• Sonuç bulunamadı

İnsan Kaynakları

4. SEKTÖREL GELİŞME STRATEJİLERİ

4.2. S OSYAL G ELİŞME S TRATEJİSİ

4.2.2. İnsan Kaynakları

Sürdürülebilir gelişmenin ön koşulu insan kaynaklarının geliştirilmesidir. Eğitim düzeyi yüksek, kişisel yeteneklerini geliştirebilen, sağlıklı beslenen, çağın bilgisi ile donanmış, çevresel duyarlılığı yüksek, toplumsallaşmış bireylerden oluşan ülkeler çok daha yüksek gelişme hızları sağlayabilmektedir. İnsan kaynaklarının geliştirilmesi, temel eğitim ve sağlık göstergelerinde ortalamaların yükseltilmesi sadece bireysel yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından değil, sürdürülebilir toplumsal gelişmenin sağlanması, refahın ve zenginliğin yaygınlaştırılması açısından da büyük önem taşımaktadır.

İnsan kaynaklarının geliştirilmesi hedefleri doğrultusunda önerilen stratejiler aşağıda belirtilmiştir:

• Zorunlu temel eğitimin yaygınlaştırılması; kırsal yörelerde kız çocuklarında düşük olan okullaşma oranının yükseltilmesi.

• Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi düşük ilçelerde (Mengen, Kıbrısçık, Seben) başarılı öğrenciler için Yatılı Bölge Okullarının ve pansiyonlu İlk Öğretim Okullarının

yaygınlaştırılması.

• Her kademedeki okullaşma oranlarının AB standartlarına yükseltilmesi, çağ nüfusuna sunulan eğitimin nitelik ve nicelik yönünden iyileştirilmesi.

• İlçe merkezlerinde ve kırsal yerleşim yerlerinde aile planlaması, koruyucu hekimlik ve halk sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması.

• Eğitimin her kademesinde öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini gerçekleştirebilmeleri imkanı sağlanması.

• İngilizce, bilgisayar ve rehber öğretmen açığının kapatılması.

• Kış koşullarında sorun yaratan taşımalı eğitimin kademeli olarak kaldırılması

• Kalabalık sınıflarda uygulanan ikili eğitim uygulamasının kademeli olarak kaldırılması

• Mesleki bilgi ve beceri kazandırmaya yönelik eğitim programlarının uygulanması. Organize Sanayi Bölgesindeki çıraklık okulunun mesleki yetiştirme, mesleki ilerleme eğitimi ve beceri kazandıran bir okul haline getirilmesi; bu merkezde işgücüne çalışma yaşamının gerektirdiği nitelikleri kazandıracak, çıraklık-kalfalık ve ustalık eğitimi verecek programların uygulanması

• 4702 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nunda öngörülen İl Mesleki Eğitim Kurulu’nun faal hale getirilmesi

• Yaşam boyu/sürekli eğitim merkezinin kurulması, bu merkezde yaşamın niteliğini yükseltme (kadın eğitimi, aile eğitimi, sağlık eğitimi vb.) kendini gerçekleştirme ( boş zaman eğitimi, emeklilik eğitimi, beceri geliştirme, özürlülerin eğitimi vb.) ve demokrasi kültürünü geliştirmeye (yurttaşlık eğitimi) yönelik kurs ve seminerlerin düzenlenmesi

• Eğitimin her kademesinde çocukları yönlendirecek, rehberlik ve danışmanlık hizmeti verecek Rehberlik Eğitim Merkezi’nin kurulması

• Halk sağlığı ve koruyucu sağlık hizmetlerinin süreklilik ve etkililiğinin artırılması

• Nitelikli ve deneyimli sağlık personelinin kırsal yörelerde kalmasını özendirecek özel önlemlerin alınması

• İzzet Baysal Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin tıbbi donanımı için gerekli dış kredinin sağlanması, alt yapı ve çevre düzeninin tamamlanması için yeterli ödenek sağlanması

• Üniversite’deki Dil Eğitimi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (DİL-MER) geliştirilerek, yaz aylarında bölge ve ülke düzeyinde yabancı dil bilen ara insangücü (turizm, ahçılık, rehberlik eğitimi vb.) ihtiyacını karşılayacak, yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi veren bir

