• Sonuç bulunamadı

İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar

E. DAVA DİLEKÇESİNİN İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU’NUN

4. İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar

İlk inceleme üzerine eğer dava dilekçesinin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3’üncü ve 5’inci maddesine aykırı olduğu tespit edilirse dava dilekçesi eksikliklerin 30 gün içinde tamamlanmak üzere reddedilecektir(İYUK m.15/1-d). 30 gün içinde verilen ikinci dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapılırsa bu kez dava reddedilecektir(İYUK m.15/5).

a. Dava Dilekçesinin İhtiva Etmesi Gereken Hususların Yokluğu Dolayısıyla Reddi

Dava dilekçesinin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3’üncü maddesinde belirtilen hususları ihtiva etmesi gerekir. Yani dilekçenin mahkeme başkanlıklarına hitaben yazılması, imzalı olması, taraflara ilişkin bilgilerin yer alması, davanın konusunun330, sebeplerinin ve dayanılan delillerin yer alması, uyuşmazlık konusu vergiye/cezaya ilişkin bilgilerle mükellef hesap numarasını ve dava dilekçesinin eklerini içermesi gerekmektedir.

Dava dilekçesinin 3’üncü maddede belirtilen hususlar yönünden eksikliğinin tespiti durumunda, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin 1’inci

327 Candan, Açıklamalı İdari Yargılama, s. 290; Karakoç, Vergi Yargılaması Hukuku, s. 191.

328 Gözübüyük, Tan, İdari Yargılama, s. 952; Karavelioğlu, Karavelioğlu, a.g.e. , s. 374;

Gözübüyük, Yönetsel Yargı, s. 440.

329 Candan, Açıklamalı İdari Yargılama, s. 294; Karavelioğlu, Karavelioğlu, a.g.e. , s. 374;

Karakoç, Vergi Yargılaması Hukuku, s. 191.

330 Dan.4.D. , E. 2010/9431, K. 2011/195, T. 19.01.2011: “dilekçenin “davanın konusu” ve “sonuç ve talepler” bölümlerinde tekrarlanmadığı görüldüğünden, iptali istenilen işlemlerin ne olduğu konusunda tereddüt oluştuğu gibi, 2010/2 sayılı Katma Değer Vergisi İç Genelgesi’nin de, “ilgili bölümlerinin” iptalinin istenilmesi suretiyle, dava konusunun hiç bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olarak tanımlanmadığı anlaşılmıştır.”, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, (Çevrimiçi) www.kazanci.com, 21 Mart 2013.

151 fıkrasının d bendi hükmü uyarınca dilekçedeki eksikliklerin tamamlanması veya yeniden düzenlenmesi için dilekçe red kararı verilecektir331. Bu eksikliklerin giderilmesi yahut dilekçenin yeniden düzenlenerek tekrar mahkemeye sunulması için otuz günlük süre verilecektir. Yenilenen veya tamamlanan bu dilekçeler için yeniden harç alınmaz. Öngörülen otuz günlük süre içerisinde verilen yeni dilekçelerde aynı yanlışlıkların yapılması davanın reddi sonucunu doğurur(İYUK m.15/1-d, m.15/3, m.15/5). Verilen sürenin geçirilmesi durumunda dava süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.

Verilen düzeltilmiş ya da yeni dilekçelerde aynı yanlışların yapılması demek dilekçe red kararında gösterilen yanlışlığın aynısı olması demektir. Örneğin işlemin tebliğ tarihinin gösterilmediği ve bunun ikinci dilekçede düzeltilmesi gerektiği durumda yine tebliğ tarihi gösterilmezse bu kez dava reddedilecektir332. İlk dilekçe red kararında gösterilmeyen başkaca bir yanlışın ikinci dilekçede tespit edilmesi durumunda bu kez yeniden bir dilekçe red kararı ve düzeltme süresi verilmelidir333.

Yenilenen dava dilekçesinde, reddedilen ilk dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen işlemlerin bu dilekçeyle dava konusu edilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla, yenileme dilekçesiyle dava dilekçesi genişletilemez334.

b. Aynı Dilekçe İle Dava Açılabilecek Halin Söz Konusu Olmaması Dolayısıyla Dava Dilekçesinin Reddi

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5’inci maddesinde düzenlenen aynı dilekçe ile bir kişinin birden fazla işleme karşı dava açması ve birden fazla kişinin

331 Dan.4.D. , E. 2011/219, K. 2011/1012, T. 11.03.2011; Dan.1.D. , E. 2011/512, K. 2011/925, T.

16.06.2011, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, (Çevrimiçi) www.kazanci.com, 23 Mart 2013.

