• Sonuç bulunamadı

B. Kamu Görevliliğinin Sona Ermesinde Liyakat İlkesi

1. İhraç

Meslek onur ve vakarına aykırılık oluşturan ya da kamu hizmetini olumsuz etkilediği varsayılan hal ve hareketler sonucunda kişinin içinde bulunduğu görev statüsüne son verilmesi işlemine ihraç denir.514 İhraç cezası iki farklı biçimde uygulanabilir: meslekten çıkarma ve memurluktan yahut kamu görevinden çıkarma.

a) Meslekten Çıkarma Cezası

Memurların ve memurlar dışında kalan kamu görevlilerinin bir kısmı için farklı bir disiplin cezası türü olarak “meslekten çıkarma” yaptırımı öngörülmektedir.

Meslekten çıkarma cezası uygulanan bir kişi artık o meslekte çalışamaz ancak bu durum herhangi bir devlet memurluğunda çalışmasına engel sayılmaz.515 Dolayısıyla bu yaptırımın uygulandığı görevlerde bulunanlarda memurluk statüsünde aranandan farklı niteliklerin arandığı kabul edilmelidir. Öğretim üyeleri516, hâkim ve savcılar517, kolluk personeli518, gümrük müşavirleri519, askeri personel520 meslekten çıkarılma

514 Nur KAMAN, age. , s. 114.

515 GÖZÜBÜYÜK/TAN, Cilt 1, s. 923; AKYILMAZ/SEZGİNER/KAYA, age. , s. 675.

516 2547 sayılı Kanun m. 53/b-5: “Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma: Akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarmadır. Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil, başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermektir.”

517 2802 sayılı Kanun m. 69: “Meslekten çıkarma: Bir daha mesleğe alınmamak üzere göreve son verilmesidir. 68 inci maddenin (e) bendinde yazılı hallerden dolayı hangi sınıf ve derecede olursa olsun iki defa, diğer hallerden dolayı bir derecede iki veya derece ve sınıf kaydı aranmaksızın üç defa yer değiştirme veya derece yükselmesinin durdurulması cezası almış olmak veya taksirli suçlar hariç olmak üzere, altı aydan fazla hapis veya affa uğramış olsa bile 8 inci maddenin (h) bendinde yazılı suçlardan biri ile kesin hüküm giymek meslekten çıkarılmayı gerektirir.

Hükümlülüğü gerektiren suç, mesleğin şeref ve onurunu bozan veya mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte görülürse, Kanunda daha alt derecede bir disiplin cezası öngörülmemiş olmak kaydıyla, cezanın miktarına ve ertelenmiş veya 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesindeki ceza veya tedbirlerden birine çevrilmiş olup olmadığına bakılmaksızın, meslekten çıkarma cezası verilir.

5632 Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir.”

518 23.01.2017 tarihli 29957 sayılı RG’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, m. 7-8. Olumsuz sicil nedeniyle emniyet teşkilatı mensuplarının meslekten çıkarılması mümkündür, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu m. 56.

519 4458 sayılı Gümrük Kanunu Geçici m. 6: “1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun hükümlerine göre kaçakçılık suçundan mahkumiyet kararı kesinleşen meslek mensuplarına, meslekten çıkarma cezası verilir.

Üç yıllık dönem içinde iki veya daha fazla disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanabilir. Beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen meslek mensupları hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır.

yaptırımı öngörülen meslek gruplarındandır. Hâkim, savcı ve askeri personel için göreve son verilmesine ilişkin tek yaptırım meslekten çıkarmadır. Oysa meslekten çıkarma cezası uygulanan diğer personel için meslekten çıkarma cezası dışında memurluktan ve kamu görevliliğinden çıkarma cezası da uygulanmaktadır.

Meslekten çıkarma cezası öngörülen meslek grupları, bireylerde özel bir yeterlilik aranan farklı bir niteliğe sahiptir. Öğretim üyeliğini ele almak gerekirse özgün, ilerici fikirler ve eserler oluşturma gayesini esas alan bir meslekte atıf kurallarına uymaksızın yapılan çalışma mesleğin temel kurallarından birinin çiğnenmesi anlamını taşıyacaktır. Bahsedilen fiil diğer meslekler açısından aynı önemi taşımayabilir ancak öğretim üyesi bir kişi tarafından yapılması halinde meslekten çıkarılmaya neden olabilir. Benzer şekilde hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren hallerden birisi olan delil olmasa bile rüşvet aldığı kanısı uyandırmak durumu, hâkimlik ve savcılık mesleğinin meslek vakarı gereği uğradıkları bir yaptırımdır. Yargısal mercileri işgal eden hâkim ve savcıların görevleri gereği söz konusu suçu işledikleri yönündeki bir kanaat yeterli görülmektedir. Özetle meslekten çıkarılmayı gerektiren durumlarda mesleklerin gerektirdiği özel bir yeterlilik aranmaktadır. Dolayısıyla meslekten çıkarılma cezası uygulanan kişinin mesleğin gerektirdiği özel nitelikleri taşımamasından ötürü mesleğe layık olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu yaptırım da liyakat ilkesinin bir gereği olarak yorumlanmalıdır.

