• Sonuç bulunamadı

Unvanda Geçen Adın Değişmesi veya Değiştirilmesi

Belgede Ticaret unvanı ve korunması (sayfa 91-0)

2.4. TİCARET UNVANINA HAKİM OLAN İLKELER

2.4.2. Ticaret Unvanında Devamlılık İlkesi

2.4.2.1. Unvanda Geçen Adın Değişmesi veya Değiştirilmesi

Gerçek kişilerin adlarına ticaret unvanlarında yer verilmektedir ve bu konudaki yükümlülüğe TTK’da muhtelif yerlerde değinilmektedir. Gerçek kişi olan tacirlerin unvanları, ad ve soyadlarının kısaltılmadan yazılmasıyla oluşacaktır (TTK m. 41). Şahıs şirketlerinden kollektif şirketin ticaret unvanı, bütün ortakların veya ortaklardan en az birinin adı ve soyadıyla şirketi ve türünü gösterecek bir ibareyi içermelidir. Aynı şekilde adi veya sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ticaret unvanı da komandite ortaklardan en az birinin adı ve soyadıyla şirketi ve türünü gösterecek bir ibareyi içermelidir (TTK m. 42). Donatma iştirakinin ticaret unvanı, ortak donatanlardan en az birinin adı ve soyadını veya deniz ticaretinde kullanılan geminin adını içerir. Soyadları ve gemi adı kısaltılamaz (TTK m.44).

Sayılan gerçek kişi tacir ve şirketler için ad ve soyadın unvanda kullanılması kanuni bir zorunluluktur (TTK m. 42 ).

Daha önce dile getirdiğimiz ticaret unvanındaki gerçeklik prensibinin yansıması olarak söz konusu unvanlar karşımıza çıkmaktadır, ancak kullanılan adın değişmesi gibi bir durumda unvanda değişikliğe gidilip gidilmeyeceği açıklığa kavuşturulmalıdır. Kanun bu duruma bir çözüm getirmiş ve ticaret unvanının devamı başlığını taşıyan 47. maddede ticari işletme sahibinin veya bir ortağın ticaret unvanında yer alan adının kanunen değişmesi veya yetkili makamlar tarafından değiştirilmesi halinde, kollektif veya komandit şirkete ya da donatma iştirakine yeni

77 ortakların girmesi hâlinde ticaret unvanının değiştirilmeksizin olduğu gibi kalabileceği düzenlenmiştir. Adın değişmesi veya değiştirilmesi durumunda unvanın aynen kalması ile ilgili olarak kanunda bir zorunluluk bulunmamaktadır. Tacir dilerse unvanı değişiklikten sonraki haliyle de kullanabilir183.

Unvanın devri başlığını taşıyan 49. maddede, işletmenin devri halinde unvanın aynen kalabilmesi imkânı tanınmıştır. Maddede her ne kadar adda meydana gelen değişiklikler denilse de kastedilen hem ad hem soyaddaki değişiklikler ya da ikisinde ayrı ayrı meydana gelen değişikliklerdir184. Çünkü ticaret unvanında gerçek kişinin adı ve soyadına yer verilen hallere bakıldığında hem ad hem soyad birlikte unvanda yer almak zorundadır.

Medeni adın bireyin kimliğinin kanıtı olduğu varsayıldığında unvan da tacirin kimliğinde aynı görevi üstlenmektedir185. Bu nedenle tüm değişikliklere rağmen ticaret unvanının aynen kalmasında asıl amaç, unvan değişikliği ile tacirin elde ettiği itibarın zedelenmemesidir. Hükümlerden anlaşıldığı üzere unvanın aynı kalabilmesi için belli şartların oluşması gerekmektedir. Öncelikle hukuka uygun ad soyad değişikliği gerçekleştirilmiş olmalı, işletmenin faaliyetleri devam ediyor olmalı, değişikliğin olduğu tarihte hukuka uygun nitelikte bir ticaret unvanı sicile kayıtlı olmalıdır. Bu şartlarla beraber unvanın değişikliğe rağmen aynı kalması iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmemeli ve işletme faaliyeti, tacir hakkında yanlış anlaşılmalara neden olmamalıdır186.

