• Sonuç bulunamadı

İNCİRPINAR 1 Ali Şevki Ocakoğlu

Yaşı: 86

Tahsili: Ortaokul mezunu

Mesleği: Çeşitli işlerde çalışmış, şimdi emekli

- Amca nasılsınız?

- nasıl görüyōsañ ule. höle yanıbaşıma otur da gözüm görmediği gibi ġulām da 2

duymaz. hinci eliñi vė baḳan hoşgeldiñ seniñ adıñ ne?

- Benim adım Işılay

4

- afedēsiñ nerelisiñiz siz?

- Babadağlıyız.

6

- hoş geldiñiz sefā geldiñiz.

- Hoş bulduk, nasılsın amca?

8

- nasıl görüyōsañız uleyin

- Yaş kaç amca?

10

- ne bilen seksenden yoḳarı sayıyozÒ işTe. seksenė ġadā saydıḳ da, seksen altı yaşındayım ben şimdi.

12

-doğma büyüme buralı mısın?

- burdu doğmuşum. şindi hemen söyliyeyim. eyi dikḳat et. yirmi doḳuz ekim biñ 14

doḳuz yüz yirmi üşde, ben beş aylıḳ çocuğmuşum. cumhūriyetten evvel düyyāy gelmişim. bem beş aylıkḳan cumhūriyet ġurulmuş. beş hazmranda ben düyyāya 16

gelmişim. ekim yirmi doḳuzda da cumhūriyet ġurulmuş. bule işTe. yāni o günden beri, allahıñ verdiği yaşlan allahıñ verdiği ġıdāyla¶ allahıñ izninlen yaşayyoz 18

baḳalım. gezdik, tozduḳ. nereye mi gezdim. üçüncü sınıfı hisarda, yanıbaşımızda hisar köyü var ya, üçüncü sınıfı orda bitirdim. dördüncü beşinci sınıfı, sarayköydeki 20

bitirdim. bin doḳuz yüz ḳırḳ iki senesinde askerÒ oldum. dört sene askerlik yaptım. bin doḳuz yüz ḳırḳ altıya ḳadar. uçaḳsavar topçusuydum kendim ḳayseride.

2

-Savaş yıllarıydı değil mi?

- ne? 4

-Savaş yıllarıydı değil mi?

-ha, ha, ha, de gidi, de gidi, de gidi, ha, ha, harp deyivėseñe de gidi evqādım 6

de. şindi hemen ḳafañızın içersinde bulunan ḳameraları efendime söyliyeyim, avrupaya çeviriñ, avrupaya, avrupaya, avrupaya. baḳ, almayya, hoqqandaya iki günü¶ 8

içersinde aldı. almayya, hoqqandaya iki günÒ içersinde aldı. o zıman almayyanıñ başında hitler diye bir adam vardı. efendime söyleyim. hollandaya aldıḳTa¶ sōra, 10

hāyır hollandanıñ öbür tarafında baltık memleketlerinden biri, ne oranıñ adı. o bizim tükettiğimiziñ yarım misli hubūbat tükediyō. hollandanıñ öbür tarafında.

12

-Belçika mı?

-belçiḳa değil, belçiḳă aşā yanda. almayyayla, hoqqanda arasında belçiḳa. 14

-Avusturya mı?

-avusturya değil ıı, baltıḳ memleketlerinden bu. allah allah, poloyya poloyya. 16

poloyyayı aldı baḳ poloyyayı aldı. yāni şindi, baḳ size yalan gelir. siz deñizlidė durdūñuzu göre, menderes nehrini gördüñüz mü hiç? menderes baḳ şimdi. alman 18

uçaḳları, sivil halḳıñ üzerine pike yapıyōlar böyle. böle. yapıyōlar inammassıñ evqatlarım yāu, insanlarıñ ayaḳları, gövdeleri, ḳadınlar, ġızlar, çocuḳlar, perpermşan. 20

yatan, ağlıyan, ölen, can veren, anam deyen, bubam deyen. alman uçaḳları pike yapıyor böle. yoluñ üzerine, millet varşovayı boşal’mış anladıñ mı? sabah sāt beş altı 22

sırılarında allah allah, öyle yāni, öyle, öyle. öyle bir acıḳlı gün öyle bir acıḳlı. yāni o zaman şindiki gibi evlerde, şehirlēde bi vilāyettě bi sinema var. o zaman düyyā 24

