• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN KAVRAMSAL

2.4. İş Kazalarının Sonuçları

2.4.1. Çalışan Açısından Kaza Sonuçları

İş kazası sonucu meydana gelen kayıplar, kamu sosyal harcamalarının üç katını aşmaktadır ve SGK giderlerinin neredeyse % 30’unu işgal etmektedir. Sağlıklı bir çalışama ortamının eksikliği en fazla o organizasyonda çalışanı etkilemektedir. İş kazası gibi olumsuz durumlar çalışanın ruh ve beden bütünlüğünde olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu durum çalışan yanında, çalışanın bakmakla yükümlü olduğu diğer kişileri de etkilemektedir. Çalışanın iş kazası sonucu ölümü, geçici veya sürekli iş görmezlik hali, çalışana ekonomik maliyetlerinin yanında statü kaybı ve psikolojik olarak da çeşitli zararlara sebebiyet vermektedir (Kılkış, 2014: 22-24). Griffin ve Neal (2002: 72) tarafından yapılan bir çalışmada iş kazası geçmişi olan çalışanlar işe karşı olumsuz bir algı geliştirecektir, tükenmişlik duygusu buna bir örnektir. Yine aynı şekilde organizasyonda bir çalışanın kazaya uğraması diğer çalışanları da demorilize etmektedir. İş kazalarının işçi açısında hukuki sonuçlarına bakılacak olursa 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ilgili maddeleri (16., 17., 18., 19., 20.,

49 Tersanede çalıştırılacak olan işçilere, her mesleğe uygun olan sağlık kurallarını sağlamsı, fizyolojik ve psikolojik özelliklerin belirlenip, buna uygun olan işçilere gerekli muayene ve testlerin yapılmasıyla belgelendirilmesi işlemidir. Belge almayan işçilerin çalışması engellenmelidir (Yılmaz ve Çelebi, 2012: 450).

69

25. ve 26.) gereği iş kazasının bazı sonuçları gündeme gelebilir ve yasaca bu durumlar ayrı ayrı düzenlenmiştir. Kaza sonucu geçici veya sürekli iş göremezlik hallerinde çalışanın uğradığı iş kazası veya meslek hastalığının tedavisi sonunda mesleğe dönebiliyorsa geçici iş göremezlik olurken, mesleğini icra edemeyecek durumdaysa sürekli iş göremezlik durumu gündeme gelir. Şöyle ki, sürekli iş göremezlik halinin oluşması ve iş göremezlik ödeneği alabilmesi için çalışanın meslekte kazanma gücünün en az %10’unu kaybetmiş olması gerekmektedir. Sürekli iş göremezlik ödeneğine hak kazanmak için belirli bir zaman çalışmış olma veya prim yatırmış olma şartı aranmaz. Yine iş kazası sonucu malullük söz konusu olabilir. Bu durum da çalışan çalışma gücünü veya meslekte kazanma gücünü en az % 60 oranında kaybetmişse malul olarak sayılabilir. Çalışanın malul sayılması, malullük aylığı bağlanması için yeterli değildir. En az 10 yıllık çalışmış olma50 durumu ve 1800 gün prim bildirme şartıyla, kuruma başvurması gerekir. İş kazası sonucunda çalışanın hayatını kaybetmesi durumundaysa, hak sahiplerine çalışanın aylık kazancının en fazla % 70’i kadar ödenek bağlanır.

2.4.2. İşveren Açısından Kaza Sonuçları

İşveren açısından iş kazasının en belirgin sonuçları genellikle hukuki ve idari yaptırımlardır. Bu hukuki sonuçlar;

 İSG Kanununa göre idari para cezaları,  SGK Kanuna göre rücu davaları,  Borçlar Kanuna göre tazminat davaları,

 Türk Ceza Kanununa göreyse ceza davaları gibi sıralanabilir.

