfusunun 692.333’ü Müslüman,70.097’si Ermeni, 58.885’i Musevi ve 181.158’

Rum olduğuna göre; 98 630 Rum’un 1923-1926 yılları arasında İstanbul’u terk ettiği anlaşılmaktadır. 1927 yılı İstanbul nüfusu ise basında 699 602’si şehremaneti sınırları dâhilinde olmak üzere 806.993 olarak verilirken resmi istatistikler Merkez, Bakırköy, Çatalca, Adalar, Beyoğlu, Üsküdar, Şile Kazaları olmak üzere 331.040 gayrimüslim ve 717.931 Müslüman toplam 1.048.971 olarak vermektedir. 1929 yılı istatistiklerine göre ise, İstanbul’da 448.000 Müslümana karşılık, 99. 000 Rum, 52.000 Ermeni ve 49 Musevi nüfus yaşamaktaydı170