2.3. SAĞLIK HİZMETLERİNİN SUNUMU VE ALTERNATİF
2.3.2. Yerelleşme Ve Özelleştirme Bağlamında Alternatif Sunum Yöntemler
2.3.2.1.2. İşbirliğine Dayalı Sözleşmeler
İşbirliği, birlikte çalışmaktan fazlasını ifade eden bir kavramdır. İşbirliği, ortak amaçlar doğrultusunda, ortak kaynakları kullanarak, taraflar arasında imzalanan sözleşme şartlarına dayalı olarak ortaya çıkan birliktelikleri, ortaklıkları ifade etmektedir. Sözleşmede belirtilen şartlar, tarafların yükümlülükleri, ortak amaçlara ulaşma ve ortak kaynakları kullanma düzeylerine bağlı olarak işbirliğine dayalı sözleşmeler zayıf ve güçlü organizasyonel birliktelik içeren anlaşmalar biçiminde ele alınabilir.
2.3.2.1.2.1. Zayıf Organizasyonel Birliktelik İçeren Sözleşmeler
Zayıf organizasyonel birliktelik içeren sözleşmeler, işbirliğinin amaç ve araçlardan oluşan çerçevesi üzerinde varılan anlaşmaları içermektedir. Bu sözleşmelerde sözleşmenin her bir aktörünün özerklik derecesi oldukça yüksektir (Perrot, 2006:862). Her bir aktör, organizasyonel birliktelik gereği sorumlu olduğu alanlarda çok yüksek özerkliğe sahiptir (Perrot, Carin ve Evans, 2005:3). Buna göre
organizasyonel birliktelik içindeki her bir aktör, belirlenen amaçlar doğrultusunda yapılan sözleşme gereği işbirliğine dahil olmaktadır. Organizasyonel birliktelik içinde aktörler kendi özerk alanlarını oluşturarak kendilerine düşen faaliyetleri, sözleşmedeki amaçlar çerçevesinde yerine getirmektedirler.
Zayıf organizasyonel birliktelik içeren sözleşmelere ilişkin en bilinen uygulamalar imtiyaz anlaşması (franchising) ve sağlık hizmet kurumları ile gönüllü organizasyonlar arasındaki işbirlikleridir.
2.3.2.1.2.1.1. İmtiyaz Anlaşması (Franchising)
İmtiyaz anlaşması, hem uluslararası pazarlamada, hem de perakendecilikte var olan iki tarafın sözleşmeye dayalı olarak yaptıkları anlaşmalardır (Stahl, 2006:219). İmtiyaz anlaşması, bir firmanın (franchiser) kendi marka ismi altında faaliyette bulunması için bağımsız bir işletmeye (franchisee) imtiyaz hakkını verdiği bir tür işletme modelidir (Ruster, Yamamoto ve Rogo, 2003:1). Sistemin temeli, üst otoritenin ortak bir amacı paylaşan tüzel kişilik ağı oluşturma arzusuna dayanmaktadır. İmtiyazı veren (franchiser) tüzel kişilik ağının koordinatörüdür ve birlikteliği, yeknesaklığı sağlamaya çabalamaktadır (Perrot, 2006:862; Perrot, 2004:24).
Sağlık hizmetlerinde franchising sistemi, genellikle uluslararası organizasyonlar veya sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenir. İmtiyazı veren firma, imtiyazı alan firmaya personelin eğitimi, performans izlemeleri, sertifikaların nitelikleri ve marka pazarlaması ile ilgili olarak destek vermektedir. İmtiyazı alan firma hedeflenen kitleye hizmeti sunmakta ve karşılığında hizmetin bedelini tahsil etmektedir (Ruster, Yamamoto ve Rogo, 2003:1). Franchising, hizmet kalitesi ve bilgi yönünden eksikliğin yaşandığı, hizmete yönelik talebin gizlendiği ve hizmetin çok pahalı olması sebebiyle talep eksikliğinin yaşandığı süreçte, hizmet kalitesini arttırarak, hizmetten yararlanan müşteri hacmini genişleterek sorunların çözümüne katkıda bulunmaktadır (Montagu, 2002:122).
Şekil 15. İmtiyaz Anlaşması (Franchising) İşleyişi
Kaynak: Ruster, Yamamoto ve Rogo, 2003:1
Sağlık hizmetlerinde franchising uygulaması, hizmet etkinliğinin sağlanması ve hedeflenen kitleye doğru biçimde ulaşılması ile ilgili süreçte, uluslararası tecrübelerin, marka değerinin, personel eğitiminin, performans izleme ölçütlerinin topyekün başarısına bağlı olarak toplumsal fayda düzeyini arttırmakta, ölüm ve hastalık oranları gibi istatistiklerin düzelmesine katkıda bulunmaktadır.
