4.1. Nicel Verilere ĠliĢkin Bulgular ve Yorum
4.1.5. Ġkinci, Üçüncü ve Dördüncü Alt Probleme ĠliĢkin Yorumlar
AraĢtırma bulgularına göre; deneysel sürecin sonunda deney ve kontrol gruplarına uygulanan son test ve izleme testi sonuçları üzerinde yapılan bağımsız t-testi analizlerine göre ölçeğin genelinde (Tablo 26 ve Tablo 31) ve alt boyutlarında (tablo 22, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30) deney grubu öğrencileri lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiĢtir. AraĢtırma esnasında deney grubu öğrencileri ile hoĢgörü değerinin öğretimi, bilgisayar destekli etkinliklerle desteklenerek karma yaklaĢım ile yürütülürken; kontrol grubunda ise ilkokul sosyal bilgiler programında yer alan etkinliklere müdahale edilmemiĢtir. Bu durumda deney grubunda uygulanan bilgisayar destekli etkinliklerle değer öğretiminin öğrencilerin hoĢgörü değerine iliĢkin tutumlarını olumlu yönde etkilediğini söylemek mümkündür.
Üçüncü alt probleme ait araĢtırma bulgularına göre deney grubuna uygulanan ön test, son test ve izleme testi sonuçları üzerinde yapılan tek faktörlü varyans analizi sonuçlarına göre ölçeğin alt boyutlarında anlamlı farklılıklar (Tablo 32, 33, 34, 35) tespit edilmiĢtir. Bu farklılığın ön test ve son test ile ön test ve izleme testi arasında olduğu belirlenmiĢtir. Bu bulgu, deney grubu öğrencilerinin tutum düzeylerinin uygulama sonrasında yapılan ölçümlerde anlamlı ölçüde arttığını, uygulama sonrasındaki tutum düzeylerinin de daha sonra yapılan izleme çalıĢmalarındaki ölçüm sonuçlarından farklılaĢmadığını, yani uygulamanın etkisinin devam ettiğini göstermektedir. Bu durumda deney grubunda uygulanan bilgisayar destekli etkinliklerle yapılan hoĢgörü değeri öğretiminin, öğrencilerin hoĢgörü değerine iliĢkin tutumlarını olumlu yönde etkilediği söylenebilir.
Literatürde de farklı değer öğretimi çalıĢmalarının etkili olduğunu gösteren ve araĢtırmanın bu bulgusu ile örtüĢen çalıĢmalar mevcuttur. Dilmaç‟ın (1999) çalıĢmasında ilköğretim öğrencilerine verilen insani değer eğitiminin öğrencilerin ahlaki olgunluk düzeyinin geliĢmesinde etkili olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bununla beraber Dilmaç‟ın (2007) fen lisesi öğrencileri ile aynı amaçla yürüttüğü çalıĢmasında da deney grubu öğrencileri ile kontrol grubu öğrencileri arasında anlamlı farklılığın tespit edilmesi de öğrencilere verilmiĢ olan insani değerler eğitimi programının etkisine bağlanmıĢtır. Aynı Ģekilde ĠĢcan Demirhan‟ın (2007) değerler eğitimi programının ilköğretim düzeyinde etkililiğini incelediği çalıĢmasında da deney grubundaki öğrencilerin değerlere iliĢkin biliĢsel davranıĢları kazanma düzeyleri kontrol grubu öğrencilerinden anlamlı bir biçimde yüksek bulunmuĢtur. Tahiroğlu, Karasu ve Aktepe‟nin (2008) bu çalıĢmada da tercih edilen değer öğretimi yaklaĢımlarından değer analizi ve değer açıklama yaklaĢımını kullanarak yürüttükleri deneysel çalıĢmalarının