• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: EVDE BAKIM HİZMETLERİNİN GENEL ÇERÇEVESİ VE

2.2. Dünyada Evde Bakım Hizmetleri

2.2.1. Esas Olarak Primli Modeli Benimseyen Ülkelerde Evde Bakım Hizmetleri

2.2.1.3. İsrail’de Evde Bakım Hizmetleri

2008 yılı verilerine göre 7 milyon 374 bin olan İsrail nüfusunun %9.7’sini 65 yaş ve üzeri kişiler oluşturmaktadır. 2025 yılına gelindiğinde 65 yaş ve üstü kişilerin İsrail nüfusu içindeki oranının % 12.7’ye yükseleceği tahmin edilmektedir. İsrail’de ortalama yaşam süresi ise erkekler için 79.1, kadınlar için ise 83’tür (Central Bureau of Statistics, 2009: 11).

1970’ler süresince İsrail’de sosyal hizmetler alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiş ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetler önem kazanmaya başlamıştır. 1980’lere gelindiğinde sosyal hizmetlerdeki genel büyüme durma noktasına gelmiş olmasına rağmen, yaşlılara yönelik sosyal hizmetler hızla artmaya devam etmiştir (Brodsky ve diğ., 1995: 2).

İsrail’de yaşlılara yönelik sosyal hizmetlerin sorumluluğunu kamu kurumları ile gönüllü organizasyonlar paylaşmaktadırlar. Yaşlı bakımı ile ilgilenen başlıca devlet kurumları; Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı ve Ulusal Sigorta Enstitüsü (İsrail Sosyal Güvenlik Kurumu)’dür. Yaşlılara yönelik hizmetler veren en büyük gönüllü organizasyonları ise İbrani İşçileri Genel Birliği Kupat Holim Hastalık Fonu (Histadrut),

İsrail Yaşlı Hizmetleri Planlama ve Geliştirme Derneği (JDC-ESHEL) ve yaşlı hizmetleri için Histadrut’un bir bölümü olan (MISHAN) gibi büyük sandıklar

oluşturmaktadır. Ayrıca ülke genelinde yaşlılara hizmet veren çok sayıda daha küçük gönüllü kuruluş ve yerel dernek de bulunmaktadır (Brodsky, 1995: 4).

Yaşlı hizmetleri ile ilgili en büyük sorumluluk Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı’na aittir. Bakanlık bakıma muhtaç kişilere yönelik kurumsal bakım hizmetleri ve gündüz bakım evlerinin yanı sıra evde bakım hizmetlerinden de sorumlu olup, hizmetlerini yerel yönetimler tarafından yönetilen ve İsrail Hükümetinin Bakanlığa aktardığı belli bir bütçe sınırı çerçevesinde hareket eden yerel sosyal hizmet ofisleri ağları aracılığıyla yerine getirmektedir.

Sağlık Bakanlığı, fiziksel ve zihinsel engelliler ile yaşlılara yönelik kuruluşlardan, psikogeriatrik kliniklerin işleyişinden, aile sağlığı kliniklerindeki önleyici hizmetlerin geliştirilmesinden sorumlu olup, hizmetlerini bölgesel kamu sağlık ofisleri aracılığıyla yürütmektedir.

Ulusal Sigorta Enstitüsü ise yaşlılar için emeklilik sigortasını ve uzun dönemli bakım sigortasını yönetmekle görevlidir (Brodsky, 1995: 4; Borowski and Schmid, 2000: 53). Diğer ülkelere oranla genç nüfus oranı çok daha yüksek ve yaşlı nüfus oranı çok daha düşük olmasına karşın İsrail nüfusu çok hızlı yaşlanmaktadır. 1948 yılında İsrail devleti kurulduğunda 65 yaş ve üzeri kişilerin toplam nüfus içindeki oranı % 3 iken, günümüzde % 10’lara ulaşmıştır (Borowski and Schmid, 2000: 52). Ayrıca her ne kadar evde bakım hizmetleri 1970’lerde uygulanmaya başlamışsa da hizmetlerin yetersizliği, kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak oluşu, ayrıca bakım hizmetlerinin büyük bir kısmının bakım veren aile bireylerinin sırtına yüklenmesi bakım sigortasının çıkartılmasında etkili olmuştur (Schmid, 2010: 1).

