• Sonuç bulunamadı

2.6. Konu ile Ġlgili Yapılan ÇalıĢmalar

2.6.1. Konu ile Ġlgili Yapılan Ulusal AraĢtırmalar

2.6.1.2. Değer ve Değer Öğretimi ile Ġlgili ÇalıĢmalar

Güngör (1993), “Değerler Psikolojisi Üzerine” çalıĢmıĢtır. ÇalıĢmada ahlaki değerler

temele alınmıĢ; bu değerlerle sosyal, iktisadi, estetik değerler arasındaki bazı muhtemel iliĢkiler araĢtırılmıĢtır. Her davranıĢın belli bir değer sahası ile iliĢkili olduğu, insanların kendi değer sahalarındaki norm dıĢı davranıĢları hoĢ karĢılamayacakları ve buna karĢı Ģiddet uygulayabilecekleri yargısına varılmıĢtır.

Gürkan (1997), “Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okullarındaki Öğrencilerde Değerler

Sisteminin Araştırılması” adlı araĢtırması, beden eğitimi ve spor yüksekokulunda okuyan öğrencilerin değer yargılarını tespit etmek, günümüz değer yargılarına ne kadar sadık olduklarını araĢtırmak ve aynı zamanda aldıkları eğitimin değer yargıları üzerindeki etkisini tespit edebilmek amacı için hazırlanmıĢtır.

Aydın (1997), “İlköğretim Dört, Beş ve Altıncı Sınıf Öğrencilerinin Cinsiyetler Açısından

Sahip Oldukları Değerlerin İncelenmesi” adlı tezinde; ilköğretim dört, beĢ ve altıncı sınıf öğrencilerinin cinsiyetler açısından sahip oldukları değerler ile cinsiyet değiĢkeni, yaĢ

değiĢkeni ve sınıf değiĢkeni arasında sosyal ve ahlaki değerler açısından manidar iliĢkilerin olduğunu tespit etmiĢtir. Bu araĢtırma dört bölüm altında yürütülmüĢtür. Birinci bölümde değer kavramı ve iliĢkili olduğu kavramlar incelenmiĢtir. Ġkinci bölümde ahlaki geliĢim teorileri irdelenmiĢtir. Üçüncü bölümde değerlerin kazanılmasında toplumsal kurumların yeri üzerinde durulmuĢtur. Dördüncü bölümde ise ilköğretim dört, beĢ ve altıncı sınıf öğrencilerinin cinsiyetleri ile temel ve aracı değerleri arasındaki iliĢki uygulamalı bir çalıĢma ile irdelenmiĢtir.

Bacanlı (1999), “Üniversite Öğrencilerinin Değer Tercihleri” adlı araĢtırmasında

Schwartz‟ın değer ölçeğini kullanarak öğrencilerin araç ve amaç değerlerini belirlemeye çalıĢmıĢtır. Araç değerlerle ilgili ilk beĢ değer; sağlıklı olmak, kendi amaçlarını seçmek, baĢarılı olmak, dürüstlük ve bağımsızlık Ģeklinde sıralanmaktadır. Amaç değerler ise; iç huzur, anlamlı bir yaĢam, gerçek dostluk, aile güvenliği ve sosyal adalet Ģeklindedir. Öğrencilerin bireysel değerlere toplumsal değerlerden daha fazla önem verdikleri görülmektedir. Cinsiyet farklarında ise erkeklerin kadınlara göre daha baskın yani ülkemizin erkek egemen bir toplum olduğu Ģeklinde yorumlanmaktadır.