Konumuz gereği olan hukuki sonuçlara kısaca değinmek gerekirse, işveren İSG’nin gereği olan önlemleri almakla yükümlüdür. 6331/13 Sayılı Kanun gereğince çalışanın talebi üzerine tehlikeli halin tespit edilmesi ve giderilmesi zamanı boyunca çalışmaktan kaçınabilir. Bu durumda çalışan hakları saklıdır. İşverenin gerekli önlemleri almaması durumunda da işyerinde işin durdurulması veya kapatılması gündeme gelebilir (Kurt, 2013: 165). 6331 Sayılı Kanuna göre (14. Madde) iş kazası vuku bulduğunda işveren/işveren vekili durumu yetkili kolluk kuvvetlerine derhal SGK’ya ise üç gün içinde bildirmelidir. İşverenin işçiyi koruma ve gözetme borcu Borçlar Kanunu tarafından da

50 Malul sayılan kişi, başkasının bakımına muhtaç olması durumunda, 10 yıllık sigortalı olma şartı aranmaksızın, sadece 1800 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm primi ödeme şartı aranır.

70

düzenlenmiştir. İşveren iş güvenliği tedbirlerini almaz ya da gerektiği gibi bunları yerine getirmezse, çalışanın bundan dolayı bir zarara uğraması durumunda işveren çalışanın tedavi masraflarını, çalışma gücü kaybından doğan zararları ve çalışanın iktisadi geleceğinin sarsılmasından doğacak zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Aynı zamanda çalışanın maddi zararının tanziminin dışında çalışana veya çalışan yakınlarına manevi tazminatlarının (beden ve ruh bütünlüğünün zedelenmesi, kişilik hallerinin ihlali ve ölen sigortalının yakınlarının uğradığı manevi zararlar) karşılanması da gündeme gelebilir (Yiğit, 2013: 161-162).

Bir işyerinde kaza durumu sona erse bile çalışma eskisi gibi olmayabilir. Bu durum psiko-sosyal açıdan bir kaza sonucudur. Fakat bu durum çalışana olduğu kadar işverene de zarar doğurmaktadır. Şimşek (2014: 28)’e göre kaza sonrası çalışan, daha önce yapmakta olduğu işi yapamaz hale gelebilir. Bunun nedeni fiziksel değil, psikolojik olabilir, kişi kendini güvensizlik hissedebilir. Kurum içinde stres, ilave iş yükü, moral bozukluğu, endişe, kaza sonrası işyeri itibarının zedelenmesi gibi sonuçlarla da karşılaşılabilir. Bu tip durumlar işyerindeki verimin düşmesine neden olacaktır ve dolayısıyla işverenin maddi kayıplarına sebebiyet verecektir. Sadece iş kazasına maruz kalan çalışan değil, diğer çalışma arkadaşları ve dolayısıyla organizasyonun çalışma iklimi de zedelenecektir. İş kazasının olası diğer bir sonucu da toplumsal açıdan değerlendirilebilir. Bu durum ülke açısından büyük bir kayıptır, Soma maden işçileri kazası51 örneği tıpkı böylesi bir durumdur.

İş kazası her sanayi kolu için ciddi bir kayıptır. Ancak gemi inşa sanayi gibi siparişlerin çoğunun yurt dışından alınan bir sektör olması nedeniyle her hangi bir iş kazası o ülkenin prestijini düşürecektir. Yurt dışından gelen yatırımcılar gemi inşası veya onarımı konusunda sipariş vermeden önce, ilk olarak ülkenin, daha sonra da verecekleri firmanın iş güvenliği puanlarını göz önünde bulunduracaklardır. Bu ve bu gibi nedenlerle o ülkedeki gemi inşa sektörünün gelişmesi ve kalkınması sekteye uğrayacaktır.

2.4.3. Ekonomik Açıdan Kaza Sonuçları

ÇSGB 2012 yılı verilerine göre günde 172 iş kazası gerçekleşmektedir. Bunlardan 4’ü hayatını kaybederken, 6’sı sürekli olarak iş göremez hale gelmektedir. Böylesi iş kazaları,

51 13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 maden işçisinin, madende çıkan yangın nedeniyle hayatını kaybettiği iş kazasıdır.

