B. XV YÜZYILDA MAKAMLAR 2.1 Acem
2.11. Bahr-i Nâzik
XIII. yüzyılda USKE’da ve XIV. yüzyılda ŞDT’da Bahr-i Nâzik makâmına yer verilmemiştir.
XV. yüzyılda Maragalı eserlerinde de Bahr-i Nâzik makâmına yer verilmemiştir.
AŞEM’de Bahr-i Nâzik, ellidokuz terkîb arasında yirmi beşinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Bahr-i Nâzuk oldur ki Hicâz yüzünden Sigâh
göstere ve Dügâh karâr ide.” (Kamiloğlu, 2007: 168)
KYRM’de Bahr-i Nâzik, ellialtı terkîb arasında onikinci olarak verilmiş ve şöyle tanımlanmıştır: “Bahr-i Nâzik oldur kim Hicâz yüzinden Sigâh göstere, ine
Dügâh evinde karâr ide.” (Demir, 1985: 58)
KE’da Bahr-i Nâzik, ellisekiz terkîb arasında onikinci olarak verilmiştir. Bahr-i Nâzik terkîbi için yapılan açıklama, AŞEM ve KYRM’deki açıklamalarla aynıdır. (Cevher, 2004a: 12, 47)
RP’de Bahr-i Nâzik, elli terkîb arasında otuzsekizinci olarak verilmiştir. İki çeşit dizisi olduğu belirtilerek, şöyle tanımlanmıştır: “Bahr-i Nâzük oldur kim Dügâh
yüzinden Sigâh karâr eyleye bir dürlü dahi Bahr-i Nâzük oldur kim Hicâz yüzinden Sigâh karâr eyleye” (Cevher, 2004b: 19, 39)
BDM’de Bahr-i Nâzik, ellidört terkîb arasında yirmiüçüncü olarak verilmiş ve şu dörtlükle açıklanmıştır:
“Hicâz’un yüzin dutsa itse Si-gâh Karâr itmege inse kılsa Dü-gâh Ana Bahr-i Nâzük dimişledürür
Yüzen kimse çâbük dimişledürür.” (Ceyhan, 1997: 734)
AHKE’da Bahr-i Nâzik, ellidokuz terkîb arasında onbirinci olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Bahr-i Nâzük oldur kim Hicâz yüzinden Sigâh göstere ine
Dügâhda karâr ide” (Özçimi, 1989: 206)
ŞFMM’da Bahr-i Nâzik terkîbine yer verilmemiştir.
K’da Bahr-i Nâzik, ellidört terkîb arasında otuz altıncı olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:
“Hicâzün yüzin tutsa itse Segâh Karâr itmege inse kılsa Dügâh Ana Bahr_i Nâ-zük komışlardır âd
Bilinür ki dâim bulasın murâd” (Cevher, 2009: 15)
LF, LZE ve BAMU’da Bahr-i Nâzik terkîbine yer verilmemiştir.
SEM’da Bahr-i Nâzik, ellisekiz terkîb arasında kırkıncı olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:
“Sigâh göster Hicâz yüzinden iy yâr
Dügâhun hânesinde otur yüri var” (Arısoy, 1988: 153)
KRM’de kırksekiz terkîb arasında otuzüçüncü olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır:
“…Tiz Dügâh hânesinde Hicâz gösterüb Segâh yüzünden aşağa Nerm Dügâh hânesinde karâr idersin…” (Tezel, 1996: 48)
XV. yüzyılda Bahr-i Nâzik makâmı, Maragalı’dan sonra edvârlarda yerini almaya başlamıştır. Terkîbler arasında sınıflandırılan Bahr-i Nâzik, ilk olarak Ahmedoğlu Şükrullah Edvârı’nda karşımıza çıkmıştır. Yüzyıl sonuna kadar Şirvanlı, Ladikli ve Bükeoğlu Alişâh Edvârları dışında, hemen her edvârda yerini almış ve açıklanmıştır. Tamamıyle sözel seyir tanımlarıyla açıklanan Bahr-i Nâzik terkîbinin, Hicâz üzerinden Segâh gösterdikten sonra, Dügâh perdesinde karar verdiği belirtilmiştir. Ancak RP’de Bahr-i Nâzik terkîbinin iki çeşit seyri olduğu belirtilmiştir. İlkinde Dügâh üzerinden Segâh karar verdiği, ikincisinde ise Hicâz üzerinden Segâh karar verdiği vurgulanmıştır.
