• Sonuç bulunamadı

Hisâr Evc

Belgede XV. yüzyılda makamlar (sayfa 193-200)

B. XV YÜZYILDA MAKAMLAR 2.1 Acem

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV yüzyılda ŞDT’da Büzürg-i Şehnâz terkîbine yer verilmemiştir.

2.89. Hisâr Evc

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hisâr Evc makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Maragalı eserlerinde de Hisâr Evc makâmına yer verilmemiştir. AŞEM’de Hisâr Evc, ellidokuz terkîb arasında kırküçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisar-ı Evc oldur ki Hisâr tamâm ide ine Büzürg karâr ide.” (Kamiloğlu, 2007: 169)

KYRM’de Hisâr Evc, ellialtı terkîb arasında kırkıncı olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisâr Evc oldur kim Hisâr temâm göstere ine Büzürg makâmından

KE’da Hisâr Evc, ellisekiz terkîb arasında kırkikinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisâr Evc oldur ki Hisâr temâm göstere ine Büzürg makâmın temâm

karâr ide.” (Cevher, 2004a: 14, 49)

RP’de Hisâr Evc terkîbine yer verilmemiştir.

BDM’de Hisâr Evc, ellidört terkîb arasında kırkbirinci olarak verilmiş ve aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

“Kimesne gösterür ise Hisâr’ı bâri tamâm Karâr içün inüp eyler ise Büzürg’i makâm Hisâr-ı Evc’i bulur sûz u sûz artursun

Ki bu melâm evi bir dem görine dâr-ı selâm” (Ceyhan, 1997: 738)

AHKE’da Hisâr Evc, ellisekiz terkîb arasında onbeşinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisâr-ı Evc oldur kim Hisâr göstere temâm ine Büzürg karâr

ide.” (Özçimi, 1989: 206)

ŞFMM’da Hisâr Evc terkîbine yer verilmemiştir.

K’da Hisâr Evc, ellidört terkîb arasında otuzikinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:

“Şu kim gösterürse Hisârı temâm Karâr içün eylerse Büzüerk makâm Hisâr-ı Evc nakl olur sözi sâzı kosun

Taleb idene gösterüb okusun” (Cevher, 2009: 14)

LF, LZE ve BAMU’de Hisâr Evc terkîbine yer verilmemiştir.

SEM’da Hisâr Evc, ellisekiz terkîb arasında kırküçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:

“Hisârı gösterüb Uzzâl yüzinden Karâr eyle Hicâz evinden andan Hisârı gösterüben ide itmâma

KRM’de Hisâr Evc terkîbine yer verilmemiştir.

AŞEM ile edvârlarda açıklanmaya başlanılan Hisâr Evc, terkîbler arasında sınıflandırılmıştır. Kuramcıların açıklamalarında hemfikir olduğu, Hisâr Evc terkîbinin seyrine Hisâr makâmı ile başlanıldığı ve daha sonra, Büzürg makâmı sesleri ile karar verildiğidir.

2.90. Hisârek

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hisârek makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Maragalı eserlerinde de Hisârek makâmına yer verilmemiştir. AŞEM’de Hisârek, ellidokuz terkîb arasında yirmialtıncı olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır. “Hisârek oldur ki Hüseynî evinden Sigâh göstere ine Kûçek

karâr ide.” (Kamiloğlu, 2007: 169)

KYRM’de Hisârek, ellialtı terkîb arasında onüçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisârek oldur kim Hüseynî altından bir perde-i Segâh göstere

Isfahân yüzünden Segâh karâr ide.” (Demir, 1985: 58)

KE’da Hisârek, ellisekiz terkîb arasında ondördüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisârek oldur kim Hüseynî üstünden bir yerde Segâh göstere ine

Isfahân yüzinden Segâh karâr ide.” (Cevher, 2004a: 13, 48)

RP’de Hisârek, elli terkîb arasında kırkikinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisârek oldur ki Hüseynî üstinden Sigâh âğâz idüp Isfahân gösterüp

döne Sigâh karâr ide.” (Cevher, 2004b: 19, 40)

BDM’de Hisârek, ellidört terkîb arasında yirmibeşinci olarak verilmiş ve aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

“Hüseynî’nün üstinde bir perdeden Seg-âh iden ağaz dime neden Sipâhân yüzini birez seyr ide Dönüp yine andan Si-gâh’a gide Karâr ide anda Hisârek olur

AHKE’da Hisârek, ellisekiz terkîb arasında ondördüncü olarak verilmiş ve Hisâran adıyla şöyle açıklanmıştır: “Hisâran oldur kim Gerdâniye ile Hüseynî

ortasında Sigâh göstere Isfahân yüzünden yine Sigâh karâr ide.” (Özçimi, 1989:

206)

ŞFMM’da Hisârek terkîbine yer verilmemiştir.