520 6413 sayılı Askeri Personel Disiplin Kanunu m. 20’de Türk Silahlı Kuvvetlerinden Ayırma başlığı altında meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar düzenlenmektedir.

b) Memurluktan-Kamu Görevinden Çıkarma

Memurlar, kamu görevlisi sözleşmeli personel ve öğretim üyeleri kanunlarında sayılan durum ve hareketlerden birini gerçekleştirmeleri halinde memurluktan ya da kamu görevinden çıkarılma yaptırımıyla karşılaşır.521

Anayasa m. 128 kapsamında olan memurlar ve sözleşmeli personel, disiplin cezaları yönünden DMK’ye tabidir.522 Memurluktan çıkarılmaya sebep olan haller DMK m. 125’te düzenlenmektedir.

Memurluktan çıkarma işlemi, 2011 yılına kadar disiplin cezası ve olumsuz sicil nedeniyle memuriyetten çıkarma olmak üzere iki sebebe dayanılarak

521 657 sayılı Kanun m. 125/E: “Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak, b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

c) Siyasi partiye girmek,

d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,

g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.

l) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.”

2547 sayılı Kanun m. 53/b-6: “Kamu görevinden çıkarma: Kamu kurum ve kuruluşları ile vakıf yükseköğretim kurumlarında öğretim elemanı ve memur olarak bir daha atanmamak üzere kamu görevinden çıkarmadır. 657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır:

a) Terör niteliğinde eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek.

b) Amire, iş arkadaşlarına, personeline, hizmetten yararlananlara veya öğrencilerine fiili saldırıda veya cinsel tacizde bulunmak.

c) Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak.

d) Uyuşturucu veya uyuşturucu olarak kabul edilen diğer uyarıcı maddeleri kullanmak, bulundurmak, başkalarına vermek, kullanılmasını özendirmek, satmak, imal etmek.

e) Hukuka aykırı olarak kurumun verilerini elde etmek, kaydetmek, kullanmak, depolamak, dağıtmak, değiştirmek veya yok etmek.

f) Kurumun bilişim sistemlerinin işleyişini kasten engellemek veya bozmak.”

522 Örneğin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu m. 60; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 92/2; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun m. 34.

uygulanmaktaydı. Mülga DMK m. 120 gereği, iki kez üst üste olumsuz sicil alan memurlar, başka bir sicil üstünün emrine atanmakta; burada da olumsuz sicil almaları durumunda memurluklarına son verilmekteydi.523 2011 yılında m. 120’de 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra, memur hukukumuzda sicil uygulaması yürürlükten kaldırılmış, dolayısıyla memurların ancak disiplin cezası olarak memurluktan çıkarılmaları mümkün hale gelmiştir.

Sicil uygulamasının amacı memurun eksikliklerinin belirlenmesi ve sonrasında bu eksikliklerin giderilmesi olduğundan ötürü524 olumsuz sicil nedeniyle memurluktan çıkarılan bir personelin görev için yetersizliğinin tahammül edilemeyecek boyutlara ulaştığı kabul edilmekteydi. Fakat sicil personelin görevde yeterliliği konusundaki tek ölçüt değildir. Zira görevde yeterlilik yalnızca mesleki yeterliliğe ilişkin bir durum olarak düşünülemez. Kişinin ahlakı da kişinin göreve layık olup olmadığıyla ilgilidir.

Dolayısıyla disiplin cezası olarak memuriyetten çıkarılmayı gerektiren haller de liyakat ilkesiyle ilişkilendirilebilir.

Disiplin cezası olarak çıkarma yaptırımı öngörülen durumlarda kurum düzenine aykırı davranışlar öyle derecelere varmıştır ki, idare artık bu kişilere tahammül edemez hale gelmiştir.525 Kişilerin disiplin cezası olarak görevden çıkarılmalarına neden olan durumlarda kişiler görev gereklerine aykırı hal ve hareketlerde bulunmakta, bu nedenle kurum içi düzeni bozmaktadırlar. Dolayısıyla disiplin cezası olarak kamu görevliliğinden çıkarılmaya neden olan durumlarda liyakatin mesleki ahlak boyutuyla ilişkilendirilmesi mümkündür.

523 Türk hukukunda eskiden yer alan bu uygulamanın Fransız hukukundaki karşılığı “licenciement pour insuffisance professionelle” yani “mesleki yetersizlik nedeniyle işten çıkarma” dır. Bu yaptırımın uygulanması için gerekli koşullar tek tek sayılmamış, sicil dosyası sistemine bağlanmıştır. Alain PLANTEY, Traité pratique de la fonction publique’den aktaran Kemal GÖZLER, Cilt 2, s. 713.

524 Oğuz SANCAKDAR, age. , s. 160.

525 Günter RATZ/Heinz KÖHLER, BDO Bundesdisziplinorordnung und Materielles Disziplinarrecht’ten aktaran Oğuz SANCAKDAR, Disiplin Yaptırımı Olarak Devlet Memuriyetinden Çıkarma ve Yargısal Denetimi, Yetkin Yayınları, 1. Baskı, 2001, Ankara, s. 151.