• Sonuç bulunamadı

2.6. Konu ile Ġlgili Yapılan ÇalıĢmalar

2.6.1. Konu ile Ġlgili Yapılan Ulusal AraĢtırmalar

2.6.1.3. HoĢgörü Kavramı ile Ġlgili ÇalıĢmalar

Büyükkaragöz ve Kesici (1996), öğretmenlerin hoĢgörü ve demokratik tutumlarını biliĢsel

alanda belirleyebilme amacı ile survey modeliyle bir çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu, 71 bayan, 322 erkek olmak üzere toplam 393 ilkokul öğretmeni oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak, araĢtırmacılar tarafından geliĢtirilen "Demokrasi ve HoĢgörü Tutum Ölçeği" kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın en önemli sonuçları arasında; ilkokul öğretmenlerinin yarıdan fazlasının "Demokrasi olan bir yerde hoĢgörü kendiliğinden ortaya çıkan bir olgudur" görüĢüne, katılmaları ve öğretmenlerin çoğunluğunun "Demokrasinin uygulandığı toplumlarda hoĢgörü, yardımlaĢma, iĢbirliği ön plandadır" görüĢüne katılmaları gösterilmektedir. Ayrıca, bu görüĢlere bayan ilkokul öğretmenleri, erkek ilkokul öğretmenlerine oranla daha lehte bir tutum sergilemiĢlerdir.

Gültekin (2007), yüksek lisans tezinde ortaöğretimde tarih dersinde değer öğretiminin

yeni yaklaĢımlarından değer açıklama, değer analizi ve ahlâkî muhakeme yaklaĢımlarının “hoĢgörü” değerinin geliĢimi üzerinde etkililiğini incelemiĢtir. AraĢtırma amacı doğrultusunda deneysel bir çalıĢma yapılmıĢ, uygulama öncesi ve sonrasında öğrencilerden hoĢgörü hakkında kompozisyon yazmaları istenerek, elde edilen veriler değerlendirilmiĢtir. AraĢtırma her bir değer öğretimi için birer deney grubu üzerinde, dokuzuncu sınıf tarih dersinde “Türk Dünyası 1” ünitesi üzerinde beĢ ders saatinde beĢer etkinlik Ģeklinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre, ön ve son değerlendirme ile yaklaĢımlar arasında karĢılaĢtırmalar yapılmıĢtır. AraĢtırma sonucuna göre, hoĢgörü değerinin tanımına iliĢkin değerlendirmelerde ahlâkî muhakeme yaklaĢımının daha etkili olduğu görülmüĢtür. HoĢgörü ve hoĢgörüsüzlüğün nedenlerine iliĢkin değerlendirmelerde değer analizi ve ahlâkî muhakeme yaklaĢımlarının daha etkili olduğu görülmüĢtür. HoĢgörü ve

hoĢgörüsüzlüğün sonuçlarına iliĢkin değerlendirmelerde değer analizi ve ahlâkî muhakeme yaklaĢımlarının daha etkili olduğu görülmüĢtür. HoĢgörü kategorilerine iliĢkin değerlendirmelerde değer analizi yaklaĢımının daha etkili olduğu görülmüĢtür. HoĢgörü ile ilgili yargılara iliĢkin değerlendirmelerde değer açıklama yaklaĢımının daha etkili olduğu görülmüĢtür.

Gündoğdu (2008), makalesinde ilk olarak hoĢgörüsüzlüğün temel sebepleri üstünde

durarak John Locke ve Immanuel Kant‟tan bu yana yaygın olan klasik hoĢgörü anlayıĢının, liberal demokrasi geleneğine dayalı çok kültürlü bir Avrupa toplumunun bugünkü koĢullarında barıĢ ve uyum içinde bir arada yaĢama önündeki engelleri ortadan kaldırmada yetersiz olduğunu öne sürmektedir. Bununla beraber, çalıĢmada adalet ve ötekine saygı fikrine dayalı bir hoĢgörü anlayıĢına ihtiyacımız olduğu açıklanmaktadır. Makalenin sonuç kısmında ise iyi temellenmiĢ çok kültürlü bir toplum için, dünyaya birbirlerinin perspektifinden bakabilen rasyonel failler olarak, karĢılıklı ve makul hoĢgörüyü güçlendirmemiz gereği üzerinde dikkat çekilmektedir.

Tatar (2009), hoĢgörü eğitimini okul öncesi dönemde çalıĢtığı yüksek lisans tezinde, beĢ-

altı yaĢ grubundaki çocukların hoĢgörü eğitiminde verimi artırmak amacıyla, öğrencilerin geliĢimsel özelliklerine uygun, ahlaki, dini ve kültürel motifler ile zenginleĢtirilmiĢ bir programın etkililiğini ölçmeyi amaçlamıĢtır. Bununla beraber çalıĢmada, öğrencilerin cinsiyet, aile biçim, yapı ve aile sosyoekonomik düzey faktörlerinin okul öncesi dönemde hoĢgörü eğitimine etkisinin olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Tatar (2009), okul öncesi dönemde yapılacak hoĢgörü eğitiminin, birbirlerine karĢı saygılı davranan, çevre duyarlılığı olan, ince düĢünceli insanlar yetiĢtirme adına büyük katkısı olacağını düĢünmektedir. Bu bağlamda okul öncesi dönemde hoĢgörü eğitimi; dini, ahlaki ve kültürel motifler ile zenginleĢtirilmiĢ program çerçevesinde; “farklılıklara saygı eğitimi, çevre bilinci eğitimi, kültürel değerler eğitimi, yardımlaĢma ve paylaĢma eğitimi, empati becerileri eğitimi, nezaket sözcüklerinin kullanımı ve eğitimi” baĢlıkları altında; Hz. Muhammed, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Mevlana gibi dinimiz ve kültürümüz ile bütünleĢen, hoĢgörü timsali büyüklerimizin yaĢadığı olaylar, söylediği sözler ve eserleri kullanılarak yapılabileceğini öne sürmektedir. Deneysel araĢtırma modeli kullanılan araĢtırmanın çalıĢma grubunu, Ankara ilinde bulunan iki ayrı anasınıfı öğrencileri oluĢturmaktadır. Birinci gruba okul öncesi eğitim programına bağlı, ikinci gruba ise öğrencilerin geliĢimsel özelliklerine uygun olarak hazırlanmıĢ ahlaki, dini ve kültürel motifler ile zenginleĢtirilmiĢ programa dayalı hoĢgörü eğitimi uygulanmıĢtır. AraĢtırma

