• Sonuç bulunamadı

1.2. SOSYAL MEDYA

1.2.1. SOSYAL MEDYA ARAÇLARI

1.2.1.6. İçerik Paylaşım Siteleri

İçerik paylaşım siteleri, kullanıcıların multimedya içeriklerini üretmelerini ve siteye yüklemelerini sağlamaktadır. Bu tür içeriklere “Kullanıcı Üretimi İçerik” (User Generated Content – UGC) adı verilmektedir. Yüksek internet bağlantı

hızlarına ek olarak, kullanımı kolay dijital kayıt cihazlarının da yaygınlaşması, içerik paylaşım sitelerinin önünü açmıştır. Pazarlama uzmanları az bir teknik tecrübe ile bile videolar kaydedip YouTube gibi video paylaşım siteleri aracılığı ile milyonlarca kullanıcıya ulaşabilirler. Bu sitelerin üyeleri için sosyal özellikleri olsa da, kullanıcıların çoğu üye olmadan sitenin medya içeriğini tüketen kişilerdir (Zarella, 2010:77).

1.2.1.6.1. Video Paylaşım Siteleri

Video paylaşımı ile ilgili terimlerden biri vloggingdir. Vlogging “Video Blogging”ifadesinin kısaltılmış halidir. Bu terim insanların bloglarına bir video eklemesi halinde kullanılır. Blogun metin kısmı videonun içeriğine ve arama motorları tarafından bulunabilir olmasına katkıda bulunur. Vodcast’ler ise bir RSS beslemesine bağlı olan video içerikleridir. Vodcast’lerin videosu olan podcast / pod yayınları olduğu söylenebilir. Örneğin BMW şirketi, kurum ile ilgili haberleri üç dakikalık videolardan oluşan haftalık video dizisi olarak sunmaktadır (Scott, 2007:239).

Video paylaşımı konusunda en büyük site YouTube’dur. YouTube, internet üzerinde en çok ziyaret edilen üçüncü sitedir. YouTube, 2005 yılında üç eski PayPal çalışanı olan Chad Hurley, Steven Chen ve Jawed Karim tarafından kurulmuştur. Üç arkadaş YouTube.com alan adını Şubat 2005’te kayıt ettirmiş, çalışmalara başlamış ve Kasım 2005’te siteyi açmıştır. İlk ayında siteyi üç milyon kişi ziyaret etmiş, ilk yılının sonunda aylık ziyaretçi sayısı 38 milyona ulaşmıştır. Bu başarı Google’ın dikkatini çekmiş ve Ekim 2006’da 1.65 milyar dolar ödeyerek satın almıştır (Miller, 2010:6-7).

YouTube’da her kullanıcının bir profili vardır. Bu profile “kanal” adı verilir. Kullanıcılar kanallarına videolar yükleyebilirler. Kanalın sahibi ilgili ayarları kapatmadığı sürece, bu videoları diğer kullanıcılar başka sitelerde yayınlayabilirler. Buna embedding (gömmek) adı verilir. Kullanıcıların bir videoyu kendi sitelerine gömmesi için YouTube tarafından verilen HTML kodunu kopyalayıp sitelerine yapıştırmaları yeterlidir (Zarella, 2010:83,87).

YouTube, videoların viral olması için en yüksek potansiyele sahip olan yerdir. Kullanıcılarına ağ oluşturma ve bilgi paylaşma imkanı vermektedir. YouTube aynı zamanda dışarıdan erişime de açıktır, videoları izlemek için üye olmak ve kişisel bir profil oluşturmak gerekmez (Petrescu ve Korgaonkar, 2011:214).

YouTube’a her gönderilen video çok başarılı olmayabilir. Zira YouTube’daki videoların sadece %3’ü 25.000 seferden fazla izlenilmiştir (Teixeira, 2013:24). Ancak kimi videolar milyonlarca kişi tarafından izlenebilmektedir. Blendtec isimli bir blender firması, firmada çektikleri bir videoyu YouTube’a yükledikten sonra ilk 24 saat içerisinde 1 milyondan fazla kişi tarafından izlenmiş, aynı süre içerisinde firma elindeki tüm blenderleri satmıştır (Safko, 2010:243).

YouTube’da video paylaşımı konusunda dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir (Zarella, 2010:85,87-88):

 Video içeriklerin tüketimi, izleyicinin dikkatini gerektirir, dolayısıyla kısa videoların kullanılması tercih edilmelidir.

 Videoların ilgi çekici ve izleyiciyi alıp götürecek nitelikte olmasına dikkat edilmelidir.

 Videonun viral potansiyeline zarar vermemek için video gömme özelliği açık tutulmalı, kullanıcıların videoyu kendi sitelerinde paylaşmaları teşvik edilmelidir.

 Videolar birer küçük resim ile listelenmektedir. YouTube, video yüklendikten sonra video içerisinden üç farklı karenin küçük resim olarak seçilebilmesine olanak vermektedir. Bu resmin dikkat çekici ve merak uyandırıcı olması tercih edilmelidir.

 YouTube’da çeşitli kategorilerde popüler videolar listelenmektedir. Bu listeler otomatik olarak üretilmektedir. Ancak bu listelere girmek bir videonun daha çok kişiye ulaşmasını sağlayacaktır. Bu yüzden diğer sosyal medya siteleri gibi farklı kanallardan bağlantılar verilerek videonun popülerliği desteklenmelidir.

 Videolarda pazarlama yönünün çok fazla ön plana çıkartılmasının kullanıcıların tepkisine neden olabileceği unutulmamalıdır.

