• Sonuç bulunamadı

3. BATILI DEMOKRATİK ÜLKELERDE VE TÜRKİYE’DE LAİKLİK

3.4. HOLLANDA

3.4.1. GENEL OLARAK

Hollanda, “istikrarlı ve başarılı demokrasi”ye 273 sahip olmanın yanında, özgürlükçü yönetim felsefesi ile tanınan bir AB ülkesidir.274 1876’dan beri ölüm cezası

266 Monsma; Soper, s. 189.

267 Aydın, s. 15; Monsma; Soper, s. 191.

268 Robbers, s. 59; Aydın, s. 15-16.

269 Aydın, s. 16.

270 Aydın, S. 16.

271 Aydın, s. 16.

272 Robbers, s. 60.

47

uygulanmayan275 ülkede, hafif uyuşturucular serbest, genelevler resmidir. Ayrıca ötenazinin ve eşcinsel evliliğinin yasal olarak kabul edildiği ilk AB ülkesidir. Devletin bu hoşgörülü yaklaşımını, dini gruplara verdiği serbestlik ve destekte de görmek mümkündür.276

Ülke tarihi olarak Hristiyanlık içindeki heterodoks gruplar için güvenli bir liman olmuştur. “Avrupa din savaşlarını yaşarken Hollanda değişik dinî geleneklere tolerans göstermiştir”. İngiltere’den kaçan Puritanlar, Amerika’ya göç etmeden önce Hollanda’ya sığınmışlardır. Orta Çağ Avrupa’sında ve Nazi işgali boyunca hor görülen Yahudiler, kendilerini bu ülkede rahat hissetmişlerdir.277

Hollanda’da kiliseler ve bağlı kuruluşlar sosyal ve kültürel alanda aktif rol oynarlar.278 Ülkede sosyal hizmetlerin büyük bir kısmı, çoğu dini nitelikli olan özel kurumlar sağlamaktadır. Devlet, özel hayır kurumlarının dini kimliklerine ve aktivitelerine karışmamakta ve onların dini doğasına saygı göstermektedir. Bu hayır kurumları büyük ölçüde devlet yardımı ile ayakta durmaktadır.279

Hollanda’da 1970’lerden itibaren çok hızlı bir sekülerleşme sürecine girilmiştir.

Halkın kiliseden uzaklaşması ve dini gruplar arasında meydana gelen yakınlaşmalarla sütunlaşma sistemi giderek önemini kaybetmiştir.280

3.4.2. MEVZUATTAKİ DURUM

Onsekizinci yüzyıla kadar Kalvinizm’in resmi devlet dini olduğu Hollanda’da, Fransız İhtilalinden sonra, Fransız ordularının baskısı ile Devlet Kilisesi kaldırılarak, din ve devlet işleri ayrıldı.281 “1798 Anayasası kanun önünde bütün dinlerin eşit olduğunu

273 Monsma; Soper, s. 53.

274 Yükleyen; Kuru, s. 44.

275 Monsma; Soper, s. 53.

276 Yükleyen; Kuru, s. 44.

277 Monsma; Soper, s. 53-54.

278 Bijsterveld, s. 137.

279 Detaylı bilgi için bkz. Monsma; Soper, s. 80-87.

280 Yükleyen; Kuru, s. 45;Martin, s. 153; Monsma; Soper, s. 55.

281 Arabacı, s. 22.

48

ve devletle kiliselerin birbirinden ayrıldığını ilan eden ilk anayasa”dır.282 Ancak sosyal, dini ve demografik gerçekliğin bir gecede değişmesinin imkansız olması sebebiyle ülkedeki kilise ve idari sistemi, toplumdaki ve sosyal kurumlardaki kökleşmiş yapısı ile daha uzun yıllar varlıklarını sürdürdüler.283 Hollanda Krallığı, bağımsız bir devlet olarak 1814 yılında kuruldu. Bu tarihten itibaren devlet yapısı ve Anayasa, kademeli olarak olgunlaşarak günümüzdeki halini aldı.284

1848 Anayasası’nın sekizinci bölümünde “din” başlığı altında din ve devlet ilişkileri belirlenmişti.285 Söz konusu Anayasa dinler arasında tam olarak hukuki eşitliği doğrulamakta ve “bütün dinî toplulukların kendi işlerini bizzat kendilerinin düzenlemesi gerektiğini” kabul etmekte idi.286 1983’te yapılan değişiklikle söz konusu sekizinci bölüm, hiçbir tartışma ve muhalefet olmaksızın kaldırılmıştır. Günümüzde Anayasa, sadece din hürriyetini ifade etmektedir: “Herkes dinini ve inançlarını ferdi veya kolektif olarak serbestçe seçme hakkına sahiptir.”287

Toplumda dinin rolünün azalması, devlet-kilise ayrışmasını da kuvvetlendirmiştir. Bunun sonucu olarak 1983 yılı anayasal değişikliklerinde devletin dini gruplara karşı olan yükümlülükleri azaltılmıştır. Ancak din-devlet ilişkisini düzenleyen anayasal prensip, “devletin bütün dinlere eşit mesafede durmasıdır.”288

3.4.3. UYGULAMA

Hollanda’nın dini gruplara olan yaklaşımının temelinde, yirminci yüzyılın başında farklı din ve ideolojilere mensup grupların aralarında anlaşmaları sonucu ortaya çıkan

282 Martin, Jean-Paul, “Hollanda da Dini Akımlar ve Hümanizm” Avrupa Ülkelerinde Dinler ve Laiklik, Ufuk Kitapları, İstanbul, 2003, s. 147-149.

283 Bijsterveld, Sophie, “Hollanda”, AB Ülkelerinde Din Devlet İlişkisi, (Haz. Ali Köse, Talip Küçükcan), İSAM, İstanbul, 2008, s. 135.