2.12. Bayâtî
XIII. yüzyılda USKE’da Bayâtî perde adı olarak verilmiştir. Urmiyeli, çalgılar üzerinde perdeleri ve frekanslarını açıkladığı bölümde, “YB” Ebced nota yazısı simgesiyle gösterdiği perdeye Bayâtî adını vermiştir. Ayrıca USŞ’de Uşşâk dörtlüsü ile Bûselik beşlisinin birleşmesinden meydana gelen, Arel-Ezgi kuramına göre Uşşâk ve Bayâtî olarak kullanılan makâmı tanımlamıştır. Ancak bu dizi de
USŞ’de Hüseynî adı ile kaydedilmiştir. Urmiyeli, Bayâtî adıyla perde dışında bir makâm dizisi vermemiştir. Hüseynî kaydıyla verdiği ve Arel-Ezgi kuramına göre Uşşâk ve Bayâtî makâmı dizileriyle yakınlığından bahsettiğimiz dizinin perdeleri Ebced nota yazısı simgeleriyle de şöyle gösterilmiştir: (Uygun, 1999: 62, 196)
Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz:
Urmiyeli’ye göre Hüseynî Makâmı Dizisi
Urmiyeli’den sonra XIV. yüzyılda ŞDT’da da Bayâtî makâmına ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşamıyoruz.
XV. yüzyılda Bayâtî, Maragalı eserlerinde yirmidört şûbe arasında dokuzuncu olarak verilmiş ve şöyle açıklanmıştır: “Bayâtî beş sesten oluşmuştur
ancak üçüncü ve dördüncü sesler arasına bir başka tâli ses yerleştirildiğinden, altı ses olarak görünür.” Maragalı, Bayâtî şûbesinin perdelerini de Ebced nota yazısı
simgeleriyle aşağıdaki gibi vermiştir: (Bardakçı,1986: 73)
H Y YB YC Yh YH
C C B C T
Bu perdeleri günümüz nota yazısına şöyle aktarabiliriz:
Maragalı’ya göre Bayâtî Makâmı Dizisi
Maragalı’nın Bayâtî adı ile verdiği bu dizi Arel-Ezgi kuramına göre tanımlanan Bayâtî makâmı dizisinden çok da uzak değildir. Bu diziyi Nevâ perdesine
A C h H YA YB Yh YH
göçürdüğümüzde düşüncemizi doğrulayan aşağıdaki diziyi elde ettiğimizi görmekteyiz.
Maragalı’ya göre Nevâ Perdesinde Bayâtî Makâmı Dizisi
Maragalı’da, bugün Dik Hisâr adını verdiğimiz perde ve Urmiyeli’de Bayâtî adı verilen perdenin, ufak değişiklik göstererek XV. yüzyıldan günümüze Hisâr perdesi olarak gelmiş olma olasılığı mümkündür. Ayrıca Maragalı’nın Hicâzî beşli olarak edvârında verdiği beşlinin üçüncü ve dördüncü sesleri arasına bir perde yerleştirdiğimizde yukarıda belirttiği altılıyı verdiğini görmekteyiz. Bu da XV. yüzyıldaki Hicâzî dizi ile yakınlığını ispatlamaktadır.
Maragalı’ya göre Hicâzî Beşlisi
Maragalı’ya göre Nevâ Perdesinde Hicâzî Beşlisi
Şûbe olarak tanımlanan bu altı perdenin, Arel-Ezgi kuramına göre Bayâtî makâmının Nevâ perdesindeki Hicâz çeşnisi ile yakınlığı gözden kaçmamalıdır. Urmiyeli’nin de açıkça USŞ’de Hüseynî kaydı ile verdiği, Arel-Ezgi kuramına göre günümüzde kullanılan Uşşâk makâmı dizisini tanımlamış olması, XV. yüzyılda Bayâti makâmı dizisinin temellerinin Urmiyeli ve Maragalı tarafından atıldığı görüşümüzü desteklemektedir.