1.2.1.6.2. Fotoğraf Paylaşım Siteleri

İnternette fotoğraf paylaşımı 1990’lı yılların sonunda dijital fotoğraf makinelerinin popülerleşmesi ile artmıştır. Dijital fotoğraf makinelerinin öncesinde basılı fotoğrafları internete aktarmak için tarayıcılar ile taramak gerekmekteydi. Dijital fotoğraf makineleri ile fotoğrafları bilgisayara aktarmak kolaylaşmış ve aktarılan fotoğraflar e-posta aracılığı ile paylaşılmıştır. Kısa süre içerisinde KodakGallery.com ve benzeri siteler, yüklenen dijital fotoğrafların baskılarının alınması hizmetini vermeye başlamıştır. Bu siteler zamanla fotoğraf depolama kapasiteleri ve görüntüleme seçenekleri açısından gelişmeye başlamıştır. Zamanla fotoğraf paylaşımı için pek çok site ortaya çıkmıştır. Cep telefonlarında da kamera bulunması ile fotoğraf çekmek, düzenlemek ve paylaşmak birkaç tıklama ile yapılabilir hale gelmiştir. İşletmeler fotoğraf paylaşım sitelerini ürünlerin, üretim hatlarının, mutlu müşterilerin fotoğraflarını ya da teknik destek amaçlı fotoğrafları paylaşmak için kullanabilirler. Fotoğrafların açıklamalar ve etiketlerle desteklenmesi önemlidir (Safko, 2010:176-180).

Fotoğraf paylaşımına odaklanmış siteler arasında en popüler olanlarından biri Flickr’dır. Flickr, kullanıcılar tarafından siteye yüklenmiş milyarlarca fotoğrafa ev sahipliği yapmaktadır. Hem amatör, hem de profesyonel fotoğrafçılar çalışmalarını Flickr’da sergileyebilir, diğerlerinin fotoğraflarına yorum bırakabilir, bireyler ya da gruplarla bağ kurabilir, RSS aracılığı ile yeni fotoğraflara abone olabilirler (Morris, 2009:14).

Flickr’da paylaşım konusunda dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir (Zarella, 2010:89-95):

 Fotoğraflarda marka göze sokulmamalı, daha dolaylı yoldan marka mesajı verilmelidir.

 Profil reklamlarla doldurulmamalı, daha ilginç, paylaşmaya değer fotoğraflar paylaşılmalı, markanın hikayesi anlatılmalıdır.

 Fotoğraflar düzgün şekilde etiketlenmeli, Flickr kullanıcıları tarafından bulunmaları kolaylaştırılmalıdır.

 Marka ile alakalı konularda açılan gruplara belirli aralıklarla fotoğraf eklenilmeli ancak asla gruplar fotoğraf bombardımanına tutulmamalıdır.

1.2.1.6.3. Ses (Podcast) Paylaşımı

İnternet üzerinden paylaşılan içeriklerden biri de ses dosyalarıdır. İnternette ses paylaşımının popüler yollarından biri de, podcast’lerdir. Podcast (pod yayını) terimi, Apple firması tarafından üretilen taşınabilir ses-müzik oynatıcı cihazın adı olan iPod kelimesi ile “broadcast” kelimesinin birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Bu terim ilk kez 2004 yılında The Guardian gazetesindeki bir makalede kullanılmıştır (Safko, 2010:192).

Podcast’ler esasen URL aracılığı ile ulaşılabilen RSS dosyasına bağlanmış sesli içeriklerdir. Sesli içeriklerin RSS dosyasına bağlı olması sayesinde kullanıcılar yeni ses içerikleri yayınlandığında haberdar olabilir, ya da bu içerikler kullanıcının bilgisayarına otomatik olarak indirilebilir. Ses içerikleri mobil cihazlara da otomatik olarak indirilebilir. Pod yayıncılığının avantajlarından biri, pod yayınları temelde kayıttan çalınan ses klipleri olduğu için istenildiği anda dinlenilebilmesi ve durdurulabilmesidir. Dinleyiciler favori programlarını dinlemek için yayın saati beklemek zorunda kalmamakta, dilerlerse ses klibini geri alıp tekrar dinleyebilmektedirler. Taşınabilir müzik çalarlar ve diğer mobil cihazlar sayesinde, ses kliplerini dinlemek için bilgisayar başında olmak da gerekmemektedir (Mack ve Ratcliffe, 2007:28-30).

Pod yayıncılığı sayesinde insanlar genele hitap eden radyo yayınlarını dinleme zorunluluğundan kurtulmakta, kendi ilgi alanlarına hitap eden programları otomobillerinde, toplu taşıma araçlarında, ya da herhangi bir yerde dinleyebilmektedir. Pod yayıncılığı herkesin iTunes ve benzeri dağıtım hizmetleri aracılığı ile küresel dağıtım yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Pod yayınları pek çok farklı şekilde kullanılabilmektedir. Politikacılar ve din adamları konuşmalarını canlı olarak dinleyemeyenler için pod yayını yapmaktadır. Keşfedilmek isteyen yeni müzik grupları popüler pod yayınlarında yer almaya çalışmaktadır. Firmaların müşteri hizmetleri bölümleri kullanıcılarını ürünleri hakkında bilgilendirmek için pod yayınları hazırlamaktadır (Scott, 2007: 93).

Bir konu üzerine başarılı bir pod yayını oluşturmak sadık bir takipçi kitlesi oluşturmayı ve dinleyicilere konu üzerinde uzman olunduğunu aktarmayı, yorum imkanı sağlanırsa geribildirim almayı sağlar. Dinleyiciler hâlihazırdaki ya da potansiyel müşteriler olabilirler (Safko, 2010:194).