Ġmamoğlu ve Aygün (1999) “1970‟lerden 1990‟lara Değerler: Üniversite Düzeyinde

Gözlenen Zaman, Kuşak ve Cinsiyet Farklılıkları” adlı araĢtırmalarında 1970‟lerde ve 1990‟lardaki üniversite gençliğinin değer tercihlerindeki farklılıkları belirlemek için Rokeach Değerler Ölçeğini kullanmıĢtır. 1970‟li ve 1990‟lı yıllardaki üniversite gençliğinin değerlerinde benzerliklerin daha çok olduğu, gençlerin araç ve amaç değerlerinde paralelliklerin olduğu görülmüĢtür. Aynı durumun cinsiyet faktörü için de geçerli olduğu görülmüĢtür. Fakat 1970‟lerdeki gençlerin ebeveynlerinden amaç değerler yönünden farklılıklar gösterdikleri saptanmıĢtır. Bulgular, değer yönelimindeki kuĢak farklılıklarının genel olarak zaman ve cinsiyet farklılıklarından daha belirgin olduğunu kanıtlamıĢtır.

Dilmaç (1999), “İlköğretim Öğrencilerine İnsani Değerler Eğitimi Verilmesi ve Ahlaki

Olgunluk Ölçeği İle Eğitimin Sınanması ” adlı tezinde; ilköğretim dördüncü ve beĢinci sınıf öğrencilerine Ġnsani Değerler Eğitimini vermek ve Ahlaki Olgunluk Ölçeği ile bu programın etkililiğini sınamayı iĢlemektedir. Bu araĢtırmada kullanılmak üzere bir Ahlaki Olgunluk Ölçeğinin geliĢtirilmesi de bir alt amaç olarak kabul edilmiĢtir. Ġnsani Değerler Eğitim Programını Türk kültürüne uyarlama çalıĢmaları yapılmıĢ ve bir Ahlaki Olgunluk Ölçeği geliĢtirilmiĢtir. Ġnsani Değerler Eğitiminden elde edilen bulgular ıĢığında bu

programın ilköğretime giden çocukların ahlaki olgunluk düzeyinin geliĢmesinde etkili olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Zoba (2000), “İlköğretim Okullarında Var Olan Örgütsel Değerlerle Öğretmenlerin

Sosyalleşmesi Arasındaki İlişki ” adlı yüksek lisans tezinde ilköğretim okullarında var olduğu düĢünülen örgütsel değerler ile öğretmenlerin sosyalleĢmesi arasındaki iliĢkiyi saptamak amaçlanmıĢtır. Okul personeli ile okulun ortak çalıĢma ve paylaĢma davranıĢı arasında pozitif yönde anlamlı iliĢki bulunmuĢtur.

KuĢdil ve KağıtçıbaĢı (2000), “Türk Öğretmenlerinin Değer Yönelimleri ve Schwartz

Değer Kuramı” adlı araĢtırmada Schwartz‟ın değer listesine dört değer daha eklenerek öğretmenlere uygulanmıĢtır. Aynı zamanda öğretmenlerin aile tanımları ve dinsel yönelimlerin değerlerle olan iliĢkisi de incelenmiĢtir. Çok boyutlu alan analizi ile eklenen dört değerin Schwartz‟ın değer kuramında öngörülenlere benzer bir yapı içinde beklenen tiplerinde yer aldığı görülür. Namus ve erkeğin üstünlüğü değerleri geleneksellik tipinde; misafirperverlik uyma/güvenlik bileĢik tipinde; laiklik değeri ise evrenselcilik/öz yönelim tipinde saptanmıĢtır.

Ercan (2001), “İlköğretim Sosyal Bilgiler Programında Ulusal ve Evrensel Değerler” adlı

yüksek lisans tezinde; ilköğretim ders kitaplarının ve ilköğretim sosyal bilgiler programının ulusal ve evrensel değerler kategorileri açısından nasıl görüldüğü araĢtırmıĢtır. Birinci kademe ders kitaplarında daha çok ulusal değerlere ağırlık verildiği ulusal ve evrensel değer kategorilerinin kullanılma sıklığı bakımından kademeler arasında anlamlı farklılıklar olduğu, ilköğretim sosyal bilgiler programında evrensel ve ulusal değer kategorilerinin daha dengeli dağıldığı görülmüĢtür.

