• Sonuç bulunamadı

3.7. ÖRGÜTLERDE YENİLİK

3.7.4. Yenilik Süreci

3.7.4.1. İhtiyacın Ortaya Çıkması

müşteriler, tedarikçiler ve işbirliği yapılan kuruluşlar arasındaki ilişki olup, arz-talep koşulları, bu ilişkiler sayesinde ürün ve süreç geliştirme, üretim ve pazarlama aşamalarını etkilerler. İkinci tür etkileşme ise, firmanın teknolojik üretim yeteneklerinin yetersiz kalması durumunda, dışındaki bilim ve teknoloji sisteminden yararlanmasını sağlar. Normal olarak önce mevcut bilgi kaynaklarına başvuran firma, bunlar yetmediği takdirde araştırmaya yönelecektir.

3.7.4.1. İhtiyacın Ortaya Çıkması

Yenilik sürecinin başında yeniliği gerektirecek bir ihtiyacın varlığı yer almaktadır. Bu ihtiyaç örgüt içinden kaynaklanabileceği gibi örgüt dışından fakat, örgütü ilgilendiren bir durum da olabilir.

Yenilik, bir ihtiyaç veya fırsatın açıklanması, yaratıcı güce sahip fırsatların analizi ve yeni bilimsel bilgilerin sonucu olarak ortaya çıkabilecek bir ihtiyaç nedeniyle ortaya çıkabilir (Şimşek ve Akın, 2003, s.26).

Yenilik ihtiyacı genelde müşterilerin işletmeyi yenilik yapmaya zorlaması nedeniyle ortaya çıkar. Üretilen ürünlerin beğenilmemesi, istek ve ihtiyaçları tam olarak karşılamaması gibi faktörler işletmeyi yenilik yapmaya itmektedir (Durna, 2002, s.115). Bunun yanısıra rakiplerin baskısı da dışardan gelen zorlamaların başında yer almaktadır.

3.7.4.2. Yenilik Fikirlerinin Araştırılması ve Toplanması

Araştırma temel araştırma ve uygulamalı araştırma olmak üzere iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Temel araştırma, işletmede yeni fikirlerin ve faaliyet alanlarının belirlenmesi çabasıdır ve her zaman özel bir ticari uygulamayı amaçlamayabilir. Uygulamalı araştırma ise potansiyel olarak uygun kullanıma sahip çok özel bir ürün veya sürecin temel araştırmasının uygulamasıdır (İraz, 2005, s. 117).

Yenilik konusunda yapılacak ilk şey ne başarmak istediğinizi ortaya koymak ve bunu yaparken de sonucu etkileyecek iç ve dış etkenleri belirlemeye yönelik çalışmalardır.

Bu aşamada yenilik fikirleri, bilinçli ve sistemli bir şekilde toplanmalıdır. Bu fikirlerin kaynakları genellikle müşteriler, bilim adamları, rakipler, çalışanlar, kanal üyeleri ve üst düzey yönetimdir (Güleş ve Bülbül, 2004, s.184).

Yenilik fikirlerinin ortaya çıkarılması ve toplanması aşamasında, özellikle çalışanların fikir, düşünce ve önerilerini açıkça ifade etmeleri büyük önem taşır. Bu yüzden özellikle bu aşamada örgütte olabildiğince fikirlerin özgürce ifade edilmesine, iletişimin açık, sık ve sürekli hale getirilmesine, bilgi akışındaki bütün engellerin kaldırılmasına ve örgütsel yapının bütün bunlara uygun hale getirilmesine çalışılmalıdır (Durna, 2002, s.120).

3.7.4.3. Geliştirme Aşaması

Toplanan yenilik fikirlerinin içsel ve dışsal değerlendirmeye tabi tutulduğu, uygun olmayanların elendiği, uygun olanların önem derecesine göre sıralandığı aşamadır. İçsel değerlendirmede, yenilik fikirlerinin işletmenin amacına ve kaynaklarına uygun olup olmadığı incelenir. Dışsal değerlendirmede ise, yenilik fikirlerinin müşteriler tarafından nasıl algılandığı, kimler tarafından kullanılacağı gibi soruların cevapları aranır (Güleş ve Bülbül, 2004, s.184). Geliştirme aşaması temel olarak, teorik düzeyde bulunan yenilikçi bir düşünce ya da planın gerçek bir ürün yada sürece taşınması aşamasıdır (İraz, 2005, s.118).

3.7.4.4. Uygulama Aşaması

Bu aşama geliştirme aşaması sonucunda, ticari manada değerli olarak kabul edilen fikirlerin, uygulamaya geçirildiği ve örnek üretimin gerçekleştirildiği aşamadır.

