• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN KAVRAMSAL

2.6. Güvenli Davranış Ölçümü

Güvenli davranış ve güvenlik performansı kavramları birbiri yerine kullanılan kavramlardır. Performans genellikle geleneksel olarak çalışanların bildirdiği ve/veya resmi olarak kaydedildiği kaza istatistikleri kullanılarak ölçülür. Literatürde de böylesi

78

çalışmalar mevcuttur. Ancak, bu sorunlu olabilir, kazalar nispeten nadir olaylar olabileceğinden, doğru ya da rutin olarak kaydedilemeyebilir. Hatta riske maruz kalma, ramak kala olayı gibi durumlar göz ardı edilebilir. Bunun yanında daha modern ölçüm metotları da mevcuttur, güvenli davranış ölçümü veya hata kartları ile güvensiz davranışların ölçümü bunlardan bazılarıdır.

Literatürde güvenli davranışın ölçümü konusunda birden çok teknik kullanılmaktadır. Ölçümün iş başında mühendislik hesaplamalarıyla ölçülebileceği gibi karşılaştırma yaparak veya psikoteknik testlere tabi tutarak veya çeşitli sorular yönlendirilerek de ölçümler yapılabilir. Güvenli davranışın ölçümünün bu denli önemli olmasının nedeni, çalışanların topyekûn güvenli davranışları, kurumun güvenlik performansını vereceğinden dolayıdır. Güvenli davranış dolayısıyla çalışma ortamının güvenlik performansını arttıracaktır. Güvenlik performansı, Jebb (2015: 154)’e göre çalışanlardan beklenen çaba, uyumluluk, katılım bileşenlerinin bir araya gelmesiyle oluşan durum olarak isimlendirilir. Zaten tanımlamada olduğu gibi katılım ve uyum güvenli davranışı ele verirken, davranışlarsa performansı ele vermektedir. Jebb farklı çalışma alanları için, farklı güvenlik kuralları ve farklı davranış kalıpları olması gerektiğini savunur. Ama hepsi için çalışandan beklenen, güvenlik konularına öncelik verme konusunda tutarlı olunmasıdır. Aynı zamanda çalışan proaktif bir davranışla tehlikenin tespitinde kilit rol oynayabilir, bu nedende çalışanların tecrübe ve deneyimlerinden istifade etmek gereklidir.

Amerika’daki iş istatistiklerine göre özel sektör çalışanlarının, iş kazası ve meslek hastalıkları muazzam bir bedele mal olmaktadır. Bu bedeli ortadan kaldırmak için en önce yapılması gereken çalışanları güvenlik konusunda bilinçlendirmek ve katılımlarının sağlamasıdır. Daha önceden de bahsedildiği gibi kazaların çoğu insanların güvensiz davranışlarından kaynaklanmaktadır (Weinstein, 1997). Bu davranışları kontrol altına almak işyerleri için hayatidir. Yönetim iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alırken, çalışanları tehlikelere karşı bilinçlendirmek için öncelikle performans ölçümünün muhakkak yapılması gerekir. Yasa gereği, işyerleri tehlike ve risk değerlendirme53 raporu çıkartmak zorundadır. Tehlikenin ne olduğu bilmek, risk analizi yapmak için gereklidir.

53 İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre “Risk değerlendirmesi: İşyerinde var

olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları ifade eder”

79

Tehlike ve riskler derecelendirilirken, olasılık ve şiddetinin ne olduğunu belirlemek de önemlidir, bu sayede önlemlerin alınması konusunda pratik kazanılabilir.

Öncelikle alınabilecek önlemler ve bu hedefin gerçekleşmesi için bir süre belirlenmelidir. Hatta bunu en iyi şekilde ölçebilmek için Kjellen’in yaptığı bir çalışma oldukça faydalıdır. Buna göre performansı iyi bir şekilde belirleyebilmek için altı temel kriter vardır. Bunlar, performansın gözlenebilir ve ölçülebilir olması, kaybın ne olabileceğinin sağlam bir şekilde belirlenmesi, değişime karşı hassasiyetin gösterilmesi, uyumluluk sağlanması, şeffaf ve kolay anlaşılabilir olması son olarak etkilere karşı dirençli olunmasıdır. Bu sayede ölçümler belirli kriterlere dayandırılacaktır, uzun vadede oldukça iyi sonuçlar alabilmek bu kriterlerin yerine getirilmesi önemlidir (Havold, 2007: 50). Güvenlik performansı ölçümünde risk analizlerinden54 de faydalanılabilir. Güvenlik performansı, ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından üç temel grupta kategorize edilmiştir. Bunlar girdi, çıktı ve sonuç ölçümüdür. Bu tip fiziksel güvenlik programlarının etkinliğini değerlendirmede süreklilik sağlanmalıdır. Aşağıda bu ölçümlerin tanımlamaları yapılmaktadır (Homeland Security, 2009: 3).

