• Sonuç bulunamadı

Tüketicinin ifanın reddi veya kabulün reddi yoluyla sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanabilmesi için, öncelikle uygun bir şekilde satıcıya ihbarda bulunulmalıdır. Uniform Commercial Code hükümlerine göre alıcı, makul sürede ifayı veya ifa teklifini

reddetmeli ve satıcıya bildirimde bulunmalıdır333. Aksi takdirde tüketici ne Uniform

Commercial Code hükümlerine göre ne de eyalet Deceptive Trade Practise Act’leri hü-

331 PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 365. 332

PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 366.

333 Bununla birlikte MMWA kapsamındaki ürünler açısından, bu Kanun hükümlerine göre bir sözleşme- den dönme söz konusu ise, ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. II, s. 718.

kümlerine göre satıcı aleyhine dava açamayacak ve açtığı takdirde de ihbar eksikliği

savunmasıyla karşılaşacaktır334. Uniform Commercial Code'da ihbar yükümlülüğünün

getirilmesinin amacı, satıcıya tüketicinin sözleşmeden dönmesi durumunda bir telafi

yolu sağlanması ve bu şekilde tarafların uzlaşma yoluyla uyuşmazlığı çözmeleridir335.

İhbar süresi ifanın reddinde teslim veya ifa teklifinde bulunulmasından itibaren,

kabulün reddinde ise ayıbın öğrenildiği veya öğrenilmesi gerektiği tarihten itibaren baş-

layacaktır336. Kanunda makul bir sürede satıcıya bildirim yapılması zorunluluğu geti-

rilmesine rağmen, makul sürenin ne kadar olacağı hususu belirtilmemiştir. Bu husus ya eyalet kanunlarında düzenlenmekte veyahut da mahkeme kararlarıyla bu boşluk doldu-

rulmaktadır337. Bu durum her somut olaya göre ayrı ayrı değerlendirilir. Sözleşmeyle

belirlenen sürelerin makul olup olmadığına da mahkemece karar verilmektedir338.

Diğer yandan ihbarın şekline ilişkin olarak da Uniform Commercial Code'da her hangi bir hüküm bulunmamaktadır. Fakat bildirimin yazılı ve yeterince detaylı bir şe-

kilde yapılması gerekmektedir339. Zira alıcı makul bir inceleme ile öğrenebileceği diğer

ayıpları bildirmediği takdirde, satıcının telafi imkânını kullanması durumunda bu ayıp- lara ilişkin bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bundan dolayı da alıcı, garantiyi ihlâl hükümlerini talep edemeyecektir.

İhbar yükümlülüğüne ilişkin eyalet Deceptive Trade Practise Act’te ise daha de-

taylı düzenlemeler bulunmaktadır. Bazı eyaletlerde340 dava öncesi uzlaşmayı teşvik ve

davalıyı ek tazminatlar ile avukatlık ücreti ödemek zorunluluğundan kurtarmak amacıy- la bir fırsat vermek için, ihbar yükümlülüğü hukuken dava açmanın bir ön şartı olarak

334 ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s. 5.03. 335 WHİTE/SUMMERS, s. 420.

336 Öğrenilmesi gerektiği tarihi belirlerlerken mahkemeler ayıbın keşfedilmesindeki zorluk, sözleşme hükümleri, satılanın niteliği yani bozulabilir olup olmadığı, satış sonrası ve dönmeden önceki perfor- mansı gibi çeşitli faktörleri birlikte değerlendirmektedir. Bkz. WHİTE/SUMMERS, s. 431.

337 Xuchang v. Hanyu Int. Davasında (2001) sözleşmede öngörülen 30 günlük bildirim süresi makul bulunmuştur (WHİTE/SUMMERS, s. 421).

338 EPN-Dalavel v. Inter davasında (1982) Texas Yüksek Mahkemesi, kabulün reddi için öngörülen trak- törün 6 ay ve 160 saati aşkın bir süre kullanılmasını makul kabul etmiştir. Bkz. WHİTE/SUMMERS, s. 431.

339 Imex v. Wires Engineering davasında (2003) ürün çalışmıyor beyanı bildirim olarak yeterli kabul edilmemiştir. Bkz. WHİTE/SUMMERS, s. 420.

340 Massachusetts, Alabama, California, Georgia, Indiana, Maine, Texas ve Wyoming’de tüketici dava açmadan önce ihbar yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 338.

öngörülmüştür341. İhbar yükümlülüğünün yerine getirildiğini ispat külfeti davacı olan tüketiciye aittir. Fakat eğer satıcı ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğine ilişkin bir iddiada bulunmamışsa, davacının buna rağmen ihbar yükümlülüğünü yerine getirdi-

ğini ispatlamasına gerek yoktur342. Bununla birlikte davalının ihbar yapılmadığına iliş-

kin itirazını makul bir sürede tüketiciye iletmesi gerekir ki bu süre Texas’da dava dilek-

çesinin tebliğinden itibaren 30 gündür. Aksi takdirde itiraz etmemiş sayılır343.

