• Sonuç bulunamadı

I. HAREKET

1. İnsanoğlu baştan sona, yedi saf hâlinde Allah’a doğru gider.

2. Büyük küçük, iyi kötü, fakir zengin bütün yıl boyunca on iki ay bu yedi saftan gider.

3. Birbirlerinin ardından hiç durmayıp gitmekte; önden gidenin ne yaptığını arkadan gelen bilmemektedirler.

4. Hepsi o Hakk’a karşı kendinden geçmiş ve başı dönmüş vaziyettedir; işin mutlak şekilde nereye varacağını da anlamazlar.

5. Dolaşıp durur iken, yer gök onu göremez ve hiçbir yaratık da kudretine akıl erdiremez.

6. Bu şekilde dolaşırken arkası hiç kesilmez; önünün nereye gittiğini de kimse bilmez.

7. Bütün bunlar Hakk’ın emriyledir; ister istemez gidecek, gitmezse bırakmaz, zaten bunun için yapacak bir şeyi de yoktur.

II. HAREKET

8. Bunların bir bölüğü anasından süt emen çocuklardır.

153 9. Bunlara anneleri şefkat gösterir.

10. Dünyada yetişip olgunlaşmamış ne varsa bunların hepsi bir saf olmuştur.

11. Çünkü bunlar aynı durumda ve eşit olduklarından akıl sahipleri bunlara “yetişmemiş” diye söylediler.

12. Dünyada süt emen ne varsa, Kamer bunlarla ilgilenir ve hükmeder. III. HAREKET

13. Ay nasıl geçerse, bunlar da öyle geçip o saftan yavaş yavaş uzaklaşırlar. 14. Artık yürüyen ve koşanlardan olup; söyler, oynar, güler ve gelişip büyürler. 15. İşe güce gönderirlerse gider, bildiği kadar yapar ve iş işlerler. Eğer sanata yahut da okula verirlerse; öğrenirler, o safta da yükseklik vardır.

16. Orada iş, yazmak ve ilim öğrenmektir; o zaman buna Utarid hükmeder. 17. Utarid o safla ilgilenir, çünkü onu Allah vazifelendirmiştir.

IV. HAREKET

18. Bunlar o yerden göçünce, ergenlik bölüğüne geçerler.

19. Orada da yine bir saf oluşmuş ve bunlar dünya hayatı ile meşgul olmuşlardır. 20. O bölüğün insanları hayatlarının güzel geçmesini, dünyada en iyi şekilde yiyip içmeyi isterler.

21. Bunların işi oynayıp gülmek ve başka şeyleri düşünmemektir. İstedikleri oyun ve eğlence meclisleri kurup, güzel yüzlere bakmaktır.

22. İşte bu bölükle de Zühre ilgilenir, o da kendi işini öğretir.

23. Zühre’nin işi yiyip içme ve oyundur; bu safın başka bir düşüncesi yoktur. V. HAREKET

24. Ömür bu konaktan da geçip, misafir kaldığı evden göçecektir.

25. Eğer göçmezse zorla göçürürler ve ansızın kendini dördüncü safta bulur. Bu saftan kalkıp öteki safa gitti ise; onun da vefa kılmayacağı bir gerçektir.

154 27. Oraya gidenlerin yüzü güneşe benzer; irilikten de yüzü gündüz gibi aydındır. 28. O safla ilgilenen Güneş olduğu için; onlarda karanlık, kaygı ve üzüntü yoktur. Her birinin gönlü neşeli olup yüzleri gülmektedir; onlara bir bakan dönüp dönüp bakmak ister.

29. Bu safta bulunanların hâli güneşe benzer, nerede yürürlerse belli olur. 30. Fakat ömür eğlenmez, ondan da geçer.

VI. HAREKET

31. Ömür beşinci konağa gelince, o safta bulunanlarla kaynaşıp anlaşır.

32. O safta bulananların sert ve aceleci bir huyu vardır; kimseden çekinmezler. 33. Hepsi vurmak ve tutmakta olurlarsa da; çok doğrudurlar ve bundan asla dönmezler.

34. Bunlar gayret elbisesini sıkı sıkıya giydiklerinden hiçbiri halkın sesine aldırış etmez.

35. Öyle ki ellerinde kılıç tutar gibidirler; düzenleri de Merrih’e benzer gibidir. 36. Merrih bu bölükle ilgilendiği için bunlar kan dökmeye kast ederler.