haberleri deye esas filim başlamazdan evvel düyyā haberleri deye bi şey veriyor, haber veriyō, haber. hemen alman ordularınıñ oḳla gösteriyor vay efendime 26

söyleyim. hollandadan belçiḳay geldi, belçiḳay dediler ki, baḳ şimdi, ġazeteler yazdı. belçiḳada barajlar suyu ġoyuverirlerse, bir metre bir buçuḳ metre çamuruñ 28

ordan geşdi. ondan sonra, baḳ şimdi, bunlar size tarihm hikāye gibi bi şey oluyō bu amma masal gibi baḳ şimdi almayya ile fıransa arasında fıransızlarıñ yaptığı bi hat 2

vardı, majina hattı deye, majina hattı deye. almanlarıñ da fıransaya ḳarşı yaptığı bi. dilisürt(?) hattı deye. bir askerm hat şey vardı allaşıldı mı? faḳat almanlar fıransızların 4

majina hattını hiç hiç şey saymadılar. aleyna ve aleyküm seqam. o zaman italyada musolini deye bir adam vardı. faşist almayyayla bir oldu. o yunanistanla 6

çarpışıyordu. almayya gelesiy ġadā, yunanisTanı çiğnedi geşTi, bizim edirneye geldi. edirnedeki bulunan suleyivē. orda bizim bulunan meşur bi cāmi vā ya. selmmiyė 8

cāmisiniñ iki mināreniñ ortasın türk bayrağını asmışlar. almanlar göresiye, hayrola, ne bu? burdan bu tarafă geşmeñ. meriç nehri üzerindeki köprüyü bizimkiler atmışlar. 10

demişler ki hayrola bu köprüyü neye attıñız? e işTe siziñ türlü vāsıtañız var. ama biz yarım sātta bu köprüyü yapardıḳ demiş almanlar. o ḳadar bir azmış, azġın bir canavar 12

gibi avrupaya avrupaya avrupaya. ondan sōra efendime suleyim, bizi doḳummadan bulġaristana geşti, bulġaristandan efendime suliyim, çeḳoslovaḳya, macaristan, 14

sırbistan, ondan sōra aleynā ve aleyküm seqam, rusya. efendime suliyim, ve bu arada, evqādım, bu bir masaldır, uzundur bu. şimdi, şimdi, bu arada, bu arada ameriḳanıñ 16

sekizinci ordusu, efendim, mısırda mısırda ḳaraya çıḳTı. bunuñ ḳarşısına rummel deyě bi adam gönderdi. albay rummel deye. baḳıñ size bi şey söyliyem, hiç düyyā 18

tārihindě görülmüş değildir, bu rummel dediğimiz alman albayı, bir seneniñ içerisinde mareşaqÒ oldu baḳ, bir seneniñ içerisinde mareşaq rummel oldu. veqāsılı 20

keqam uzatmayalım işte. almayya tā moskovåya ombeş kiqometreye ḳadar yaḳlaştı ama ameriḳanıñ fıransada ren nehri üzerinde bir köprü varmış. o köprünüñ mutlaḳā 22

baḳıñ, baḳıñ, baḳıñ, baḳıñ, o köprünüñ ren nehri üzerindeki köprünüñ atılması gerekiyormuş. hitler demiş ki: üç uçaḳ havālansıñ dinamitlerle o köprünüñ üzerine 24

çaḳılsıñ, o köprüyü berhavā etsiñler. birleşmiş ameriḳanıñ askerleri ordan geşmesiñ yāni. nakil vāsıtaları, harp vāsıtıları ordan, ordan fıransa içerlerine gelmesiñ. şindi 26

şindi işTe o köprüyü atmagÒ için, üç gişi demiş hitler, doḳsan altı gişi çıkmış, biz gidē imhā ederiz o köprüyü deye. yāni almanlar.

2

şindi sahmfeyi ta baş tarafa çeviriyorum. eyi dikḳat ediñ. hitler dediğimiz adam atatürk zamānından, atatürkle orda ġonuşmuş. ama atatürke demiş ki, “kemaq, demiş, 4

bu hıncı ben avrupa devle’lerinden alırım ama on sene soñura ama yirmi sene soñurå demiş ve her nasılsa nazm partisini ġurmuş, nazm partisiniñ başġanı olduḳTan soñura, 6