bulgularına göre, zenginleĢtirilmiĢ hoĢgörü eğitiminin programa dayalı hoĢgörü eğitiminden daha verimli sonuçlar vermediği ve hoĢgörü eğitiminin cinsiyet, aile biçim ve yapı ve aile sosyoekonomik düzey faktörleri ile iliĢkili olmadığı sonuçları elde edilmiĢtir. Bununla beraber, araĢtırmacı uygulama esnasında, deney grubundaki öğrencilerin bahsedilen temalara zaten aĢina olduklarını; dini, ahlaki, kültürel motiflere karĢı ilgili olduklarını ve etkinliklere ilgi ile katıldıklarını gözlemlemiĢtir.

Göğebakan (2010), “Türk Kültüründeki Hoşgörü Anlayışının Tarihsel ve Kültürel

Kaynakları ve Bu Anlayışın Kültür Varlıklarına Yansımaları” baĢlıklı çalıĢmasını iki bölüm üzerine temellendirmiĢtir. ÇalıĢmasının birinci bölümünde Türk devletlerindeki hoĢgörü anlayıĢının tarihsel ve kültürel kaynaklarına temas ederken, ikinci bölümünde ise bu hoĢgörü anlayıĢının baĢka topluluklara ait kültür varlığı konumunda bulunan eserlerin korunması ve günümüze kadar taĢınması üzerindeki etkilerini anlatmaktadır.

Kolaç (2010), araĢtırmasında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkçe Öğretim

Programları‟nı (1-5; 6-8) “değerler” ve “hoĢgörü” kavramlarına yer vermeleri açısından değerlendirilmiĢ; Mevlana, Hacı BektaĢ Veli ve Yunus Emre felsefesindeki hoĢgörünün temelleri üzerinde durularak Türkçe derslerinde ve Türkçe Öğretim Programları‟nda yararlanılması konusunda önerilerde bulunmuĢtur. AraĢtırma sonucunda Ġlköğretim Türkçe Dersi (1-5. Sınıflar) Öğretim Programı‟nda, “millî, ahlaki, insani, manevi, kültürel, kiĢisel, sosyal, tarihi, estetik ve sanatsal” Ģeklinde değerlere vurgunun genelleĢtirilerek verildiği, ayrıntılara girilmediği tespit edilmiĢtir. Aynı programda hoĢgörü kavramına yönelik vurguların ise daha çok; yapılan hatayı hoĢ görme, diğer din, örf ve adetlere hoĢgörülü olma, baĢkalarının düĢüncelerine, geleneklerine ve dinlerine saygı gösterme noktalarında yoğunlaĢtığı belirlenmiĢtir. Ayrıca zorunlu temalar arasında “Değerlerimiz” temasının yer aldığı, “Atatürkçülük” ve “Birey ve Toplum” temalarının içeriklerinde hoĢgörüye yönelik genel vurgulara yer verildiği fakat bu vurguların hoĢgörü kazandırmada yetersiz olduğuna dikkat çekilmiĢtir. Ġlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) Öğretim Programında da durumun pek farklı olmadığı, değerlere yer verildiği ancak örtük bir Ģekilde bırakıldığı tespit edilmiĢtir. AraĢtırmanın sonuç kısmında ise Türkçe Dersi Öğretim Programları (1-5; 6-8), “değerler ve hoĢgörü” açısından incelendiğinde gerek değerlere gerekse hoĢgörü kavramına istenilen düzeyde yer verilmediği, kavramlara gerekli vurguların yapılmadığı, genel ifadelerin dıĢına çıkılmadığı ifade edilmektedir.

olamayacağını sorgulamak amacı ile tanımlayıcı araĢtırma modelinde bir çalıĢma yapmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu, Antalya‟da yaĢayan ve araĢtırmaya gönüllü olarak katılmıĢ 197 erkek ve 213 toplam 410 kiĢi oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada Onyx ve Bullen (2000) tarafından geliĢtirilen ve Ardahan (2012) tarafından Türkçe adaptasyonu yapılan Sosyal Sermaye Ölçeğinin “KomĢulukla” ve “Farklılığa HoĢgörülü Olma” ile ilgili maddeleri ve Diener ve ark. (1985) tarafından geliĢtirilen YaĢam Doyum Ölçeği kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucuna göre katılımcılar orta düzeyde komĢuluk, farklılığa hoĢgörü ve yaĢam doyumu düzeylerine sahip oldukları ve komĢuluk iliĢkisi artıkça yaĢam doyumunun da arttığı tespit edilmiĢtir.