• Sonuç bulunamadı

Topografik olarak, İngiliz “etki bölgesi” üç farklı bölüme ayrılabilir. Bölgenin en kuzey kısmı, Don Nehri çevresinde Ukrayna ve Volga bölgesi arasında bulunan Don Kazak Bölgesi (Oblast 'voiska donskogo) dir. Don bölgesi, Rusya'nın eski güneydoğu sınır bölgesi ve Müslüman halklara karşı bir tampon bölgesiydi. Don Kazak bölgesi aslen sınırı korumak için kuruldu. Kazaklar, XX. yüzyılın başında toplam nüfusun yarısından daha azını oluştururken, yine de bölgenin en belirgin topluluğu idi. Don Bölgesi, Birinci Dünya Savaşı’nda İmparatorluk Ordusuna altmış

302 Kut'ül Amare hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Caner Arabacı “100.Yılında Kutü’l-Amare Zaferi”,

Necmettin Erbakan Üniversitesi; Özgür Uysal, “Kutü'l Amare'nin Muzaffer Komutanı Halil Kut

Paşa”, Tarih Kritik Dergisi, C.4.S.4, 2018, ss. 50-52; Mehmet Yaşar Ertaş, Hacer Kılıçaslan ve İlber Ortaylı, Kutü'l Amare 1916 Olaylar, Hatıralar, Raporlar, Kronik Kitap, 2017.

süvari alayı sağlamıştı303.

Söz konusu bölge zengin tarım arazilerine sahipti ve nüfusunun dörtte üçü tarıma bağlıydı. Ayrıca, birkaç büyük kentsel ve endüstriyel alan vardı. Don Rostov, Rusya'nın en büyük şehirlerinden biriydi ve çok önemli bir sanayi ve ticaret merkezi haline gelmişti. Diğer iki önemli sanayi merkezi Taganrog ve Azov kasabalarıydı. Ayrıca, önemli kömür, demir ve manganez cevheri madenlerinin bulunduğu Donbass bölgesinin doğu kısmı da idari olarak Don topraklarına aitti304.

Güneye doğru ise Manych nehri boyunca, iki ana bölgeden oluşan Rusya Kafkasya Genel Valiliği (Kavkaz) bulunuyordu. Bu valilik Kuzey Kafkasya ve Trans Kafkasya’yı içerisine alıyordu. Kafkas dağlarının kuzey tarafındaki Kuzey Kafkasya (Severnyi Kavkaz) idari olarak Çernobil iline (guberniia) ve Kuban, Terek ve Dağıstan topraklarına (oblasti) ayrılmıştı305.

Ayrıca, illerin dağlık bölgelerinde özellikle de doğudaki Terek ve Dağıstan'da yaşayan çok sayıda yerli halk vardı. Kuzey Kafkasya nüfusunun çoğu tarımda kullanılıyordu; Kuban, Rusya'nın en zengin tahıl üreten bölgelerinden biriydi. Yüzyılın başında Grozni bölgesinde zengin petrol kuyuları kurulmuş ve bölgenin ekonomik karakteri önemli ölçüde değişmişti. Grozni petrol sahası yıllık 1,2 milyon tonluk üretimiyle Rusya'nın en büyük ikinci petrol merkezi haline gelmişti ve bu petrol Novorossiisk, Rostov veya Petrovsk limanlarına demir yolu ile taşınabiliyordu. Rusya’da sanayinin büyük bir kısmı gibi, Kuzey Kafkasya petrol üretimi de yabancı sermaye ile finanse edildi. 1910 yılından sonra Grozni ve Maikop alanlarındaki petrol üretimi İngiliz şirketlerinin elindeydi. Dağların güney tarafında Transkafkasya (Zakavkaz) bulunuyordu306.

Bu topraklar Çar hükümeti tarafından Suchum, Kutais, Batum, Kars, Tiflis,

303 Kopisto, a.g.e, s.54.

304 a.g.e, s.55. 305 a.g.e, s.55.

306 “Report on Visit of British Military Mission to the Volunteer Army under General Denikin in South

Elizavetpol ve Bakü illerine bölündü. Trans Kafkasya’da Ermeniler, Gürcüler ve Türkler vardı. Don Bölgesi'nden farklı olarak, Kafkasya Rus İmparatorluğu ile uzun bir geçmişe sahip değildi. XIX. yüzyıl boyunca Rusya, yüzyıllardır Osmanlı ve İran egemenliği altındaki bölgeyi yavaş yavaş işgal etmişti. Trans Kafkasya halkları üzerindeki yeni Rus yönetimi çoğu zaman daha etkindi.