sonucunda, öğrencilerin son test puanlarında yükselmenin olduğunu tespit etmiĢ olmaları araĢtırmanın bulgularını desteklemektedir. ÇalıĢma bulguları paralelinde sonuçlar elde dilen bir diğer çalıĢma da değer analizi yaklaĢımını kullanarak beĢinci sınıf sosyal bilgiler dersinde değerlerin kazandırılmasının etkililiğini belirlemeye çalıĢan ve deney grubu lehine anlamlı farklılıklar tespit edilen KurtulmuĢ‟un (2009) çalıĢmasıdır. AraĢtırmada kullanılan karma değer öğretimi yaklaĢımının içinde yer alan ahlaki muhakeme yaklaĢımını betimsel bir çalıĢmada kullanmayı tercih eden Uygun ve Dönmez‟in (2009) araĢtırma bulguları da öğrencilerin büyük bir kısmının çalıĢmada tercih edilen “vatanseverlik” değerini öğrendiğini göstermektedir. Ġlköğretim altıncı sınıf sosyal bilgiler dersinde değer eğitiminin etkililiğini tespit etmeye çalıĢan Balcı‟nın (2008) sosyal bilgiler öğretiminde değerler eğitimi
uygulaması sonucunda, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine, sosyal bilgiler öğretimine, değer ve değerler eğitimine iliĢkin algılamalarında farklı bir algılayıĢ geliĢtirdiklerini bulgulamıĢtır. Yardımseverlik değerinin, etkinlik temelli öğretimini yapan Aktepe‟nin (2010) çalıĢmasında da deney grubundaki öğrencilerin tutum puanlarının kontrol grubuna göre yüksek olduğunun tespit edilmesi araĢtırma bulguları ile örtüĢen bir diğer çalıĢmadır. Aynı Ģekilde ilköğretim dördüncü sınıf sosyal bilgiler dersinde “doğa sevgisi, temizlik ve sağlıklı olmaya önem verme” değerlerinin öğretimini yaparak, öğrencilerin bu değerlere iliĢkin tutumlarını belirleyen Tahiroğlu‟nun (2011) çalıĢmasının sonucunda da öğrencilerin çalıĢılan değerlere iliĢkin tutum puanlarının yükseldiği tespit edilmiĢtir. Bununla beraber, sekizinci sınıf öğrencilerine uygulanan değerler eğitimi programının, mevcut öğretim programına göre ders iĢleyen kontrol grubu öğrencilerine göre deney grubu öğrencilerinin demokratik tutum ve davranıĢlarını değiĢtirdiği tespit edilmiĢtir (Izgar, 2013). Ġlkokul hayat bilgisi dersinde „sorumluluk‟ değerinin proje tabanlı öğrenme yaklaĢımı kullanarak öğretimini yapan Gündüz (2014) de çalıĢmasının sonucunda, proje tabanlı sorumluluk değer öğretimini yaptığı deney grubu öğrencilerinin hem baĢarılarının hem de öz bakım ve görev bilinci anlamında tutum puanlarının yükseldiğini tespit etmiĢtir.
Bilgisayar kullanılarak zenginleĢtirilen öğretim ortamlarının öğrencilerin hem baĢarı hem de derslere yönelik tutumları üzerinde olumlu sonuçlarının olduğunu gösteren birçok çalıĢma mevcuttur. Bu çalıĢmaları kendi içlerinde sınıflandıracak olursak farklı derslerde bilgisayar destekli etkinlik kullanımının öğrenci baĢarısına ve öğrencilerin derslere karĢı tutumlarını etkileyen çalıĢmaların olduğu tespit edilmiĢtir (Gültekin, 2007; Kaplan, 2007; Alkan, 2009) Örneğin fen öğretiminde animasyonları kullanan DaĢdemir‟in (2006) çalıĢmasında da sonuçlar deney grubu lehine anlamlı olarak farklılaĢmıĢtır.
