• Sonuç bulunamadı

Eğitim bilimcilerin çoğu, deneysel araştırmalarda kendilerinin belirlemiş olduğu yapay gruplardan daha çok önceden belirlenmiş var olan bir grupla çalışmaktadırlar. Bu durum çoğu zaman katılımcılara ulaşmanın zor olmasından veya eğitim sistemi içerisinde yapay gruplar oluşturmanın yasak olmasından kaynaklanmaktadır. “Yarı deneysel desenlerde gruplar deney ve kontrol grubu olarak seçkisiz olarak belirlenebilmekte fakat gruplardaki denekler seçkisiz olarak atanamamaktadır. Çünkü araştırmacı deneysel araştırma için grupları yapay olarak oluşturamamaktadır. Özellikle örgün eğitim gören öğrenciler üzerinde yapılacak bir çalışmada öğrencilerin deney ve kontrol gruplarına atanması hâlihazırda devam etmekte olan eğitim sürecinin aksamasına neden olacaktır. Bu nedenle eğitim bilimciler genellikle daha önceden belirlenmiş yapay olmayan grupları ve yarı deneysel desenleri kullanmaktadırlar” (Creswell, 2012, s. 309; Fraenkel, Wallen, & Hyun, 2011, s. 266; Mertens, 2010, s. 15).

Türkçenin yabancı dil olarak öğretildiği dil öğretim merkezlerinde öğrencilerin hangi sınıflarda dil eğitimi alacağı onların seviyelerine bağlı olarak öğretim yılının başında ve devam eden dil öğretim süreci içinde yapılan kur sınavlarının sonuçlarına göre

94

belirlenmektedir. Bu durum deneysel araştırmalarda öğrencilerin deney ve kontrol gruplarına seçkisiz olarak atanamamasına neden olmaktadır. Sözü edilen nedenlerden ötürü bu araştırmada Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğrenim görmekte olan B2 seviyesindeki öğrenciler deney ve kontrol gruplarına seçkisiz olarak atanamamış, bunun yerine araştırmanın yapıldığı tarihte bu kurumda B2 seviyesinde bulunan sınıflara uygulanan öntest sonuçları değerlendirilerek birbirine en çok benzeyen 2 sınıf, biri deney diğeri kontrol olmak üzere yansız olarak belirlenmiştir. Böylece yarı deneysel çalışmanın doğası gereği çalışma ortamına getirmiş olduğu iç geçerliliği etkileyen tehditler en aza indirgenmeye çalışılmıştır.

Araştırma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı bahar yarıyılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yapılan öntest uygulamasının sonuçlarına göre seçkisiz olarak belirlenen B2 seviyesindeki sınıflarda Türkçe öğrenen 26 yabancı öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmada yarı deneysel desen kullanılması nedeniyle evren ve örneklem seçimi yapılmamış, bunun yerine öntest sonuçlarından hareketle 1 deney ve 1 kontrol olmak üzere 2 çalışma grubu belirlenerek bu grupların kontrol edilebilir değişkenler bakımından birbirine benzer olmasına dikkat edilmiştir. Aşağıda deney ve kontrol gruplarının belirlenmesinde dayanak olarak kullanılan öntest sonuçlarına ve çalışma grubunda yer alan öğrencilerin demografik bilgilerine yer verilmiştir.

4.2.1. Kelime Hazinesi Başarı Testi Öntest Puanları

Yapım eki öğretiminin kelime hazinesi üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla hazırlanan kelime hazinesi başarı testinin öntest uygulaması sonucunda çalışma grubunun elde ettiği puanlarda deney ve kontrol grubu arasında herhangi bir fark bulunup bulunmadığını belirlemek için ilişkisiz örneklemler için t testinden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda gerçekleştirilen analiz sonuçları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Tablo 7 Kelime Hazinesi Başarı Testi Deney ve Kontrol Gruplarının Öntest Puanları