Güzel (2001), “Sosyo-Kültürel Yapı ve Değerler” adlı yüksek lisans tezinde; sosyo-

kültürel yapı ile değerlere sahip oluĢ düzeyi arasındaki iliĢkiye değinmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda sosyo-kültürel yapısı düĢük olarak nitelendirilen toplumların değerlerine daha çok sahip çıktığı görülmüĢtür.

Özensel (2003), çalıĢmasında değer kavramını sosyoloji literatürü temelinden hareketle,

yaklaĢımlar ve süreç içerisinde geçirdiği dönemeçleri tanıtıp değerlendirerek ele almıĢtır. Değerler pozitivist anlayıĢın etkisinde uzun yıllar salt bireysel gerçekliği ifade ettiği ve öznel bir karaktere sahip olduğu gerekçesi ile sosyolojik incelemelerin kapsamı dıĢında tutulmasına rağmen son yıllarda değer konusunun sosyolojinin temel inceleme alanı içine girmesi çalıĢmanın çıkıĢ noktası olmuĢtur.

Akbaba Altun (2003), eğitim yöneticileri için değerler konusunu irdelemek ve bu konuya

literatür çerçevesinde bir bakıĢ açısı getirerek önerilerde bulunma amacı taĢıyan makalesinde, neyin doğru neyin yanlıĢ ve neyin öğretmede öncelikli ve önemli olduğunu vurgulamada eğitimcilere rehberlik edecek ilkelerin olması gerektiğini vurgulamaktadır. Nitekim yönetim sürecinin her aĢamasında değerlere göre hareket etmek önemlidir ve değerler, özellikle karar verme sürecinde, yöneticilere rehberlik etmeleri bakımından büyük önem taĢımaktadırlar. Bununla beraber, alınan kararların baĢkalarının hayatlarını da doğrudan etkilediği gerçeği, yöneticilerin aldıkları kararları belirli prensiplere dayandırmalarını ve bu prensiplerin farkında olmalarını zorunlu kılmaktadır.

Erdem (2003), “Üniversite Kültüründe Önemli Bir Unsur: Değerler” baĢlıklı

çalıĢmasında eğitim-öğretim, araĢtırma ve topluma hizmet görevlerini üstlenen üniversitelerin sahip olması gereken değerlerin neler olduğunu belirleme amacı taĢımaktadır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu Pamukkale Üniversitesi öğrencileri oluĢturmaktadır. ÇalıĢmada üniversitelerin sahip olması gereken değerlerin baĢında bilimsel değerler (bilimsellik, bilgiye değer verme, bilgi üretimi için fedakârlık), insanî değerler (hizmet sunulan kiĢilerin değerli oluĢu, öğrencinin kiĢiliğine saygı) ve etik değerler (dürüstlük, doğruluk, güven) ifade edilmektedir. AraĢtırma sonucuna göre ise paydaĢlara göre Pamukkale Üniversitesinin Ģu anda sahip olduğu ilk üç değer eğitiminde niteliğe önem verme, bilimsellik ve öncülük, ileride sahip olması gereken üç değer öncülük, bilimsellik ve çağdaĢlıktır.

EkĢi (2003), birçok ülkede uygulanan karakter eğitimi programını Amerika BirleĢik

Devletleri özelinde tanıtmayı amaçlayan “Temel İnsani Değerlerin Kazandırılmasında Bir Yaklaşım: Karakter Eğitimi Programları” baĢlıklı çalıĢmasında karakter eğitiminin tanımı, kapsamı, temelleri, uygulanan bazı örneklerinin etkililiğinden söz etmektedir. Ayrıca karakter eğitiminin etrafındaki tartıĢmalara kısmen değinerek ülkemizde bu tecrübeden yararlanılırken nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durmaktadır. Ayrıca çalıĢmada (i) alanın önde gelen bir isminden çevrilen Karakter Eğitiminin Temel Prensipleri baĢlıklı bir metin ve (ii) Türkiye‟den bir karakter eğitimi programı uygulaması örneği olmak üzere iki paralel metine de yer verilmektedir.