Sosyal bilgiler dersinde bilgisayar destekli etkinliklerin kullanımının etkililiğini inceleyen çalıĢmalar da mevcuttur. Bu bağlamda bizim çalıĢma grubumuzla aynı seviyedeki öğrencilerle yürütülen çalıĢmalar olduğu gibi farklı seviyelerdeki öğrenci grubu üzerinde de bilgisayar destekli öğretimin etkililiği incelenmiĢtir. Nitekim Arslan‟ın (2006) çalıĢmasında da bilgisayar destekli öğretimin ilköğretim sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin baĢarısıyla birlikte öğrencilerin derse karĢı ilgi ve dikkatlerini de arttırdığı tespit edilmiĢtir. Bu çalıĢmaların kalıcılık bağlamında da önemli katkılar sağladığını gösteren (Türel, 2008; Durmaz, 2007) araĢtırmalara da ulaĢılmıĢtır. Altıncı sınıf sosyal bilgiler dersinde bilgisayar destekli öğretim yönteminin öğrenci baĢarısına etkisini inceleyen Hücüptan (2006), çalıĢmasının sonuç kısmında sosyal bilgiler dersinin bilgisayar
destekli öğretim yöntemi ile iĢlenmesinin öğrenci baĢarısına olumlu katkı sağladığını tespit etmiĢtir. Aynı Ģekilde KuĢ (2006) ve Tankut (2008) da ilköğretim yedinci sınıf sosyal bilgiler dersinde konuların bilgisayar destekli etkinliklerle öğretiminin öğrencilerin akademik baĢarı ve derse karĢı tutumlarında daha etkili olduğunu gösteren bir çalıĢmaya sahiptir. Bu çalıĢmada olduğu gibi ortaöğretim düzeyinde de bilgisayar destekli öğretim materyallerinin öğrencilerin akademik baĢarıları üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu gösteren çalıĢmalar mevcuttur (Çelik, 2007; Özel, 2008).
Teknolojik araç gereç kullanılarak yapılan öğretimlerin öğrencilerin tutumlarını olumlu yönde etkilediğini ifade eden çalıĢmalar da mevcuttur (Yavuz ve CoĢkun, 2008). Sosyal bilgiler dersinde eğitsel oyun kullanımına iliĢkin öğrenci görüĢleri üzerine bir çalıĢma yapan (Bakar, Tüzün ve Çağıltay‟ın (2008) çalıĢmalarının sonucunda, öğrencilerin derse olan ilgilerinin arttığını ve dersle ilgili öğrenmelerine katkı sağladığını ifade etmiĢlerdir. YeĢiltaĢ (2010) da sosyal bilgiler öğretimine yönelik geliĢtirilen bilgisayar yazılımı kullanımının öğrencilerin akademik baĢarısını arttırdığını ve sosyal bilgiler dersine karĢı tutumlarını olumlu yönde etkilediğini gösteren bir doktora çalıĢması ile literatüre katkıda bulunmuĢtur. Ġlköğretimde e-öyküleme kullanımı ve etkileri üzerine çalıĢan Demirer (2013), çalıĢmasında bir deney grubunda web tabanlı dijital öyküleme sistemini diğer deney grubunda ise bilgisayardaki paket programlarla gerçekleĢtirilen dijital öyküleme çalıĢması yaparken kontrol grubunda ise sadece sosyal bilgiler ders programına uygun olarak dersler iĢlenmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda deney gruplarında yer alan öğrencilerin akademik baĢarı, derse yönelik tutum, motivasyonel inançlar ve öğrenme stratejilerinin kontrol grubu öğrencilerine göre daha fazla arttığı tespit edilmiĢtir.
Nitekim Camnalbur (2008) tarafından yapılan meta analiz çalıĢması sonuçlarına göre; bilgisayar destekli öğretim yöntemi, öğrencilerin akademik baĢarısı açısından geleneksel öğretim yöntemine oranla daha baĢarılıdır.