Grup n 𝑿̅ Ss 𝑿̅f t p*

Deney 13 35.23 10.54 0.15 -0.41 0.968

Kontrol 13 35.38 8.52

95

Tabloda incelendiğinde başarı testinden elde edilen sonuçlara göre deney grubunun aritmetik ortalaması 35.23 iken kontrol grubunun aritmetik ortalaması 35.38 şeklindedir. Deney ve kontrol grubu arasında kontrol grubu lehine 0.15 puanlık bir fark bulunmaktadır. Yapılan öntest sonucunda gruplar arasında bulunan bu farkın anlamlı olup olmadığını tespit için yapılan t testi sonucunda 0.968 değeri elde edilmiştir. Bu değer t testi çerçevesinde anlamlı fark olarak değerlendirilen aralıkta bulunmadığından (0.968>0.05) kelime hazinesi açısından gruplar arasında anlamlı düzeyde bir fark bulunmamaktadır. Başka bir deyişle deney ve kontrol gruplarının kelime hazinesi bakımından birbirine denk olduğu söylenebilir.

4.2.2. Kelime Türetme Becerisi Başarı Testi Öntest Puanları

Yapım eki öğretiminin kelime türetme becerisi üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla hazırlanan kelime türetme becerisi başarı testinin öntest uygulaması neticesinde çalışma grubunda yer alan öğrencilerin elde ettiği puanlarda deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark olup olmadığını tespit etmek için ilişkisiz örneklemler için t testinden faydalanılmıştır. Bu doğrultuda yapılan analizin sonuçları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

Tablo 8 Kelime Türetme Becerisi Başarı Testi Deney ve Kontrol Gruplarının Öntest Puanları

Grup n 𝑿̅ Ss 𝑿̅f t p*

Deney 13 30.38 7.1 1.08 -0.4 0.692

Kontrol 13 31.46 6.6

* p<0.05

Tabloda görüldüğü üzere kelime türetme başarı testinde deney grubu 30.38 puanlık bir aritmetik ortalama elde ederken kontrol grubu 31.46 puanlık bir aritmetik ortalamaya ulaşmıştır. Aritmetik ortalama bakımından iki grup arasında kontrol grubu lehine 1.08 puanlık bir fark oluşmuştur. Bu farkın ne ölçüde anlamlı olduğunu anlamak için grupların bu testten aldıkları öntest puanları ilişkisiz örneklemler için t testi yardımıyla analiz edilmiş ve 0.692 değeri elde edilmiştir. Bu değerin anlamlı sayılabilmesi için 0.05 değerinden küçük olması gerekmektedir. Oysa t testi sonucunda elde edilen 0.692 değerinin azami büyüklüğün üstünde yer alarak asgari aralığın dışında olması sebebiyle deney ve kontrol grubu arasında anlamlı düzeyde bir fark bulunmadığı anlaşılmıştır. Başka

96

bir ifadeyle deney ve kontrol grupları kelime türetme becerisi bakımından birbirine oldukça benzer özellikler göstermektedir.

4.2.3. Okuduğunu Anlama Başarı Testi Öntest Puanları

Yapım eki öğretiminin okuduğunu anlama üzerindeki etkisini ortaya çıkarmak amacıyla hazırlanan okuduğunu anlama başarı testinin öntest uygulaması sonucunda çalışma grubunun testten aldığı puanlarda deney ve kontrol grubu arasında anlamlı herhangi bir fark gözlenip gözlenmediğini belirlemek için ilişkisiz örneklemler için t testinden istifade edilmiştir. Bu doğrultuda gerçekleştirilen analiz sonuçları aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Tablo 9 Okuduğunu Anlama Başarı Testi Deney ve Kontrol Gruplarının Öntest Puanları

Grup n 𝑿̅ Ss 𝑿̅f t p*

Deney 13 15.08 3.28 0.84 -0.63 0.535

Kontrol 13 15.92 3.57

* p<0.05

Tabloda gösterilen sonuçlar ele alındığında deney grubundaki öğrencilerin okuduğunu anlama başarı testi öntest puanlarının aritmetik ortalaması 15.08, kontrol grubundakilerin ise 15.92 şeklindedir. Buna göre deney ve kontrol grubu arasında kontrol grubu lehine 0.84 puanlık bir fark bulunmaktadır. Gruplar arasındaki bu farkın anlamlı olup olmadığını anlamak için yapılan t testi sonucunda 0.535 değeri elde edilmiştir. Bu sonuç bir değerin anlamlı sayılabilmesi için gerekli olan alanın dışında yer aldığından (0.535>0.05) okuduğunu anlama becerisi bakımından gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Bir başka ifadeyle deney ve kontrol grubundaki öğrenciler okuduğunu anlama bakımından birbirine oldukça yakın seviyededir.