2.3.2.1.2.1.2. Sağlık Hizmet Kurumları Ve Gönüllü Organizasyonlar Arasındaki İşbirliği
Özel ve kamu sağlık kurumları ile gönüllü organizasyonlar arasında işbirliğinin sağlanması, sağlık hizmetlerine ilişkin faaliyetlere gönüllü organizasyonların dahil olabilmesinin yolunu açması açısından oldukça önemlidir. Gönüllü organizasyonlar sağlık hizmetlerinin sosyal adalet duygusu içinde, ayrıcalıklı sınıfın olmadığı bir düzen içinde sunulmasını sağlamaya yönelik faaliyetlerde bulunmaktadırlar (VHAI, 2008). Gönüllü organizasyonlarla yapılan işbirliği, kamu sağlığının güçlü bir şeklide savunulmasını, toplumsal bilgi paylaşımının işbirliği içinde sağlanmasını etkin bir şekilde düzenlemektedir.
İmtiyazı Veren (Franchiser)
İmtiyazı Alan (Franchisee) (Kar amacı taşıyan veya taşımayan
kurumlar)
Eğitim
Sertifika, lisans Performans izleme Satış hacmi ve kredisi
Hedef Kitle Ödeme Hizmet Performans raporları Üyelik ödemesi, görevleri Marka Pazarlama
Gönüllü organizasyonlar ile yapılan işbirliği ile toplumsal denetim, gözetim, hizmet kalitesi, hizmetin adil sunumu ile ilgili olarak etkin bir rol üstlenmekte ve toplumsal adalet ve eşitlik duygularını olumlu şekilde yönlendirmektedir.
2.3.2.1.2.2. Güçlü Organizasyonel Birliktelik İçeren Sözleşmeler
Güçlü organizasyonel birliktelik içeren sözleşmelerde işbirliğinin genel çerçevesi üzerinde anlaşan aktörler, işin tamamında olmasa da çoğunda birlikte hareket etmektedirler (Joshi ve Chandra, 2006). Bu sözleşme çerçevesinde aktörlerin özerkliği çok daha fazla sınırlıdır. Birliktelik sözleşmesinde yer alan aktörler, sözleşmede belirtilen amaçlara ilişkin özerk şekilde çalışmak yerine, işin çoğunu birlikte yürütmektedirler.
Bu tip sözleşmelere örnek olarak müşterek yönetimler ve stratejik ortaklıklar gösterilebilir (Perrot, 2004:27).
2.3.2.1.2.2.1. Müşterek (Ortak)Yönetim (Joint Management)
Ortak yönetim makro temelde ele alındığında, işveren ve ticari birliklerinin ortak yönetim içinde sosyal güvenlik kurumlarını yönetmesi örneğinde olduğu gibi, yetki ve sorumluluğun aktörler arasında paylaşıldığı bir sistemi ifade etmektedir (Perrot, 2006:862). Ortak yönetim, sözleşmede yer alan aktörlerin özerk hareket etmediği, sözleşmede belirtilen amaçlar doğrultusunda yönetim yetkisini ve sorumluluğunu paylaştıkları bir yönetim biçimidir.
Mikro temelde ele alındığında ise ortak yönetim komitesi tarafından yönetilen sağlık hizmetleri kurumlarını veya hem sosyal kurumların temsilcileri hem de sağlık personeli tarafından oluşturulmuş olan yönetim kurullarını ortak yönetim’e örnek gösterebiliriz (Perrot,2006:862). Bu anlamda ortak yönetim, toplumsal katılımı da içine alan bir yönetim biçimini ifade etmektedir. Özellikle daha yerel düzeyde hizmet veren sağlık kuruluşlarının ortak yönetim komitesi veya yönetim kurulu marifetiyle yönetilmesi ve bu komite ve kurullar içinde sağlık personelinin yanı sıra sosyal kurumların temsilcilerinin yetki sahibi olması, ortak yönetimin varlığı için gerekli temel şartlardandır.
finansal katkılarının nasıl kullanıldığını kontrol eden toplum arasında dengenin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır (Perrot, 2004:28). Ortak yönetim ile toplum sağlık hizmetlerinin sunulabilmesine ilişkin olarak, sosyal güvenlik kuruluşları veya farklı yollarla katkıda bulunduğu sağlık hizmetlerinin sunumunun kontrolünü yapabilecek, bunun yanı sıra sağlık hizmetleri yöneticileri, topluma sağlık hizmetlerini sunma görev ve sorumluluğunu üstlenen sağlık kurumlarının denetimini sağlayabilecektir.