“yabancı dil eğitim merkezi” haline getirilmesi

• İl Kültür Merkezi içinde yer alan müzenin tamir, bakım ve onarımının tamamlanarak ziyarete açılması

• Güzel sanatlar (heykel, resim) alanında eserlerin sergileneceği mekanların (sanat evi, galeri) oluşturulması; yerel kültür ve el sanatları ürünlerinin tanıtılıp sergilendiği (festivaller, fuarlar, şenlikler) etkinliklerin düzenlenmesi

• Mudurnu ve Göynük ilçelerindeki tarihi yapıların restorasyonunun yapılarak ziyarete açılması

• Kadınların statüsünün geliştirilmesi, genç kızların ve kadınların çalışma hayatına atılmalarını kolaylaştıracak sosyal hizmet kurumlarının oluşturulması; zihinsel ve bedensel özürlüleri topluma kazandıracak sosyal hizmetlerin geliştirilmesi

4.3. Çevre ve Mekansal Gelişme Stratejisi

Çevre ve mekansal yapı ile ilgili temel strateji, ekonomik ve sosyal gelişmeyi gerçekleştirirken insan ve çevre sağlığını gözetmek ve eko-sistemi korumaktır. Hızlı göçe sahne olan kent merkezlerinde, bu alanlara yönelik göçün dengelenmesi çevre ve mekan kalitesinin korunmasını da sağlayacaktır.

Çevrenin korunması ve mekan kalitesinin artırılması hedeflerine yönelik stratejiler yedi başlık altında toplanmıştır :

• Mevcut ormanların korunması, erozyonun, toprak ve su kirliliğinin önlenmesi

Ormanların korunması, çayır ve meraların kullanılması, toprak ve su kirliliğinin önlenmesi ve erozyonla mücadele hedefine uygun olarak özel önlemler alınmalıdır. Erozyona açık alanlarda meralardaki otlatma kontrol altına alınmalı, orman varlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik yeni ağaçlandırma çalışmaları yapılmalıdır. Toprak ve su kirlenmesinin yaşandığı yerleşim yerlerinde erozyonla mücadele, meraların ıslahı ve çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik her türlü yazılı, görsel materyaller aracılığıyla toprak ve su kaynakları koruma altına alınmalıdır.

• Çevre Araştırma Merkezi kurulması

Fiziksel çevre bozulmasının nedenlerini araştıracak, çevreyi kirleten kaynakların detay envanterini çıkartacak, çevre kalite ölçümlerini yapacak ve çevre verilerini güncelleştirecek olan bu merkez, İl Çevre Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Tarım Müdürlüğü ve çevreyle ilgili diğer kamu kurumlarının yanı sıra, yerel yönetimlerin, iş dünyasının ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile çalışacaktır. Dünya’da, Şehir ve Bölge Planlaması’nda, özellikle arazi kullanımı, çevre koruma, kent planlaması faaliyetlerinin yürütülmesinde kullanılan bilişim teknolojilerinden (CBS, Kent Bilgi Sistemi) geniş ölçüde yararlanılmalıdır.

• Çevre Yönetim Sisteminin kurulması

Fiziksel çevrenin iyileştirilmesi ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik çevre yönetim ve denetim sistemi orman alanlarını, tarım alanlarını ve su havzalarını kapsamalıdır. Çevre Yönetim Sisteminin uygulanmasında Bolu Valiliği’nin hazırladığı Coğrafi Bilgi Sistemi’nden ve Bolu Belediyesinin çalışmalarını sürdürdüğü Kent Bilgi Sistemi’nden en geniş ölçüde yararlanılmalıdır. Halkın ve sivil toplum örgütlerinin çevre yönetimi ile ilgili karar alma ve uygulama süreçlerine katılımı, çevreyle ilgili bilgilerin tüm kesimler arasında paylaşılması çevreyi korumak, iyileştirmek ve gelişmenin sürdürülebilirliğini sağlamak bakımından gereklidir.