Ticaret unvanının adda meydana gelen değişikliklere rağmen aynen kalabileceğini düzenleyen hükümde yalnızca gerçek kişilere ait ad ve soyaddan mı bahsedilmekte olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Çünkü amacına varmak için vakıf ve dernekler de ticari işletme işletmektedir ve ticaret unvanları adlarının aynısıdır (TTK m. 16, m. 44). Dernek veya vakıf isminin değişmesi veya değiştirilmesi halinde unvanın aynen kalıp kalamayacağı açık değildir. Dernek veya vakfın adında

183 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 324.

184 Karahan, s. 87; Domaniç, s. 235.

185 Hayrünnisa Özdemir, “Türk ve İsviçre Medeni Hukukunda Ad Üzerindeki Hak ve Korunması”, AÜHFD, C. 57, S. 3, s. 568, Ümit Kılınç, “İsim ve Soyisim Hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Kapsamında Korunması”, TBB Dergisi, 2010/89, s. 244.

186 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 76; Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 324.

78 meydana gelen değişikliğin unvana yansıtılmasıyla, gerçek kişi tacirin unvanındaki ad veya soyad değişikliğinin yansıtılması halinde olduğu gibi elde edilen ticari itibar ve iktisadi değer kaybedilecektir. Bu nedenle 47. maddede değinilen ad değişikliği hususunu geniş yorumlayarak, ticari işletme işleten vakıf ve dernek adlarının değişmesinde veya değiştirilmesinde unvanın bu değişiklikten etkilenmeyerek aynen kalması sağlanmalıdır187.

Adda değişikliği gerektiren hallerden ilki kadının evlenmesidir. Evlenen kadın kocasının soyadını alır (TMK m. 187). Soyadı ticaret unvanında bulunan kadının evlilikle soyadı değişse de ticaret unvanı değişikliğe rağmen TTK m. 47 dolayısıyla aynen korunacaktır.

Evlilik boşanma, evliliğin iptali ile sona erdirilmişse kadın kocasının soyadını taşıyamaz ve eski soyadına tekrar döner. Kadın evlendikten sonra ticari faaliyette bulunmuş ve eşinin soyadı unvanda yer almışsa, boşanmanın ardından kocanın soyadının kullanılmasını men etmesinin mümkün olup olmadığı sorununu irdelemek gerekir. Medeni Kanun’daki düzenlemeye bakıldığında kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim tarafından kocasının soyadını taşımasına izin verileceği düzenlenmiştir (TMK m. 173/II). Kadının boşandığı kocasının soyadının unvanda yer alması kadın açısından korunmaya değer menfaat olarak kabul edildiğinden kadının boşanmanın ardından ticaret unvanında soyadını muhafaza etmesine izin verilmelidir188. Kadının ticaret unvanında boşandığı kocasının soyadını kullanmasına hakim tarafından müsaade edilmezse, unvan boşanmadan etkilenecektir ve talebe rağmen kadının kocasının soyadını taşıması men edilmişse unvan boşanmadan sonra kadının alacağı soyadına göre yeniden şekillenecektir189.

187 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 324.

188 Doktrinde kadının boşandığı kocasının soyadını taşımasında haklı sebebinin olması gerektiği belirtilmekte ve kadın boşanmadan önce tescil ettirdiği unvan altında önemli bir tanıtım faaliyeti gerçekleştirmemişse soyadının unvandan çıkarılması gerektiği vurgulanmaktadır. Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 325.

189 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 77; Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 325.

79 Boşanmanın ardından kocaya ait soyadının kadın tarafından kullanılmasına müsaade edilse de, şartların değişmesiyle koca mahkemeden bu iznin kaldırılmasını talep edebilir (TMK m.173/III).

