• Sonuç bulunamadı

1.4 SOSYAL DIŞLANMANIN ÇEŞİTLERİ

1.4.2 İşgücü Piyasasından Dışlanma

1.4.2.1 İşsizlik

olmak üzere alkol ve ilaç bağımlılığı, fiziksel veya zihinsel engellilik de toplumsal dışlanmaya neden olmaktadır.33

Birçok çalışmada, sosyal dışlanma doğrudan işgücü piyasası ile ilişkilendirilmiştir. İşgücü piyasasında, istihdama dâhil olup olmama ya da istihdama dâhil olma şekli sosyal dışlanmayı belirlemektedir. Bu bakımdan çoğu zaman sosyal dışlanma süreçlerinin anlaşılması için işgücü piyasasının yapısının anlaşılması önem taşımaktadır. Sosyal dışlanmanın işgücü piyasaları ile olan ilişkisi iki boyutta değerlendirilebilir. Bunlardan birincisi, istihdamdan dışlanma biçimindedir. Bunların içerisinde özellikle uzun vadeli işsizler önemli bir dışlanmışlar kümesini oluşturmaktadır. İkincisi ise, işgücü piyasası içinde ortaya çıkan sosyal dışlanmadır. Bunlar ise sağlam olmayan, güvencesiz işlerde çalışanlardan oluşmaktadır.34

Özetle; işgücü piyasasından dışlanmış birey ya da grupları işsizler, çalışan yoksullar ve atipik istihdam edilenler olarak gruplayabiliriz.

1.4.2.1 İşsizlik

Çalışma istek ve yeteneğinde olup da işsiz kalmak, başka bir ifade ile çalışma olanağı bulamamak insan yaşamı üzerinde derin iktisadi, sosyal ve psikolojik etkiler bırakan bir olaydır. Özellikle ücretli durumunda bulunan kimselerin işsiz kalmalarının sonuçları, her bakımdan çok daha ağırdır. Ancak, bir iş sahibi olduğu takdirde, kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayabilen kişi için çalışma hakkı, yaşama hakkının adeta bir devamı niteliğindedir. Bu sebeple, çeşitli nedenlerin etkisi altında ortaya çıkan işsizlikle mücadele, bugünkü toplumların ve devletlerin en önemli görevlerinden biri haline gelmiştir. Öte yandan işsizliğe karşı ilgisiz kalmak ve işsizleri kendi haline bırakmak sosyal devlet anlayışı ile de bağdaşmamaktadır.35

İşsizliği, kişi ve toplum bakımından olmak üzere iki şekilde tanımlamak mümkündür. Toplum bakımından işsizlik, üretken kaynakların tam kullanılmaması, yani israfı anlamına gelmektedir. Hakikaten bir toplum içinde işgücü ulusal üretim kaynaklarından birini meydana getirir. Bu kaynağın bir bölümünün üretim dışı kalması, toplum bakımından bir kayıp hatta israftır. Kişi bakımından işsizlik ise, çalışma istek ve

33 Sürüel; a.g.e., s.52-54.

34 Bölükbaşı; a.g.e., s.59.

35

20

yeteneğinde olduğu halde cari ücret düzeyinde iş bulamama durumu olarak tanımlanır. Buna göre, kişi açısından işsizlik durumunun varlığı için ilk olarak kişinin çalışma isteğinde yani iş arıyor olması, çalışma yeteneğine sahip olması, yani fiziksel ve zihinsel olarak çalışmasını engelleyecek bir kusurunun bulunmaması ve piyasa yeteneğine uygun bir ücret getiren bir iş bulamaması gerekmektedir. İşsizliğin kişi bakımından belirlediği ekonomik anlam ise işten doğan gelirinden mahrum kalmasıdır.36

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün işsizlik tanımı ise; “belirli bir gün veya hafta içinde, belirli bir yaşın üzerinde olup da aşağıdaki kategorilere giren herkes işsiz olarak kabul edilmektedir”. İşsizlik;

• Bir işe girmeye hazır bulunan ve iş akdi sona eren ya da geçici şekilde kesintiye uğrayan, işi olmayıp ücretli bir iş arayan işçiler,