332 Dan.9.D. , E. 2007/1372, K. 2008/5196, T. 11.11.2008: “Dilekçe ret kararı üzerine davacı tarafından süresi içinde yenilenen dilekçelerin, kararda hükmedildiği gibi, mükellefiyetin silinmesi, gelir vergisi ve geçici vergi beyannamesi verilmemesi nedeniyle kesilen cezaların kaldırılması istemleri ile katma değer vergisi beyannamesi yönünden kesilen cezaların kaldırılması istemini içerecek biçimde ayrı ayrı düzenlendiği sonucuna varıldığından vergi mahkemesince yazılı gerekçe ile verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.”; Dan.13.D. , E. 2011/2041, K.

2011/2963, T. 20.06.2011: “Davacı vekilince, dava dilekçesinin reddine ilişkin Daire kararı üzerine reddedilen dilekçenin yeniden verilmesi suretiyle aynı yanlışlıklar yapıldığından, davanın esasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmelidir.”, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, (Çevrimiçi) www.kazanci.com, 24 Mart 2013.

333 Candan, Açıklamalı İdari Yargılama, s. 611.

334 Karavelioğlu, Karavelioğlu, a.g.e. , s. 358.

152 aynı dilekçe ile tek bir işleme karşı dava açmasının şartlarının gerçekleşmemesi durumunda, dilekçe yeniden düzenlenmek üzere reddedilecektir. Verilen otuz günlük süre içerisinde dilekçe yeniden düzenlenerek mahkemeye başvurulmalıdır. Sürenin geçmesi durumunda dava süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.

Aralarında maddî ya da hukukî yönden bağlılık olmayan veya sebep-sonuç ilişkisi içerisinde bulunmayan işlemlere karşı aynı dilekçe ile dava açılması durumunda dilekçenin reddedileceği gibi aralarında hak veya menfaat konusunda iştirak bulunmayan ve davaya yol açan maddî veya hukukî sebebi ortak olmayan kişilerin aynı dilekçe ile açtıkları davada dava dilekçesi de aynı şekilde reddedilecektir335.

c. Davanın Avukat Olmayan Vekil Tarafından Açılması Dolayısıyla Dilekçenin Reddi

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının d bendi hükmü uyarınca, davayı açan şahsın ehliyet yönünden eksikliği olmamasına rağmen vekilinin avukat olmaması durumunda dilekçe reddedilerek otuz gün içerisinde ya bizzat ya da bir avukat aracılığıyla bu davanın açılması istenecektir.

Verilen sürenin geçirilmesi durumunda dava süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.

Ayrıca Avukatlık Kanunu336’nun 35’inci maddesi de bu konuyla ilişkili bir hüküm içermektedir. Buna göre mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir(Avukatlık Kanunu m.35).

335 Dan.7.D. , E. 2005/2996, K. 2006/575, T. 15.02.2006: “…her biri 2576 sayılı Kanunun 7'nci maddesinde tek hâkimle görülmesi gereken on bir ayrı işlemi konu edinen davaya ait olan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 5'inci maddesinin 1'inci fıkrasına uygun bulunmayan dilekçenin, Mahkemece, aynı Yasanın 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerekirken; dosyanın tekemmül ettirilerek, davanın esası hakkında karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”, Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, (Çevrimiçi) www.kazanci.com, 26 Mart 2013.

336 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, 07.04.1969 tarihli ve 13168 sayılı RG.

153

d. Dilekçenin Reddi Üzerine 30 Gün İçinde Verilen Yeni Dilekçede Aynı Yanlışlıkların Yapılması Sebebiyle Davanın Reddi Kararı

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15’inci maddesinin 5’inci fıkrasına göre yukarıda açıklanan dilekçe red kararları üzerine dilekçedeki eksik ve yanlışlıkların giderilmesi için verilen 30 günlük süre içerisinde yenilenen dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde bu kez davanın reddi söz konusu olmaktadır. Bu eksikliklerin giderilmesi yahut dilekçenin yeniden düzenlenerek tekrar mahkemeye sunulması için otuz günlük süre verilecektir. Dilekçenin reddi üzerine ikinci veya daha sonraki dilekçelerde, ilk dilekçedeki ile aynı değil farklı yanlışlık veya eksikliklerin bulunması durumunda yine dilekçe red kararı verilecektir337.