Adda değişikliği gerektiren diğer bir neden, kişinin haklı nedenlere dayanarak adının veya soyadını değiştirilmesini istemesidir (TMK m. 27). Bu hüküm yalnızca nüfus siciline kayıtlı adlar için geçerlidir190. Medeni Kanun sistematiğimizde haklı sebeplerle mahkemeden alınacak kararla adın veya soyadın değiştirilmesi mümkündür. Adı ticaret unvanında yer alan kişi, isminde meydana gelen değişikliğe rağmen eski adını unvanda koruyabilecektir.

Evlat edinmede, evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır (TMK 314/III). Evlatlık erginse, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alır. Evlatlığın küçük olması veya evlat edinme sırasında talepte bulunması halinde, ticaret unvanında adı bulunan evlatlığın soyadının değişmesi gerekecektir, ancak değişikliğin TTK m. 47 dolayısıyla unvana işlenmesi gerekmeyecektir191.

Adın kullanılmasına veya değiştirilmesine itiraz hallerinde, bu itirazların mahkeme tarafından kabulü ile adı veya soyadı unvanda bulunan kişinin bu değişiklikleri ticaret unvanına yansıtmak zorunda olup olmadığı kanunda net değildir. Mahkeme adın kullanılmasını yasaklamışsa ad unvandan çıkarılmalıdır.

Kullanılması yasaklanan adla ilgili olarak, ticaret unvanının medeni addan farklı olarak sadece ticari hayatta kullanıldığını ve ticari hayatta yanılmalara yol açılamayacağı nedenlerine dayanarak kullanılmaya devam edilmesi gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur. Kanaatimizce, bilhassa adın kullanılması yasaklandığında, unvanda adın kullanılması menfaatler dengesine aykırılık oluşturacaktır. Elbette özel olarak adın ticaret unvanından çıkarılması talep edilmişse ve bu mahkemece yerinde bulunmuşsa unvanın değiştirilmesi gerekecektir192.

190 Zahit İmre, “Şahsiyet Hakkının Korunmasına İlişkin Genel Esaslar, Özellikle İsim Hakkı ve İsim Hakkının Korunması”, Dr. A. Recai Seçkin'e Armağan, Ankara, 1974, s. 837.

191 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 78.

192 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 78

80 2.4.2.2. Tacirin Ölümü

Tacirin ölümü halinde, mirasçıların unvanı muhafaza edip etmeyeceği veya nasıl muhafaza edeceği konusunda kanunda açıklık yoktur. 6102 sayılı TTK m.

47/2’de yer aldığı gibi, kollektif, komandit ve donatma iştirakinde adı unvana dahil olan ortaklardan birisinin ölmesi halinde, unvanda ortağın adının kalabilmesi için ya mirasçıların ölen ortak yerine geçerek şirketin devamını kabul etmiş olmaları veya adın unvanda kalması hususunda yazılı muvafakat vermiş olmaları gerekir. Bu hüküm tacirin ölmesi ihtimaline kıyasen uygulandığında, mirasçılar unvan üzerinde hak sahibi olacaklardır ve unvanın devamı için aynı şekilde mirasçıların muvafakatlerinin aranması gerekecektir. Tacirin ölümüyle işletmeyi işletmeye devam eden mirasçılar açısından mümkün mertebe unvanın devam etmesi amaçlandığından murisin ticaret unvanını aynen kullanabileceklerdir193.

Miras yoluyla intikalde, ticaret unvanının ticari işletmeden ayrı olarak iktisabı mümkün değildir. Dolayısıyla miras yoluyla intikal halinde de devirde olduğu gibi ticaret unvanının aynen kullanılmaya devam etmesi için ticari işletmenin de unvan ile birlikte mirasçılardan birinde veya hepsinde kalması gerekir. Hem devirde hem de miras yoluyla intikalde işletmenin faaliyetiyle değer kazanan unvanın işletmeden ayrı olarak devrine müsaade edilmemesinin nedeni, ayrı olarak unvanın devriyle ticari hayatta eski işletmenin faaliyetine devam ettiği kanısının uyanabilecek olmasıdır. Bu yanıltıcı durumu engellemek maksadıyla kanunda unvanın işletmeden ayrı olarak devrine müsaade edilmemiştir194.