1. Girdi/Süreç Ölçümü: Bütçe, insan kaynağı, materyal, hizmet, sosyal tesis ve donanım.

2. Çıktı Ölçümü: Organizasyon tarafından üretilen ürün veya hizmet.

3. Sonuç Ölçümü: İstenen veya istenmeyen şartların sonuçlarının, istenilen sonuca ulaştırılması için başarı sağlanması.

Yukarıda da görüldüğü gibi güvenlik performansının ölçümü konusunda bazı çıktılardan da yararlanılabilir ve birkaç farklı şekilde de ölçümü yapılabilir. Dursun (2012: 68)’un çalışmasında bu ölçüm metotlarına değinilmiştir. Bunlar firma karşılaştırılması, çalışanların kaza ve güvenli davranış raporlamalarının incelenmesi, çalışanların üst düzey bir yöneticisi tarafından güvenlik performansı oranlarının belirlenmesi gibi yöntemler kullanılabilir. Başka bir ölçümse Cooper ve Philips (2004: 500) tarafından değinilen davranışsal kontrol listeleridir. Bu gözlemle, öncelikle her departman için çalışanlar arasından seçilmiş ve daha evvelden bu konuda eğitilmiş biri tarafından 4 ila 6 hafta boyunca, her gün davranışlar raporlanır. Seçilen gözlemci iş esnasında 10-20 dakika arası

54 Organizasyonlarda risk analizi ölçümünde pek çok yöntemden faydalanılır. Güvenlik performans düzeyi, risk analiziyle çalışmalarının sonucu çıkacak olan raporla daha iyi anlaşılır olacaktır. Risk analizleri bu tip konuları ölçme konusunda gerçeği yansıttığı için daha kesin sonuçlar verebilir.

80

diğer çalışanları gözlemler ve çalışanların güvenli davranışlarını kaydeder. Bu gözlem bir formül yardımıyla ifade edilir. Şöyle ki, Gözlemlenen güvenlik yüzdesi = (Güvenli Davranış / (Güvenli Davranış + Güvensiz Davranış)) x 100)’dür. Bu süre sonunda, sonuçlara göre güvenliğin geliştirilmesi için çaba sarf edilir ve ileri bir zamanda örneğin 20 hafta sonraki bir periyotta güvenlik performansı ve kaza oranları istatistiksel olarak tekrar hesaplanır. Bu süreç % 100 güvenli kayıtlar tutulana kadar devam ettirilir. Neal ve diğerleri (2000) tarafından güvenli davranışı ölçmek için geliştirilen modeldeyse, çalışanların güvenli davranışları güvenlik katılımı ve uyumunu içeren bir anket yöntemidir. Sonuç olarak çalışan davranışlarını hatta ilerideki konularda değinilecek olan güvenlik kültürünü ölçme konusunda birçok yöntem ortaya atılmıştır. Niteliksel metotlarda çalışanlar gözlemlenebilir, odak grup çalışmaları yapılabilir, geçmiş veriler irdelenebilir veya çalışanlara olay çalışması uygulanılabilir (Wiegmann ve diğerleri, 2002: 13). Faydalanılan niceliksel metotlarsa, yüksek oranda yapılandırılmış görüşmeler, incelemeler, anketler veya Q-sorts55 analizleridir (Wiegmann ve diğerleri, 2002: 13). Kısacası bir davranışın güvenli yapılması için önemli olan iki kriter vardır. Bunlardan biri yapılan işi bilme, bir diğeriyse bilgiyi davranışa dökmektir. Çalışanların işlerini kendi işi gibi benimsemesi ve bu şekilde uygulaması tamamen organizasyonel kültürle alakalıdır. Organizasyon kültürünü geliştirmek ve zenginleştirmek yönetimin temel görevidir, bunu desteklemek gereklidir. Ödüllendirme, geri bildirim, çalışan teşviki gibi yöntemler kullanarak devam ettirmek sağlanmalıdır. Bu yönde organizasyonel seviyede olumlu davranışlar iklimi geliştirecek ve çalışanların olumlu davranış gösterme konusunda teşvik edici olacaktır.