• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: İŞ KAZALARINI ÖNLEMEDE GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

3.2. Güvenlik Kültürü İle İlişkili Kavramlar

3.2.2. Güvenlik Kültürü ve Güvenlik İklimi İlişkisi

Güvenlik iklimi terimi ilk olarak Zohar tarafından 1980 yılında kullanılmaya başlamıştır. Güvenlik iklimi araştırmaları, organizasyonel kültür ve iklim çalışmalarından ortaya çıkmıştır. Organizasyonel iklim yapısı, kurum politikaları, prosedürleri ve uygulamaları ile ilgili örgütün üyeleri arasında paylaşılan algıları ifade eder. İklim, çalışma ortamı hakkında çok çeşitli bireysel değerlendirmeleri (liderlik, iletişim vs.) kapsayan çok boyutlu bir yapıdır (Zimolong ve Elke, 2006: 14). Zohar ölçümlerinde güvenlik iklimi ve iş performansı arasındaki ilişkiyi pozitif yönde ve anlamlı olarak çıkarmıştır. Bu kavram bireylerin belli oluşumlar neticesinde edindikleri algı ya da inançları olarak tanımlanmaktadır (Özdemir ve diğerleri, 2016: 60; ÇASGEM, 2017: 33). Zohar güvenlik iklimi ölçümünü beş seviyede ele almıştır. Bunlar yönetimin güvenliğe bağlılığı,

94

güvenliği destekleyen birim amiri, güvenlik konusunda çalışma arkadaşlarının desteği, güvenlik katılımı ve çalışanın yeterlilik düzeyidir (Hecker ve Goldenhar, 2014: 4). Genel olarak kültür; değerler, anlamlar ve inançlar ile ilgiliyken, iklim değer, anlam ve inançların algılanması ile ilgilidir (Özdemir ve diğerleri, 2016: 60). Bu durumdan dolayı iki oluşum birbirinden ayrı düşünülemez. İklim, kültürün alt kavramıyken, güvenlik iklimi de güvenlik kültüründen daha alt bir kavramdır. Demirbilek (2005: 100)’e göre iklim çalışanların günlük deneyimleri hakkında bilgi verirken, kültür egemen olan sosyal grup normlarını gösterir. Ama bu açık bir tanımlama veya bir ölçü değildir. Aslında güvenlik kültürü güvenlik iklimi kavramına bir alternatif olarak da kullanılır. İklim ve kültür konularının arasında iki belirgin ayrım vardır, bunlar çevreyi yansıtan tutum ile algı ve inançlardır. Kültür daha karmaşıktır, güvenlik yönetim uygulamalarının kanıtı olan değer ve normları yansıtır. Güvenlik kültürü öğrenilen davranışların bütün normlarıdır ve bu normlar pozitif yönlü ise çalışan kendini güvende hissederek o işletmeye olan bağlılığı artacaktır (Harvey ve diğerleri, 2002: 19). Ocaktan (2009: 27)’ın aktarımına göreyse güvenlik iklimi, güvenlikle ilgili politika, kurum içi algı ve güvenlik uygulamalarıyla ilişkin olan bir kavramdır. Güvenlik iklimi ve kültürü arasındaki farklardan biri, güvenlik iklimin ölçülmesi daha kolaydır, çünkü çalışanların algılarını ölçmek yeterlidir. Güvenlik kültürü ise daha karmaşıktır, hatta kültürün kesin ve net bir tanımı dahi yoktur. Literatürde kabul gören güvenlik kültürü ölçümleri mevcuttur, bu ölçümlerde özellikle güvenlik iklimi algılarını ölçmeye yönelik ölçümlerden de yararlanılır, bunun yanında o toplulukta yer alan insanların inanç, gelenek gibi daha soyut duygu, düşüncelerini de ölçümün içine alınabilir. Yine başka bir ayrım Mckinnon (2014: 3) tarafından dile getirilmiştir. Ona göre güvenlik iklimi, çalışanların mevcut çevre ile ilgili algılarını veya güvenliğini etkileyen ve mevcut koşullara hakim olan koşulların “anlık görüntüsü” olarak tanımlanırken, mevcut duruma bağlı olarak da değişebilecek geçici bir durumdur. Oysa güvenlik kültürü genellikle kalıcı bir özellik olarak görülür ve belirli bir insan grubunun risk ve emniyet açısından paylaştığı tutumları, değerleri, normları ve inançlarıdır.

