• Sonuç bulunamadı

Ekonomik Sorunların Mevcut İngiliz Dış Politikalarına Etkisi

İlk olarak XVIII. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de başlayan “Sanayi Devrimi” ilerleyen yıllarda buradan Avrupa’ya yayılmıştı. Sanayileşme petrolün kullanılması öncesi kömüre bağlı olarak gelişmişti. 1850 yıllarına kadar, dünya ekonomisinde hegemonik bir güç olan İngilizler aynı zamanda uluslararası politikada da baskın bir unsurdu. Aynı zamanda 1870’lere kadar, Sanayi Devrimi’nin ilk olarak başladığı ülke olma avantajına sahipti.

Demir, kömür ve teknolojik temeli üzerinde sağlanan güçlü bir yapıya sahip olmasının yanında dünyada hiçbir ülkenin boy ölçüşemeyeceği bir gelişmenin

118 Monger, a.g.e., s. 74.

yaşandığı bir ülke olmuştu120. Ancak görünüşte iyi gibi görünen bu durum aslında

yaşanacak bir krizin hazırlık aşamasını oluşturmakta idi. Fazla veren ekonomisi altının ülkeden kaçmasına ve tarımdaki düşüşe neden oldu. Ayrıca aşırı üretim toptan fiyatlarda düşüşlere neden oldu. İlerleyen yıllarda düşük büyüme, düşük kar, düşük reel ücretler, yüksek işsizlik oranları ve yüksek faiz oranları ekonomin dengelerini bozmaya başladı.

Bu dönemde yaşanan bir gelişme aslında Almanya’nın bir güç olarak ortaya çıkmasında ana etken olmuş ayrıca İngiltere’nin ve Avrupa’da bulunan devletlerin Almanya’nın merkez olduğu bir sistem içerisine girmeye başlamasına neden olmuştu. Almanya birliğini sağlaması sonrasında parasal bir değişikliğe gitmişti. Ayrıca uluslararası alanda kullanılan ve parasal değişimlerin ülkeler arasında yapılmasını sağlayan gümüş standardından altın standardına geçişi başlattı.

Kasım 1871 yılında başlayan ve Temmuz 1873 yılında sonuçlanan Almanya’nın gümüş standardından altın standardına geçmesi Avrupa’da ve Amerika’da gümüşün düşüşüne neden olmuş ve ardından ulusal paralarının düşüşü gözlenmişti. Almanya elinde bulunan gümüşü satarak yerine altın almış ve piyasada gümüşün değerinin düşmesine neden olmuştu. Almanya’nın bu değişimi yapmasında en büyük etken ise Fransa’nın savaş tazminatı olarak ödediği 5 milyar franktı121.

Almanya 1873-1914 yıllarında “Goldmark”122 olarak isimlendirilen parasal

sistemini oluşturmuş ve bu da Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre tarafından kurulan Latin Para Birliği’nin gümüşü askıya alınması neden olmuştu. İlerleyen yıllarda birçok ülkede de facto altın standardına geçiş meydana gelmişti. 1871’de Almanya ve

120 Muammer Kaymak, “1873-1896 KRİZİ: MİT Mİ GERÇEKLİK Mİ?”, Hacettepe Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, ss. 166-194 s.5

121 Barry Eichengreen, Globalizing Capital A History Of The International Monetary System,

Second Edition, Princeton University Press, Princeton, 2008, s. 16

1221914'e kadar Alman İmparatorluğu'nda kullanılan para birimidir. Birleşmeden önce, birçok Alman

konfederasyonu gümüşe dayalı farklı para birimleri kullanılıyordu. 1871’de Almanya birliğini kurup tek devlet haline gelince, Goldmark birleşik Alman imparatorluğunun para birimi olarak kabul edildi. Böylece Goldmark ile gümüş yerine altından yapılmış para birimine geçildi. Bknz.

Gérassimos Notaras, “On the History of German Monetary Union”, From the Athenian

Japonya, 1876’da Fransa ve İspanya, 1879’da Avusturya, 1881’de Arjantin, 1893’de Rusya ve 1898’de Hindistan bu birliğe katıldı. Almanya yapmış olduğu parasal değişimle finansal merkez olan Londra’ya karşı bir rakip haline gelmiş ve sanayi alanında büyük gelişmeler kaydetmişti123.

İngiltere’nin Finansal merkez olması diğer devletlerin kendisi ile ticaret yapmaya zorlamaktaydı ve Almanya’nın bir güç olarak ortaya çıkması tüm dengeleri bozdu. Böylece söz konusu ülkeler Almanya ile ticaret yapmak ve yakınlık sağlamak amacıyla Almanya’nın Altın standardını benimsemek zorunda kalmıştı.

Sanayi, teknoloji ve üretim alanında oluşan bu genişleme ve parasal sistemde meydana gelen bu değişme 1873 yılında büyük bir durgunluğun ve krizin yaşanmasına neden oldu. İlk gerçek anlamda uluslararası kriz olarak da bilinen “Panic of 1873” (1873 Panik) merkezi Avrupa’da oluşan düşüşlere ve Viyana borsasının bir süre kapanmasına neden olmuş bunun etkisi Amerika’ya kadar ulaşmıştı124.

İngiltere dünyanın finans merkezi ve sanayi alanında rekabet edilemeyen bir pozisyonda olması nedeniyle krizin en çok hissedilen ülkesi olmuştu. 1850 yıllarında pek de fark edilmeyen “Great Depression”, 1873 yılında itibaren İngiltere’nin Avrupa Kıtası’nın ekonomisi üzerinde endüstriyel liderliğinin kaybedilmesi olarak ortaya çıktı. İngiltere “Büyük Depresyon” sırasında “dünyanın atölyesi” olmaktan çıktı. Bu yıllarda artık dünyanın önde gelen sınai gücü değil bu güçler arasında en zayıf olanı haline geldi125.

Almanya bu süreçte krizin etkilerini azaltmak için milli oluşumlara gitmiş çalışanların ve birçok sanayi tesislerinin millîleştirilmesini sağlamıştı. Bu millileştirme sürecinde üretimde oluşan genişleme fiyatlar üzerinde düşüşlere ve birçok bankanın ve finansörün batmasına neden olmuştu. 1890-1895 yılları arasında ABD ve Almanya çelik üretiminde İngiltere’yi geçmişti. Almanya ise Fransa'dan savaş tazminatı olarak

123 Eichengreen, a.g.e, s. 16

124 Samuel Bernstein, “American labor in the long depression, 1873-1878”, Science & Society (1956),

ss. 59-83.

aldığı altın ile ekonomisini güçlendirmişti126.

1873 yılında meydana gelen bu değişmeler Osmanlıyı da etkilemiş borçlarını ödeyemez duruma gelen devlet bu kriz nedeniyle borç para bulmakta zorlanmıştı. 1881 yılında Düyûn-ı Umûmiye’nin kurulması bu yaşanan buhranın sonucunda meydana gelmişti.