Mirasın intikaliyle işletmeyi devralan mirasçılar, miras ortaklığı devam ettiği sürece işletmeyi mevcut haliyle yönetebilirler ve mirasçıların birlikte hareket etme mecburiyeti vardır. Bununla beraber ticaret unvanı ekonomik değeriyle terekeye dahil olan bir unsur olarak ele alındığında, mirasçıların unvanın devamı için verecekleri muvafakatte de ortak hareket etmiş ve birlikte karar vermiş olmaları gerekir. Bunun yanı sıra, yeni oluşturacakları unvanla da işletmeye devam

193 “Halefiyeti gösteren bir ibare ilave edilmeksizin unvanın cevaz verildiğinden kanuni halefiyet hallerinde de mirasçılara aynen intikal kabul edilebilir.”Arslanlı, s. 105; Karayalçın, s. 387.

194 Mustafa Can, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Ticaret Unvanı”, (Erişim) http://www.mevzuatdergisi.com/2007/03a/01.htm, 05. 10. 2013.

81 edebilirler. Ayrıca diğer mirasçıların tamamının yazılı muvafakati ile mirasçılardan birinin veya birkaçının ticaret unvanını aynen kullanmaya devam etmesi de mümkündür195.

2.4.2.3. Ortağın Ölümü

2.4.2.3.1. Kollektif, Komandit Şirket ve Donatma İştirakinde Ortağın Ölümü

Kollektif şirkette ortağın ölmesi halinde mirasçılarla şirkete devam edilip edilemeyeceği mevzusu m. 253’te düzenlenmiştir.

Öncelikle kollektif şirket ortaklarından birinin ölümüyle mirasçıların onun yerine geçerek şirkete devam etmeyi kabul etmeleri halini değerlendirmek gerekirse, sağ kalan ortakların muvafakatinin alınması koşuluyla mirasçılara seçim hakkı tanınmıştır. Mirasçıların ortaklık sıfatını devam ettirme imkânıyla beraber ortaklıktan ayrı hareket etme imkânı da vardır. Mirasçıların şirkete devam etmeme kararıyla mirasçılar, ölen ortağın payını devralmayı kabul etmemiş ve şirket borçlarından sorumluluğu da reddetmiş olmaktadırlar. Şirkete devam eden mirasçıların, şirkete girme tarihinden önce meydan gelmiş olsalar dahi şirket borçlarından diğer ortaklarla müteselsilen ve tüm malvarlığı ile sorumluluğu devam ederken, ölen ortağın şirketle ilişkisini koparan mirasçılar açısından artık unvanın miras bırakanın adıyla kullanılmasına müdahale etme imkânları söz konusu olmayacağı ileri sürülen görüşlerdendir196 (TTK m. 236, m. 253). Ancak doktrinde diğer görüşe göre, mirasçılardan en az birisinin miras bırakanın yerine geçerek şirkete devam kararı alması, unvanın olduğu gibi kalacağı sonucuna götürmemelidir. Çünkü şirkete devam etmeyen mirasçıların da unvanın aynen kalması konusunda muvafakatleri gerekir.

Unvanın aynen kalması için mirasçıların oybirliği ile hareket ederek yazılı muvafakat vermeleri veya ortaklığa devam etmeleri gerekmektedir197.

195 Karayalçın, s. 387, Dipnot 44.

196 Bu görüşte ticaret unvanı miras bırakanın şirketteki payı ile ilişkilendirilmektedir. Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s.81. Diğer görüşe göre, şirkete devan kararı alan ortakların unvanın aynen kalmasını zımnen kabul ettiği varsayılacak, şirkete devam etmeyen mirasçıların unvanın aynen kalması için yazılı muvafakatleri gerekecektir. Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 328.

