• Sonuç bulunamadı

Hitit-Azzi-HayaĢa ĠliĢkileri

BÖLÜM IV- KELKĠT VADĠSĠ‟NĠN TARĠHĠ ÇAĞLARI

1. M.Ö II Binyılda Kelkit Vadisi‟nin Durumu

1.4 Azzi-HayaĢa ve Bölgedeki Siyasi Durumu

1.4.1 Hitit-Azzi-HayaĢa ĠliĢkileri

Kelkit Vadisi ve çevresi hakkındaki bilgilerimize Hititler‟in baĢkenti Hattuša‟da ortaya çıkarılan çivi yazılı tabletlerde rastlamaktayız. Tabletlerden anlaĢıldığı üzere, Hitit Ülkesi, Kızılırmak/Maraššantiya yayı içerisindeki alanda bulunmaktaydı. Hititler bu yayın kuzeyinde kalan topraklara Yukarı Ülke225

, güneyindeki topraklara ise AĢağı Ülke226

olarak adlandırmıĢlardı.227

“ Hatti memleketleri düşmanları tarafından tüm yıkıldı; bir yandan Kaškalı düşman, öbür yandan aşağı ülkeden düşman Arzava geldi ve bu da Hatti memleketlerini tahrip ederek Tuwanuva‟yı (Tyana/Bor) sınır yaptı. Sonra Azzi‟den düşman geldi, o da yukarı ülkeleri yaktı ve Şamuha‟yı sınır yaptı. İşuva‟dan düşman geldi ve Tegarama‟yı yıktı ve Kizzuvatnayı sınır yaptı… ve Hattuša kenti de tahrip edildi”228

Kelkit Vadisi‟nin tarihi çağları ile ilgili bilgilere en erken Hitit kaynaklarında rastlamaktayız. Hitit kaynakları, çalıĢma sahamızın da içinde olduğu bölge olan Azzi-HayaĢa ülkesi ile siyasi mücadelelere dikkat çekmektedir.229

Hitit-Azzi-HayaĢa iliĢkileri, M.Ö. XV. yüzyılın sonlarından itibaren Hitit tahtına çıkan III. Tuthaliya, I. Šuppiluliuma II. Muršili dönemlerindeki

224 Çoruh-Kelkit Vadisi ve Paryadros Dağları (Doğu Karadeniz Dağları) hakkında antik kaynaklardaki bilgiler bu görüĢü destekler niteliktedir. “...Zira genel olarak Paryadros dağ silsileleri arasında iyi sulanmıĢ, ormanlık yerler bulunduğundan ve birçok kesimleri derin dereler, dik uçurumları ile göründüğünden büyük kaleler yapmaya elveriĢlidir...” Bkz., Strabon, XII, III, 18. 225 KUR URU UGU-TĠ 226 KUR URU SAP. LĠ-TĠ 227

Goetze 1940: 21; Garstang 1943: 37; Kınal 1953: 7; Güterbock 1956: 49; Garstang-Gurney 1959: 29, 63; Gurney 1973: 681; Pehlivan 1984: 53.

228 KBo VI 28. 6-12; Cavaignac 1930: 17; Goetze 1975b: 117; Akurgal 2000: 79. 229 Adontz 1946: 26 vd.; Ertem 1973: 23.

mücadeleler ile baĢlamıĢtır. Bu mücadelelerde HayaĢa halkı ve ülkesi, Hitit orduları karĢısında varlığını ve bağımsızlığını korumaya çalıĢmıĢtır. Ġki ülke arasında bir barıĢ antlaĢmasının olmamasından dolayı da iliĢkiler genellikle sefer mevsiminde karĢılıklı saldırılarla geçmiĢtir.230

Azzi-HayaĢalılar Hititler‟in Yukarı Memleket‟indeki Ģehirleri tehdit ediyorlardı.231

Hititler‟de yukarı memleketlerini korumak amacıyla III. Tuthaliya zamanında HayaĢalılar ile karĢılaĢılmıĢtır. Hititler tarafından bertaraf edilen HayaĢalılar Kaškalar ile birlikte hareket edip Yukarı Memleket‟teki Hitit topraklarına tekrar saldırmıĢlar fakat bölge I. Šuppiluliuma‟nın baĢarılı politikası ile saldırılardan uzak tutulmuĢtur.232