Dördüncü alt probleme ait araĢtırma bulgularına göre kontrol grubuna uygulanan ön test, son test ve izleme testi sonuçları üzerinde yapılan tek faktörlü varyans analizi sonuçlarına göre ölçeğin alt boyutlarında herhangi bir farklılaĢma (Tablo 20, 21,22,23) tespit edilememiĢtir. Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin puanlarında ise çok fazla olmasa da bir artıĢ olduğu görülmektedir. Ancak istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığa sebep olmayan bu durum, ilköğretim programında yer alan amaç ve kazanımlar doğrultusunda ders kitabında var olan etkinliklerin öğrencilerin hoĢgörü değerine karĢı olan tutumlarına önemli bir katkı sağlamadığı Ģeklinde de yorumlanabilir. Kontrol grubundaki öğrencilerin
ortalamalarının deney grubu öğrencilerine göre daha az olmasının sebepleri olarak değerlere ayrılan sürenin belirli ve yeterli olmaması, değer öğretiminin öğretmeninin inisiyatifine bırakılmıĢ olması, her tema için birden fazla değerin belirlenmiĢ olması, bir değer üzerinde ne kadar durulması gerektiğinin belli olmaması ve sistemli bir değerler eğitimi yapılmıyor olması sebepleri AkbaĢ‟ın (2006) ve Çengelci‟nin (2010) çalıĢmalarında da vurgulanmaktadır. Bununla beraber örgün eğitim içinde değerlerin öğreticisi konumunda bulunan öğretmenlerin değerler ve değer öğretimi konusunda sahip oldukları eğitimin de önemi üzerinde duran çalıĢmalar vardır (Büyükkaragöz ve Kesici, 1996; Akbaba Altun, 2003; Kurtdede Fidan, 2009; Baysal ve Saman, 2010; Altunay ve Yalçınkaya, 2011). Bunlardan biri olan Tokdemir‟in (2007) çalıĢmasında da öğretmenlerin sahip oldukları eğitim, onların değer öğretimi sürecinde sorun yaĢamamalarına yardımcı olacaktır vurgusu yapmaktadır. Aynı zamanda çalıĢmasında programlardaki değiĢim ruhunun öğretmenlere kazandırılmasının önemini vurgulayan Arslan‟ın (2007) da ifade ettiği gibi aksi takdirde sosyal bilgiler programına yeni girmiĢ bulunan değerler yazılı birer belge olmaktan öteye gidemeyeceğine inanılmaktadır. Bu çalıĢma ile örtüĢen bir baĢka çalıĢma ise değerler eğitiminin baĢarısının değerler eğitimini bilen ve uygulanan öğretmenlere ve bu konuya duyarlı okul idarecilerine bağlı olduğunu ortaya koyan Harris‟e (1991) ait çalıĢmadır. Keskin‟in (2008) Türkiye‟deki sosyal bilgiler öğretim programlarının tarihsel geliĢimini incelediği çalıĢmasında en son düzenlenen sosyal bilgiler öğretim programlarının tamamında değerlerin önemli görülmesine rağmen tüm programlarda ortak olarak vurgu yapılan değerler arasında hoĢgörünün olmaması kontrol grubu öğrencilerinin bu değere yönelik tutum puanlarının deney grubu öğrencilerine göre düĢük olmasının bir diğer sebebi olarak görülebilir. Aynı doğrultuda olan bir diğer çalıĢma ise ilköğretim öğretmenlerinin değer yargılarının betimlendiği Aktepe ve Yel (2009) tarafından yapılmıĢ çalıĢmadır. Bu çalıĢmada da ilköğretim öğretmenlerinin en çok tercih ettikleri değerler arasında hoĢgörü yer almamaktadır. Yeni ve eski ilköğretim programlarına göre öğretmenlerin değer öğretimi yaparken kullandıkları yöntemlerin tespit edildiği çalıĢmada (AkbaĢ, 2009) ise örnek