• Deprem Araştırma Merkezi kurulması

Üniversite’de kurulacak bu merkez bölgenin depremselliği, yapıların depreme dayanıklılığı, depreme dayanıklı yapı tipleri, depremlerde acil yardım, kurtarma ve rehabilitasyon çalışmaları, şehir planlarının geliştirilmesi konularında her türlü araştırma ve çalışmayı yapmakla yükümlü olmalıdır. Bunun için Üniversite’de Mühendislik Fakültesinin faaliyete geçirilerek, İnşaat ve Jeoloji Mühendisliği Bölümlerinin açılması gerekmektedir.

• Tarım ve Ormancılık Araştırma Merkezi kurulması

Kurulacak merkez tarım ve ormancılıkta kalite ve verim artışı, tarım ve orman alanlarının korunması konularında sistemli araştırmalar yapmalı, ayrıca biyolojik çeşitliliğin, endemik bitki sisteminin ve orman eko sisteminin korunup geliştirilmesine yönelik projeler geliştirmelidir.

• Çevre koruma için yerel hizmet birlikleri oluşturulması

Atık arıtma tesislerinin kurulması, atık depolama alanlarının belirlenmesi ve atık yönetimi konularında projeler geliştirmek, ayrıca kirlilik ve fiziksel çevre bozulmalarına karşı önlem alınması kurulacak hizmet birliklerinin görevi olmalıdır. Yerel yönetimler arasında sağlanacak işbirliği hem kentsel çevrenin korunması ve iyileştirilmesi için hem de fiziki ve sosyal altyapıyı iyileştirmek bakımından gereklidir.

• Arazinin rasyonel kullanılması , yer seçimi ve yapılaşmada etkin denetimlerin yapılması Doğal olayların yeniden bir felakete dönüşmesini önlemek için arazi kullanımı, yer seçimi ve yapı denetimine özen gösterilmeli, Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümleri eksiksiz uygulanmalıdır. Bu kapsamda; inşaat sektöründe projelerin sağlam finansman kaynaklarına dayalı olması gerekir. Plansız kentleşme ve arazi kullanımı ile imar uygulamalarındaki hataların tekrarlanmaması için önlemler alınmalıdır. İl arazisi “Kent Planı ve

önceden belirlenmeli, zemin etüdü yapılmamış, depreme dayanıksız çok katlı yapılaşmaya izin verilmemelidir. Depremlerin olumsuz etkilerinin giderilmesi için kalıcı konutların olduğu bölgede kentsel yerleşim yeri için gelişme aksları oluşturulmalıdır. Kentsel fiziki alt yapının ve kamu hizmetlerine yönelik binaların yapım, bakım ve onarımları hızla tamamlanmalıdır.

4.4. Kurumsal ve Yönetsel Gelişme Stratejisi

Bolu’da gelişmenin uzun dönemde sürdürülebilmesi gelişmenin kurumsal odaklı olmasına bağlıdır. Bu nedenle, planda öncelik alanlarından biri kurumsal kapasitenin geliştirilmesidir.

Ulusal Kalkınma Planı’nın (UKP) temel stratejisi ve AB politikalarına uyum için gerekli hukuki normlar ve kurumsal düzenlemeler de dikkate alınarak kurumsal ve yönetsel kapasitenin geliştirilmesine yönelik strateji iki ana başlık altında toplanmıştır:

• Etkin ve etkili bir kamu yönetimi yapısının oluşturulması

Kamu yönetiminin en belirgin karakteristiği merkeziyetçi-bürokratik bir yapıya sahip olmasıdır.

Kamu hizmetleri etkin ve etkili biçimde verilememektedir. Oysa kamu hizmeti talep edenlerin bu hizmeti en hızlı ve etkin biçimde alabilmeleri modern toplumların kabul ettiği en temel kamu yönetimi ilkesidir. Bu nedenle, kamu yönetimi insan odaklı, hizmet verilen kitlenin beklenti ve gereksinimlerini esas alan, saydam, hesap verebilen ve katılımı ön plana çıkaran bir anlayışı benimsemelidir.

