• Sonuç bulunamadı

BELİRLENMESİ

SANAYİ SİTESİ

3.3. GAP Bölgesi İŞGEM’leri Temel Tasarım Unsurları ve Bölge İllerinin İŞGEM Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi İllerinin İŞGEM Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi

3.3.2. Bölge İllerinin İŞGEM Fırsatları Açısından Değerlendirilmesi

3.3.2.1. İllerin Ortak Sorunları

Mülga Kalkınma Bakanlığı’nın 2012 yılında gerçekleştirdiği “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”nda (SEGE) Adıyaman ve Kilis illeri 5. Kademe;

Batman, Mardin ve Siirt illeri ise 6. Kademe iller olarak sınıflandırılmışlardır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyini yansıtan değişkenlerin incelendiği bu çalışmada 5. ve 6. Kademelerde yer alan il grupları en düşük değerlere sahip olanlardır.

Bu çerçevede Adıyaman, Batman, Kilis, Mardin ve Siirt illerinin ortak özelliklerine bakıldığında mevcut demografik göstergeler itibari ile bu illerde geniş aile yapısının ülke ortalamalarının üzerinde seyrettiği, doğurganlık oranlarının ve bebek ölüm oranlarının yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca buna bağlı olarak bağımlı nüfus oranı ve hane halkı büyüklüğü gibi göstergelerde de bu iller ülke ortalamasının üzerinde yer almaktadırlar. Yine 5. ve 6.

Kademelerde yer alan bu illerden daha yüksek kademelerde sınıflandırılan ve göreli olarak gelişmişlik düzeyleri daha yüksek olan illere sermaye ve iş gücünü de içeren yoğun bir göç hareketinden bahsetmek mümkündür.

Adıyaman, Batman, Kilis, Mardin ve Siirt illerinde istihdamın sektörel dağılımı incelendiğinde sanayi ve hizmetler sektörüne nazaran tarım ağırlıklı bir yapının olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra Bölge genelinde olduğu gibi bu illerde de kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin yoğun olması ve özellikle tarım sektöründe gizli işsizlik oranlarının yüksekliği dikkati çeken bir başka husustur. Ayrıca tarıma dayalı bir ekonomik sahip olunmasına rağmen sektörde takip edilen geleneksel yöntemler dolayısıyla bu illerdeki tarımsal verimlilik oranları düşüktür. Bu da illerdeki yaygın tarımsal karakterin üretim göstergelerine yansımamasına neden olmaktadır.

Bu illerin ülkemizdeki sanayi bakımından gelişmişlik seviyeleri değerlendirildiğinde ise illerin ortalamanın altında fakat gelişme gösteren bir konumda yer aldıkları görülmektedir.

Saha çalışmalarından ve ikincil kaynaklardan elde edilen veriler ile illerin sosyoekonomik yönlerini ortaya koyan endeks sonuçlarına genel olarak bakıldığında yukarıda sayılan 5 ilde girişimcileri ve girişimleri etkilediği düşünülen faktörlere yönelik ortak tespitler ve ihtiyaç alanları aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

130

Tablo 12. İllere Yönelik Tespitler ve Ortak İhtiyaç Alanları İllere Yönelik Tespitler ve Ortak İhtiyaç Alanları Ekonomik hareketliliğin sermaye yatırımına dönüşme oranı düşüktür, İllerin gelir düzeyi ülke ortalamasının altında kalmaktadır,

İller göreli olarak gelişmiş iç pazarlara ve ham maddeye uzaktır,

İnsan kaynağının güçlendirilmesine ve ekonominin ihtiyaç duyduğu iş gücünün yetiştirilmesi ihtiyacı vardır,

İş gücü verimliliği düşüktür,

Kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılım eksikliği bulunmakta olup iş gücüne katılım oranı ülke ortalamasının çok altındadır,

Genç bağımlı nüfus oranı ülke ortalamasının çok üzerindedir,

Her ilde üniversite bulunmasına rağmen insan sermayesinin niteliğini arttıracak alt yapı donanımı yeterli değildir,

Fiziki ve sosyal alt yapının yetersiz olması nedeniyle yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenmekte ve bu durum Bölge dışından girişimcilerin ve nitelikli işgücünün daha üst kademelerde yer alan şehirleri tercih etmesini de beraberinde getirmektedir, Kent merkezleri haricinde kırsal karakter ağır basmaktadır,

Sinema, tiyatro ve kütüphane sayısı olarak ülke ortalamasının altında kalmaktadır, sosyal ve kültürel faaliyetler yetersiz, sosyal yaşam ise fazla gelişmemiştir,

Mevcut insan kaynağının girişimcilik yönelimleri ve illerin istihdam yaratma kapasiteleri güçlü değildir,