Fakat Hititler‟in bu bölgede tam bir hâkimiyet kurduklarına dair de elimizde bir belge bulunmamaktadır. Aynı zamanda Karadeniz sahil bölgelerinde de hiçbir zaman hâkimiyet kuramamıĢlarıdır.233

III. Tuthaliya‟nın oğlu Šuppiluliuma ile AĢağı Memleket‟teki Hitit Ģehirlerinin de güvenliğini sağlamak için Masa ve Kammala‟ya karĢı harekete geçmiĢtir. Hitit kralının uzakta olmasını fırsat bilen HayaĢalılar ise Karanni adlı lider etrafında toplanarak ve Kaškalılar ile iĢbirliği yaparak Hitit ülkesini iĢgale koyulmuĢlardı. Bu durum karĢısında III. Tuthaliya Kaška ve HayaĢalıları Kummuha yakınlarında püskürtmeyi baĢarmıĢtır. III. Tuthaliya‟nın hastalığı nedeniyle oğlu I. Šuppiluliuma‟nın babasının yerini aldığını görmekteyiz. Kummuha savaĢı ile ilgili tabletin devamı kırık olduğundan savaĢın sonucunu I. Šuppiluliuma‟nın tahta çıktığı yıllarda HayaĢalı Hukkana ile yaptığı anlaĢma metninden öğrenmekteyiz. AnlaĢmada Hititler‟in kısmi bir baĢarı elde ettiği yazmaktadır. Hititler çekirdek HayaĢa ülkesini ele geçirememiĢtir. HayaĢa ordusunun Hititler karĢısında baĢarısız olması belki de Karanni‟nin bu savaĢta ölmesi ile HayaĢa‟da bir kral değiĢikliğine gidilmesini sağlamıĢtır. Hukkana234

230 Ünsal 2006: 98. 231 Garstang-Gurney 1959: 32-34. 232 Pehlivan 1984: 54; Pehlivan 1991c: 43. 233 Gurney 2001: 190.

234 Goetze 1928: 26; Friedrich 1930: 103-161; Cavaignac 1930: 15 vd.; Forrer 1931: 2 vd.; Contenau 1934: 173-174; Bossert 1944: 133-134; Alp 1947: 474; Kınal 1954: 78; Schuler 1965: 6-

anlaĢmasında Karanni‟den sonra yerine geçen Mariya‟nın kısa bir süre yönetimde kaldığı bilinmektedir.

Mariya‟nın HayaĢa kralı mı olduğu, Hititler‟e bağımlı bir kral mı, yoksa Karanni‟nin ve HayaĢa krallığının varisi mi olduğu bilinmemektedir. Friedrich, Mariya‟yı kraldan ziyade bir bey olarak tanımlarken Güterbock ise Mariya Karanni‟nin halefidir tezini savunmuĢtur. Konu ile ilgili olarak Forrer ve Cavaignac‟ın görüĢleri de Hukkana anlaĢmasındaki bilgilerin doğruluğu yönündedir.235

Hukkana AnlaĢması‟nda iki Mariya‟nın varlığı üzerine bilgiler bulunmaktadır. Bunlardan ilki III. Tuthaliya zamanında sarayında bulunup, hatalı davranıĢları sonucu öldürülmüĢtür. Diğeri ise Šuppiluliuma‟nın emredici üslupta kullandığı sözlerle, Hukkana‟nın kızından ayrılmaya zorlanmıĢtır. Friedrich‟in yayınladığı anlaĢma metninde öldürme olayı Ģu Ģekilde geçmektedir;

III. Kolon, 32. Paragraf:

Satır: 53- Mariya kimdir, niçin ölmüştür?

54- Bir saray kadınına rastlanmamış mıdır? Ona bakmamış mıdır? 55- Fakat Efendimiz Güneşin Babası onu bir pencereden görür ve ona şöyle der:

56- “Bu kadına niçin baktın?” 57- Ve bu şuçtan dolayı ölümü buldu.

58- Bir insanın ölümüne sebep olan böyle bir olaydan sakın.

AnlaĢma metnindeki bu sözlerden anladığımız kadarıyla sarayda konuk edilen Mariya‟nın HayaĢa kralı veya ülkesi adına Hitit baĢkentine gelen bir soylu olabileceğidir.

7; Güterbock 1967: 34 vd.; Otten 1969: 359; Goetze 1975b: 119; Monte-Tischler 1978: 60; Dinçol 1982: 38; Pehlivan 1984: 64; MemiĢ 1989: 52; Pehlivan 1994: 331; Kınal 1998: 106, 147, 154. 235 Friedrich 1930: 104, 160; Güterbock 1967: 35; Cavaignac 1930: 16-17.