Sağnak’ın (2003), “İlköğretim Okullarında Görevli Yönetici ve Öğretmenlerin Örgütsel

Değerlere İlişkin Algıları İle Kişisel Değerleri Arasındaki Uyum Düzeyleri” adlı doktora tezinde; Erzincan ili merkez ilköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin örgütsel değerlere iliĢkin algıları ile kiĢisel değerleri arasındaki uyum düzeyleri

belirlenmektedir. AraĢtırma sonuçlarına göre, yönetici ve öğretmenlerin açık görüĢlülük, açıklık, adil olmak, ahlaki tutarlılık, denemeye açıklık, düzenlilik, formellik, itaat, sosyal eĢitlik, tedbirlilik ve yaratıcılık örgütsel değerlerine iliĢkin algıları arasında 0.05 düzeyinde anlamlı fark bulunmuĢtur. Öğretmenlerin örgütsel değerlere iliĢkin algıları ile kiĢisel değerleri arasında açık görüĢlülük, açıklık, adil olmak, ahlaki tutarlılık, bağıĢlayıcı olmak, denemeye açıklık, düĢüncelilik, düzenlilik, ekonomi, gayret, geliĢme, giriĢim, hırslılık, iĢbirliği, mantık, neĢe, nezaket, otonomi, sosyal eĢitlik, tedbirlilik, uyum sağlamak ve yaratıcılık değer boyutlarına iliĢkin uyum bulunmuĢtur. Öğretmenlerin örgütsel değerlere iliĢkin algıları ile kiĢisel değerleri arasında; formellik ve itaat değer boyutlarına iliĢkin uyumsuzluk tespit edilmiĢtir.

Sarı (2005), temel amacı öğretmen adaylarının değer tercihlerini belirlemek olan

çalıĢmasında Güngör‟e (1998) ait Değerler, Suç AnlayıĢı ve Ahlaki Hüküm Ölçeği‟ni veri toplama aracı olarak kullanmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu, Giresun Eğitim Fakültesinde 55‟i kız, 55‟i erkek öğrenci olmak üzere 110 öğrenci oluĢturmaktadır. AraĢtırmada kullanılan ölçekte yedi değer alanıyla iliĢkili 28 kötü davranıĢ örneği yer alırken, yalancı Ģahitlik, dedikodu, seçimde hile yapmak, vergi kaçırma, sanat eseri kaçakçılığı, birinin bilgisizliğiyle alay etmek ve ateist olmak bazı kötü davranıĢ örnekleridir. AraĢtırma sonuçlarına göre, öğrencilerin değer tercihleri önem sırasıyla siyasi, genel ahlak, dinî, ekonomik, estetik, sosyal ve bilimsel değerler olarak bulunmuĢtur. Bununla beraber, kız ve erkek öğrencilerin bilimsel değerleri arasında bir farklılık yoktur. Erkek öğrencilerin değerleri benimseme düzeyleri bilimsel değer dıĢındaki tüm değer alanlarında kız öğrencilerden daha yüksektir. Ayrıca araĢtırmada tüm değer alanlarının birbiriyle anlamlı iliĢkiler içinde oldukları bulunmuĢtur.

Yazıcı (2006), değerler eğitimi ile ilgili kavram ve konuların öğretmenler tarafından iyi bir

Ģekilde özümsenmesi gerekliliğinde hareketle “Değerler Eğitimi‟ne Genel Bir Bakış” baĢlıklı bir çalıĢma kaleme almıĢtır. Makalede, değerler sayesinde bireyin, diğer insanlar ile etkili iletiĢime geçebileceği ve sosyal konumunun belirlenmesi için uygun bir altyapı oluĢturabileceği, sahip olunan değerlerin kiĢinin toplum içerisindeki statüsünün belirlenmesinde etkili olacağı üzerinde durulmaktadır. Toplumsal bütünlüğünün sağlanması ve ortak amaçların belirlenmesi, ailede baĢlayan değerler eğitiminin, okullarda formal bir yapı içerisinde temel değerlerin öğrencilere kazandırılması ile devam eder. Bu durum, değerler eğitiminin okullarımızda sistemli ve etkili bir biçimde yapılması

zorunluluğunu ortaya çıkarır ve eğitimcilerin değerlerle ilgili kavramlara hakim olması gerekir. ÇalıĢmada bu noktalara vurgu yapılmaktadır.