284 Bijsterveld, s. 135.

285 Arabacı, s. 22.

286 Martin, s. 149-150.

287 Kahraman, s. 65; Arabacı, s. 22.

288 Yükleyen; Kuru, s. 45.

49

ve anayasada güvence altına alınan “sütunlaşma” (verzuilen) sistemi bulunmaktadır. Bu sisteme göre, “devlet dinî ve ideolojik grupları tanır ve onları eşit şekilde destekler.”289

Yüzyıllardan beri baskı gören dini grupların iltica ettiği bir “mülteci cenneti” olan Hollanda, günümüzde de farklı “etnik, dini, bölgesel gruplardan oluşan bir mozaiktir”.

Her grup kendi özgün kimliği ve bağımsızlığı konusunda çok hassas davranmaktadır.290

1919’da yapılan düzenlemeyle Yahudilere ve Seventh-Day Adventistlere Pazar yerine Cumartesi günleri tatil yapma alternatifi sunulmuştur. Aynı şekilde, Dükkan Kapatma Yasasıyla tatil günü pazar dışında olan tüccarlara istedikleri gün tatil yapma hakkı verilmiştir.291

Kiliselerin inananları tarafından finanse edilmesi temel ilke olarak kabul edilmekle birlikte Devlet, çeşitli şekillerde dini faaliyetleri desteklemektedir.292 Devlet kiliselerden vergi almadığı gibi, ilahiyat fakültelerinin giderlerini karşılamakta, sosyal ve sağlık alanında hizmet veren dini kuruluşlara yardımda bulunmakta ve kilise yapımlarında % 20-25’e varan katkıda bulunmaktadır. Ayrıca hükümet Vatikan’la diplomatik ilişkilerde de bulunmaktadır.293 Kunt Walf’a göre, “Hiçbir Avrupa Topluluğu ülkesinde kiliseler Hollanda’da olduğu kadar sosyal ve politik hayatta etkili değildirler.”294

Hollanda’nın plüralizm anlayışı eğitime uygulandığında, seçim özgürlüğüne olan samimi bağlılık ortaya çıkmaktadır. Ülke’de ebeveynlerin çocuklarının alacakları eğitim türünü seçebilmeleri görüşü hakimdir. Bu görüşe göre Katolik, Reformcu Protestan, Müslüman, Hindu, seküler görüşleri benimseyen aileler çocuklarına istedikleri eğitimi

289 Yükleyen; Kuru, s. 45; Martin, s. 151-152.

290 Monsma; Soper, s. 54

291 Monsma; Soper, s. 69.

292 Bijsterveld, s. 140.

293 Arabacı, s. 23.

294 Aktaran, Kahraman, s. 65; Arabacı, s. 23.

50

vermekte serbesttirler.295 Zorunlu Eğitim Yasası’nda önceden bildirildiği takdirde, isterlerse çocukların dini bayram günlerinde okula gelmeyecekleri düzenlenmiştir.296

Eğitim özgürlüğü, anayasaya güvencesiyle serbest olup devlet özel ilköğretimi tamamen finanse etmekte, özel lise ve üniversiteye (Protestan ve Katolikler dahil) katkıda bulunmaktadır.297

Hollanda’da dört tip okul vardır: Devlet’e ait okullar, özel Katolik okulları, Protestan okulları ve dini olmayan özel okullar. Resmi rakamlara göre devlet okulları % 30 ve Katolikliğin hakim olduğu dini özel okullar ise % 70 oranındadır. Devlet yardımları özel, dini cemaatlere değil, yönetici ve öğreticilerini seçen veli komitelerine verilmektedir. Devlet yardımlarından faydalanmak için belli şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar, Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen kalite normlarının kabulü, öğrenci alımı konusunda kurallara saygı, ticari amacın olmaması gibi şartlardır.298

Din eğitimi alma konusunda çocuklar için herhangi bir yaş sınırlaması söz konusu değildir. Herhangi bir dini organizasyonun düzenlediği din derslerine her yaştan çocuk katılabilir.299

Her dini-ideolojik grup kendine ait sağlık, eğitim, medya, siyasi ve sendikal kurum açabilir ve devlet bunları mali olarak desteklemekle yükümlüdür. Bu sistem dini-ideolojik gruplar arasındaki gerginlikleri azaltmış ve anlaşmazlıkların uzlaşma yolu ile çözülmesini öngören bir kültür doğurmuştur.300

Hollanda’da Hristiyanlığın dışındaki diğer dinlerle bazı sorunlar söz konusu olabilmektedir. Ancak yine de dinin özgürce uygulanması konusunda “geniş ve kapsayıcı bir anlayış” söz konusudur. Örneğin uygun sağlık şartlarına uymaları koşuluyla, Hindulara yakılan ölülerinin küllerini etrafa serpmelerine izin verilmektedir.

295 Monsma; Soper, s. 71.

296 Monsma; Soper, s. 69.

297 Arabacı, s. 23; Bijsterveld, s. 141.

298 Martin, s. 155.

299 Bijsterveld, s. 141.

300 Yükleyen; Kuru, s. 45.

51

Müslümanlara da ölülerini tabutsuz olarak gömmelerine müsaade edilmektedir.301 Aynı şekilde, vicdani ret hakkı ile askerlikten muafiyet uygulaması vardır.302

Sonuç olarak Hollanda, “spesifik dinî inançların özel alana itilmesi ve genel nitelikteki inançların desteklenmesi” şeklinde bir liberal toplum modeli sergilemez.

Aksine, bu ülkede, kendine özgü ve herkese özgürlük veren plüralistik bir yaklaşım gerçekleştirilmiştir.303