İşletme analizini geçen yenilik fikri, fiziksel bir ürüne dönüştürülmek için gerekli mühendislik birimine ilerler. Bu aşamaya kadar soyut olan fikri bu aşamada somut hale dönüştürülür (Güleş ve Bülbül, 2004, s. 185). Bu nedenle uygulama aşaması önceki aşamalardaki maliyetlere göre daha yüksek maliyetlerin oluştuğu bir aşamadır.

Bu aşama pazar testi aşaması olarak da bilinir. Bu aşamada yeni ürün, ticarileşmeden önce küçük miktarlarda üretilerek denenmek üzere pazara sürülür (İraz,

2005, s.118). Böylece ürüne yönelik olumlu ya da olumsuz düşünceler değerlendirilerek, ürünle ilgili eksiklikler tespit edilmeye çalışılır.

3.7.4.5. Ticarileşme Aşaması

Pazar testlerini başarıyla geçen yeni ürünün, nihai olarak büyük miktarda üretilerek satışa sunulacağı ve konumlanacağı aşamadır. Bu aşamada işletme yeniliğin büyük miktarlarda üretimi için ya kendi üretim imkanlarını oluşturmak ya da üretimi için anlaşmalar yapmak zorundadır. Bu aşamada aynı zamanda, yeniliğin tutundurulması için pazarlama çabalarına önemli harcamalar yapılır (Güleş ve Bülbül, 2004, s.186).

3.7.5. Yeniliğin Çeşitleri

Yeniliği farklı şekillerde sınıflandırmak mümkündür. Yenilik, sıklığına, müşteri ya da işletme açısından yenilik derecesine veya işletme değerine ya da müşteri yararına etkisine bağlı olarak farklı şekillerde sınıflandırılabilir.

Değişimin büyüklüğü veya değişimi benimseyecek birim için söz konusu değişimin özünde barındırdığı, yeni bilginin miktarı açısından Radikal olan veya Kademeli yenilik şeklinde ele almak mümkündür (Dewar ve Dutton, 1986, s. 1423). Diğer bir yaklaşım yeniliğin yöneldiği noktaya göre Ürün veya Süreç Yeniliği olarak ele alınmasıdır (Damanpour, 1996, s. 698). Başka bir ayrım ise yeniliğin idari süreçler, örgütsel yapı ve insan kaynaklarına yönelik olması durumunda Yönetsel Yenilik, ürün, hizmet ve bunları üretecek teknolojiye yönelik olması durumunda Teknik Yenilik olarak ele alınmasıdır.

Shervani ve Zerrillo (1997, s. 59) işletmelerde ortaya çıkabilecek yenilik türlerini ise aşağıdaki gibi sıralamaktadır.

• Ürün Yeniliği: Yeni ürün veya hizmet.

• Üretim Yeniliği: Yeni ya da geliştirilmiş üretim süreçleri. • Örgütsel Yenilik : Yeni tip organizasyon yapıları ve süreçleri.

• İnsan Kaynakları Yeniliği: İnsan kaynaklarını yönetmek ve geliştirmek için yapılan yenilikler.

• Bilgi Teknolojileri Yeniliği: Bilgi kullanımı için yeni yollar.

• Muhasebe Yeniliği: Maliyet ölçümü ve yeniden dağıtımı için yeni yöntem ve araçlar.

• Finansal Yenilik: Finans ve yatırım kararları için yeni yöntem ve araçlar.

OECD Oslo Manuel (1997) ise yeniliği “Teknolojik ürün yeniliği ve Teknolojik süreç yeniliği” olmak üzere(Şekil 3.2) iki temel kategoride ele almaktadır.

Şekil 3.2. Yenilik Çeşitleri Kaynak: OECD , 2001, s.12.

Literatürde yazarlar tarafından önerilen yenilik türleri, genelde yeniliğin sonuçlarına, öncelik odaklarına ve sistem açısından ele alınarak yapılmıştır. Bu esaslara göre yenilik türlerini aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi ayırt etmek mümkündür(Güleş ve Bülbül, 2004, s.129).

Tablo 3.1. Genel Yenilik Türleri

Sisteme Göre Öncelik Odaklarına Göre Sonuç/Etkilerine Göre Programlanmış

Programlanmamış

Ürün Yenilikleri Süreç Yenilikleri Örgütsel Yapı Yenilikleri İnsan Yenilikleri

Kademeli Yenilikler Radikal Yenilikler Uygulama Yenilikleri Teknik Yenilikler

Kaynak: Biemans, 1992, s.6-7’den aktaran Güleş ve Bülbül, 2004, s.129.

Yenilik

Süreç Yeniliği Ürün Yeniliği

3.7.5.1. Radikal Yenilikler

Radikal yenilik, mevcut teknolojik yeteneklerde son noktayı oluşturan işlevsel bir yetenek sağlar. Yeni işlevsellik yeni iş girişmeleri ve hatta yeni endüstriler için fırsat oluşturur (Durna, 2002, s.70).