III. Kolon, 33. Paragraf:

Satır: 65- “Bunları kendine eş olarak alma. Mariaş‟tan kendi kızını çek al

66- Ve onu kardeşe ver…”236

IV. Kolon, 42. Paragraf:

Satır: 41 (25)- “Siz, Hayaşa ahalisi gelecekte beni dostça himaye edip korursanız,

42 (26)- Ben de sizi Hayaşa ahalisini Mariaş‟ı ve

43 (27)- Hayaşa‟nın kız alıp vermiş akrabalarını korurum…”237

IV. Kolon, 45. Paragraf:

Satır: 50 (34)- Ve bakın! Size yeminle söylediğim bu sözleri 51 (35) Siz Hayaşa ahalisi ve Mariya, muhafaza etmezseniz 52 (36) O zaman bu yemin sizi, karılarınızı…

54 (38) Mahvetsin…

56 (42) Hayaşa ahalisine. Mariya‟ya ve Hayaşa ülkesine hiçbir kötülük yapmayayım…238

AnlaĢma metnindeki bilgiler değerlendirildiğinde, Kummuha savaĢından sonra Hititler‟in, HayaĢa tahtına kendi isteklerini yerine getiren bir kralı seçtikleri söylenebilir. Ancak Hukkana anlaĢmasında adı geçen Mariya, tahtını kısa sürede terk etmek zorunda kalmıĢtır. Hitit-HayaĢa iliĢkilerini düzeltmek adına Hitit sarayında bulunduğu sırada, her iki ülkenin farklı aile ve medeni hukuk ilkelerine sahip olmasından ve onun Hitit yasalarına ters düĢen bir hareketinden dolayı, III. Tuthaliya tarafından ölüme mahkûm edilmiĢtir.239

Mariya‟nın ölümü ile HayaĢa Krallığı‟nın baĢına Hukkana geçmiĢtir. Hukkana Hititler ile iyi iliĢkiler içinde olmuĢtur. Hitit Kralı Tuthaliya‟nın da bir

236

Friedrich 1930: 129. 237 Friedrich 1930: 135. 238 Friedrich 1930: 135-136.

süre sonra ölümüyle Hititler‟de baĢlayan huzursuzluk ülkeyi kaos ve karıĢıklık içine sürüklemiĢtir. Hattuša ve çevresindeki topraklar iĢgal altında olmasına rağmen Tuthaliya‟dan sonra tahta geçen I. Šuppiluliuma, ülke sınırlarını muhafaza etmeyi baĢarmıĢtır. I. Šuppiluliuma ilk olarak Kuzey Suriye‟yi denetimi altına almıĢ ve daha sonra da Hukkana‟nın yardımı ile HayaĢa seferine çıkıp baĢarılı olmuĢtur.240

I. Šuppiluliuma askeri etkinlikleri yanında, politik çabalarıyla Hitit devletinin eski gücüne ulaĢmasını toprak bütünlüğünü korumasını temin etmiĢtir. Önasya‟da daha sonraları da yapılacak olan bir uygulama ile I. ġuppiluliuma, kız kardeĢini, HayaĢa kralı Hukkana ile evlendirerek bu ülkeden gelebilecek tehlikelere karĢı, devletini güven altına almıĢtı. I. Šuppiluliuma, Hukkana‟yı basit ama gayretli bir insan olarak nitelendirirken, HayaĢa halkını ise yaĢam tarzları nedeniyle barbar olarak görmektedir. Bu durum I. Šuppiluliuma‟nın halkını ve liderini uygar olmamakla suçlaması hem de kız kardeĢini böyle bir krallığa ömür boyu yollaması anlamında çeliĢkilidir. Bu yanlıĢ anlaĢılma Hitit kralından veya metni yazan yazıcıdan kaynaklı olabilir.241

Hititler ve HayaĢa Krallığı arasında yaĢanan üst seviyedeki bağ sonucu, karĢılıklı güven ve saldırmazlık anlaĢması olan Hukkana AnlaĢması imzalanmıĢtır. AnlaĢma metninde tarihi ve hukuki bilgiler mevcut olup medeni hukukun nasıl iĢlediğine dair bilgiler de verilmektedir. AnlaĢma metninde önemli iki madde vardır ki bunlar, kan bağı bulunanlar arasındaki yakın iliĢkileri yasaklar niteliktedir. Diğeri ise saray kadınlarına bakmanın ölüm sebebi sayıldığı maddedir.242