çağırmış sana. sen ḳadın hastalıḳları doḳtorusuñ. demiş ki: doḳtor hanım, hasta bir ḳadından sağlam bir çocuḳ olur mu? olmaz demiş, sen olmaz demişsiñ. bir hekime 8

sormuş: doḳtor bey sağlam bir adamdan çürük bir çocuḳ meydana gelir mi? hayır. sağlamdan sağlam olū, çürükten çürüğÒ olū. işte bunuñ için almayyada bir temizleme 10

hareketinė girmiş. neyse uza’mayam. öbür taraf acı’lı olū bunuñ öbür tarafı acıḳlıdır anladıñ mı? efendim şindi ilḳoḳullarda ilḳoḳullāda yahudi çocuḳlarına getittirir, 12

alman çocuḳlarına, eziyet ettirirmiş orada yāni, eziyetÒ ettirirmiş. yahudi çocuḳlarına getittirir, orda eziyet etmeye alışġın olsuñlā sōra, mahrūmiyete alışġın olsuñlā deye, 14

çocuḳlara iki gün üş gün aş bıraḳırmış oḳul çocuḳlarına. böyle böyle hitleriñ bitaḳım msanlıḳ dışı hareketleri, tavr u hareketleri vardı işTe. ondan sōra yāni, biñ doḳuz yüz 16

otuz doḳuzda zāten o, aḳlıma gelmedi, baltıḳ deñizindeki o dalzik deye bir şehir var ya hayır, dalzik, dalzik, baltıḳ denizinde. beynelminel bi şehir burası da, amma şindi 18

hitler deyō ki almayyayă āittir deyoru. diğer bütün devletler diğer milletler deyō ku hayır burası milletlerarası bi şehir. hitler hāyır deyō, götüñüz sıḳıysa geliñ hadi deyō 20

işte dalziği de aldı pa’lattı. hāyır, burası almayyanıñ dedi çı’Tı işTe. bak, evlādım ondan beş sene evelki adam yüzlerce dışarıya, yahudi bunlar deye ḳurmay subay, 22

beşinci ḳol deye beşinci ḳol deye ḳurmay subay çıkarmış. hep ḳurmay subay yetişTirmiş, gitcē memleketiñ dilini hep ana dili gibi ure’miş, orlara gi’miş evet. ben 24

yahudileri sürgün ediyom, almayydan sürgün ediyom deye. işte, efendim. eğer siz bunuñ daha heyecenlı bir yerini oḳumagÒ istiyosañız, neydi o kitabıñÒ adı, 26

allahısmarladık değil de şinid a’lım gelcek o kitabıñ adı da, işte işte işte. yāni ne olūsañız. belediye arabaları, belediye arabaları arazözler, yañġın söndürcez deye, 28

daha evelkinden hazırlammış arazözleriñ içersi benzin doluymuş, yañġına benzin sıḳmışlar. çünkü baştakı şey alman alman beşinci ġoldan bi adammış başdaḳı. emir 2

veren adam öyleymiş. bu beşinci ġol çıḳardığı y±l±de, hollandada, belçikada, poloyyada, fıransada hep buleymiş işde. daha çoḳ uzun gider burda keselim.

4

-Hacca gittin mi amca?

- hāyır. gi’medim. 6

-Kaç evlat var?

- sizě demedilē mi burda? iki ġız bi ōlan evlādım vā. biri bu, bu sizi ġarşılayan. bi dė 8

bunuñ güccǖ vā. biñ doḳuz yüz ellÒ üç doğumlu, bi de bin doḳuz yüz elli beş doğumlu vā. o denizlidė duruyō ōlum işte o ġadā. denizlideki ōlumuñ dört tāne çocū 10

var. burdaḳı yuḳādaḳı ġızımıñ bunuñ güccǖ ġızımıñ da iki ōlunlan bi ġızı vā. ġızınıñ biri uretmen afyonda. anladıñ mı, ġocası da uretmen. ōlu efendime suliyim, vāli 12

muāvini miymiş, neymiş. işte. denizlide, o, o görevde. biri de bir fabriḳada işci. onu everdik. işTe böyle. hacıya macıya gitmedik. şindi belki sizler bu yoluñ yolcuları 14

olduğuñuz dolayısıyla amma biz de bu yolda mürekkep yaladıḳ.

-Amca ne iş yapıyordun?

16

- ne diyem sene. sene şimdi yalan gelm benim yapmadığım tek bir şey ġaldı. bi şey söylesem inanī mıñ? her şeyi denedim, bi hırsızlığı denemedim. elli beş sene bu 18

memleke’lēde doḳtorluḳ yaptım. -Nasıl doktorluk?