Sezgin (2006), “İlköğretim Okulu Öğretmenlerinin Bireysel ve Örgütsel Değerlerinin

Uyumu” isimli çalıĢmasında ilköğretim okullarında görevli öğretmenlerin bireysel ve örgütsel değerlerin uyumuna iliĢkin algılarını çeĢitli değiĢkenler açısından incelemiĢ, okulda birey-örgüt değer uyumuna yönelik bazı çıkarımlar sunmuĢtur. AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin bireysel ve örgütsel değerlere iliĢkin algıları arasında pozitif yönde, orta düzeyde ve anlamlı bir iliĢki olduğu görülmüĢtür. Öğretmenlerin birey-örgüt değer uyumuna iliĢkin algılarında, cinsiyet, branĢ, çalıĢılan okuldaki hizmet süresi, yaĢ, öğrenim durumu, mezun olunan kurum ve iĢten memnun olma düzeyi değiĢkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmamıĢtır. Ayrıca, araĢtırma sonuçları, bireysel ve örgütsel açıdan “ dürüstlük ”, “güven” ve “saygı” gibi değerlerin daha ön planda görülmesine karĢın, “ risk alma ” , “ katılım ” ve “sorumluluk ” gibi değerlerin önem sırası açısından daha sonlarda yer aldığını göstermiĢtir.

Sarıcan (2006), “1998 ile 2004 sosyal bilgiler dersi programlarının vatandaĢlık değerleri

açısından karĢılaĢtırılması” baĢlıklı yüksek lisans çalıĢmasında dört ve beĢinci sınıf öğretmenlerinin görüĢlerine baĢvurmuĢtur. 1998 sosyal bilgiler dersi öğretim programının “aile birliği, “Atatürk Ġlke ve Ġnkılâplarına sahip çıkan”, “ezberci” özelliklerin diğer değerlere göre daha çok yer aldığı, “bilimsellik”, “farklılığa saygı”, “araĢtırmacı”, “hoĢgörü” ve “çalıĢkanlık değerlerinin” eksik kalan vatandaĢlık değerleri arasında yer aldığı tespit edilmiĢ; 1998 sosyal bilgiler dersi öğretim programın vatandaĢlık değerlerini orta ve orta düzeyin üstünde kazandırıldığı belirtilmiĢtir. 2004 sosyal bilgiler dersi öğretim programının, “araĢtıran”, “duyarlı”, “hoĢgörülü”, “bilimsel”, “vatansever”, “sorumluk alan” ve “çalıĢkan” vatandaĢlar yetiĢtirdiği ayrıca genel anlamda vatandaĢlık değerlerini orta düzeyin üstünde kazandırmakta olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

AkbaĢ (2006) tarafından yapılan “Yeni İlköğretim Programlarının Değer Eğitimi

Boyutunun İncelenmesi” baĢlıklı araĢtırmada, ilköğretim programlarının değer eğitimi boyutu incelenmiĢ, karĢılaĢtırmalar yapılmıĢ ve programlardaki değer boyutlarının ders kitaplarına ve öğretmen kılavuz kitaplarına etkisi değerlendirilerek, değerlerin ders kitaplarına ve öğretmen kılavuz kitaplarına nasıl yansıdığı belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu amaçla Sosyal Bilgiler, Hayat Bilgisi, Fen ve Teknoloji, Türkçe ve Matematik öğretim Programlarının değer boyutu incelenmiĢtir. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı‟nın değer boyutunun incelenmesi için, Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı‟nda yer alan

kiĢisel nitelikler ve değerler belirlenmiĢ, bu değerler sonucunda öğrencilerin hangi davranıĢları kazanması gerektiği tespit edilmiĢtir. Değerler dersin kazanımlarıyla da iliĢkilendirilmiĢtir. Bunun sonucunda değerlerin temalarla ve konularla iliĢkili olduğu, ancak bazı değerlerin öğrenme alanlarıyla iliĢkilendirilmediği, her tema için bir değer belirlenmediğinden, bir değer üzerinde ne kadar durulacağının belli olmadığı ortaya konulmuĢtur.