240 Garstang-Gurney 1959: 37; Kınal 1954: 78. 241 Schuler 1965: 6.

242 Pehlivan 1991c: 54; Hukkana AnlaĢmasının transkripsiyon ve tercümesi Friedrich tarafından yapılmıĢtır. Ayrıca anlaĢmanın içeriği hakkında yapılan diğer çalıĢmalar için bkz. Goetze 1928: 26; Cavaignac 1930: 15 vd.; Forrer 1931: 2 vd.; Contenau 1934: 173-174; Bossert 1944: 133-134; Alp 1947:474; Kınal 1954: 78; Schuler 1965: 6-7; Güterbock 1967: 34 vd.; Otten 1969: 359; Goetze 1975b: 119; Monte-Tischler 1978: 60; Dinçol 1982: 38; Pehlivan 1984: 64; MemiĢ 1989: 52; Pehlivan 1994: 331; Kınal 1998: 106, 147, 154; AnlaĢmanın Türkçe metni için bkz. Pehlivan 1991c: 53 vd.; Ceylan 1994: 78 vd.; Metnin, Friedrich‟ten alınan bölümü ve Türkçesi için bkz., Ceylan 1991: 61 vd.

Hukkana AnlaĢması ile Hititler kuzeydoğudaki HayaĢalılardan bir saldırı beklemeyeceklerdi. Onları iç ve dıĢ tehlikelere karĢı da koruma sözü vermiĢlerdi. Yine bu anlaĢma ile HayaĢalılar Hitit Devletine sadık kalacak, vergilerini verecek ve askeri yardımda bulununacaktı. Bu anlaĢma HayaĢa-Hitit iliĢkilerinde elli yılı aĢkın bir süre boyunca dostluk ve saldırmazlık dönemi yaĢanmasını sağlamıĢtır. Ancak antlaĢma metni Hukkana‟nın kaç yıl hüküm sürdüğü, kendisinden sonra çocuğunun yönetimi ele alıp almadığı gibi konularda fikir sahibi olmamız için yeterli bilgi vermemektedir.243

Hukkana‟dan sonra HayaĢa Kralığınının yönetimini Anniya‟nın aldığını görmekteyiz. Bu sırada Hititler‟in baĢında II. Muršili bulunmaktaydı. (M.Ö. 1345- 1315). HayaĢa Kralı Anniya tahta çıkıĢının ardından boĢ durmamıĢ ve Ġstitina, Kannuva ve Dankuva Ģehirlerine saldırılar düzenleyerek aldığı ganimetler ile HayaĢa topraklarına dönmüĢtür. Tüm bu olaylar yaĢanırken Pihhuniya doğu Kaška boylarını örgütlemiĢ ve HayaĢa Kralı Anniya ile ile Hititler‟e karĢı birleĢmiĢlerdir.244

II. Muršili yaĢanan bu durum karĢısında hemen harekete geçerek Kuzey Suriye ile olan sorunları halletmiĢ ve Kaška-HayaĢa sınırında yer alan Tibya (Ordu) bölgesinde yer alan Pihhuniya‟yı cezalandırmıĢtır.

II. Muršili HayaĢa Kralı Anniya‟dan iĢgal ettiği topraklardan götürdüğü ganimetleri istemiĢ ve HayaĢa üzerine birçok defa sefer düzenlemiĢtir. Aslında bu seferlerin amacı HayaĢa tehlikesini ortadan kaldırmaktı.

Sürekli ve bir o kadar da planlı Ģekilde gerçekleĢen bu seferlerden sonra HayaĢa ülkesi, Hititler için problem olmaktan çıkmıĢtır. Hititler için tehlike kaynağı olmaktan çıkan HayaĢalılar‟ın, tamamen ortadan kalktığını söylemek de mümkün değildir. Çünkü onlar bir kez daha Hitit kayıtlarında görünürler. Hitit kralı IV. Tuthaliya (M.Ö. 1250-1220) zamanına ait bir kayıtta, kral sınır komutanlarına; “Azzi -Hayaşa, Kaška ve Lukka ülkelerinden hiç kimsenin giriş-

çıkış yapmaması” konusunda kesin emir vermiĢtir.

243 Pehlivan 1984: 67.