37. Bu bölüğün hayatları böyledir ve yiğitlik Merrih’e benzer. VII. HAREKET

38. Ömür buradan da geçip altıncı safa varınca; oraya yüz sürüp, aklını fikrini verir. 39. Geçmese ister istemez zorla sürerler, gece gündüz boyunca onu da geçirirler. 40. Gidip, o bölüğün doğru fakat acele ile dünyayı toplamaya çalışan kişiler olduğunu gördü.

41. Onlar bu dünya malını çok sevdiklerinden, ölüm hâllerini de unutmuşlardı. 42. Bunların işleri gece gündüz dünya olduğu için, rüyalarında da aynı hâldedirler. 43. Mal mülk, altın gümüş toplamak, emir vermek, fikir yürütüp sonunu bildirmek, bu bölüğün can attığı şeylerdir; üstelik kendilerinden başka dünyada kimseyi de görüp kabul etmezler.

155 44. Sanki bu mülkün sahibi bunlardır; ayrıca onlar birbirlerini de beğenmezler. 45. Bunlar bu tesiri Müşteri’den almışlardır, çünkü Hak’tan ona böyle bir bakış değmiştir.

46. İşte mülkün ve memleketlerin sahibi odur, safa sahibi olmanın özü de budur. 47. Onun için huyları ona benzer ve arzuları baştan başa dünyayı ele geçirmektir. VIII. HAREKET

48. Fakat ömrü, bu saftakilerle hayat sürmesi; durup eğleşmesi için burada da bırakmazlar.

49. İster istemez ihtiyarlık safına alınır. İşte ihtiyarlık yedinci saftır.

50. Şüphesiz ömür bu yerde son bulur; fakat insan buraya bir göz açıp yumuncaya kadar gelmiştir.

51. Ömür, o safta bulunanların zayıflığını ve hiç kimsenin orada güçlü olmayacağını; bütün organların işten kalıp verimsizleştiğini, dünyada kazanç sağlamayacaklarını ve pek çok şeyi orada bıraktıklarını; yüzün asık, gönlün sıkıntılı, aklın şaşkın, midenin soğumuş ve huyun da eringen ve gevşek olduğunu gördü.

52. Nefsi dünyadan ayrılmış, gönül her iki tarafa bağlı, organlar kendini bırakmış fakat gönlü sıkı; ihtiyarlıkta yeri hazırlanmış olduğu hâlde, yine düşüncesi ve işi çoluk çocuktur.

53. Bütün safları geçip sona ulaşmış, dili de dili de bütün sözlerin değersizini söylerken; yüce yerlerden aşağılara bakıp, o hâlden Allah’a sığınmak gerekirken; sanki o yedi kat gökte durmakta ve koşup yeryüzünde binalar dikmektedir.

54. Bu Zuhal’in sanatıdır; onun için ihtiyarlar böyle işleri yaparlar.

55. İşte Zuhal’in yeri yedinci gökte iken, onun elleri anne karnında bir şeylerle meşguldür. Sonra Zuhal o yedinci safın beyidir; halkın önde geleni de onu kendi beyi ile kıyaslar.

IX. HAREKET

156 57. O bu safı da geçer ve yıkılıp harap olur; artık onun yeri toprağın altıdır.

58. Eğer burada iyi ameller yapmışsa; Boğa ve Oğlak burçları elinin altındadır. 59. Böyle kimseye yedi gezegen hizmet eder; Hakk’ın huzuru artık onun durağı demektir.

60. Değilse o toprakta hor olur, bey veya hizmetçi olduğunu da kimse bilmez. 61. Canı da yokluk ve sıkıntı içinde kalıp; her an ateşten yalınlı alev dalgaları sarar. 62. İnsan bu yedi konaktan geçip, Hakk’ın yardımı ile zamanını geçirse; ve aşk ile Allah’ın emrini tutsa, ömrünü de emre itaatte harcasa, Tanrı’nın seçtiği kullara yoldaş olduğu gibi; cemalini de devamlı görmeye lâyık olur.

İNSAN BÖLÜĞÜ

Süt emen çocuklar Ergenlik 40-60 İhtiyarlık (0 yaş) (14-22 yaş) yaş (80 yaş üstü) Kamer Zühre Merrih Zuhal

Çocukluk Yiğitlik 60-80 (0-14 yaş) (22-40 yaş) yaş Utarid Şems Müşteri