• Sonuç bulunamadı

3. BATILI DEMOKRATİK ÜLKELERDE VE TÜRKİYE’DE LAİKLİK

3.3. ALMANYA

3.3.1. GENEL OLARAK

Onaltı eyaletten oluşan243 Almanya’nın siyasi idari örgütü, bu ülkede kiliselerin statüsü için önemli bir belirleyicidir. Bu statü, iki hukuki parametreye dayanır: Federal Alman Anayasası ve bölgelerin dini çoğunluğuna göre devlet/ kilise ilişkileri yönünden değişen, eyalet anayasaları.

239 Kaymakcan, s. 207.

240 Kaymakcan, s. 207.

241 Catto; Davie, s. 465.

242 Catto; Davie, s. 465.

243 Robbers, Gerhard, “Almanya”, AB Ülkelerinde Din Devlet İlişkisi, (Haz. Ali Köse, Talip Küçükcan), İSAM, İstanbul, 2008, s. 43.

43

Laiklik ilkesi, “ülkenin içinde bulunduğu sosyal şartlara göre düzenlenmiştir. Din ve devlet otoritelerinin halkın inanç ve isteklerini dikkate alarak şekillendirildiği bir uygulama söz konusudur.”244

Devletin özellikle Roma Kilisesi ve Evanjelik Kilisesi ile işbirliği çok kuvvetlidir.245 Bu işbirliğinin temelinde Otuz Yıl Savaşlarını sona erdiren Westfalya Antlaşması’ndaki

“hükümranın dini devletin dinidir” prensibi yer alır. İkinci Dünya Savaşından sonra bile bir süre geçerliliğini korumuş olan bu prensibe göre her bölgenin idarecisi hangi din ya da mezheptense halkı da o din ve mezhepten sayılmaktaydı.246

Monsma ve Soper’e göre, Almanya’da kilise-devlet ilişkileri iki prensibe dayanır:

Ortaklık ve otonomi. “….Alman halkı, bu iki kurumu, birbiriyle dayanışma içinde olan ve Alman toplumunun istikrarına ve refahına katkıda bulunabilecek ortaklar olarak algılamaktadır”. Alman zihin yapısı, kilise ve dini organizasyonların bağımsız olmasını

“temel bir hak olarak algılamakta ve onları tamamen kendi kaderleriyle baş başa bırakmaktadır. Kiliseler ve dinî organizasyonların sahip oldukları otonomi alanına, devlet, hiçbir şekilde müdahale etmemektedir.”247 Bu iki prensibi destekleyen “iki ek değer ya da ilke daha vardır: Tarafsızlık ve pozitif özgürlük olarak din özgürlüğü”.

Tarafsızlık “devlet hiçbir kilise ile özdeşleşemez” prensibi ile açıklanmaktadır. Din özgürlüğü ise, “devletin kişinin inanç ya da pratiklerine sınırlama koymamasının ötesinde, devletin, dinin özgürce uygulanmasına katkı sağlayacak pozitif çabaların içine girmesini de kapsamaktadır.”248

3.3.2. MEVZUATTAKİ DURUM

Federal Alman Anayasası, kiliselere, dernekler ve kamu birlikleri yasalarına göre oluşum imkanı tanımaktadır. Alman Anayasası, bir “devlet kilisesi” tanımamıştır. Tarihi olarak Weimar Cumhuriyeti Anayasası’nın 136, 137, 139 ve 141. maddelerini ve

244 Kahraman, s, 65; Arabacı, s. 22.

245 Yükleyen; Kuru, s. 33.

246 Yükleyen; Kuru, s. 33; Hocaoğlu, “Sekülarizm, Laisizm ve Türk Laisizmi”, s. 42.

247 Monsma; Soper, s. 163.

248 Monsma; Soper, s. 163.

44

özellikle devletle kilisenin ayrılığını belirterek, din ve vicdan hürriyetini kuvvetlendirmiştir (m. 4).249

Federal Anayasa haricinde, her bir eyaletin kendi anayasası vardır. Land Schleswig-Holsten eyaleti dışındaki her eyaletin anayasası, din özgürlüğünü ve devletin dini gruplarla ilişkisini düzenleyen hükümler içermektedir.250

Almanya’da resmi bir devlet dini olmadığı gibi, milli bir kilise de bulunmamaktadır.251 Buna rağmen, Anayasa din ve inanç özgürlüğünü garanti altına almıştır. Ülkede informel çoğulcu bir yapının olduğu ifade edilir.252

Devletin temeli dine dayanmasa da anayasanın girişinde Alman halkının “Tanrı ve insanlar önünde sorumluluk” bilincine göre hazırlandığı belirtilir. Federal Cumhuriyetin Başkanı’nın göreve başlama yemini “Tanrı bana yardım etsin” cümlesiyle biter.253

Alman Anayasası, “devlet ile dinî cemaatlerin ayrıştıkları, ama aynı zamanda işbirliği içinde oldukları bir sistem” öngörür.254 Anayasada devlet ve kilise arasında eğitim ve sosyal hizmetler alanındaki işbirliği güvence altına alınmıştır.255

Almanya’da okullardaki din eğitimi ile ilgili uygulamaların temelinde 1949 tarihli Anayasanın 7. maddesi bulunmaktadır. Bu hüküm genel çerçeveyi belirlemekte, uygulamaların ayrıntılarında eyaletlere göre farklılıklar görülebilmektedir. 256 Anayasa’ya göre, din dersi, kamu okullarında okutulan düzenli bir derstir.257

249 Oedraogo, “Sekülerleşmiş Bir Toplumun Zor Laikleşmesi”, Avrupa Birliği Ülkelerinde Dinler ve Laiklik, Ufuk Kitapları, İstanbul, 2003, s. 50.

