• Sonuç bulunamadı

3.2. Şekil Bilgisi

3.2.7. İsimden Fiil Yapım Ekleri

Yapım eklerinin bir başka türü olan isimden fiil yapan ekler, isim kök ve gövdelerine gelerek hareket, oluş veya kılış bildiren yeni fiiller oluştururlar. Bu grupta yer alan ekler diğer yapım eki türlerinden sayıca daha azdır ve bu ekler çoğunlukla isim köklerine gelmektedir. Aynı türden sözcük türeten eklerin aksine farklı türde bir sözcük yapan eklerin belirgin bir işlevinin olmamasından ötürü isimden fiil yapım ekleri belirgin bir işlevden çok yapma ve olma bildirme bakımından birbirinden ayrılmaktadır (Korkmaz, 2009; Karaağaç, 2012; Erdem, Karataş ve Hirik, 2015). Aşağıda bu çalışma kapsamında öğretim için seçilen isimden fiil yapım ekleri ile ilgili bilgiler bulunmaktadır.

3.2.7.1. +Al < +A-l

+Al eki, isimden fiil yapan +A yapım eki ile edilgenlik eklerinden biri olan –l çatı ekinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Türkçenin eski dönemlerinden beri kullanılagelen ancak işleklik sahası çok geniş olmayan bu ek genellikle ünsüzle biten sıfatlardan “olma” bildiren fiiller türetir. Bu türetmelerde –l ekinin edilgenlik işlevi yeni kelimelerin anlamında hissedilir: az-al-, boş-al-, bun-al-, çoğ-al-, dar-al-, dik-el-, düz-el-, genç-el-, kör-el-, sert-el-, yön-el- vb. (Ergin, 2008, s. 181; Korkmaz, 2009, s. 112; Gülensoy, 2010, s. 530; Eker, 2011, s. 342; Karaağaç, 2012, s. 308-309).

3.2.7.2. +l

Sıfatlardan “olma” bildiren geçişsiz fiiller türeten işlek bir ektir. İşleklik sahası, derecesi ve vazifesi bakımından +Al eki ile aynıdır. Eklendiği söz eğer –k sesi ile bitiyorsa bu ses düşer: diri-l-, doğru-l-, duru-l-, eğri-l-, eksi-l-, ince-l-, kısa-l-, koca-l-, küçü-l-, seyre-l-, sivri-l-, ufa-l-, yüce-l-, yükse-l- vb. (Ergin, 2008, s. 181; Korkmaz, 2009, s. 116; Gülensoy, 2010, s. 530; Eker, 2011, s. 343; Karaağaç, 2012, s. 310).

57

3.2.7.3. +lA

Eski Türkçeden beri bütün Türk lehçelerinde canlı ve işlek olarak görülen +lA eki Türkiye Türkçesinde isimden fiil türeten en işlek ektir. Bu ek tek veya çok heceli isim kök ve gövdelerinden, sıfat ve zarf gibi isim soylu sözcüklerden yapma veya olma anlamına gelen geçişli ve geçişsiz fiiller yapar. Ekin kullanıldığı başlıca işlevler şu şekildedir:

➢ Eklendiği ismin gösterdiği nesne veya niteliği başka bir nesneye yükleyen ve ondan etkilenen geçişli fiiller türetir: ağır-la-, ara-la-, arzu-la-, av-la-, bağ-la-, bağış-la-, ek-le-, göz-le-, hatır-la-, hazır-la-, iş-le-, kucak-la-, kut-la-, mühür-le-, müjde-le-, parça-la-, suç-la-, su-la-, tekrar-la-, temiz-le- ter-le-, yol-la-, vb.

➢ İsmin karşıladığı nesnenin ortaya çıkmasını, oluşmasını sağlayan ve “yapma” bildiren geçişli fiiller türetir: buzağı-la-, cilt-le-, denk-le-, enik-le-, kuzu-la-, paket- le-, yavru-la-, yumurt-la- vb.

➢ Eklendiği ismin gösterdiği nesnenin araç olarak kullanılması yoluyla o nesne ile yapılan işi gösteren geçişli fiiller türetir: adım-la-, aşı-la-, avuç-la-, bıçak-la-, çatal-la-, demir-le-, diş-le-, el-le-, hançer-le-, iğne-le-, kaşık-la-, kılıç-la-, kilit-le-, kurşun-la-, rende-le-, sabun-la-, sap-la-, sopa-la-, tokat-la-, ütü-le-, yumruk-la- vb. ➢ Eklendiği isimin gösterdiği nesneyi veya bu göstergenin sahip olduğu bir niteliği

yöneltildiği şeye kazandırma, katma ve ekleme anlamı gösteren geçişli fiiller türetir: aşağı-la-, buğu-la-, dağ-la-, dem-le-, dış-la-, düz-le-, düzen-le-, ilaç-la-, kara-la-, klor-la-, kötü-le-, tuz-la-, yağ-la-, yara-la- vb.