YeĢil ve Aydın (2007), değer eğitiminde izlenecek yöntemler ve değer eğitimine ne zaman

baĢlanması gerektiği ile ilgili bazı belirlemeler yapma amacı taĢıyan çalıĢmalarında değerler, öğretim yöntemleri ve insanların geliĢim özellikleri konularında yazılmıĢ eserleri incelemiĢ ve bu üç ayrı çalıĢma alanını bütünleĢtirmeye çalıĢmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda, değerler eğitiminde en kritik dönemin, bireyin geliĢim süreci ve değerlerin özellikleri birlikte ele alındığında, ilk çocukluk dönemi olduğu belirlenmiĢtir. Bununla beraber, değerlerin yaĢadığı eğitim ortamı, hedef değerlerle donanık eğitimcilerin olması, değerleri görme ve yaĢama fırsatı veren öğretim yöntemlerinin değerler eğitiminin baĢarılı olabilmesi için ön Ģart niteliği taĢıdığı ifade edilmektedir. Ayrıca bireyin öğrenme hızına uygunluk, kiĢisel güdülerinden hareket etme, pekiĢtireç kullanma, dönüt ve düzeltmelerde bulunma, değerler eğitiminin hedeflerine ulaĢmasında önemli faktörler olarak vurgulanmıĢtır.

Dönmez ve Cömert (2007), ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin sahip

olduğu değerlere iliĢkin algılarını belirlemek amacı ile 2006–2007 öğretim yılında Malatya ili Ģehir merkezindeki, ilköğretim okullarında görev yapan 575 öğretmen ile çalıĢmalarını yürütmüĢtürler. Veri toplama aracı olarak, Lussier tarafından geliĢtirilen, 16 madde ve sekiz alt boyuttan oluĢan bir ölçek kullanılmıĢtır. Ayrıca araĢtırma kapsamında, öğretmen değerlerinin cinsiyet, kıdem, medeni durum, branĢ ve eĢin eğitim düzeyi değiĢkenlerine göre fark gösterip göstermediğine bakılmıĢtır. Bununla beraber, öğretmenlerin aynı değere iliĢkin kuramsal ve uygulamaya dönük durumlara iliĢkin algıları arasındaki korelasyonları da incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda, öğretmenlerin, mutlu bir evliliklerinin olmasını, aileleri ile birlikte vakit geçirmeyi, yakın arkadaĢlarının olmasını, diğer değerlere oranla daha fazla önemsedikleri tespit edilmiĢtir. Ayrıca öğretmenlerin değer algıları arasında branĢ, medeni durum ve eĢin eğitim düzeyi değiĢkenlerine göre bazı değerlerde farklılıkların olduğu saptanmıĢtır.

Tokdemir (2007), tarih öğretmenlerinin değerler ve değer eğitimi hakkındaki görüĢ ve