Radikal yenilikler genellikle yoğun geliştirme çabaları sonucu ortaya çıkan müşteri ve endüstri için tamamen yeni olan yeniliklerdir (Tekin vd., 2003, s.140). Radikal yenilikler, genellikle yeni pazarlara girişte gerçekleşen, yeni pazarlar ve yeni iş yapma modelleri yaratır (İraz, 2005, s.100).

Radikal yeniliklerin en önemli özelliği hem tamamen yeni hem de oldukça yüksek oranda riskli oluşlarıdır. Radikal genellikle örgüt üyelerinin normatif inanç ve değer sistemlerinde değişim oluşturur. Yüksek oranda riskli ve büyük araştırma maliyetleri getirdiklerinden radikal yenilik kararları verilirken işletmelerin oldukça dikkatli davranması gerekmektedir. Buna karşılık radikal yenilik sonucunda elde edilecek başarının getirisi de yüksek olacaktır (Durna, 2002, s.71).

3.7.5.2. Kademeli Yenilikler

Kademeli yenilikler, işletmede kullanılan süreçlerin mühendislik açısından kademeli olarak geliştirilmesi ve performansın artırılmasını kapsamaktadır. Kademeli yenilikler refah yaratma yolunda işletmenin büyümesini sağlayan, rekabetçi avantajlarının artmasına yol açan yeniliklerdir. Genellikle yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinden ziyade yeni süreçlerin geliştrilmesine odaklanır ve işletmenin mevcut yetenekleri ile olabilecek en yüksek değeri yaratmaları için yardımcı olur (İraz, 2005. s.101).

Kademeli yenilikler kalite, maliyet zaman gibi performans ölçütlerinin geliştirilmesi amacıyla mevcut teknolojini işlevsellinin geliştirilmesidir. Bu nedenle, kademeli yenilikler, işletme içerisinde meydana gelen ve işletmenin devamlılığında gerekli olan ve nispeten olağan ürün ve süreç gelişmelerdir. Aşağıdaki tabloda radikal ve kademeli yeniliklerin bir karşılaştırması görülmektedir (Güleş ve Bülbül, 2004, s. 132).

Tablo 3.2. Kademeli ve Radikal Yeniliğin Karşılaştırılması

Kademeli Yenilikler Radikal Yenilikler Sürekli yapılan ürün ve süreç iyileştirmeleridir Başlıca ürün ve süreç buluşlarıdır Endüstride işletmenin rekabet pozisyonunu

korumasını sağlar Bir endüstriyi değiştirir ya da meydana getirir Genel olarak endüstrideki işletmeler tarafından

geliştirilirler

Genel olarak endüstrideki işletmelerin dışında geliştirilirler

Nispeten olağan gelişmelerdir Nadir olarak gerçekleşirler

İşgörme yeteneklerinin geliştirilmesini sağlarlar Genellikle küçük girişimci işletmeler tarafından gerçekleştirilir ve endüstriye girmeleri için fırsat sunar

Kaynak: Noori, 1990, s.101’den aktaran Güleş ve Bülbül, 2004, s. 132.

Yeniliklerin kademeli mi yoksa radikal mi olduğu, ürün yaşam döngüsü ve kullanıcı birim bağlamında değerlendirilebilir. Bir ürünün, ürün hayat döngüsünün ilk dönemlerini oluşturan yayılma ve benimsenme aşaması radikal yenilikler olarak adlandırılırken, ileri aşamaları kademeli yeniliklerin yapılacağı alanı meydana getirir. Kademeli yenilikler ancak pazarda radikal ürünler olarak nitelenebilecek ürünlerin benimsenmesi ve yayılmasından sonraki aşamalarda gerçekleşebilir (Güleş ve Bülbül, 2004, s. 134).

3.7.5.3. Ürün Yeniliği

Bir işletmenin müşterilerine sunduğu ürün ve hizmetlerde meydana getirdiği değişikliklerdir ve doğrudan müşteri ihtiyaçları ile ilgilidir. Müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin yan ısıra teknolojideki artan değişim oranı ürünlerin yaşam sürelerini kısaltmakta ve ürün yeniliğini zorunlu kılmaktadır. Çoğu zaman ürünün kendisi yeni olmadığı halde, tüketicilere yenilik imajı yaratmak şeklinde ortaya çıkmaktadır (İraz, 2005, s.102).

Tüketiciye yeni veya daha geliştirilmişi verebilmek için yüksek performansa sahip bir ürünün oluşturulması ve bunun ticarileştirilmesidir (OECD, 1997, s.8). Bir işletmenin yaptığı ürünlerde veya sunduğu hizmetlerdeki değişime ürün yeniliği denir (Durna, 2002, s.66).