250 Robbers, s. 43.

251 Kahraman, Mehmet, “Avrupa Birliği Ülkelerinde ve Türkiye’de Laiklik”, MKÜSBED, C:5, S:9, 2008, s.

252 64.

Monsma; Soper, s. 12.

253 Oédraogo, s. 49.

254 Robbers, s. 48.

255 Yükleyen; Kuru, s. 33.

256 Aydın, s. 15.

257 Monsma; Soper, s. 191.

45

Alman hukuk sisteminde kiliselere imtiyazlı bir statü tanınmaktadır. Kiliselerin ekonomik ve sosyal önemi bu durumun ispatıdır.258 Kiliselerin statüsü aynı zamanda onların sosyal fonksiyonlarının hukuken tanınmasıyla belirlenmiştir.259

3.3.3. UYGULAMA

Alman Anayasası her ne kadar bir devlet kilisesi tanımıyorsa da, kamu hukuku kurumu olarak önceden var olan dini cemaatleri tanımaktadır.260

Kamu hukuku kurumu olmanın iki öncelikli avantajı vardır. “Birincisi, dinî cemaatlere hukukî bağımsızlık sağlar. İkincisi, devlet bu kurumlar için kilise veya sinagog üyelerinden vergi toplamakla yükümlüdür”. Kiliseler ve sinagoglar bu vergi gelirlerini dini, sosyal ve eğitim çalışmaları için kullanırlar.261 Katolik ve Protestan kiliselerinin genel bütçelerinin yaklaşık % 80’ini kilise vergisi oluşturmaktadır. 262 Rakam belirtmek gerekirse, “2000 yılında Protestan ve Roma Katolik Kiliseleri için toplanan vergiler yaklaşık sekiz milyar avro’dur.”263

Almanya Cumhuriyeti’nde dini grupların birleşmeleri hiçbir sınırlamaya tabi değildir. Her dini cemaat kendi işlerini herkes için geçerli olan kanunların sınırları çerçevesinde bağımsız olarak düzenler ve yönetir.264

Almanya, dini nitelikteki sosyal ve sağlık hizmetleri kurumlarına mali yardımda bulunan kapsamlı bir sisteme sahiptir. Alman Hükümeti’nin, kendi bürokratik kurumlarından daha ziyade özel hayır kurumları aracılığıyla sosyal hizmetleri yerine getirmeye öncelik vermektedir.265

258 Oedraogo, s. 43.

259 Oedraogo, s. 47.

260 Yükleyen; Kuru, s. 33.

261 Yükleyen; Kuru, s. 33.

262 Robbers, s. 54.

263 Yükleyen; Kuru, s. 33.

264 Robbers, s. 44.

265 Monsma; Soper, s. 202.

46

Almanya’da dört tip okul bulunmaktadır. Mezhepler üstü nitelikteki Hristiyan okulları, en yaygın okullardır. Hristiyan okullarını mezhep okulları takip etmektedir.

Ayrıca seküler okullar ve özel dini okullar bulunmaktadır.266

Din dersi, kamu okullarında okutulan düzenli derslerden bir derstir ve sınıf geçmeye etkisi vardır. Devlet, ilgili personel vb. giderleri karşılamak durumundadır.

Öğrenci velileri ve öğrenciler din dersine katılıp katılmama konusunda serbesttir.267

Din dersi, denetim hakkı çiğnenmeksizin cemaatlerin ilkeleriyle uyum içinde verilir. Devletin yetkisi ve cemaatlerin ortak sorumluluğundan çıkan sonuca göre, din dersi verecek öğretmenler devletin belirlediği öğretmenlik formasyonu almalarının yanı sıra, ilgili kilisenin de onayını almak zorundadır.268 Almanya’da din dersleri mezhebe dayalı olarak yapılmakta olup din dersine katılmayan öğrenciler için eyaletlerin çoğunda başka bir ders konulmaktadır.269

Almanya’da ana okullarının büyük bir bölümü kiliselere aittir. Ancak devlete bağlı ana okullarında da dini motifler sürekli kullanılmaktadır.270

Üniversite seviyesinde din öğretimi, devlet üniversiteleri bünyesinde Katolik ve Protestan bölümleri olan ilahiyat fakültelerinde yapılmaktadır.271 Ayrıca büyük kiliselerin kendilerine ait özel ilahiyat fakülteleri bulunmaktadır.272