Yenilenen veya tamamlanan bu dilekçeler için yeniden harç alınmaz.

Öngörülen otuz günlük süre içerisinde verilen yeni dilekçelerde aynı yanlışlıkların yapılması davanın reddi sonucunu doğurur(İYUK m.15/1-d, m.15/3, m.15/5).

Verilen sürenin geçirilmesi durumunda dava süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.

337 Dan.11.D. , E. 2011/2554, K. 2012/4889, T. 27.06.2012: “...Ankara 5. İdare Mahkemesinin ...

sayılı kararıyla; dilekçenin konu kısmında Davacının eşi ...'ün şehit olmasına karşın Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi sigortalı olarak emekli edilmesine ilişkin işlemin iptalinin, sonuç ve istem kısmında ise dul ve yetim aylığı bağlanmasına karar verilmesinin istenildiği, dolayısıyla konu ve talep bölümünde farklı istemlere yer verildiği gibi, idarî işlem tesisi şeklinde talepte bulunulduğu, öte yandan davacının aylık bağlanması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunup bulunmadığı, başvurusuna cevap verilip verilmediği, sayı ve tarih belirtilmek suretiyle hangi işlemin iptalinin istenildiğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesi yönünden dilekçenin reddine karar verildiği, davacının 1.11.2010 tarihinde kayda geçen yenileme dilekçesinde, bu kez eşinin Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi sigortalı olarak emekli edilme işleminin iptal edilerek şehit olarak emekli edilmesini istediği, bu dilekçenin de Ankara 5. idare Mahkemesi'nin 10.11.2010 gün ve E:2010/2275, K:2010/1566 sayılı kararıyla, 2577 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca reddedildiği, davacının üçüncü kez yenilediği dilekçesinde ise, tarafına şehit dul ve yetimlerine ödenen emekli aylığının bağlanmasını istediği, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 29.12.2010 gün ve E:2010/2711, K:2010/1936 sayılı kararıyla, yenileme dilekçesinde aynı yanlışlıkların tekrarlandığı gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır...” Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, (Çevrimiçi) www.kazanci.com, 25 Ekim 2013

154

III. BÖLÜM

ESASA İLİŞKİN İLK İNCELEME KONULARI, İLK İNCELEME ÜZERİNE VERİLECEK KARARLAR VE KANUN

YOLU DENETİMİ

A. GENEL ÇERÇEVE

İlk inceleme konularından usûle ilişkin olanlar ikinci bölümde incelenmiştir.

Bu bölümde esasa ilişkin olduğu düşünülen ilk inceleme konuları incelenmektedir.

Bunun yanı sıra yine ikinci bölümde olduğu gibi ilk inceleme konularının ayrıntısı ortaya konmakla birlikte, söz konusu inceleme sonrasında esasa ilişkin konuların eksikliği dolayısıyla ne tür kararlar verileceği de incelenmektedir.

Bu bölümde irdelenecek olan konular ehliyet, ehliyetle bağlantılı bir konu olan husumet ile kesin ve yürütülmesi gereken işlemin varlığı konularıdır.

Mahkemeye başvuran kişinin/kurumun davayı açmada ehliyeti olup olmadığının kontrol edilmesi, usûle ilişkin bir incelemeden öteye gitmektedir. Başvuranın taraf ehliyeti ve dava ehliyetinin olup olmadığının yanı sıra başvuruyu yapanın herhangi bir menfaatinin ya da hakkının ihlâl edilip edilmediği incelenmektedir. Bu husus esasa yönelik bir incelemeyle yapılabilecektir. Bunun yanı sıra husumet, yani; davalı yönünden onun davalı olup olamayacağının tespiti de yine usûl incelemesinden daha ötede bir husustur.

Ehliyet ve husumetin yanı sıra dava konusu edilen işlemin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı hususu ancak işlemin içeriğinin ve hazırlanış sürecinin kontrol edilmesi ve irdelenmesi ile ortaya çıkabilecektir.

Dolayısıyla kesin ve yürütülmesi gereken işlemin olup olmadığı hususu da esasa ilişkin konulardandır.

155