71

işçi ve işverenin uğradığı zararın dışında, görülmeyen çok ciddi kaza maliyetlerini de içinde barındırır (ÇSGB, 2012: 9). Literatürde iş kazası maliyetleri konusunda ilk çalışma 1920’lerde Heinrich tarafından yapılmıştır. İş kazası neticesinde iki ayrı maliyet unsuru doğmaktadır, bunlar görünür (direkt ya da doğrudan) ve görünmez (gizli, endirekt veya dolaylı) maliyetlerdir, görünmeyen maliyetler buz dağının görünmeyen yüzüdür. Bird (1974), kaza maliyetleri üzerine yaptığı çalışmasında buzdağı olayı maliyet teorisini sunar. Görünen maliyetler tazminat ve sağlık giderleri gibi şirketin muhasebe kayıtlarından bulunan kalemleri içerirken, görünmeyen maliyetler kaza sonrası çalışma kaybı gibi birçok faktörü de içine almaktadır. Ancak görünen maliyetler, görünmeyen maliyetlerin iki ila 20 katı arasında değişebilir. Heinrich görünen ve görünmeyen maliyetlerin doğrusal olarak ilişkili olduğunu ve görünen maliyetlerin görünmeyen maliyetlerden dört kat daha fazla olduğu iddia etmiştir (Manuele, 2011: 39-41; Head ve Harcourt, 2015: 466). Şekil 8’de görünür ve görünmeyen maliyetler buz dağına benzetilerek ifade edilmeye çalışılmıştır (Özkılıç, 2005: 7; Yılmaz, 2013: 29-30).

Kaynak: (Özkılıç, 2005: 7; Yılmaz, 2013: 29-30)

Yukarıda da değinildiği gibi iş kazalarının görünen ve özellikle de görülmeyen çok fazla maliyeti vardır. Özellikle görünmeyen maliyetleri hesaplamak oldukça güçtür. ILO ve WHO verilerinde, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre bu maliyetleri ortalama olarak

GÖRÜNÜR MALİYETLER

 Tıbbı maliyetler (ilk müdahhale, tedavi giderleri),  Tazminat maliyetleri (geçici ya da sürekli iş

göremezlik durumunda sigortalıya, ölüm hali durumundaysa bakmakla yükümlü olunan kişilere yapılacak ödemeler, giderler ve tazminatlar).

GÖRÜNMEYEN MALİYETLER

 İşgünü ve işgücü kaybı,  Mahkeme masrafları,  Fazla mesai,

 Bina, makine, alet, teçhizat, üretim veya hasar maliyetleri,

 İşin durması nedeniyle uğranılan maliyetler,

 İşyerinde yapılan denetim, araştırma ve yazışmaların maliyetleri,

 Verim düşmesi maliyeti,

 Çalışanlardaki moral bozukluğunun uğratacağı maliyetler,

 Kazalı işçinin yerine alınan geçici işçiye verilen eğitimin maliyeti ve

 Diğer bürokratik işlemlerdir. 1/3

2/3

72

söylemek bir nebze olsun mümkündür. ILO’ya göre iş kazaları ve meslek hastalıkları gelişmiş ülkelerin GSYİH’larının % 1 ila 3’ü oranında maddi zarara neden olurken gelişmekte olan ülkelerde bu zarar % 4’e kadar olduğu tahmin edilmektedir (Ceylan, 2011: 19). WHO verilerine göre GSYİH’nın % 2,6 ila 3,8’ni bulmaktadır. Aynı zamanda ülkemizde iş kazası sebebiyle neredeyse iki milyon gün işgücü kaybı yaşanmaktadır (Bütüner ve Uzun, 2018: 13). Çalışan, işveren ve ülke açısından çok yönlü zararlara neden olan iş kazalarını önleme konusunda toplumun her kesiminde güvensiz davranışların terkedilmesini, güvenli davranışların kazandırılması sağlanmalıdır.