Bolu’da hızlı kentleşme ve beraberinde getirdiği sorunlar, kamu kurum ve kuruluşları arasında iletişimin kopuk, koordinasyonun zayıf olmasına yol açmaktadır. Merkezi hükümetin ve onun taşradaki kurumlarının etkin, hızlı, rasyonel ve ucuz kamu hizmeti üretebilmesi, öncelikle rasyonel bir yetki ve sorumluluk dağıtımıyla mümkündür. Bu hizmetlerin kalitesinin artırılabilmesi için kamu hizmet birimlerinin bütçe ve teknik donanımlarının iyileştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklardan yararlanarak hizmet ağının oluşturulması gereklidir. Kamu hizmeti veren kurumlara kurum kültürünün kazandırılması, kurumlar arasında iletişim ve koordinasyonun sağlanması, kurumların nitelikli personel, bütçe ve ekipman ihtiyaçları karşılanarak kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi etkin hizmet vermeleri bakımından gereklidir.

• Örgütlülük ve katılımın sağlanması

Modern kamu yönetiminde yönetilenlerin kararların alınması, uygulanması ve yapılanların denetlenmesi sürecine etkin ve güçlü bir şekilde katılabilmeleri esastır. Kamusal hizmetlerle ilgili tüm kararlar yöneten ve yönetilenler ile birlikte alınmakta, karar alma sürecinin her anında yönetilenler etkin ve etkili olabilmektedirler.

İl’de yaşayanların yurttaşlık bilgisine ve bilincine sahip, hesap soran, sivil toplum örgüt yapısı içinde sorumluluk üstlenen, kent ile ilgili kararların alınması ve alınan kararların uygulanması sürecine aktif biçimde katılabilen, kente aidiyet duygusu gelişmiş bireyler olabilmeleri için eğitici programlar düzenlenmelidir. İl’de yaşayanların sorunlarını tartıştığı, ortak hareket ettiği, inisiyatif aldığı, sorunlara çözüm ürettiği ve sorumluluk üstlendiği bir yapılanmaya ihtiyaç vardır. Bu nedenle plan döneminde il’in gelişmesine katkıda bulunabilecek aktörlerin “ Kent Meclisi ” çatısı altında bir araya gelerek sorunları tartışacakları platformlar oluşturulmalıdır.

Sivil toplum örgütleri, yerel yöneticiler ve merkezi yönetimin yerel temsilcilerinin katılacağı böyle bir platform halkın kentin sorunları ile ilgili karar alma, uygulama ve denetim süreçlerinde inisiyatif almasına imkan sağlayacaktır. İl’in potansiyelini en üst düzeyde organize etmek,

sorunları tesbit etmek, öncelikleri belirlemek ve sorunların çözümü yönünde somut projeler geliştirmek Kent Meclisi’nin görevleri arasında olmalıdır.

4.5. Teknik Altyapı Gelişme Stratejisi

Bir ülke ya da bölgenin yaşam standardının göstergelerinden biri olan teknik alt yapının gelişmişlik düzeyi o ülke ya da bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişliğinin de göstergesidir. Hızlı kentleşme ve sosyal değişme yaşayan Bolu’da alt yapı sorunları hizmetlerin kalitesini düşürmekte, kentsel altyapı yatırımlarına olan ihtiyacı artırmaktadır. Alt yapı gelişme stratejisi kentte yaşam kalitesini yükseltecek, toplum ihtiyaçlarına cevap verebilen, güvenli, ekonomik, yenilenebilir bir teknolojiye sahip bir kentsel altyapı oluşturmaktır. Bolu’da teknik altyapının iyileştirilmesi stratejileri aşağıdaki altı başlık altında özetlenmiştir.

• İl yollarının standardının yükseltilmesi

Karayolu ile ulaşım açısından en avantajlı illerden biri olan, yük ve yolcu taşımacılığının tamamı karayolu ile yapılan Bolu’da, karayolunun standardı düşüktür. Yük taşımacılığında araçların aşırı yüklenmesi yolların ömrünün azalmasına ve yol bakım maliyetlerinin artmasına yol açmaktadır.

