• Sonuç bulunamadı

H. AB Komisyonunun 29.04.2009 Tarihli Kararı

2. İngiltere

Son yıllarda yöneticilerin mali hakları üzerinde büyük tartışmalar İngiltere’de de yaşanmıştır. Bunun temel nedenlerinden bir tanesi özellikle CEO ücretlerinin

153

http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/09/673&format=HTML&aged=0&langu age=EN&guiLanguage=en

http://ec.europa.eu/internal_market/company/directors-remun/index_en.htm, http://spkportal/sites/hid/ab/default.aspx, 08.05.2009.

89

büyük artış göstermesi ve ücretlerin şirket performansından bağımsız olarak belirlendiği düşüncesidir. İngiltere’de de ABD’deki gibi halka açık pek çok borsa şirketi bulunmakta, sermaye piyasalarının likid, pay sahipliği yapısının yaygın ve yönetim-kontrol ayrımının belirgin olduğu görülmektedir.

Şirketlerde iki temel organ vardır. Bir tanesi yönetim kurulu diğer ise genel kuruldur. Şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydıyla yönetim kurulu bir kısım yetkilerini bir veya birkaç icracı yönetim kurulu üyesine devredebilir.

O halde şirketi yöneten esas olarak yönetim kurulu olup, genel kurul şirketin günlük işleyişine müdahale etmemektedir. Genel kurul yönetim kurulu üyelerini basit çoğunlukla ve herhangi bir gerekçe göstermeden görevden alabilir; ¾ çoğunlukla esas sözleşme hükümlerini değiştirebilir. Tipik bir İngiliz şirketinde yönetim kurulunda hem icracı hem de icracı olmayan yönetim kurulu üyeleri bulunur. Yönetim kurulu bir bütün olarak şirketin günlük işlerini yürütmez, bunun yerine şirketin günlük işleyişinden yöneticiler yürütür. Temel şirket politikalarını şirket yönetim kurulu belirler. Genel olarak yönetim kurulu şirket politikalarını tartışmak ve yöneticilerin işlerini denetlemek üzere ayda bir kez toplanır154.

İngiliz şirketlerinde payların önemli bir çoğunluğu (%49 civarında) kurumsal yatırımcıların (emeklilik fonları vs.) elinde toplanmaktadır. Bireysel yatırımcıların pay sahipliği oranı %15 civarında olup, kalan paylar ise bankalar, yabancı yatırımcılar gibi çeşitli grupların elindedir. Londra Borsasında payları işlem gören şirketler arasında İngiliz şirketleri yanında uluslararası şirketler de bulunmaktadır.

İngiltere’de de kurumsal yönetim konusunda çeşitli düzenlemeler mevcuttur.

Kurumsal yönetim ilkeleri; şirketler yasası, borsa kotasyon kuralları ve mahkeme

154 BRAUNSTEIN: agm., s.2-3.

90

kararları ile şekillenmiştir. Öte yandan, kurumsal yönetim konusunda şirketin iç denetimine bağlı olan, zorunlu olmayan ve daha çok borsa kotasyon şartları olarak kabul edilen hususlar getiren dört düzenleme mevcuttur.

Bunlardan ilki 1992 yılında kabul edilen Cadbury Raporu olup, bu düzenleme ile en iyi uygulama kuralları olan “Code of Best Practice” belirlenmiştir. Bu kurallar, ile şirket yönetimine, yönetim kurulu ve denetime ilişkin ilkeler getirilmiş; mali haklara ilişkin olarak ise pay sahiplerine, şirket yönetim kurulu üyelerinin mali hakları konusunda oy hakkı tanınması, yöneticilerin ve yönetim kurulu üyelerinin mali haklarının kamuya açıklanması gibi ilkeler sevk edilmiştir. Cadbury Raporu ayrıca, halka açık borsa şirketlerinde bağımsız yönetim kurulu üyelerinden oluşan bir mali haklar komitesinin oluşturulmasını öngörmektedir.

1995 yılında Greenbury Raporu kabul edilmiştir. Raporda, mali haklar konusunda kamuyu aydınlatma yükümlülüklerinin artırılmasını, özellikle bu konunun yıllık raporda ayrıntılı bir biçimde pay sahiplerine sunulmasını öngörmektedir. Rapor, Cadbury Raporuna benzer biçimde halka açık borsa şirketlerinde bağımsız yönetim kurulu üyelerinden bir mali haklar komitesinin oluşturulmasını öngörmüş, hatta pay sahiplerinin mali haklar komitesinin başkanına doğrudan soru sorabilme hakkına yer vermiştir.

1998 yılında Hampel Raporu yayınlanmış; rapor, kurumsal yönetim ilkelerinin yerine getirildiğinde yanına çarpı konulacak listeler olmaması, iyi bir yönetimin aracı olması gerektiği anlayışını benimseyerek, bir dizi ilke benimsemiştir.

