• Sonuç bulunamadı

Hz.Ali'nin Vali Seçimlerinin Kabilecilik Açısından Değerlendirilmesi

C. HZ ALİ'NİN İLK SİYASİ KARARLARI

1. Hz.Ali'nin Vali Seçimlerinin Kabilecilik Açısından Değerlendirilmesi

yönetimden oldukça rahatsız olduğu ve bu durumu Hz. Osman'a çeşitli vesilelerle ifade ettiği bilinmektedir.289 Bu rahatsızlığının en önemli nedenlerinden biri, halkın tepkilerine de neden olan, idarede gerçekleşen kabileci yaklaşımlardı.290 Hz. Ali'nin olaylara bakışında geçmişten gelen Ümeyyeoğulları ile Haşimoğulları arasındaki rekabetin de etkili olduğu görülmektedir. Hz. Ali'nin Ümeyyeoğulları'ndan hiç birini görevde bırakmama arzusu bize bu izlenimi vermektedir.291 Yirmi yıla yakın bir dönem bulunduğu bölgeyi başarılı bir şekilde yöneten ve halkı ile hiçbir sorunu olmayan Muaviye b. Ebî Süfyan'ın292 görevden alınmasındaki acelecilik de bu düşüncemizi desteklemektedir. Bu durumda Hz. Osman döneminden itibaren kabileci yaklaşımların yoğun olarak Ümeyyeoğulları'ndan geldiği, Hz. Ali'nin ise Ümeyyeoğulları'na karşı geçmişten gelen antipatisi nedeniyle onların bu yaklaşımına şiddetle tepki gösterdiği düşünülebilir. Zira Hz. Ali hilafete daha önceki dönemlerde doğrudan kabileci bir yaklaşımla bakmamıştı. O, ilk başta bazı itirazlarda bulunmuş olsa bile sonuç olarak Ebû Bekir'e bey'at etmiş, diğer halifelerin seçim şekline de bir itiraz göstermemişti. Kendisinden önceki halifeler ile fikir alış verişinde bulunarak, dini ve siyasi konularda yardımlaşmadan geri durmamıştı.293 Hz. Osman'ın şehit edilmesinin ardından gelen halifelik teklifine ise temkinle yaklaşmıştı.294

Hicrî 36 yılı başında Hz. Ali, daha önce planladığı üzere yeni valilerini İslâm devletinin büyük vilayetlerine atadı. Kusem b. Abbas'ı Mekke, Ubeydullah b. Abbas'ı

288 Mes’ûdî, Murûc, II, 362.

289 Taberî, Tarih, II, 644–645; İbnü'l-Esîr, el-Kâmil, III, 151. 290 Ahmet Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, II, 323.

291 Rivayete göre Hz. Osman'ın Kûfe valisi Saîd b. Âs, bir ara Medine'ye geldiğinde Hz. Ali'ye çeşitli

hediyeler getirmiş, Hz. Ali bu hediyeleri reddetmemenin yanı sıra "Ümeyyeoğulları bana Muhammed'in Mirasını infak ediyorlar. Eğer Halife olacak olursam kasabın işkembeyi silkelediği gibi onları görevlerinden ayıracağım" demiştir. İbn Sa'd, Tabakat, V, 32.

292 Bahriye Üçok, İslâm Tarihi Emevîler-Abbasîler, MEB yay. Ankara 1979, s. 21.

293 Sönmez Kutlu," 'Ehl-i Beyt' Sembolik Kapitalinin Tarihî Süreç İçinde Semerelendirilmesi", İslâmiyât,

cilt III, sayı 3, Ankara 2000, s. 109.

Yemen, Kays b. Sa'd'ı Mısır, Osman b. Huneyf el-Ensarî'yi Basra,295 Umare b. Şihâb'ı Kûfe, Sehl b. Huneyf'i de Şam valisi olarak görevlendirdi.296

Sehl b. Huneyf Şam'a dahi ulaşamadan, henüz Tebük'e gelmişti ki bir grup atlı tarafından geri çevrildi.297 Bu pek de sürpriz bir olay değildi.