yaptıklarını ve hangi problemlerle karĢılaĢtıklarını ortaya koymak amacı ile yaptığı yüksek lisans tezinde betimsel yöntem kullanmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu 2006-2007 eğitim öğretim yılında Trabzon il merkezi ve ilçelerinde orta öğretim kurumlarında görev yapan 104 tarih öğretmeni oluĢturmaktadır. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak, çalıĢmanın amacı doğrultusunda açık uçlu sorulardan oluĢan bir anket formu geliĢtirilerek kullanılmıĢtır. Ayrıca yarı yapılandırılmıĢ bir mülakat formu geliĢtirilmiĢ ve 32 tarih öğretmeni ile mülakat yapılmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen verilere göre, tarih öğretmenlerinin çoğunluğunun değerler ve değer eğitimi ile ilgili teorik bilgilere sahip olmadığı ancak değer eğitimine karsı olumlu bir tutum içinde olduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca tarih öğretmenlerinin, değerlerin eğitim-öğretimin önemli bir parçası olduğuna inandığı ve tarih derslerinde öğrencilere çeĢitli değerleri kazandırmaya çalıĢtığı da elde edilen veriler arasındadır.

AkbaĢ (2007), “Türk Milli Eğitim Sisteminin Duyuşsal Amaçlarının (Değerlerinin)

İlköğretim Sekizinci Sınıf Öğrencilerinde Gerçekleşme Derecesinin Değerlendirilmesi” baĢlıklı çalıĢmasını ilköğretim okulları son sınıf öğrencilerinin cinsiyetlerinin ilköğretim okulları genel hedeflerinde ifade edilen, geleneksel değerlere, demokratik değerlere, çalıĢma-iĢ değerlerine, bilimsel değerlere ve temel değerlere ulaĢma düzeylerinde farklılığa neden olup olmadığının belirlenmesi amacı ile yapmıĢtır. Tarama araĢtırması olarak tasarlanan araĢtırmanın çalıĢma grubunu, 2002-2003 öğretim yılında Ankara ili merkez ilçelerde öğrenim gören 360 öğrenci oluĢturmuĢtur. AraĢtırma sonucunda elde edilen verilere göre geleneksel değerler içinde öğrenciler en düĢük ortalamayı “tutumlu olmak” değerine, demokratik değerler ölçeğinde “iĢ birliği ve hoĢgörülü olmak” değerlerine, çalıĢma-iĢ değerleri ölçeğinde “sorumluluk sahibi olmak” değerine, bilimsel değerler ölçeğinde ise “yaratıcı olmak ve eleĢtirel olmak” değerine, temel değerler ölçeğinde ise “estetik” değerine vermiĢlerdir. Ayrıca araĢtırma, kız öğrencilerin “güvenilir olmak, tutumlu olmak, hoĢgörülü olmak, sorumluluk sahibi olmak, temiz olmak ve estetik olmak” değerlerine erkek öğrencilere göre daha fazla önem verdiklerini göstermiĢtir. Erkek öğrenciler ise “yaratıcı olmak” değerine kız öğrencilere göre daha fazla önem vermektedirler.

Gömleksiz (2007), Elazığ il merkezindeki genel liselerde öğrenim gören öğrencilerin

toplumsal değerlere iliĢkin tutumlarını belirlemek amacı ile tarama modelinde bir çalıĢma yapmıĢtır. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak, beĢi modern, beĢi de geleneksel olmak üzere on toplumsal değer belirlenmiĢ ve bu değerleri içeren 40 tutum cümlesinden oluĢan

Toplumsal Değer Tutum Ölçeği kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubunu ise Elazığ il merkezinde bulunan 11 genel liseden random seçilen, 415 erkek, 285 kız olmak üzere toplam 700 öğrenci oluĢturmaktadır. AraĢtırma sonucunda öğrencilerin toplumsal değerleri nasıl algıladıkları, bu değerlere karĢı nasıl bir bakıĢ açısına sahip oldukları ortaya konarak, bu alanda yaĢanan sorunlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

Dilmaç (2007), “Bir Grup Fen Lisesi Öğrencisine Verilen İnsani Değerler Eğitiminin

İnsani Değerler Ölçeği İle Sınanması” isimli doktora çalıĢmasını Konya ili Meram Fen Lisesi birinci ve ikinci sınıf öğrencileri üzerinde yapmıĢtır. Uygulamada bu kurumda öğrenim gören 15‟i deney ve 15'i kontrol grubu olmak üzere 30 öğrenci yer almıĢtır.