• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜMÜN GENEL DEĞERLENDİRMESİ

3.6. HÜRRİYET PARTİSİ

Hürriyet Partisi, 20.12.1955 tarihinde, Enver Adakan başkanlığında Ankara’da kurulmuştur. Demokrat Parti’nin izlediği ekonomik politikaları benimsemeyen ve muhalefet partilerine karşı baskıcı tutumu onaylamayan milletvekilleri, parti yönetimi ile sorun yaşamışlardır. Basın Kanunu’na ispat hakkının konması hususundaki taleplerinin cevaplandırılmaması sonucu, bu milletvekilleri, DP’den ayrılarak Hürriyet Partisi’ni kurmuşlardır. Hürriyet Partisi’nin siyasi eğilimi konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. 1957 seçimlerinde % 3.5 oy oranı ve 4 milletvekili ile TBMM’de temsil hakkı kazanan Hürriyet Partisi, 24.11.1958 tarihinde feshedilmiş ve mal varlığı CHP’ye devredilmiştir.41

Hürriyet Partisi, programında laiklik ilkesi ile ilgili görüşlerine“Din İşleri” başlığı altındaki “Vicdan Hürriyeti” ve “Dinî Teşkilat ve Öğretim” alt başlıklarında yer vermektedir. “Lâikliği din ve devlet işlerinin birbirinden kesin olarak ayrılması mânasında anlıyoruz. Dinî siyasî tesir ve tahavvüllerin ve her türlü istismarcı düşünce ve cereyanların üstünde tutmak başlıca prensibimiz olacaktır. Din serbestisini vicdan hürriyetinin tabiî bir icabı sayarız.” “Dinî teşkilâtın idaresinde ve dinî öğretimde mütehassıslardan müteşekkil bir heyet tarafından hazırlanacak bir programı derhal

40 Cumhuriyetçi Millet Partisi Ana Nizanname ve Program, Yeni Matbaa, Ankara, ty, s. 9.

41 Kaynar, s. 106-107.

99

tatbik mevkiine koymak kararındayız. Din âlimlerini ve din adamlarını yetiştirecek müeseseleri islâh edici tedbirlerimiz bu programda yer alacaktır. Dinî müeseselerde halkımızı irşada ve ona rehberlik etmeğe muktedir, müsbet bilgilerle mücehhez yüksek ilmî ve ahlakî vasıflara sahip din adamları yetiştirmek esaslı hedefimiz olacaktır.

Mâbetlerin, kutsiyetleriyle mütenasip şekilde, muhafaza, idame ve imarının sağlanmasını, din adamlarının esaslı şekilde terfihi ve istikballerinin teminat altına alınmasını en kısa zamanda halli zaruri bir mesele telâkki ediyoruz.”42

Hürriyet Partisi, laikliği, her türlü din ve devlet işlerinin kesin bir şekilde birbirinden ayrılması olarak yorumlanmaktadır. Dine her türlü siyasal istismardan uzak bir alan oluşturmak ve din özgürlüğünü sağlamak konularının ele alındığı parti programında bunu sağlamak için gerekli donanıma sahip din adamları yetiştirme gerekliliği üzerinde durulmaktadır.

3.7. DEĞERLENDİRME

1924 Anayasası dönemi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nde laikliğin kabul edildiği dönemdir. Bu itibarla partiler, programlarında ağırlıklı olarak laiklik ilkesini nasıl algıladıkları yönünde açıklamalara yer vermektedirler. Bu noktada patilerin laikliği din-devlet işlerinin ayrılması olarak değerlendirdikleri görülmektedir. Dini özgürlüklere yer verilen parti programlarında, bu özgürlüğün istismar edilmemesi gerektiği de vurgulanmaktadır. Bu dönemdeki programlarda dikkat çeken hususlardan biri SCF’nin parti programında yer almaktadır. Buna göre laiklik ilkesi, henüz Anayasada, devletin nitelikleri arasında yer almadığı dönemde söz konusu ilkeye bağlı olunduğu, parti programında açıklanmaktadır. Aynı şekilde ilk defa MP’nin programında, ülkede bulunan diğer din ve mezheplere mensup vatandaşların kendi dinleri ile ilgili hak ve hürriyetlerine değinilmektedir.