Sanayi potansiyelleri ülke ortalamasının altındadır ve sanayi alt yapısı yetersizdir, Sanayi yapısı çoğunlukla teşvik/destek sisteminden faydalanılarak kurulmuş orta ve büyük ölçekli işletmelerden ve yerel pazarlara bağımlı düşük teknoloji içeren ve emek-yoğun sektörlerde faaliyet gösteren küçük ölçekli işletmelerden oluşmaktadır, İşletmelerin istihdam ve rekabet kapasitesi yetersizdir,

İşletmelerin kurumsallaşma ve markalaşma seviyeleri düşüktür,

İşletmelerin eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanma oranları düşüktür, İşletmelerin ticaretini gerçekleştirdikleri ürün yelpazesi dardır,

Dış ticaret faaliyetinde bulunan işletmelerin sayısı azdır,

Bölge içi ve bölgeler arası ulaşım ağları ve altyapısı yetersizdir, ticari faaliyetler büyük ölçüde karayollarına bağımlıdır,

131

İllere Yönelik Tespitler ve Ortak İhtiyaç Alanları

Tarih, inanç, kültür ve gastronomi turizmi potansiyelini değerlendirmeye yönelik yatırımlar ve yerel girişimcilerin sayısı yetersizdir,

Girişimciliğin geliştirilmesi ve üretim, yönetim, Ar-Ge, yenilikçilik ve pazarlama konularında kurumlardaki ve işletmelerdeki teknik kapasite yeterli değildir,

İş fikirlerinin girişime dönüşmesi noktasında girişimcilerin bilgi seviyelerinde yetersizlikler ve gereken ara yüz ile mekanizmalarda eksiklikler vardır,

Elektrik ve bilgi ve iletişim teknolojileri alt yapıları başta olmak üzere kentsel ve kırsal alt yapıların güçlendirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır,

Kamu kurumları, üniversiteler ve eğitim-araştırma kurumları ile sanayi arasındaki işbirliği istenilen seviyede değildir,

Örgütlenme kapasitesinin ve kurumsal kapasitenin yetersizliğinin de etkisiyle ağ oluşturma, iş birliği, ortak iş yapma, dayanışma olguları iş yapış kültüründe yeterince yer bulamamaktadır.

Bu ortak sorunların yanı sıra il bazlı olarak da bazı spesifik sorun alanlarından bahsetmek mümkündür. Bu sorunların başında ise Bölgenin yakın coğrafyasında yaşanmakta olan Suriye krizinden dolayı başta Kilis olmak üzere Gaziantep ve Şanlıurfa illerinde yaşanan sorunlar gelmektedir. Suriye krizi neticesinde başlayan göç hareketine bağlı olarak hali hazırda iş sahaları kısıtlı olan Kilis ilindeki nüfusun bir anda artmış olması gerek demografik gerek ekonomik gerekse de sosyo-kültürel sıkıntıları da beraberinde getirmiştir.

Benzer bir ile özgü husus olarak, Siirt ili için sanayi alanı planlamasına bağlı olarak kurulan OSB’lere taşınma konusunda, yatırımcı ve üreticilerin isteksizliği ile birlikte ulaşım ağlarının uzağında kalınması belirtilebilir. Geçmişte fiziki koşullarından ve korunaklı yapısından dolayı bir sınır yerleşmesi olarak öne çıkan Siirt, bugün gelinen noktada coğrafi konumunun dezavantajı nedeniyle kentsel ve ekonomik anlamda sorunlarla boğuşmaktadır. Doğal kaynaklar açısından cazip bir bölge olma potansiyeli taşıyan il doğal engeller nedeniyle güneye ve doğuya doğru gelişememektedir. Özellikle ulaşım ağlarının yetersizliği nedeniyle şehrin yapısal, ticari ve ekonomik yönlerden geri kaldığı ve sanayiye yönelik yatırımcı araçlarını kendisine çekmede yetersiz kaldığı söylenebilir. Ayrıca gerçekleştirilen saha çalışmalarında Siirt iline yönelik olarak ilin yıllar içerisinde önce Şırnak’ın sonra da Batman’ın ilden ayrılması dolayısıyla kan kaybeden bir il olduğu ve bu durumun Siirt üzerinde bir travma

132

yarattığı; yıllar önce Siirt’ten göç eden iş adamlarının son zamanlarda çimento, HES ve GES yatırımları için şehre ilgi gösterdikleri ancak bu ilginin istihdama dönüşmediği; kurulan hidroelektrik santrallerin ise sulamaya ve tarımın geliştirilmesine değil enerji üretimine odaklandığı ifade edilmiştir.