➢ Zaman gösteren isimlerden o zamanı içine alan ve zaman geçirmeyi bildiren fiiller türetir: akşam-la-, gece-le-, güz-le-, kış-la-, sabah-la-, yıl-la- vb.

➢ Sıfatlara ve yer-yön gösteren kimi isimlere gelerek genellikle olma anlamı bildiren ve isimde bulunan niteliği üzerinde bulunduran fiiller türetir: ağır-la-, aşağı-la-, geri-le-, geniş-le-, hafif-le-, iler-le-, iyi-le-, karşı-la-, kolay-la-, köşe-le-, kötü-le-, orta-la-, ön-le-, serin-le-, sol-la-, şişman-la-, temiz-le-, topal-la-, ucuz-la-, yan-la-, yavaş-la-, zayıf-la-, zengin-le- vb.

➢ Yansıma sözlerden geçişsiz fiiller türetir: cız-la-, çat-la-, çın-la-, fır-la-, gıdak-la-, gıdık-la-, gür-le-, hav-la-, hop-la-, hor-la-, in-le-, keke-le-, me-le-, miyav-la-, of-la-, pat-la, puf-la-, tık-la-, tıs-la-, üf-le-, vız-la-, zıp-la-, zonk-la- vb.

58

➢ -Ak, -Ik/-Uk ekleriyle kurulmuş isimlerden sonra geldiğinde bir şeyin ara ara veya sürekli yapıldığını gösteren fiiller türetir: ayık-la-, didik-le-, durak-la-, dürtük-le-, itek-le-, sayık-la-, uyuk-la-, sürük-le- vb.

➢ Türkçeye yabancı dillerden giren isimlerden fiil türetmede de kullanılır: balyoz-la-, beton-la-, ferah-la-, jelatin-le-, mayın-la-, mum-la-, mühür-le-, pençe-le-, perde-le-, posta-la-, rahat-la-, tamam-la-, zımba-la- vb. (Ergin, 2008, s. 180; Korkmaz, 2009, s. 116-118; Gülensoy, 2010, s. 531; Karaağaç, 2012, s. 307-308).

3.2.7.4. +lAn

+lA isimden fiil yapım ekiyle –n dönüşlülük ekinin kaynaşmasından oluşan +lAn birleşik eki isimlerden ve sıfatlardan somut ve soyut anlamlı fiiller türeten işlek bir ektir: ayak-lan-, av-lan-, bulut-lan-, büyük-len-, can-lan-, çiçek-len-, çörek-len-, dal-lan-, dal-ga-, dert-len-, duygu-lan-, ev-len-, filiz-len-, güç-len-, güneş-len-, hasta-lan-, hava-lan-, horoz-lan-, hoş- lan-, huysuz-lan-, iç-len-, kanat-lan-, kapı-lan-, kurt-lan-, kuşku-lan-, küf-len, sinir-len-, söz-len-, toz-lan-, tüy-len-, umut-lan-, üst-len-, yaş-lan-, zor-lan- vb. (Ergin, 2008, s. 180; Korkmaz, 2009, s. 119; Gülensoy, 2010, s. 530; Karaağaç, 2012, s. 308).

3.2.7.5. +lAş

+lA isimden fiil yapım ekiyle –ş dönüşlülük veya işteşlik ekinin kaynaşmasından oluşan +lAş birleşik eki isimlerden ve sıfatlardan somut ve soyut anlamlı fiiller türeten bir ektir. Türetilen fiillerde genellikle –ş ekinden kaynaklanan “kendi kendine oluşma” anlamı bulunur: aciz-leş-, ağır-laş-, azgın-laş-, başka-laş-, bir-leş-, derin-leş-, dert-leş-, dinç-leş-, domuz-laş-, güzel-leş-, haber-leş-, hayvan-laş-, iri-leş-, iyi-leş-, karşı-laş-, katı-laş-, kır- laş-, kibar-laş-, kötü-leş-, pas-laş-, sert-leş-, sessiz-leş-, soysuz-laş-, şaka-laş-, taş-laş-, uzak-laş-, yoğun-laş-, yüz-leş-, zor-laş- vb. (Ergin, 2008, s. 180; Korkmaz, 2009, s. 119; Gülensoy, 2010, s. 531; Karaağaç, 2012, s. 308).