Bu nedenle il yollarının standardı geliştirilmeli, gelişme potansiyeli olan, ancak ulaşım güçlükleri nedeniyle pazarlara erişim açısından sorun yaşayan çevre ilçeleri (Seben, Kıbrısçık ) il merkezine ve çevre ilçelere bağlayan karayolu iyileştirilmelidir. Özellikle turizm potansiyeli yüksek yerleşim yerlerinde, gezi ve dinlenme alanlarında (Kartalkaya, Yedigöller, Abant, Gölcük ) ulaşımı sağlayan karayolu yeterli ödenekler sağlanarak geliştirilmelidir.

Yeni fakültelerin hizmete girmesiyle birlikte hızla gelişen ve öğrenci sayısı artan Üniversiteyi kent merkezine bağlayan alternatif bir ulaşım yolu projelendirilmeli, kent merkezinden üniversite kampüsüne raylı ulaşım sistemi ile ilgili fizibilite etüdleri yapılmalıdır.

• Doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması

Kentin dar bir alanda, engebeli bir arazi yapısı üzerinde kurulmuş olması ve çanak şeklindeki yapısı çevre kirliliğini artırmaktadır. Motorlu araç sayısının fazlalığı, kalitesiz ısınma ve yakıt kullanımı son yıllarda hava kirliliğini artıran etkenlerin başında gelmektedir. Hava kirliliğini önlemek amacıyla doğalgaz kullanımına geçilmesi zorunlu hale gelmiştir. Doğal gazın kullanımının yaygınlaştırılması temiz ve ucuz enerji kullanılmasına imkan verecektir. 2003 yılında BOTAŞ tarafından yapılması planlanan talep tahmin projesi tamamlanarak kent içi doğal gaz iletim hatlarının yapılmasına başlanmalıdır.

• İletişim altyapısının geliştirilmesi

İletişim hizmetlerinde kaliteyi arttıracak ve işletme maliyetini düşürecek olan fiber optik kablo sistemi il merkezi ve kırsal yerleşme yerlerinde yaygınlaştırılmalıdır. Sayısal haberleşme teknolojisine sahip şebekenin geliştirilmesi bu hizmetlerin kalitesini artıracaktır. Şehir merkezinde telefon ve data hatları kentte görüntü kirliliğine yol açmayacak, estetiğe önem veren şekilde tesis edilmelidir.

Kişi başına düşen bilgisayar oranı ülke ortalamasının altında olan Bolu’da, bilgi ve iletişim teknoloji altyapısı gelecekteki talebe yanıt verecek şekilde geliştirilmeli; kamu kurumları, ticarethane ve hanelerde düşük oranlarda olan internete erişim yaygınlaştırılmalıdır.

İl’de faaliyette olan yerel televizyon kuruluşu ve beş yerel radyo kuruluşunun frekans tahsis işlemleri tamamlanmalı, bu kuruluşların kadın eğitimi, aile eğitimi, sağlık eğitimi, çiftçi eğitimi vb. programları yapmaları özendirilmelidir. Yapılmakta olan frekans planlamasına Bolu dahil edilmeli ve kablo TV sistemine geçilmelidir.

• Kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması

Yerel kamu hizmetlerinin verilmesi, altyapı tesislerinin tamir, bakım ve onarımında teknik personel ve ekipman yetersizliği kadar, görev yapan kuruluşlar arasında etkin bir koordinasyonun sağlanamamasının da payı vardır. Bu nedenle, altyapı (içme suyu, kanalizasyon, telefon hatları, yol bakım ve onarımı) çalışmalarının sürdürülmesinden sorumlu kuruluşlar arasında işbirliği ve etkin bir koordinasyon sağlanmalıdır.

• Jeotermal enerji kaynaklarından yararlanılması

Jeotermal enerji çevre dostu bir enerjidir. Jeotermal alanlar merkezi ısıtmadan, seraların ısıtılmasına, sanayide ve sağlık turizminde kullanılabilmektedir. Yüzey sıcaklığı itibariyle zengin jeotermal alanlara sahip olan bölgede bu kaynakların kullanımının veriminin artırılması ve ekonomik hale getirilmesine ihtiyaç vardır. Bu çerçevede, jeotermal kaynak açısından zengin olan Karacasu bölgesi, Mudurnu ve Seben İlçeleri’ndeki kaplıcalarda jeolojik, jeofizik ve jeokimyasal araştırmaların yapılarak termal enerji kaynaklarının merkezi ısınma, seraların ısıtılması ve sanayide kullanılabilirliği etüd edilmelidir.