kiĢilerden hareketle değer öğretimi etkinliklerin yeni programda azaldığının tespit edilmiĢ olması, deney grubunda ise bilgisayar üzerindeki etkinliklerin örnek kiĢiler, örnek olaylar, örnek hikaye ve masallardan hareketle yapılmıĢ olması da kontrol grubu öğrencilerin tutum puanlarının düĢük olmasını açıklamaktadır. Bu bağlamda çalıĢmanın odak noktası olan hoĢgörü değeri ile mevcut programda bilgisayar destekli etkinlikler olmaması da kontrol grubunun tutum puanlarının deney grubuna göre
düĢüklüğünü açıklayan bir diğer faktör olarak kabul edilmektedir. Nitekim Arslan ve Demirel (2007) tarafından ilköğretim beĢinci sınıf sosyal bilgiler dersi yeni öğretim programını inceledikleri çalıĢma sonuçları da programın tam uygulanmadığını, öğretmenlerin yeteri kadar bilgilendirilmediklerini, kazanımların gözden geçirilerek, etkinlik sayısının arttırılması gerektiğini ortaya çıkarmıĢtır. Can‟ın (2008) dördüncü ve beĢinci sınıf öğretmenlerinin sosyal bilgiler dersinde değerler eğitimi ile ilgili uygulamalara iliĢkin görüĢlerini belirlemek amacıyla yaptığı çalıĢmasında, öğretmenlerin en çok sorumluluk sahibi olmaya yönelik etkinlikler düzenlediklerini ve değer analizi ve ahlaki muhakeme yöntemlerini yeterince kullanmadıklarını tespit etmiĢ olması da araĢtırma bulgularına ıĢık tutmaktadır. Yalar (2010) da ilköğretim sosyal bilgiler programında değerler eğitiminin mevcut durumunun belirlenmesi amacıyla tamamladığı doktora çalıĢmasında değerler eğitimi ile ilgili doğrudan kazanımlara yer verilmesi gerekliliğine ve öğrencilerin dikkatlerini çekebilecek daha zengin bir içeriğe ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekmektedir. Bu çalıĢma ile aynı doğrultuda öneriler sunan çalıĢmalar mevcuttur (Kılcan, 2009; Uçar, 2009; Avcı, 2011; Kösterelioğlu,2012). Nitekim Ġlköğretim öğrencilerinin sahip oldukları öğrenme stilleri sosyal bilgiler dersine iliĢkin tutumları ve ders akademik baĢarıları arasındaki iliĢkinin incelendiği betimsel çalıĢmanın (Güven, 2008) sonuçlarına göre görsel öğrenme stil boyutunun en yüksek ortalamaya sahip olması da programdaki eksikliklere dikkat çekmesi bakımından anlamlıdır. Yine aynı Ģekilde Grene‟in (1991) çalıĢmasında da bir baĢka boyuta dikkat çekilmiĢtir. Öğretmenlerin tüm öğrencilerin kabul ettiği değerleri belirlemenin zor olduğunu ve öğrenciler arasındaki farklılıkların büyük olduğunu ifade etmeleri öğretim programlarının tek baĢına değerlerin kazandırılmasında eksik kalabileceğini destekler niteliktedir.
Yukarıda verilen çalıĢma sonuçları ile araĢtırma sonuçları birleĢtirildiğinde bilgisayar destekli etkinliklerle değer öğretiminin deney ve kontrol grubu öğrencileri arasında hoĢgörü değerine iliĢkin tutumları üzerinde son test ve izleme testlerinde tespit edildiği üzere ölçeğin hem geneli hem alt boyutlarında deney grubu lehine anlamlı farklılıklara sebep olmuĢtur. Bu noktadan hareketle, değer öğretimi yaklaĢımlarına uygun olarak geliĢtirilen bilgisayar destekli etkinliklerin uygulandığı deney gruplarında etkili eğitim yapıldığı ve bunun sonucunda da öğrencilerin tutumlarının yükseldiği söylenebilir.