Eğer dava açmadan önce ihbar yükümlülüğü yerine getirilmezse, bu durum dava-

nın reddedilmesine veya ertelenmesine yol açar344. Texas’da ihbar yapılmadan dava

açılması hâlinde satıcının itiraz etmesi veya mahkemece ihbar yapılmadığının anlaşıl- ması durumunda, davacıya ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi için bir süre veril- mektedir ve davanın görülmesi ertelenmektedir. Tüketici buna rağmen ihbar yükümlü- lüğünü yerine getirmezse, dava görülecek fakat ihbara bağlı olan hakları olan avukatlık ücreti ile ek tazminatlardan faydalanamayacaktır. Ayrıca davalıya uzlaşma imkânı ta- nınmamış olduğundan, davalının bu nedenle uğramış olduğu zararlar ile avukatlık ücre-

tinin de tüketici tarafından tazmin edilmesi sonucu ortaya çıkabilecektir345.

İhbar süresi, dava öncesi uzlaşma için sınırlı bir zaman öngördüğü için son derece

önemli bir süreçtir346. İhbar süresi eyaletten eyalete değişmekle birlikte, Texas’da dava

açılmadan en az 60 gün önce ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ihbar için yeterli süre yoksa veya tüketici satıcı aleyhine bir karşı dava açmak durumunda kalmışsa bu takdirde ihbar

yükümlülüğü bulunmamaktadır347.

341 Bosland v. Warnock Dodge, Inc. davasında belirtildiği gibi, ihbar yükümlülüğü kanunen öngörülme- mişse, mahkemeler tarafından talep edilemez. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 337, dn.1. 342 Texas Yüksek Mahkemesinin Hines v. Hash kararı, 1992, (ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s.

8.011).

343 ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s. 8.011 344 PRIDGEN/ALDERMAN, V.I, s. 334-335. 345 ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s. 8.011

346 Örneğin Massachutsetts eyaletinde bu süre içerisinde satıcının makul bir teklifi tüketici tarafından reddedilirse, dava sonrası tüketici lehine hükmedilecek tazminat miktarı bu teklifle sınırlı olacaktır. Diğer taraftan, eğer satıcı kötüniyetli bir şekilde veya ihlâlin var olduğunu bildiği halde uzlaşmayı reddederse, dava sonucunda zararın iki veya üç katı tazminata mahkum olabilecektir. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 337.

Ayrıca bazı eyaletlerde348 savcı da tüketiciler lehine dava açmadan önce müstak- bel davalıyı, gönüllü uzlaşma imkânı sağlamak amacıyla bilgilendirmek zorundadır. Tüketiciler adına açılan özel davalarda savcının ihbar yükümlülüğü mümkün olduğunda mahkeme dışında uzlaşmayı teşvik etmek amacıyladır. Zira normalde, savcılar eğer tek-

lif makul değilse reddetmek konusunda takdir hakları bulunmaktadır349.

İhbar mektubunun dava dilekçesi gibi belli bir şekilde olması gerekmez. Bununla

birlikte Texas’da ihbarın yazılı olarak yapılması bir zorunluluktur. Bunun dışında bir

şekil şartı yoktur. Uygulamada genellikle ihbar mektubu avukatlar tarafından gönderil-

mekle birlikte, bu bir zorunluluk olmadığından tüketici kendisi de ihbar mektubu gön-

derebilecektir350. Savcıların ihbar yükümlülüğü açısından ise bihayli esneklikler vardır.

Örneğin Texas’ta iki eyalet görevlisinin satıcının işyerini ziyaret ederek kayıtsız güven- lik ürünü sattığını ve bu şekilde devam ederse hukukî sorun yaşayacağını beyan etmele-

ri ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi olarak kabul edilmiştir351.

Normal olarak ihbar mektubunda, davacının kimliği, iddia edilen garantiye aykırı- lık hususunun niteliği ve neden aykırılık oluşturduğu ile oluşan zarar miktarı belirtilme- lidir. İhbar mektubunda maddî olayın yeterince açıklanması gerekmektedir. Şayet maddî

olay yeterince açıklanmazsa, dava reddedilebilmektedir352. Zira davalı bu nitelemeden

sattığı ürünün bir probleme yol açtığını somut olarak anlamalı ve uzlaşma yolunu seçip seçmeyeceği hususunda bir kanaate varmalıdır. Örneğin “evimin çatısında akıntı var bu nedenle ev iyi işçilik kriterlerine göre yapılmamıştır” denilmesi yeterlidir. İhbarın amacı tüketicinin şikâyetinden satıcıyı haberdar etmek olduğu için, ayrıca dava açılacağının

belirtilmesine ise gerek yoktur. Sadece problemin ifadesi yeterlidir353. İlgili eyalet ka-

348 Georgia,Idaho, Maryland, New York ve Ohio. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 341 349

Bununla birlikte bazı durumlarda da ihbar yükümlülüğü dava açmanın bir ön şartı değildir. Örneğin, Oregon’da davada karar vermeden önce dava dilekçesinin savcılığa gönderilmesi gerekmektedir. Bu dava açmanın değil, karar vermenin bir ön şartıdır. Louisiana’da ise davalı hukuka aykırı eylemini durdurmak konusunda ilgili hükümet kurumu tarafından uyarılmadıkça, davacıya tazminat verilemez. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 341.