İsrail Uzun Dönemli Bakım Sigortası Nisan 1988’de yürürlüğe girmiştir. Fakat İsrail Parlamentosu bundan önce Bakım Sigortası’na yönelik Nisan 1980’de bir çerçeve yasa çıkarmıştır (Borowski and Schmid, 2000: 51). Bu çerçeve yasa Nisan 1980’de parlamentodan geçmesine rağmen, Bakım Sigortası primlerinin toplanması 1982 yılında, sigortadan ilk harcamaların yapılması ise 1986 yılında başlamıştır. Dolayısıyla diğer bazı sosyal sigorta kollarının aksine, uzun dönemli bakım sigortası birikmiş bir kaynakla yürürlüğe girmiştir (Borowski and Schmid, 2000: 54).

Uzun dönemli bakım sigortası yasasının temel amacı toplumdaki bakıma muhtaç yaşlılara ve onlara bakım veren aile bireylerine kişisel bakım ve ev işleri yardımı hizmetleri aracılığıyla yardım etmek ve hastane ve kurumsal bakım hizmetlerine olan talebi azaltmaktır (Borowski and Schmid, 2000: 53; Schmid, 2005: 194). Nitekim Shnoor vd. (2007), 73’ü evde, 73’ü hastanede bakım alan toplam 146 terminal dönemdeki hasta ile yaptıkları bir araştırmada evde bakımın hastanede bakıma oranla dörtte bir oranda daha düşük maliyeti olduğunu ortaya koymuşlardır.

İsrail Bakım Sigortası’nın kapsamına girmek için öncelikle kadınlar için en az 60, erkekler için ise en az 65 yaşında olmak, günlük yaşam aktivitelerini yerine getirme konusunda büyük oranda ya da tamamen başkalarının yardımına bağımlı olmak (Schmid, 2005: 192) ve daimi ikametgâhın İsrail devleti olması gerekmektedir. Sigorta ancak 65 yaşına ulaştıktan sonra İsrail’e göç eden göçmenleri kapsamaktadır (Schmid, 2010: 2).

Yasa, başlangıçta işverenlerin ve işçilerin her birinin % 0.1 bakım sigortası primi ödemelerini öngörmüştür. Fakat işçilik maliyetlerinin işverenler üzerindeki yükünün artması konusundaki endişelerden ötürü, Nisan 1990 yılında işverenin bakım sigortası prim payı % 0.06’ya düşürülmüş, geri kalan % 0.04’lük kısmı devlet üstlenerek sisteme dahil olmuştur. Fakat işçilerin payı % 0.1’de kalmıştır (Borowski and Schmid, 2000: 53; Schmid, 2005: 192).

Bakım sigortası çok sınırlı durumlar hariç, ne nakdi ödeme ne de nakdi ödeme alma fırsatı sunmaktadır. Bunun yerine belirli ayni nitelikli hizmetler sağlamaktadır. Bu hizmetler kişisel bakım, ev işlerine yardım, refakat, yatağa yatırma, kaldırma, oturmasına yardım etme, gündüz bakım merkezlerinde bakım alma, çamaşır hizmetleri, tek kullanımlık emici iç çamaşırları temini ve kişisel alarm birimleri hizmetlerini içermektedir (Borowski and Schmid, 2000: 55). Ulusal Sigorta Enstitüsü tarafından finanse edilen ve Ulusal Sigorta Enstitüsü’nden bir kişi, bir sosyal hizmet uzmanı ve bir halk sağlığı hemşiresinden oluşan yerel meslek komiteleri evde bakım hizmetlerini planlamakla yükümlüdürler (Schmid, 2010: 4).