2.3.2.1.2.2.2. Stratejik ortaklıklar
Ortaklık (alliance), geniş anlamda, süregelen ilişkileri bağlamak için, sorumlulukların ve çıktıların paylaşıldığı, benzer amaçlara sahip kurumlar arasındaki ilişkiler bütününü ifade etmektedir. Ortaklıklar, belirli bir amaç veya amaçların gerçekleştirilmesi için oluşturulduklarında stratejik nitelik kazanırlar (Bailey ve Koney, 2000:4).
Stratejik ortaklık, bağımsız kurumların stratejik amaçlar doğrultusunda birlikte hareket etmesidir (Luke, Olden ve Bramble, 1998:81). Stratejik ortaklıkların kurulabilmesi için iki veya daha fazla firmanın anlaşmaya varılan ortak amaçlara ulaşılması için birleşmeleri, ortak firmaların ortaklığın faydalarını ve yüklenilen sorumlulukların yerine getirilmesinin kontrolünü paylaşmaları ve ortak firmaların stratejik alanlardan en az birinde katkıda bulunması durumunda gerçekleşebilmektedir (Yoshino ve Rangan, 1995:4-5). Stratejik ortaklıklar, fayda ve maliyetlerin ortaklar arasında bölüşüldüğü, bağımsız kurumlar şeklindeki ortakların finansman, teknoloji gibi stratejik alanlardan en az birinde katkı sağladığı birleşmelerdir.
Stratejik ortaklıklar iki kategoride incelenebilir. İlk olarak “yatay” stratejik ortaklıklar, benzer türdeki organizasyonların, ölçek ekonomilerinin faydalarından yararlanmak için benzer amaçlar doğrultusunda oluşturdukları birlikteliklerdir. İkinci olarak “bütünleyici” stratejik ortaklıklarda ise organizasyonlar, rekabet avantajını ve stratejik konumunu korumak için büyük ölçüde piyasa ile ilgili amaçlar doğrultusunda birliktelik oluşturmaktadırlar (Kalunzy, Zukkerman ve Ricketts, 2002:8). Yatay stratejik ortaklıklar, birbirinden bağımsız fakat büyüklük, finansman gibi nitelikler bakımından benzer olan organizasyonların, yan yana gelerek ortak
amaçlar doğrultusunda birleşmeleridir. Ortakların birleşmeden beklentileri, ölçek ekonomisi sebebiyle ortaya çıkan maliyet, pazarlama gibi avantajlardan yararlanmaktır. Bütünleyici stratejik ortaklıklar ise, farklı alanlarda ve farklı türlerde faaliyet gösteren organizasyonların, sahip oldukları rekabet gücünü sürdürebilmek, sektördeki stratejik konumunu güçlendirmek amacıyla işbirliği yapmaktadırlar.
Stratejik ortaklık, ortaklığın teknolojinin ve finansal performansın geliştirilmesi ile ilgili beklenen getirileri veya faydaları ile, stratejik ortaklığın alternatif maliyeti ve organizasyonel maliyeti arasında denge kurmalıdır (Shortell ve Kalunzy, 1997:331).
Sağlık sektöründe stratejik ortaklıklar daha çok bütünleyici kategoride ele alınmaktadır. Aynı türde hizmet sunan sağlık birimlerinin yan yana birleşmeleri şeklinde değil, stratejik konumları güçlü, kendi alanlarında rekabet gücü yüksek sağlık kurumlarının ortaklık sözleşmesi imzalayarak güçlerini birleştirmeleri, sağlık sektörünün çoğu alanında rekabet gücü yüksek olan, stratejik konumunu güçlendirmiş birleşmeler şeklinde oluşturulmaktadır.
Sağlık sektöründe stratejik ortaklıklar, sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin finansman kaynaklarının geliştirilmesi, teknolojik gelişmelerin sağlık hizmetleri sektöründeki yansımalarının etkin şekilde uygulamaya alınabilmesi, farklı türdeki sağlık hizmetleri talebinin zaman ve mekan açısından etkin bir şekilde karşılanması gibi hem sağlık hizmetleri arzına, hem de sağlık hizmetleri talebine yönelik olumlu katkılar ortaya koyabilmektedir. Buna karşın, stratejik ortaklıkların en önemli dezavantajı, rekabet gücü çok yüksek, stratejik konumlarını güçlendirmiş ve farklı türdeki hizmet alanlarını kendi bünyesinde bütünleştirebilmiş ortaklıkların, piyasada sahip olacakları tekel güç ve bu gücün kullanımına ilişkin sorunlardır.