Kays b. Sa'd ise, Eyle'ye ulaştığında yine bir grup atlı tarafından karşılanmış, ancak Mısır'ın Hz. Ali taraftarlarının merkezi olması nedeniyle bu vilayete ulaşmakta problem yaşamamıştı.298 Mısır'da "Harenbe" denilen bölgeye çekilmiş olan Hz. Osman taraftarı bir cemaat, halife adına tehlike oluşturmaktaydı. Kays'ın çizdiği mükemmel politika sayesinde bu kişiler ile bir müddet sulh içinde yaşandı. Bu vali döneminde Mısır kontrol altında tutulmuş oldu. 299

Osman b. Huneyf Basra'ya gittiğinde o da her hangi bir engelle karşılaşmaksızın görevine başladı. Ancak Basralıların tamamının halifeye bey'at etmedikleri ve Medine'nin durumuna göre hareket edeceklerini söyledikleri rivayet olunmaktadır.300 Hz. Ali'nin amcasının oğlu Ubeydullah b. Abbas da halife tarafından Yemen valisi olarak atanmıştı. Kendisi her hangi bir direniş görmeksizin görevine başladı.301

Umare b. Şihab ise, Kûfe'ye gitmekteyken şehre ulaşamadan geri çevrildi. Tuleyha b. Huveylid adlı Hz. Osman taraftarı bir kişi tarafından geri çevrildiği belirtilen Umare'ye, Kûfeliler'in valilerinden memnun olduğu, dolayısıyla başka bir vali istemedikleri söylendi.302 Bu durum Kûfeliler'in, Hz. Osman'a olduğu gibi Hz. Ali'ye de siyasi açıdan rahatlıkla itirazda bulunabildiklerini göstermiş oldu.303

Hz. Ali'nin ilk atamalarına dikkat edildiğinde, bu atamalarda sadece tek bir kabileyi veya kendi yakınlarını tercih ettiğini söylemek mümkün değildir. Ancak Haşimoğulları'na ve Ensar'a daha fazla hak tanıdığı da açıktır. Ensar'a çeşitli

295 Ya'kubî, Tarih, II, 179.

296 Taberî, Tarih, III, 3; İbn Kesîr, el-Bidaye, VII, 229. 297 Taberi, Tarih, III, 3;İbn Kesîr, el-Bidaye, VII, 229–230. 298 İbn Kesîr, el-Bidaye, VII, 230.

299 İbnü'l Esîr, el-Kâmil, III, 269. 300 Taberî, Tarih, III, 3.

301 Taberî, Tarih, III, 3; İbnü'l Esîr, el-Kâmil, III, 202. 302 Taberî, Tarih, III, 3; İbnü'l Esîr, el-Kâmil, III, 202.

303 H.17 yılında Sa'd b. Ebî Vakkas tarafından askerî gayelerle kurulan Kûfe şehri, Halife Ömer'in

atamasıyla yine Sa'd b. Ebî Vakkas tarafından idare edilmiş, arkasından Ammar b. Yasir, ardından da Muğire b. Şu'be bu şehre vali tayin edilmişti. Hz. Osman döneminde ise Sa'd b. Malik bu göreve getirildi. Bir süre sonra da bu valinin yerine el-Velid b. Ukbe b. Ebî Muayt getirilmiştir. Kûfeliler'in itirazı nedeniyle bu defa Said b. el-As buraya vali olarak gönderildi. Kûfeliler bu valiyi de kabul etmeyerek yerine kendileri Ebû Mûsa el-Eş'arî'yi vali olarak seçtiler. bk. Bakır, Hz. Ali Ve Dönemi, s. 325–326.

yöneticiliklerin verilmesinde gerekçe olarak geçmiş dönemlerde yöneticilik konusunda ihmal edilmiş olmaları gösterilebilirse de, Hz. Ali'nin dedesi Abdülmuttalib'in Medineliler'in yeğeni olması dikkatlerden kaçmamaktadır. Çalışmamızın birinci bölümünde de ifade ettiğimiz gibi Haşimoğulları ile Medineliler arasında geçmişten gelen bir dirsek temasının olduğu bilinmektedir. Bu yakınlık Hz. Peygamber döneminde de artarak devam etmişti.304 Hz. Ali'nin Şam'a vali olarak atamak istediği Sehl b. Huneyf'in de halifeye geçmişten gelen bir yakınlığı olduğu görülmektedir. Sehl b. Huneyf'in Hazreç'ten olduğu belirtilmektedir.305 Abdülmuttalib'in annesi de Hazreç'in Neccaroğulları kolundandır.306 Bir rivayete göre Medine'ye hicretin ardından Ensar ve Muhacir'i kardeşleştirme olayı gerçekleşirken, Hz. Peygamber Sehl b. Huneyf'i Hz. Ali ile kardeşleştirilmişti.307 Bu bağlantı da Hz. Ali ve Huneyfler için önemli bir yakınlık sebebi olmalıdır. Hz. Ali'nin Basra'ya tayin ettiği Osman b. Huneyf ise Sehl b. Huneyf 'in kardeşidir.308 Burada şunu da belirtmek gerekir ki Sehl b. Huneyf Hz. Ali'nin hilâfetinden önce de idari görevler almış, bir dönem Medine valiliği yapmıştı.309