K’da Hisârek, ellidört terkîb arasında otuzsekizinci olarak verilmiş ve aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

“Hüseynînün üstünde bir perdeden Buluban Segâhı ser ağaz iden Sipahan yüzini biraz seyriden Yine dönüb andan Segâha giden

Karâr ide anda Hisârek olur” (Cevher, 2009: 15)

LF, LZE ve BAMU’de Hisârek terkîbine yer verilmemiştir.

SEM’da Hisârek, ellisekiz terkîb arasında kırkbirinci olarak verilmiş ve aşağıdaki gibi açıklanmıştır:

“Sigâh göster Hisârun hânesinden

Safâhan yüzinden eyle râhı

Karârgahun idin dâr-ı Sigâhı” (Arısoy, 1988: 153)

KRM’de Hisârek, kırksekiz terkîb arasında onüçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hisârek oldur ki Tiz Dügâh hânesinden âğâz idüb aşağa gidüb Tiz

Râst hânesinden âğâz Segâh hânesine geldüğü gibi Hüseynî ve Pençgâh hânelerin aşırdıb Çargâh ve Segâh hânelerin seyridüb aşağa Dügâh hânesinden karâr idersin.” (Tezel, 1996: 37)

2.91. Hisârnik

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hisârnik makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Hisârnik adının sadece SEM’da geçtiği belirtilmiştir. Ellisekiz terkîb arasında Hisârnik, kırkikinci terkîb olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:

“…

Sigâh göster Hüseynînün evinden

İnüb Kûçek karâr it geç gâmından” (Arısoy, 1988: 154)

2.92. Hoşsârây

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hoşsârây makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Hoşsârây adını sadece BAMU’de bulabiliyoruz. Bükeoğlu Alişâh yüzotuzüç devir arasında onaltıncı olarak Hoşsârây makâmı dizisini vermiştir. Ebced nota yazısı simgeleri ile Bükeoğlu Alişâh’ın verdiği perdeler aşağıdaki gibidir: (Çakır, 1999: 37)

A D h H YA YC Yh YH

T B T T C C T

Bu perdeleri günümüz nota yazısına aşağıdaki gibi aktarabiliriz:

Bükeoğlu Alişâh’a göre Hoşsâyâr Makâmı Dizisi

Yukarıda verilen Hoşsârây makâmı dizisi, Nevâ dörtlüsü ile Pençgâh beşlisinin birbirine eklenmesiyle meydana gelmiştir.

BAMU’de ayrıca, devirlerin ortaklığının anlatıldığı bölümde de Hoşsârây, Buhârî ve Hazân makâmları arasındaki ortaklıklardan söz edilmiştir. Hoşsârây ile Buhârî arasında, üçüncü perde hariç bütün perdeler aynıdır. Bükeoğlu Alişâh Hoşsârây ile Hazân makâmlarında ise Hoşsârây makâmı dizisine sekizinci perde olarak “YZ” perdesini eklemiş ve perde sayısını dokuza çıkarmıştır. Hoşsârây makâmı dizisinin sonundaki “T” aralığının “B” ve “C”ye bölünerek Hazân makâmı perdelerinin oluşturulduğunu belirtmiştir. (Çakır, 1999: 45, 194)

2.93. Hucest

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hucest makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Hucest makâmı sadece Ladikli’nin eserlerinde tanımlanmıştır. LF’de eski bilginlere göre Hucest adından söz edilmezken, yeni bilginlere göre otuz terkîb arasında yirmialtıncı olarak Hacest adıyla bir terkîb tanımlanmıştır. Dokuz aralığı içine alan on perdeden meydana geldiği belirtilmiştir. Bu perdeler Ebced nota yazısı simgeleriyle aşağıdaki gibi verilmiştir: (Tekin, 1999: 201)

A YZ A C h H Y YA YC YA Son

B B C C T C B C C Başlangıç Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz:

LF’ye göre Hacest Terkîbi Perdeleri

Ladikli Hacest terkîbinin seyrine, tiz taraftan başlanılması gerektiğini vurgulamış, başlangıcının Zengüle, ortasının Acem ve bitişinin ise Rehâvî olduğu bilgisini de eklemiştir. (Tekin, 1999: 202)