4.2.4. Çalışma Grubuna Ait Bilgiler

Bu araştırma, 2017 yılı bahar döneminde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen ve araştırmanın yapıldığı tarihte B2 düzeyinde bulunan dil sınıflarına uygulanan öntest sonuçlarına göre en çok benzerlik gösterdiği belirlenen gruplar arasından tesadüfi olarak seçilmiş iki farklı

97

sınıftaki öğrenenlerle yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubu 13’ü deney, 13’ü kontrol grubu olmak üzere toplam 26 öğrenciden oluşmaktadır. Çalışma grubuyla ilgili diğer bilgiler aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Tablo 10 Çalışma Grubuna Ait Bilgiler

Deney Grubu Kontrol Grubu

f % f % Cinsiyet Erkek 10 77 8 61 Kız 3 23 5 39 Uyruk Afganistan 1 7,7 2 15.4 Arnavutluk 1 7,7 0 0 Bangladeş 1 7,7 0 0 Endonezya 0 7,7 1 7.7 Etiyopya 1 7,7 1 7,7 Filistin 1 7,7 1 7,7 Gine 1 7,7 0 0 Moğolistan 1 7,7 1 7,7 Nijerya 1 7.7 1 7,7 Kazak 1 7,7 0 0 Özbekistan 0 0 1 7,7 Somali 1 7,7 2 15,4 Sudan 1 7,7 0 0 Suriye 0 0 3 23,1 Tayland 1 7,7 0 0 Vietnam 1 7,7 0 0 Eğitim Düzeyi Lisans 7 53,9 9 69,3 Yüksek Lisans 4 30,8 3 23,1 Doktora 2 15,4 1 7,7 Dil Ailesi Hint-Avrupa 3 23,1 2 15,4 Hami-Sami 3 23.1 5 38.5 Bantu 3 23,1 3 23,1 Çin-Tibet 2 15.4 0 0 Malezya-Polinezya 0 0 1 7.7 Ural-Altay 2 15,4 2 15,4

Yapısına Göre Diller

Tek Heceli 3 23.1 0 0

Çekimli 5 38.5 8 61.5

Eklemeli 5 38.5 5 38.5

Tabloda görüldüğü üzere çalışma grubu 8 kız, 18 erkek toplam 26 yabancı uyruklu öğrenenden oluşmakta ve çalışma grubunda 16 farklı ülkeden katılımcı bulunduğu görülmektedir. Çalışma grubunda farklı dil, kültür ve öğrenim geçmişinden dil öğrenicisi bulunması bulguların çeşitlenmesini sağlamakta ve sonuçların genellenebilirliğini artırmaktadır. Araştırmaya katılan öğrenenlerin eğitim durumu ele alındığında 16’sı lisans,

98

7’si yüksek lisans 3’ü ise doktora öğrenimi için Türkiye’de bulunmakta ve bu nedenle Türkçe öğrenmektedir. Çalışma grubunda yer alan öğrenenlerin ana dilleri ait olduğu dil ailesi bakımından incelendiğinde öğrencilerin 5’i Hint-Avrupa, 8’i Hami-Sami, 6’sı Bantu, 1’i Malezya-Polinezya, 2’si Çin-Tibet, 4’ü ise Ural-Altay dil ailesinden gelmektedir. Deney grubunda sırasıyla Hint-Avrupa dil ailesinden 3, Hami-Sami’den 3, Bantu’dan 3, Çin-Tibet’ten 2 ve Ural-Altay’dan 2 öğrenci bulunmaktadır. Deney grubundaki öğrenenlerin ana dillerinin yapısal özellikleri dikkate alındığında ise 3 öğrencinin tek heceli, 5 öğrencinin çekimli ve 5 öğrencinin eklemeli dil yapısındaki dillerin konuşuru olduğu belirlenmiştir.