42 Hürriyet Partisi Ana Nizannamesi ve Programı, Örnek Matbaası, Ankara, 1956, s. 78-79.

100

4. 1961 ANAYASASI DÖNEMİNDE SİYASAL PARTİ PROGRAMLARI

1961 - 1980 yılları arasında TBMM’de temsil edilen partiler; CHP, Adalet Partisi (AP), Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yeni Türkiye Partisi (YTP), MP, Güven Partisi (GP), Türkiye Birlik Partisi (TBP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Demokratik Parti ve Milli Selamet Partisi (MSP)’dir.43

4.1. CUMHURİYET HALK PARTİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi, 1969 tarihli programında laiklik ilkesi ile ilgili görüşlerine, “Amaçlar ve Prensipler” başlığı altında yer vermektedir. “Partimiz, devlet idaresinde kanunların, nizamların ve usullerin çağdaş medeniyet icaplarına, ilim esaslarına ve dünya ihtiyaçlarına göre yapılmasını ve tatbik edilmesini; dinin devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutulmasını esas bilir. Vicdan hürriyeti tabiî hak olduğundan vatandaşların dinî inanç ve ibadetlerine ve umumî ahlâk ve âmme nizamına aykırı olmayan âyinlerine karışılamaz. Din ve mezhep ayrılığı, vatandaşlık hak ve münasebetlerine tesir edemez.”44

CHP, 1976 yılı parti programında kendini, “demokratik sol bir siyasal parti”

olarak tanımlamaktadır. Demokratik sol anlayışını; insanca bir düzenle hızlı ve sağlıklı gelişmek, gücünü halktan alarak özgürlük içinde üretimi arttırırken toplumsal adaleti de sağlamak, ulusal bağımsızlığı güçlendirirken dünya barışına katkıda bulunmak olarak açıklamaktadır. Demokratik sol tutumunun amacını da özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, halkın kendini yönetmesi şeklinde belirtmektedir.45 Parti, laiklik ilkesi ile ilgili görüşlerine “İlkeler” başlığı altında yer vermektedir. “CUMHURİYET HALK PARTİSİ LÂYİKTiR. Dini Devlet işlerinden ayrı tutar. Devleti dinsel inançlara karıştırmaz fakat inanç özgürlüğünü korumakla ödevli kılar. İnanç özgürlüğünü kişinin kutsal ve dokunulmaz hakkı sayar. Dinin baskı unsuru olmasına da din duygusunun ve dinsel inançların baskı altına alınmasına da karşıdır. Toplumda inanç özgürlüğünün düşünce

43 Milletvekili Genel Seçimleri (1923-2007), 2008, s. 11 -19.

44 C.H.P. Programı, Ulusal Basımevi, 1969, s. 10-11.

45 CHP Program, Ajans-Türk Matbaacılık, Ankara, 1976, s. 5.

101

özgürlüğünü sınırlamayacak, düşünce özgürlüğünün de inançlara saygısızlık doğurmayacak biçimde kullanılmasını ister. İnanç özgürlüğüyle düşünce özgürlüğünün bir arada olmasını bağnazlıktan uzak ve gelişmeye açık sağlıklı ve özgür toplumun gereği sayar. Din mezhep ve inanç ayrılıklarının eşitsizlik ve ayrıcalık etkeni olmamasını, ulusal birliği sarsmamasını gözetir. İnançların siyasal amaçla veya kişisel etkinlik ya da ekonomik çıkar sağlamak için sömürülmesini, baskı altına alınmasını önlemeyi ve herkesin dinsel veya manevi gereksinmelerini toplumsal gelişmeyle uyumlu olarak karşılayabilmesine yardımcı olmayı Devletin ödevi olarak görür.”46

CHP, 1969 tarihli programında daha ziyade laiklik ilkesine yüklediği anlam üzerinde durmaktadır. Buna göre, devlet yönetiminde çağdaş medeniyet ve ilim esaslarına göre uygulamalara yer verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Aynı zamanda dini inanç ve ibadet özgürlüğüne de yer verilen programın en belirgin özelliği din ve mezhep ayrılığı gözetmeyen bir vatandaşlık anlayışı gözettiklerinin belirtilmesidir. 1969 tarihli programa paralel görüşlerin belirtildiği 1976 tarihli programında ise, laiklik ilkesine yer verilmekle birlikte, inanç özgürlüğü ağırlıklı olarak vurgulanmaktadır. Buna göre, inanç özgürlüğünü kişinin kutsal ve dokunulmaz hakkıdır. Parti, dinin baskı unsuru olmasına da dini inançların baskı altına alınmasına da karşıdır. Ayrıca, din mezhep ve inanç ayrılıklarının eşitsizlik ve ayrıcalık etkeni olmasını ve bunun sonucu olarak ulusal birliğin sarsılmasını reddeder. Aynı şekilde, inançların siyasal amaçlarla ya da kişisel çıkar sağlamak için sömürülmesini doğru bulmaz. Söz konusu programda göze çarpan en belirgin unsur ise, manevi gereksinmeleri karşılama noktasında devletin yükümlü sayılmasıdır.