197 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 327.

82 Diğer bir seçenek ölen kollektif şirket ortağının mirasçıları ile şirkete devam edilmesidir. Şirketin, ölen ortağın mirasçılarıyla diğer ortaklar arasında kollektif şirket olarak devam edeceği hakkında şirket sözleşmesinde hüküm varsa, mirasçılar kollektif sıfatıyla şirkete devam edip etmemekte serbesttirler. Mirasçıların şirkete devam etmeyi istemeleri halinde diğer ortakların bunu kabul etme mecburiyeti vardır (TTK m. 253/2). Ancak şirkete devam etmek isteyen mirasçı kollektif sıfatıyla devam etmek istemiyorsa, ölen ortağın payından kendisine düşen tutar ile komanditer olarak şirkete kabul edilmesini önerebilir. Diğer ortaklar bu öneriyi kabul etmek zorunda değildir. Mirasçıların şirkete kollektif ortak veya komanditer olarak girip girmeyeceklerini ortağın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde şirkete bildirme mecburiyeti vardır (TTK m. 253/2). Durumun şirkete ihbarına kadar, mirasçılar şirkette komanditer olarak kalmış sayılırlar. Bu süre içinde ihbarda bulunmamış olan mirasçılar, sürenin sona ermesinden itibaren kollektif ortak sıfatını alırlar. Bu ihtimaller dahilinde de unvanda adı bulunan ölen ortağın ad ve soyadı unvanda korunabilir.

Ölen kollektif şirket ortağının yerine mirasçıların tamamı kollektif şirket ortağı olarak girmek istemeleri ve bu hususun diğer ortaklarca kabul edilmesi halinde veya ölüm tarihinden itibaren 3 aylık sürenin hiçbir bildirim yapılmadan geçirilmesi halinde mirasçılar şirkete kollektif şirket ortağı olarak gireceklerinden ticaret unvanı aynen kullanılacaktır (TTK m. 253/2).

Kollektif şirket ortakları arasındaki değişiklikler, komandit şirket ortakları arasındaki değişiklere kıyasen uygulanacaktır (TTK m. 328). Bu nedenle kollektif şirket ortaklarından birinin ölümü halinde mirasçıların durumu, hakları ve unvanın alacağı şekil konusunda yaptığımız açıklamalar komandit şirket ortağının ölümü halinde de geçerli olacaktır. Özellikle değinilmesi gereken bir konu, ölen ortağın şirketteki tek komandite ortak olmasıdır. Bu durumda şirketin devam etmesi için mirasçılardan yalnızca bir tanesi komandite, diğerleri komanditer ortak olarak şirkete devam etmeli ya da hepsi komanditer olarak girip mevcut ortaklardan biri veya şirkete yeni alınan ortaklardan biri komandite olmalıdır198. Ancak böyle bir ihtimalde

198 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 81.

83 unvanın varlığı devam edebilecektir. Çünkü en az bir komandite ortağın şirketin devamını sağlaması, ölen ortağın ad ve soyadının unvanda muhafazasıyla doğrudan bağlantılıdır199.

Komandit şirkette komanditer ortağın ad ve soyadı unvanda bulunamaz (TTK m.42/2). Bu yasağın ihlali halinde, adı şirketin unvanında bulunan komanditer, üçüncü kişilere karşı komandite ortak gibi sorumlu sayılmaktadır (TTK m. 320). Adı unvanda bulunan komanditer ortağın ölümü halinde de mirasçılar şirket borçlarından dolayı komandit ortak gibi sınırsız sorumlu olmaya devam edecektir200.