350 ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s. 8.011; SATTLER/DWYRE, s. 10. 351 PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 343.

352 Massachusetts davasında davacı sigorta şirketinin kendisinin engelli durumundan emin olmak için kamera sistemiyle izlenmesinden zarar gördüğünü beyan ederek şikâyetçi olmuştur. İhbar mektubunda herhangi bir fiziksel zarar belirtilmediğinden yetersiz görülmüştür. Thorpe v. Mutual of Omaha Ins. Co., 1993, (PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 344).

nununda açıkça belirtilmediği takdirde ihbar mektubunda zarar miktarının belirtilmesi

ise gerekli değildir354.

Topluluk davalarında davacılardan birisinin ihbar etmesi yeterli görülmektedir. Bazı durumlarda ise eğer bir anlaşma imkânı yoksa ihbara gerek görülmeyebilmektedir. Örneğin New York’ta eğer sürekli bir ihlâl varsa, savcılara yasal ihbar mecburiyetini yerine getirmeksizin dava açma imkânı tanınmıştır. Texas’ta da savcıların ihtiyati tedbir

kararı almak için başvurmadan önce ihbar yükümlülüğü yoktur355. California’da ise

tüketicilerin ihtiyati tedbir başvurusunda bulunmaları için ihbar yükümlülüğü yoktur. Bununla birlikte ihtiyati tedbir başvurusundan sonra davacının şikâyetini değiştirmek

için 30 günlük süre veren bir ihbar mektubu göndermesi gerekir356.

Yeni arabalar hakkında eyaletler tarafından çıkarılan lemon laws uyarınca tüketi- cilerin iade veya değiştirme haklarından faydalanabilmesi için, çoğu eyalet kanunlarına

göre açık garanti süresi içerisinde veya teslimden itibaren 1 yıl içerisinde357 ayıbı ihbar

etmeleri gerekmektedir358. İhbarın şekli de eyaletten eyalete farklılık göstermektedir.

Bazı eyaletler ihbar mektubunun iadeli taahhütlü olmasını şart koşarken359, diğer bazıla-

rı telefonla aramayı bile yeterli kabul etmektedirler360. Genellikle yazılı ihbar gerekmek-

tedir. Bazı eyaletlerde ihbarın doğrudan üreticiye yapılması şart koşulurken, Texas ve New York gibi bazı eyaletler ise yetkili satıcı veya satış temsilcisine ihbarı yeterli gör- müşlerdir361.

354 Texas’ta miktarın belirtilmesi bir zorunluluktur, fakat mahkeme bu miktarla bağlı değildir, bunun üstünde bir miktara da tazminat olarak hükmedebilir. Hatta ekonomik zararların, manevi zararların, harcamaların ve avukatlık ücretinin ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Genel olarak şu kadar zarar denilme- si yeterli değildir. Bkz. ALDERMAN, The Lawyer’s Guide, s. 8.011.

355 Bazı durumlarda da satıcının tavrı ihbar yükümünü ortadan kaldırmaktadır. Örneğin Massachusetts’te ayıplı araç konusunda hakem tarafından verilen bedel iadesi kararının yerine getirilmemesi veya süre- sinde itiraz edilmemesi ihbar yükümünü ortadan kaldırır. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 343. 356 PRIDGEN/ALDERMAN, V. I, s. 347-348.

357 Genellikle garantiler belli bir zaman dilimi veya belli kilometre olarak verildiğinden, hangisi erken olursa o süre içerisinde başvurulmalıdır.

358 Arizona, Colorado, Delaware, Florida, Iowa, Kansas, Louisiana, Minnesota, Mississippi, Missouri, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, North Dakota, Oklahoma, Tennessee, Utah, West Virginia, Wisconsin. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. II. s. 787.

359 Alaska, Colorada, Maryland ve Nebraska. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. II. s. 794. 360

Arizona, California, Connecticut, District of Columbia, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Massachusetts, Missouri, New Hampshire, New York, North Dakota, Pennsylvania, Rhode Island, Tennessee, Utah ve Wisconsin. Bkz. PRIDGEN/ALDERMAN, V. II. s. 795.

Lemon laws uyarınca ihbarın temel amacı üreticiye satılanı tamir etme imkânı vermektir. Bu nedenle ihbardan sonra üreticiye aracın tamiri için makul bir imkân ve- rilmelidir. Aksi takdirde tüketici bu kanundan kaynaklanan haklarını kaybedebilecektir. Üreticinin de makul bir sürede aracı tamir etmesi gerekmektedir. Genellikle makul bir sürede üreticinin aracı tamir edememesi veya aracın birkaç defa tamir edilmesine rağ- men aynı arızayı tekrar etmesinde tamir sayısının makul olmaması durumunda tüketici-

ye iade veya değiştirme imkânı sağlanmıştır362.