20

- bayā doḳtorlujÒ işte. allah allah, bayā doḳtorluḳ. hastalıḳları tedāvi ettik, ḳadınları baḳtıḳ, çocuḳları baḳtıḳ baḳtıgÒ ōlu baḳtıg işTe. daha nasıl anlatayım? hañki 22

ḳadınlarıñ çocū olur hankikiniñ olmaz. ne zaman olur ne zman olmaz? deye deye bizim zamānımızda her evde beş altı sekiz tāne çocuḳ vardı. şimi biz de gittikten 24

sonra işler hep deñişti. allah allah.

-Sen bunları nerden öğrendin?

26

- babadağına gelen her doḳtorla arḳadaş oldum. babadağına gelen her doḳtorla arḳadaş oldum.

28

heycanlandığım zaman olam biten şeyleri unuduyom ben. ahmet hāşimi biliyor musuñ sen?

2

-Bilirim, bilirim.

- ahmet hāşim üç yaşındayken bağdattan istanbula getirilmiş ve merdiven şiiri var 4

onun.

ağır ağır ineceksiñ bu merdivenlerden 6

eteklerinde güneş rengi bir yığın yapraḳ ve bir zaman baḳacaḳsın semāya ağlayaraḳ 8

sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer? seyret ki havāları aḳşam olmaḳta

10

eğilmiş arza ḳanar, muttasıl ḳanar güller alev gibi durur dallarda ḳanlı bülbüller 12

- biliyorum da heyecanlandım. işTe reşat nūriden dutuve, ondan soñura hañki, biçōḳ 14

biçoḳ biçoḳ romanlara oḳudum oḳum. edebiyāta çoḳ meraḳlıyım alaşıldı mı. bu arada eski türkçeyi oḳuyup yazmayı öğrendim. ḳurān oḳumayı öğrendim allaşıldı 16

mı? meseqā rızā tēfik bölükbaşı vā sen edebiyatcısıñ. bāzı msanlar sevmez. faḳat, ben şiirlerine hayrānÒ oluyom o adamıñ şiirlerine. efendim, hana ne diyōlar ona? 18

suleyiv±. allah allah, türkiyeniñ osmanlılarıñ dışişleri baḳanıyken rızā tēfik bölükbaşı. böyle yāni.

20

sevir māhedesini imzā e’miş o. haqbuki durum o gün uleymiş, imzā etmek mecbūriyetinde ġalmışlā. şindi onuñ bir şiiri var:

22

bizim taraçada incivÒ altında sana tükenmez bir masal dinlettim. 24

sen sıdk ile dinledin beni…. deye

demek sē edebiyat öğretmenisiñ, tamam çoḳ teşekkür ettim o zaman o zaman 26

çoḳ teşekkür ettim.

-Amca ben senin bu söylediklerini hep yazıya geçireceğim. Babadağa da

28

-ama ben daha dörtt´ birine gelmedim. ışılay, ışılay, daha dörtte birine gelmedik ki mevzūlarıñ. çoḳ tebrik ettik, çoḳ teşekkür ettik. ben sana bi şey söyliyem 2

mi ışılay? eğer ben ölmessem sen sombaharda ginė gel. baḳ baḳ neden baḳ. misāfirim olaraḳ geldiğiñ gibi evqādım olaraḳ da gelmseñ ben daha memnūn olurum. 4

daha mesut daha müreffeh bi soluğÒ almış olurum. ġurur duyarım, ġurur, ġurur duyarım. böyle ilim sāhibi insanlarla ġonuştuğum için ben ġurur duyarım. burda 6

denizliden gelen bir doḳtor var denizliden gelen bir doḳtor. yanınd da bir hemşmresi var. ışılay hanım o doḳToru soruyorum. diz vūmen or (this woman or) diyorum yāni 8

bu yanıñızdaḳı hanımefendi doḳtor mu hemşmre mi diyorum. may ankıl (my uncle) diyoru. diz vomen may nörs (this woman my nurse) diyoru. onuñ için seni 10

sevdiğimden saydığımdan yüksek tahsilli şindi bir ortoḳul mēzunu olsaydıñ şindi onlarlan añlaşmaḳ biraz güç olcaktı. şindi tarihi ḳısmını geçicek olūsaḳ onlā çoḳ 12

uzun sürē. ışılay hanım benim gözüm görmeyō. allah rāzı olsuñ. allah biriñiziñ gözüñüzden acı yaşlā aḳıtmasıñ sağlıḳ sıhat āfiyet vesiñ, iyi günler, çolūñuzu 14

İNCİRPINAR - 2