• Belirlenen zaman süresinde çalışmaya hazır olan (geçici hastalıklar hariç) ve ücretli iş talep eden, daha önce hiç bir işi bulunmayan veya işteki son durumu belli olmayan ya da çalışmayı bırakan kimseler,

• Hemen çalışmaya başlayabilecek durumda olan ve belirlenen zamanı takip eden tarihte yeni bir işe girmeye hazır bulunan, işi olmayan kimseler,

• Ücret ödenmeksizin, geçici ve belirsiz bir süre için çalışıp da işten çıkarılmış bulunan kimselerdir.37

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise, “referans dönemi (tanımlanmış bir zaman dilimi) içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli veya ücretsiz olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir işle bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 3 ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 yaş ve üzeri yaştaki tüm kişileri” işsiz olarak tanımlamaktadır.38 36 Erol; a.g.m., s.47. 37 http://www.kozonline.org/arsiv/pdk12/PDK12_17.htm, (04.12.2013). 38 http://www.tuik.gov.tr/MicroVeri/Hia_2011/turkce/metaveri/tanim/index.html,Tanımve Kavramlar,İşsiz, (04.12.2013).

21

Çalışma sadece gelir elde etmenin bir çabası olarak görülmemektedir. Çalışma insanlık için bir yaşam tarzı olarak düşünülmektedir. Bir işte çalışma, bireyin kendine güven ve saygı duygusunu geliştirmekte, toplumla olan bağlarını kuvvetlendirmektedir. Çalışma aynı zamanda kişinin topluma ait olma duygusunu da güçlendirmektedir. Bunun aksi olan işsizlik ise, sosyal dışlanmanın en temel dayanağı olarak değerlendirilebilir. Günümüzde, çalışma bireyin temel haklarından biri olarak kabul edilmektedir. Çalışma hakkı ve işsizliğin önlenmesi insana verilen değerin bir göstergesidir. Diğer yandan çalışma hakkı, birey için kendisinin ve ailesinin geçim için imkân ve araçlarını sağladığından yaşama hakkının da bir devamı şeklindedir. Toplumlar yeteneklerine uygun bir işte çalışmak isteyen bireylere bu olanağı sağlamakla yükümlü tutulmaktadır. Bu sebeple işsizlik bireysel bir sorun olarak kabul edilmemektedir. İşsizliğe, tek başına bir toplumsal sorun olarak da bakılmamaktadır. İşsizlik diğer toplumsal sorunların kaynağı olabilecek bir sorun olarak düşünülmektedir.

İşsizlik, sosyal dışlanmanın en belirgin şeklini oluşturmaktadır. İşsizlik üretimden dışlanmadır. Uzun vadeli işsizler, eğitimlerini tamamlayıp ilk kez iş arayan fakat işgücü piyasasında özelliklerine uygun iş bulamayan genç nüfus ve yeniden iş bulma ihtimalleri çok düşük olan çok geniş bir grup olup, sosyal dışlanmanın araştırma alanına girmektedir. İşsizlik döneminde kaygı, depresyon, umutsuzluk gibi birçok psiko-sosyal sorunlar da ortaya çıkmaktadır. İşsizlik sürecinde yaşanan kaygı, depresyon ve umutsuzluk gibi psiko-sosyal sonuçların işsizliğin yapısından kaynaklanan iki temel faktöre bağlı olduğu belirtilmektedir. Birincisi, işsizlerin yaşam seviyelerindeki ani düşme nedeniyle; büyük çöküntü içinde olmaları, yeni istihdam imkânlarının bulunmaması durumunda aşırı finansal zorluklar yaşamaları ve yoksulluğa düşmeleridir. İkincisi, işsizlerin günlük yaşama ve çalışma alışkanlıkları ile işe bağlı sosyal ilişkilerin bozulması ve engellenmesidir.39

Sonuç olarak, sosyal dışlanmanın en önemli nedenlerinden başı çeken işsizlik olgusuna çözüm bulmak demek, bir anlamda sosyal dışlanma ile mücadelede ön planda olması gereken araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda işsizliğin azaltılması ve istidamın artırılması için yürütülen birçok politika ve program çalışmada baskın olarak geçecek konulardan bir tanesidir.

39

22