Rapora göre borsa şirketlerinde temel amaç pay sahibinin menfaatlerinin korunması ve kazancının artırılması olmalıdır.

91

Daha sonra, anılan tüm düzenlemelerin üzerinde görülen Combined Code kabul edilmiştir. Diğer düzenlemelerde kurallar isteğe bağlı kılınmış iken, Combined Code ile benimsenen ilkeler borsa şirketleri için kotasyon şartları olarak belirlenmiş;

bu anlamda zorunlu hale getirilmiştir. Düzenleme, belirlenen kurumsal yönetim ilkelerine uyulmaması halinde bunun nedenlerini açıklamayı gerekli kılmış olup, “uy, uymazsan açıkla” esasını getirmiştir. Bu nedenle esasen düzenlemenin tam bir zorunluluk getirdiğinden söz etmek mümkün değildir. Düzenlemede ayrıca yönetim kurulu üyeleri, mali haklar, pay sahiplerinin rolü, finansal raporlama, denetim ve şeffaflık hususlarında ilkelere yer verilmiştir.

2003 yılında Derek Higgs başkanlığındaki komite, “İcracı Olmayan Yönetim Kurulu Üyelerinin Rolü ve Etkisi” konusunda bir rapor yayınlamıştır. Rapor Higgs Raporu olarak bilinmektedir. Raporda, icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin seçimi, performanslarının ne şekilde artırılacağı, pay sahipleri ile ilişkileri gibi hususlara yer verilmiştir. Raporda ayrıca yönetim kurullarının çoğunluğunun icracı olmayan üyelerden oluşması ve mali haklar komitesinde de icracı olmayan yönetim kurulu üyelerinin yer alması gerektiği hususuna yer verilmiştir. Rapordaki ilkeler daha sonra Combined Code’a aktarılmıştır155.

Combined Code’da konuya ilişkin başka hükümler de sevk edilmiştir.

Örneğin, hisse senedi opsiyonlarının blok halinde değil, parça parça tanınması öngörülmektedir. Mali haklar ile performans arasında bağ kurulmalı, performansın belirlenmesinde benzer nitelikteki şirketler ile karşılaştırma yapılmalıdır. Ayrıca kamuyu aydınlatma esaslarına da yer verilmiş olup, mali haklar komitesi üyelerinin, şirketin mali haklar politikalarının, yöneticilerin mali haklarının detaylarının ve

155 BRAUNSTEIN: agm., s.4-5.

92

gerekçelerinin kamuya açıklanması; diğer taraftan şirketin yıllık mali haklar raporunun pay sahiplerinin onayına sunulması öngörülmüştür.

Ancak daha ziyade tavsiye niteliğinde hükümler getiren Combined Code’un aksine 1985 tarihli İngiliz Şirketler Yasasında yöneticilerin mali haklarına ilişkin, uyulması zorunlu bir takım düzenlemelere yer verilmiştir156.

Şirketler yasasında 2002 yılında yapılan değişiklik sonucu pay sahiplerine genel kurulda mali haklar raporunu oylama hakkı tanınmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki, söz konusu oylama sonucu şirket için bağlayıcı nitelikte değildir. Anılan raporda, gelecek yılın mali haklar politikalarına, pay sahiplerinin getirilerine ilişkin performans grafiğine, her bir yöneticinin hizmet sözleşmesinde yer alan hususlara yer verilmesi gerekmektedir. Ayrıca rapor, hisse senedi opsiyonları, emeklilik planları gibi mali haklar kalemlerini de içermelidir157.

Sonuç olarak, İngiltere’de şirketlerin mali haklar politikaları ve yöneticilerin mali haklarının kamuya açıklanması hususları çeşitli yerlerde düzenlenmiş olup, konuya ilişkin hükümler temel olarak İngiltere Finansal Hizmetler Otoritesi (Financial Services Authority-FSA) nin kotasyon şartlarında ve 2003 tarihli Combined Code’da yer almaktadır158.

Yöneticilerin mali haklar kalemlerine yer verilmesi hususu 2002 tarihli Mali Haklar Raporu Yönetmeliğinde (Directors’ Remuneration Report Regulation-2002) düzenlenmiştir. Ancak yöneticilere şirket tarafından ödünç ve garanti verilmesi, opsiyonların kullanılması sonucu yöneticilerin ellerinde bulunan hisse adedi gibi hususların kamuya açıklanması konuları Combined Code’da düzenlenmiştir.

156 BRAUNSTEIN: agm., s.11.

157 BRAUNSTEIN: agm., s.2-12.

158 JACKSON: agm., s.20.

93

İngiltere’de genel olarak AB Tavsiye Kararında bulunup da yasalarda ve diğer mevzuat hükümlerinde almayan hususlara En İyi uygulama Kodlarında yer verilmiştir159.