İsrail’de evde bakım hizmeti alanların % 80’i ayni destek/hizmet almaktadırlar ve İsrail Bakım Sigortası’nın diğer bazı ülke uygulamalarında olduğu gibi nakdi ödemeler konusunda esnek hükümler içermesi gerektiği konusunda önemli tartışmalar

bulunmaktadır. Buna yönelik, İsrail hükümeti bir pilot çalışma başlatmıştır. Mart 2008’den beri İsrail’in üç bölgesinde yürütülen ve iki yıl sürmesi planlanan bu pilot çalışmada, bakıma muhtaç yaşlı sakinler ayni yardımlar/hizmet yerine nakdi ödeme almayı tercih edebilmektedirler (Schmid, 2010: 3).

İsrail’de bakım hizmetlerini daha çok kadın aile bireyleri vermektedirler. Fakat bakım sigortasının yasalaşması ile birlikte bakım veren aile bireylerinin yükü hafiflemiştir (Schmid, 2010: 9). Bakım Sigortası’ndan önce İsrailli aileler bakıma muhtaç yaşlılarına haftada ortalama 20-45 saat bakım hizmeti vermekteyken (Brodsky and Habib, 1997: 153), Bakım Sigortası ile birlikte haftada ortalama 10-15 saat evde bakım hizmeti sunmaya başlamışlardır (Borowski and Schmid, 2000: 55).

İsrail’de evde bakım hizmeti çalışanlarının % 30’u gönüllü organizasyonlardan, % 70’i özel sektörden temin edilmektedir. Bundan yirmi yıl önce evde bakım sektörüne gönüllü kuruluşlar hakimdi ve özel sektörün payı çok düşüktü. Fakat ülkedeki özelleştirme süreci tabloyu tam tersine çevirmiştir (Schmid, 2010: 4).

Evde bakımı hemşirelerin verdiği birçok ülkenin tersine İsrail’de bu hizmetler çoğu yabancı işçilerden oluşan ve aynı zamanda temel ev işleri görevlerini de yerine getiren paraprofesyoneller (amatör fakat profesyonel bir şekilde hizmet sunmaya çalışan kimseler) tarafından verilmektedir (Brodsky and Habib, 1997: 151). Araştırmalar göstermektedir ki; İsrail’de evde bakım hizmetlerinde çalışanların hemen hemen hepsi düşük eğitimli ve asgari ücret alan kadınlardan oluşmaktadır. Ortalama 40 yaş civarında olan bu çalışanların çoğu tam zamanlı çalışmamakta, kazandıkları yıllık gelir ile yoksulluk sınırının altına düşmektedirler. Çok düşük iş güvenceleri, birkaç yan ödemeleri, sınırlı eğitim ve kariyer olanakları bulunmaktadır (Schmid, 2010: 14).

Mart 2009 verilerine göre 135.336 kişi evde bakım hizmetlerinden yararlanmış olup, bunların % 70’ini kadınlar, % 30’unu ise erkekler oluşturmaktadır. Bu rakam 1989’daki rakamın altı katıdır. Hizmetlerden yararlanan kişilerin % 82’sini 75 yaş üzeri kimseler oluşturmaktadır. % 47’si yalnız, % 39,8’i eşiyle, % 13,2’si ise oğluyla ya da kızıyla yaşamaktadır (Schmid, 2010: 5).

İsrail’de yaşlı hizmetleri yerel yönetimler, çeşitli hükümet kurumları, gönüllü hizmet sağlayan organizasyonlar, kar amacı güden özel şirketler, gayrı resmi organizasyonlar

vb. tarafından sunulmaktadır. Bu kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği hizmetlerin tekrarına ya da yetersiz uygulanmasına neden olmakta, bu da kaynakların israfı ve hizmet alanların memnuniyetsizliği ile sonuçlanmaktadır. Bu yüzden bu kurumlar arasında bir an önce koordinasyon sağlanmalı, hizmetler iş birliği içerinde yürütülmelidir (Schmid, 2005: 199).