Diğer taraftan güvenlik kültürü terimi, tehlikeli davranış, tehlikeli ortam ve tehlikeli durumlarla nasıl başa çıkılacağı, bu tür durumlarda nasıl tepki verileceğinin ön izlenimini yapan norm ve değerleri tanımlayan doğal gruplar tarafından paylaşılan tutumları, inançları, yani çoğunlukla iklim gibi algıları da ifade eden bir terimdir. Güvenlik kültürü

95

kavramı, bu nedenle, güvenlik ikliminden daha geniştir ve tutumlar, değerler ve davranışlar gibi bir dizi ek yapıya sahiptir (Neal ve Griffin, 2002: 69). Güvenlik iklimi ve kültürü arasındaki farkı bir örnekle açıklamak konuyu daha iyi pekiştirecektir. Güvenlik iklimi bakışına göre kafamı çarpma olasılığı az olduğundan kask takmam. Oysaki güvenlik kültürüne göre çalışanın bakış açısı, burada kask takmam gerekir görüşü hakim bakış açısıdır. Yani güvenlik kültürü egemen olan normları ifade ederken güvenlik iklimiyse, çalışanın davranışsal normlarına ilişkin algılarını yansıtır (Demirbilek, 2005: 100). Önemli diğer bir nokta ise organizasyon içerisinde kültür ve iklim farklılıklarını bilmek iş kazalarını azaltacaktır. Güvensiz davranışların belirleyicisi olarak güvenlik iklimini ortaya çıkaran unsurlar veya iş kazalarıyla ilgili yapılan sayısız ampirik araştırmaya göre olumlu güvenlik iklimini temin etmek güvenli çalışma ortamı için önemli bir başarıdır (Kanten, 2013: 181).

Kısacası güvenlik kültürü ve güvenlik iklimi birbiriyle ilişkili olmasına rağmen aynı anlamı taşımazlar, aslında örgüt kültürü iklimden farklı düşünülemez ve birbirinden de ayrı tutulmazlar. Şöyle ki kültür değer inanç ve anlamlarla ilgili bir kavramken iklim bunların (örn. politika, prosedür ve uygulama) algısı olan bir kavramdır ve kültür daha kalıcı iklimse daha değişken özellikler gösterebilir (Özdemir ve diğerleri, 2016: 60). Organizasyonel iklim algıları, bireyin işyerindeki davranışını belirleyen ve işin nesnel özellikleri arasındaki ilişkilere aracılık eden kritik belirleyiciler olarak görülmektedir. Güvenlik iklimi, belirli bir anda işyerinde güvenlik yönetiminin nasıl işletildiğine dair çalışanlar tarafından paylaşılan algılarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Güvenlik iklimi, güvenlik kültürünü inşa ederken bir alt bileşen olarak durumu değerlendirir (Kanten, 2013: 174). Çalışanların güvenlikle ilgili algılarını ölçebilmenin başka bir yolu yoktur. Diğer taraftan güvenlik iklimini oluşturmak için de kültürden faydalanmak önemlidir. Hall ve diğerlerine (2013: 58) göre güvenlik kültürü anlık veya geçici bir durumda çalışan davranışlarıyla kendini gösterir. Yine Hall ve diğerlerine (2013: 60) göre insan davranışlarını açıklamaya yönelik sosyal bilişsel teori60 adı verilen bir modelden istifade edilir. Bu modele göre kişisel faktörler ve çevresel etkiler karşılıklı olarak birbirini etkiler. Aynı zamanda sosyal bilişsel teori sayesinde var olan davranışı istenilen yöne çekme şansı doğabilir. Yine görüldüğü gibi güvenlik iklimi ve kültürü

60 Sosyal öğrenme olarak da adlandırılan bu teoriye göre öğrenme bireysel, çevresel ve davranışsal faktörlerin etkileşimi sonucunda meydana gelir (Bayrakçı, 2007: 198). Aslına bakılınsa öğrenmenin sosyal bir terim olduğu söylenilebilir. Şöyle ki, bireylerin öğrenmesi doğrudan veya dolaylı bir şekilde gözlemleyerek olur, insanlar bazen bu öğrenmeyi farkında olmadan bazen taklit ederek de yapabilirler.

96

kavramı kimi zaman birbiri yerine kullanılan, iç içe geçmiş kavramlar gibidir, farklılıklarıysa aşağıdaki gibi sıralanabilir (Dursun, 2012: 66-67),

a) Güvenlik iklimi, daha çok organizasyon çalışanları tarafından güvenliğin yapısıyla alakalı algısıdır. Daha çok bu kavram psikoloji61ktir.

b) Güvenlik iklimi, daha ziyade maddi olmayan kavramlarla ilgilenir (durumsal ve çevresel faktörler).

c) Güvenlik iklimi, güvenlik kültürünün anlık görüntüsüdür. Nispeten değişkendir.