İlk atamaların ardından çeşitli sebeplerle değiştirilen valiler ise bizlere Haşimoğulları'nın kadrolaştığı izlenimini vermektedir. Halifenin bu defa yaptığı tecihler Hz. Osman için eleştiri konusu olan akraba düşkünlüğünü aratmayacak niteliktedir.310 Örneğin Cemel Savaşı'na giderken Medine'de kendi adına Temmam b. Abbas'ı vekil olarak bırakan halife, Mekke ve Taif'e Kusem b. Abbas'ı, 311 Yemen'e ise Ubeydullah b. Abbas'ı vali olarak atadı.312 Cemel Savaşı sonrasında Abdullah b. Abbas'ı da Basra'ya tayin etti.313 Hz. Ali, üvey oğlu Muhammed b. Ebî Bekir'i de, Hz. Osman'ın katlinde etkin bir rol oynamış olmasına rağmen Kays b. Sa'd gibi başarılı bir idarecinin yerine Mısır'a vali olarak gönderdi.314 Hz. Ali'nin sağ kolu olarak tanıdığımız, ayrıca isyan hareketinde faal olarak rol alan Yemenli Malik el-Eşter,315 Hz. Ali'nin zaman geçtikçe

304 Zeydan, İslâm Medeniyeti, s. 26. 305 İbn Sa'd, Tabakat, III, 471. 306 İbn Hişam, Sîre, I, 112. 307 İbn Sa'd, Tabakat, III, 471. 308 İbn Sa'd, Tabakat, III, 471. 309 Belâzurî, Ensâbu'l-Eşraf, III, 955. 310 Demircan, Ali-Muaviye Kavgası, s. 68.

311 Halife b. Hayyât, Halife Tarihi, s. 249; İbnü'l Esîr, el-Kâmil, III, 222. 312 Halife b. Hayyât, Halife Tarihi, s. 249.

313 İbnü'l Esîr, el-Kâmil, III, 256. 314 Taberî, Tarih, III, 66–67.

315 Malik el-Eşter, Kahtanîler'in Mezhic kabilesinin bir kolu olan Neha' kabilesindendir. Tamamına yakını

Kûfe'ye yerleşen bu kabile, Hz. Peygamber'in vefatına yakın bir dönemde İslâm'a girmiştir. Hz. Osman dönemi isyan olaylarında etkin bir rol oynamış, Sıffîn Savaşı'nda topluca Hz. Ali tarafında yer almıştır.

valilik konusunda akrabalarına daha fazla görev vermesi üzerine: "Biz Şeyhi (Osman'ı) niçin öldürdük? Abdullah Basra'da, Ubeydullah Yemen'de, Kusem de Mekke'de görevli bulunuyorlar. Hepsi Abbasoğulları."316 diyerek tepkisini dile getirdiği ifade edilmektedir.

Hz. Ali, idareyi ele alırken şüphesiz Hz. Osman'ı eleştirdiği konularda hassas davranmayı ve özellikle zayıf duruma düşmüş Arapları gözetmeyi düşünüyordu. Kendisinin ilk siyasi kararlarında bunu açıkça görmekteyiz. Ancak yöneticilik konusunda bu ideallerinin gerçekleşmesi mümkün olmadı. Özellikle toprakların oldukça geniş olduğu, halkın farklı niyet ve isteklerle idareye karşı rahatlıkla ayaklanabildiği, kabilecilik anlayışının gittikçe depreştiği bu dönemde, halifenin sadakatine güvenebileceği insanlarla işbirliği yapmak istemesini doğal buluyoruz.

Hz. Ali'nin, halifeliği döneminde en belirgin özelliği, dışa açılamamanın ve kaynak azlığının da etkisi ile para konusunda hassasiyet göstermesi; hazineyi, kendisine cimri dedirtecek derecede titizlikle kullanmasıdır. İfade edildiğine göre o, valilerini bu konuda sık sık uyarmakta ve hesaba çekmekteydi.317 Hatta bu tutumu valileri için bıkkınlık yaratmıştı. Zannediyoruz kendisinin gittikçe akrabalarına yönelmesinin bir nedeni de, akrabalık nedeniyle sıkı kurallar altında onunla çalışmaya tahammül gösterebilecek kimseler olmaları nedeniyledir. Ancak Hz. Ali'nin bu yaklaşımı da, siyasî açısından müspet sonuçlar elde etmesine imkân vermedi. Hz. Ali'nin bu yönetim kadrosu, özellikle Muaviye'nin Sıffîn sonrası Hz. Ali'nin yönetimindeki bölgelere uyguladığı sürekli baskın politikaları318 ile yıprandı. Sonuçta Hz. Ali'nin hilâfeti döneminde valilerin parlak başarılarından söz edememekteyiz.319