• Kentsel atık su arıtıma sisteminin iyileştirilmesi

Çevrenin daha iyi yönetilmesi ve korunması kentsel kanalizasyon alt yapı sisteminin ihtiyaca cevap veren hale getirilmesi ile mümkündür. Hızlı kentleşme ile birlikte kanalizasyon hizmetleri yetersiz kalmış, alt yapı yatırımlarına ayrılan ödeneklerin yetersiz olması sağlanan hizmetlerin kalitesini düşürmüştür. Mevcut kent içi kanalizasyon ve atık pis su arıtma sistemi ile ilgili bilgiler derlenmeli ve toplanan atık suların arıtılarak alıcı ortama bırakılmasını sağlayan yeni tesisler yapılmalıdır. Hizmetin sunumunda görev alan belediyelerin ilgili birimlerinin kurumsal kapasitelerinin verilen hizmetin kalitesini artıracak şekilde güçlendirilmesi gerekmektedir.

5. ÖNGÖRÜLEN YATIRIM PROGRAM VE PROJELERİ

Bolu İl’inin gelişmesi 2023 yılına kadar uzanan ve planda önerilen yatırım programları/projeleri ve kurumsal destekler yoluyla gerçekleşecektir. Gelişme hedeflerine ulaşmak için geliştirilen stratejiler de olduğu gibi, önerilen yatırım programı ve projeleri de plan çalışmaları sırasında kamu kuruluşları, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla geliştirilmiş, tartışılarak hazırlanmıştır.

Yatırım alanlarının belirlenmesinde hammadde ve doğal kaynak potansiyeli, mevcut işletmelerin yatırım eğilimleri ve mevcut yatırım ortamı dikkate alınmış ve uygun yatırım alanları incelenerek proje konuları belirlenmiştir. Yatırım kararlarının rasyonel olabilmesi için proje alanında hangi malların üretilmesi gerektiğinin belirlenmesi, başka bir ifade ile proje seçimi, saha gözlemlerinden çok uzman görüşünü gerektirmektedir. Önerilen yatırım konuları girişimcilere ön bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Yatırım kararı öncesinde yatırım projelerinin seçimi ve hedef pazarlarda ayrıntılı arz/talep tahminleri ve mali analizleri kapsayan fizibilite etütlerinin yaptırılması gerekmektedir.

Plan da farklı sektörlerle ilgili toplam 7 program ve bu program paketlerinin içinde 36 proje yer almaktadır. Plan ilke, hedef ve stratejileri ile paralellik gösteren yatırım programları ana başlıklar halinde aşağıda gösterilmiştir. Yatırım projelerinin 25’i ilin ekonomik ve sosyal yapısıyla, 11’i çevre, fiziki ve kurumsal altyapı ile ilgilidir. Bu programların/projelerin uygulanabilmesi ve plan hedeflerine ulaşılması hem kamu sektöründe hem de özel sektörde etkili kurumsal yapılanmanın sağlanmasına, kurumsal hizmet desteklerinin alınmasına, devlet yardımları ve Türkiye-AB mali işbirliği çerçevesinde sağlanacak olan fonlardan yararlanılmasına bağlı olacaktır. Proje seçiminde kaynakların iktisadi, sosyal ve çevre değerlendirmelerinin yapılması ve en yüksek getiriyi getiren projelere ayrılması, ayrıca başlanan projelerin plan hedeflerine uygun olarak en kısa zamanda bitirilip olgunlaşma döneminin başlatılması gereklidir.