Bununla birlikte, işgalden sonra kademeli olarak başlayan Rusya İmparatorluğu'na ekonomik entegrasyon bölgede kayda değer bir gelişme sağlamıştı. Bölgeye özgü zirai ürünler için yeni pazarlar buldu. Artan talep, buğday, çay ve pamuk gibi bazı ürünlerde uzmanlaşmayı mümkün kıldı. XIX. yüzyılın son dönemlerinde, Trans Kafkasya’nın zorlu taşıma koşulları, Poti ve Tiflis üzerinden Bakü'ye kadar olan demiryolunun inşasıyla değişmeye başladı307.

Demiryolu inşa etmenin asıl nedeni askeri ve stratejikti, ancak ekonomik kalkınma üzerindeki etkisi de büyüktü. Sonunda, 1900 yılında Rostov'dan Don'a ve Bakü'ye giden hat açıldığında kesintisiz bir demiryolu sistemi oluşturmuştu. Trans Kafkasya, asırlarca doğal kaynakları ile ünlüydü. Tiflis ve Batum'da yüzyılın başlarında manganez ve bakır ile birlikte ana ürünler olarak kayda değer bir maden endüstrisi gelişti. Ancak hepsinden önemlisi, petroldü. İlk petrol kuyusu 1869'da Bakü yakınlarında açıldı. 1890'da Bakü petrol sahaları Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm alanlardan daha fazla petrol üretti308.

Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki yıllarda Bakü'de üretilen sekiz milyon ton petrolün çoğu Rusya'da tüketildi ve sadece %15'i boru hattından Batum'a pompalandı ve Avrupa ve Orta Doğu'ya ihraç edildi. Sanayinin gelişmesi ile birlikte yabancı sermaye akışı petrol endüstrisinin kontrolünün yabancı ellere geçmesine neden oldu309. Son olarak, Kuzey Kafkasya'da olduğu gibi, İngilizler Bakü sahalarına en çok yatırım yapan ülkeydi. 1914'te petrolün yüzde 42,4'ü İngiliz şirketler tarafından çıkarılıyordu ve satılıyordu. Doğal kaynaklar nedeniyle Rus İmparatorluğu'nun

307 Kopisto, a.g.e, s.54.

308a.g.e, s.54.

309 Margaret Miller, The Economic Development of Russia 1905-1914: With Special Reference to

çöküşünü takip eden kargaşada, yeraltı zenginlikler için bu bölgeye özel önem veriyordu310.

Kazak Bölgesi ve Kafkasya bölgesinin stratejik ve ekonomik açıdan önemine ilişkin yukarıda verilen bilgiler ışığında İngilizler burayı ekonomik ve güvenlik politikaları açısından önemli görüyorlardı. İngilizler 1907’de yapılan anlaşmaya göre İran bölgesinde etkindi. Ancak Bakü ve diğer bölgelerdeki menfaatleri için Türkistan üzerinden bölgeyi kontrol almak gerekiyordu. Hindistan’dan bölgeye gönderilecek askeri birlikler Türkistan bölgesinden geçmek zorundaydı. Ayrıca ilerde değinileceği üzere Türkistan’da pamuk üretimi üst seviyedeydi.

Eğer Bakü Tiflis ve Batum gibi doğal zenginliklere sahip bölgelerdeki İngiliz menfaatleri korunacaksa bunun zamanı geldiğinde Türkistan’ın işgali ya da İngiliz yanlısı bir hükümet ile olacağının farkındaydılar ve ilerleyen stratejilerini bu konuya odaklamışlardı. Kafkasya ya da Trans Kafkasya sadece zengin bir bölge değildi aynı zamanda İngilizlerin Hindistan güvenliği ve Türkistan’daki pamuk ve Rus yayılmacılığı açısından önemli bir hale geliyordu. İngiliz politikaları daha sonra görüleceği üzere Kafkasya ile bağlantılı hazırladığı stratejik planların devamı ve kalıcı olabilmesi açısından Türkistan’ın işgalini önemli görüyordu. Ayrıca Türkistan’ın kuzeyinden bölgeye sızabilecek unsurların engellenmesi için Kafkasya, Don ve Sibirya’nın İngiliz kontrolünde olması gerekiyordu.