Donatma iştirakinde müşterek donatanların ölümü veya değişmesi halinde genel olarak iştirak devam etmektedir (TTK m. 1078, 1085). Ölüm halinde mirasçılar, miras taksim edilene kadar miras ortaklığı nedeniyle, mirasın taksiminden sonra ise donatma iştirakine katılmayı kabul etmeleriyle, ölen müşterek donatanın yerine geçerler. Donatma iştirakine devam etmek isteyen tek bir mirasçının varlığında dahi donatma iştiraki devam edeceğinden, unvan da kendisini muhafaza etmiş olacaktır. Kollektif şirkette olduğu gibi burada da müşterek donatan olarak devam etmek istemeyen, iştirakle bağlantısı kalmamış mirasçıların ticaret unvanıyla ilgili karar vermesi hakkaniyete uygun düşmeyeceği doktrinde ileri sürülen görüşlerdendir201.

Mirasçıların kollektif, komandit şirketle ve donatma iştirakiyle devam edebilmesi ve unvanın muhafaza edilebilmesi mirasın reddedilmemesine bağlıdır.

Aksi takdirde reddeden mirasçının miras bırakanın adını içeren unvan için söz hakkı olmadığı doktrinde ileri sürülmektedir202.

Ölen ortağın tek mirasçısının olması halinde, unvanın bu durumdan nasıl etkileneceği açıklığa kavuşturulmalıdır. Ticaret unvanında adı geçen miras bırakanın tek mirasçısı şirkete girmeyi kabul ederse sıkıntı olmayacak ve unvan devam edecektir. Mirasçı şirkete girmeyi reddederse, unvanda miras bırakanın adının yer

199 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 81.

200 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 82.

201 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 82; karşı görüş, Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 328.

202 Bilgişin, s. 189.

84 alabilmesi ancak mirasçının muvafakatiyle mümkün olabilecektir203. Tek mirasçının kaldığı bir durumda, şirket şahıs şirketi olarak devam etiği sürece sorumluluğu sınırlanmayan ortak bulunacağından unvan bu durumdan etkilenmeyecektir. Ancak iki ortağın kurduğu ve her iki ortağın isminin de unvanda yer aldığı bir komandit şirkette, ortaklardan biri ölür ve tek mirasçı da komanditer ortak olarak şirkette devam kararı alırsa şirkette sağ kalan ortak dışında komandite ortak bulunmadığından, mirasçının rızasına rağmen ölen komandite ortağın ismi unvandan çıkarılmalı ve unvan değiştirilmelidir. Aksi takdirde unvan yanıltıcı bilgiler içerir hale gelmiş olacaktır204.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultunda, TTK m. 47/2’de mirasçıların miras bırakanın yerine geçmeleri ibaresinin, mirasçıların tamamı için değil en az birisinin miras bırakanın yerine geçmesi halinde geçerli olacağı ve ortaklığa devam etmeyen mirasçıların unvan için söz söyleme hakkı bulunmayacağı ileri sürülse de ortaklığa devam etmeyen mirasçıların da unvanla ilgili muvafakatleri gerekmektedir. “Şirkete girmemekle beraber bu hususta izinlerini yazılı şekilde bildirirlerse” açıklaması ise hiçbir mirasçının devam kararı almaması sonucuna yönelmektedir. Ölen ortağın adının unvanda yer alması için şirkete girmeyen tüm mirasçıların muvafakati gerekecektir205. Muvafakat beyanı yazılı olarak sunulmalıdır (TTK m. 47/2).

2.4.2.3.2. Limited, Anonim Şirket ve Kooperatiflerde Ortağın Ölümü Adı limited, anonim veya kollektif şirket firmasında bulunan ortağın ölümü halinde, şirketin unvanının aynı şekilde muhafaza edilebileceği hakkında açık hüküm kanunda yer almamaktadır. Bu şirketler için unvanda adın kullanılması ihtiyari mahiyettedir, ihtiyari ektir. Donatma iştiraki, kollektif, komandit şirket için kanunda öngörülen hükmün kıyasen burada da geçerli olacağını kabul eden görüşler mevcuttur206. Ancak hükümlerin kıyasen uygulanmasını hakkaniyete uygun bulmayan görüşler de vardır207. Kollektif şirkete ilişkin hükümlerin kıyasen uygulamasını doğru bulmayan görüşte, kanunda miras bırakanın adının unvanda

203 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 327.