Öngörülen yatırım programları ana başlıkları ile aşağıda gösterilmiştir:

1. Tarımsal Yapının Güçlendirilmesi Programı

2. Sanayinin Desteklenmesi ve Güçlendirilmesi Programı

3. İnsan Kaynaklarını Geliştirme ve Sosyal Yapıyı Güçlendirme Programı 4. Turizmi Geliştirme ve Yerel Potansiyeli Değerlendirme Programı

5 Çevrenin İyileştirilmesi ve Mekansal Kapasitenin Geliştirilmesi Programı 6. Kurumsal ve Yönetsel Yapının Güçlendirilmesi Programı

7. Altyapıyı Geliştirme Programı

5.1. Tarımsal Yapının Güçlendirilmesi Programı

Bu program 7 projeden oluşmaktadır. Bunlardan sözleşmeli üretim modeli, orman işletmeciliğinin geliştirilmesi, soy kütüğü kayıt sistemi, sulama kooperatifleri ve birliklerinin kurulması projeleri yasal düzenlemelerin yapılmasını ve kurumsal desteklerin sağlanmasını gerektirmektedir. Sözleşmeli üretim, organik tarım ve kültür balıkçılığı projeleri çiftçilerin teşvik edilmesi ve yaygın olmayan bu faaliyetlerin çitçilere tanıtılması halinde başarılı olabilir.

Süt fabrikasının açılması, süt sığırcılığı ve damızlık hayvan yetiştiriciliği projeleri için sermaye sahibi girişimci gerekmektedir.

1. Sözleşmeli Üretim Modeli Projesi

Bu proje ile topraktaki çok parçalılığın ve ölçek küçüklüğü sorunlarının yol açtığı etkinlik ve verim kaybının önlenmesi, tarım işletmelerinin optimal işletme ölçeğine ulaşmaları, küçük ve dağınık durumdaki tarım ünitelerinin verimini artırmak amaçlanmaktadır. Modelin başarılı olabilmesi için çiftçilerin arazilerinin ortak sınırlarının olması, ayrıca sözleşme hükümlerinin açık ve net tanımının yapılarak, sağlanacak kamusal teşvik ve desteklerin açıklıkla belirtilmesi gerekmektedir. Proje ile sözleşmeli üretime geçen çiftçilere sulama ve girdi (tohum, ilaç, gübre) temininde kolaylıklar sağlanacak ve eğitim desteği verilecektir. Proje, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın teknik desteğinde firma, üretici birlikleri ve kooperatiflerin işbirliği ile gerçekleştirilecektir.

2. Bolu Süt Fabrikasının Açılması ve Süt Sığırcılığı ve Damızlık Yetiştiriciliği Projesi

Projenin amacı, özel sektör tarafından kurulmuş, ancak çalıştırılamadığından Süt Endüstrisi Kurumu’na (SEK) devredilen, daha sonra özel sektör tarafından satın alınan ve mali darboğaz gerekçesiyle faaliyeti durdurulan tesisin il ekonomisine yeniden kazandırılması ve bölgedeki süt üretim potansiyelinin değerlendirilmesidir. Proje ile yörede süt ürünlerinin değerlendirilmesi ve pazarlanmasında yaşanan sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Süt fabrikasının açılması projesi, Mudurnu İlçesi’nde uygulanacak olan süt sığırcılığı ve damızlık yetiştiriciliği projesi ile birlikte ve entegre olarak uygulanacaktır. Proje hayata geçtiğinde Mudurnu Tavukçuluk AŞ’nin

Projenin amacı, özel sektör tarafından kurulmuş, ancak çalıştırılamadığından Süt Endüstrisi Kurumu’na (SEK) devredilen, daha sonra özel sektör tarafından satın alınan ve mali darboğaz gerekçesiyle faaliyeti durdurulan tesisin il ekonomisine yeniden kazandırılması ve bölgedeki süt üretim potansiyelinin değerlendirilmesidir. Proje ile yörede süt ürünlerinin değerlendirilmesi ve pazarlanmasında yaşanan sorunlar büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Süt fabrikasının açılması projesi, Mudurnu İlçesi’nde uygulanacak olan süt sığırcılığı ve damızlık yetiştiriciliği projesi ile birlikte ve entegre olarak uygulanacaktır. Proje hayata geçtiğinde Mudurnu Tavukçuluk AŞ’nin