Ürün yeniliği bağımsız çalışan bilim adamları, üniversiteler, kar amacı olan veya olmayan araştırma kurumları, ortak araştırma örgütleri ve kooperatifler, devlete ait AR-GE merkezleri ve sanayi işletmelerine ait laboratuarlar sayesinde ortaya çıkmaktadırlar (Tekin ve Ömürbek, 2004, s.126)

Ürün yeniliğinin hedefi, teknolojik gelişme esasına dayanan radikal olarak yeni veya yavaşça gelişmiş yeni ürünleri tüketiciye sunmaktır. Ürün yeniliği uzun dönemde çok önemlidir (Durna, 2002, s.67) Bu tür yenilikler, teknoloji ve hızlı değişimler karşısında işletmelere rekabetçi avantajlar kazandıracak ve piyasada ayakta kalmasını sağlayacaktır.

3.7.5.4. Süreç Yeniliği

Süreç kavramı, işletmelerde belirli bir mal hizmetleri üretebilmek için yapılması gereken bir dizi iş ve faaliyet topluluğu şeklinde tanımlanabileceği gibi, farklı türlerden girdilerin alınarak müşteri için değer oluşturacak bir çıktının meydana getirildiği faaliyetlerin toplamı olarak da tanımlanmaktadır (İraz, 2005, s.103).

Süreç yeniliğinin yapılmasının nedenlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Durna, 2002, s.69):

• Oluşturulan bir sürecin patent koruması sonucunda meydana gelen engelleri aşmak,

• Yerel olarak uygun yetenekteki emeğin kullanımını ve farklı kalitedeki hammaddelerin kullanımını mümkün hale getirme,

• Maliyetleri azaltma, kaliteyi geliştirme ve yoğun rekabet ortamında güçlenmek.

Süreç yeniliği, temel olarak organizasyonun değer yaratma yeteneğinin geliştirilmesi ile ilgilidir. Süreç yeniliği, ürünü üretme veya sunmanın yeni ya da gelişmiş yolunu ifade eder (Tekin vd. 2003, s.141).

Süreç yeniliği, bir fikri, pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da geliştirilmiş bir imalat ya dağıtım yöntemine, ya da yeni bir toplumsal hizmet yöntemine dönüştürmektir (OECD, 1997, s.8).

Süreç yeniliği ürünün kalite ve maliyetinde yapılanlar hariç kullanıcılar tarafından görülmeyebilir. Bununla birlikte süreç yeniliğinin ortaya çıkardığı kazanç diğerlerine göre çok yüksek olabilir. Yeni süreç öylesine mükemmeldir ve ürünün maliyetini öylesine düşürür ki (Durna, 2002, s.68) rakiplerinize karşı çok büyük üstünlükler elde edebilirsiniz.

Çeşidi ne olursa olsun yeniliğin ortaya çıkmasını etkileyen, yönetsel, stratejik ve süreç bağlamında birtakım faktörler vardır. Bu faktörler aşağıdaki tabloda görülmektedir (Güleş ve Bülbül, 2004, s.188).

Tablo 3.3. Yeniliğinin Ortaya Çıkmasını Etkileyen Faktörler

Yönetsel Bağlamda Etkili Olan Unsurlar Üst yönetimin kararlılığı ve etkin katılımı

Yeterli kaynak tahsisi

Katılımcıları ödüllendiren bir örgüt yapısı Yeniliği örgüt çapına yayma

Verimli ve yüksek kalitede bir çalışma ortamı

Yetenekli bireylerin istihdamı ve entellektüel sermayenin geliştirilmesi Dışsal fikirleri kabullenme ve benimsemede istekli olma

Strateji Bağlamında Etkili Olan Unsurlar Örgüt stratejisinin açık bir şekilde ortaya konması

Örgüt stratejisi ile uyum içinde olan yeni bir ürün stratejisinin oluşturulması Dengeli yeni ürün ve teknoloji portföyünün oluşturulması

Stratejik iş birliklerinin oluşturulması Süreç Bağlamında Etkili Olan Unsurlar

Müşteri merkezli bir geliştirme süreci İşlevsel bölümler arasında entegrasyon ve işbirliği Ürün geliştirme sürecine tedarikçilerin ve müşterilerin katılımı

Diğer kurum ve kuruluşlarla etkin işbirliği Paralel geliştirme süreci

Etkin iç ve dış çevre iletişimi

Sürecin etkinliğini artıracak araçların kullanımı Ayrıntılı planlama ve kontrol süreçleri uygulama

Yeniliği değerlendirmek için uygun ölçüm sistemine sahip olma ve düzenli değerlendirme yapma