204 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 83.

205 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 328.

206 Karayalçın, s. 386.

207 Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 83.

85 kalmasına yönelik bir mecburiyet olmaması temel gerekçe olarak öne sürülmektedir208.

Genel olarak ifade etmek gerekirse mirasçılardan biri veya birkaçı yahut tamamı şirket ile ilişkilerini devam ettirirlerse unvan olduğu gibi kalabilecektir.

Ancak mirasçıların tamamı şirkete girmeme yönünde karar almışlarsa, unvanın aynen muhafazasına muvafakatlerinin olmadığını belirli bir süre içinde bildirmek zorundadırlar. Şirkete böyle bir bildirimin yapılmaması halinde ise unvanın aynen kullanılmaya devam edileceği kabul edilmelidir. Şirketin piyasaya açılan penceresi olan unvanla ilgili olarak mirasçılar, muvafakatlerini bildirmedikleri takdirde unvanın aynen kullanılmasını kabul etmiş sayılmalıdırlar209.

Diğer mevzu miras bırakanın ad ve soyadının unvana sonradan dahil edilip edilmeyeceği meselesidir. Adın unvana girebilmesi için böyle bir talebin ileri sürüldüğü tarihte şirket ile miras bırakan arasında bir ilişki mevcut olmalıdır.

Unvanın kullanılmaya başlandığı anda mutlak anlamda gerçeklik ilkesi aranmaktadır210. Ayrıca limited, anonim şirket ve kooperatiflerde gerçek kişi ad ve soyadının unvanda yer alması ihtiyari mahiyettedir ve yer aldığı takdirde şirketin nevini gösteren ibareler kısaltılmadan yazılacaktır, dışarıdan bakıldığında yanlış anlaşılmalara neden olacak algıların önüne geçilecektir. Sonuç olarak, miras bırakanın adı unvana işlendiği tarihte şirketle miras bırakan arasında bir irtibatın olması yeterlidir ve bu irtibatın ölüm gibi nedenlerle zedelenmesi yanlış anlaşılmalara neden olacak mahiyette değildir.

2.4.2.4. Ortağın Ayrılması

Şirketten ayrılan ortağın adı da yazılı izni alınmak şartıyla şirket unvanında kalabilecektir (TTK m. 47/2). Maddenin temeli, ortağın ayrılmasıyla şirketin hukuki yapısının bu halden etkilenmeyeceğidir. Genel kaide bu olmakla birlikte bazı

208 Karşı görüş “Gerekmediği halde bir kez ad ve soyad ticaret unvanında yer almışsa, ortaklığın nev’i, değişik bir sonuca varmamızı gerektirmez” Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 328.

209 Ülgen, Teoman, Helvacı vd, s. 328.

210“İlişkinin mutlaka hukuki nitelik taşıması gerekmediği ifade edilmektedir. Buna göre isim sahibiyle sermaye şirketi arasındaki bağlantı, sermaye veya başka kıymetlerin devralınması, isim sahibinin şirkete yönetici olarak görev alması, bazı pay sahipleri veya yönetim kurulu üyeleriyle isim sahibi arasında nesep bağının varlığından kaynaklanabilir.” Boyacıoğlu, Unvanın Sürekliliği, s. 84, Dipnot 55.

86 değişiklikler şirketin sorumluluk yapısı ile ilgili yanıltıcı bilgiler içereceğinden unvan değişikliği de zorunluluk teşkil etmektedir211.

86 değişiklikler şirketin sorumluluk yapısı ile ilgili yanıltıcı bilgiler içereceğinden unvan değişikliği de zorunluluk teşkil etmektedir211.

Belgede Ticaret unvanı ve korunması (sayfa 91-0)