LZE’da Hucest, otuzüç terkib arasında yirmialtıncı olarak verilmiştir. Perdeleri Ebced nota yazısı simgeleri ile aşağıdaki gibidir: (Dalkıran, 1983: 13, 64)

A B A C h H Y YA YC YA B B C C T C B C C

Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz:

XV. yüzyılda sadece Ladikli eserlerinde adı geçen Hucest terkîbi için, yukarıda görüldüğü gibi on perde tanımlanmıştır. Ladikli’nin verdiği bu dizi, bir seyir niteliği taşımaktadır. Bu perdelerin meydana getirdiği aralıklar da XV. yüzyılda tanımlanan dörtlü ve beşlilerle uyum göstermemektedir. Başka bir kuram kitabından da bilgi edinemediğimiz Hucest makâmını, Ladikli’nin oluşturduğu bir ezgi bütünü olarak değerlendirmenin doğru olacağı kanaatindeyiz.

2.94. Hûzî

XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Hûzî makâmına yer verilmemiştir.

XV. yüzyılda Hûzî ilk olarak Maragalı eserlerinde karşımıza çıkmıştır. MACE’da yirmidört şûbe arasında yirmibirinci olarak verilmiştir. Maragalı altı perdeden oluşan Hûzî makâmı dizisini Ebced nota yazısı simgeleriyle aşağıdaki gibi göstermiştir: (Bardakçı, 1986: 77)

V H YA YD Yh YH

C T T B T

Bu perdeleri günümüz nota yazısına aşağıdaki gibi aktarabiliriz:

Maragalı’ya göre Hûzî Şûbesi Perdeleri

MACE’nın yanısıra MAME ve MAFA’de de Hûzî şûbesine yer vermiştir. Ufak değişikliklerle verdiği perdeler aşağıdaki gibidir:

MAME’da Hûzî şûbesi perdeleri: V H YA YD Yh

MAFA’de Hûzî şûbesi perdeleri : V H YA YD YV YH AŞEM ve KYRM’de Hûzî makâmına yer verilmemiştir.

KE’da da Hûzî makâmına yer verilmezken, RP’de Hûzî elli terkîb arasında ellinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Hûzi oldur ki Karcıgâr âğâz idüp

BDM ve AHKE’da Hûzî makâmına yer verilmemiştir.

ŞFMM’da Hûzî, yirmidört şûbe arasında yirmiikinci olarak verilmiştir. Ancak başka herhangi bir açıklama yapılmamıştır. (Akdoğan, 1996: 240)

K’da da Hûzî makâmına yer verilmemiştir.

LF’de Hûzî, eski bilginlere göre yirmidört şûbe arasında yirmiüçüncü, yeni bilginlere göre ise otuz terkîb arasında yirmibeşinci olarak verilmiştir. Ladikli eski bilginlere göre şûbeler arasında sınıflandırdığı Hûzî için beş aralığı kapsayan altı perde vermiştir. Bu perdeler Ebced nota yazısı simgeleri ile aşağıdaki gibidir: (Tekin, 1999: 171)

V H YA YD Yh YH

Son

C T T B T Başlangıç

Bu perdeleri günümüz nota yazısına aşağıdaki gibi aktarabiliriz:

LF’de Eski Bilginlere göre Hûzî Şûbesi Perdeleri

Ladikli’nin tanımladığı yukarıda verilen Hûzî şûbesi dizisinin MACE’da tanımlanan Hûzî şûbesi dizisi ile aynı olduğu dikkati çekmektedir. Ladikli sadece Maragalı’dan farklı olarak başlangıç ve karar perdelerini vurgulamıştır.

Ladikli ayrıca, Nihâvend dizisinden iki perdenin çıkarılması ile de Hûzî şûbesinin oluştuğunu belirtmiştir. Tanımladığı perdeler “A” ve “D” perdeleridir. Hatırlanacağı gibi, Nihâvend makâmı dizisi de Ebced nota yazısı simgeleri ile aşağıdaki gibidir: (Tekin, 1999: 172)

A D V H YA YD Yh YH

T C C T T B T

Ladikli yeni bilginlere göre ise terkîbler arasında sınıflandırdığı Hûzî için, yedi aralığı içine alan sekiz perdeden oluşan bir dizi tanımlamıştır. Bu dizinin

Belgede XV. yüzyılda makamlar (sayfa 193-200)