KAVRAMSAL ÇERÇEVE
2.1. ÖRGÜT KÜLTÜRÜ
2.1.5. Örgüt Kültürünün Temel Öğeler
2.1.5.6. Hikayeler ve Efsaneler
kabul edilen ve de değerlere göre daha derin zihinsel yerleĢime sahip varsayımlar, örgütün iç ve dıĢ sorunları, insan iliĢkileri ve eylemi ile bütün bunlara iliĢkin gerçek ve doğrunun doğasıyla ilgili temel yorumları içermektedir (Vural ve ÇoĢkun, 2007). Varsayımlar kiĢi ya da gruplar için davranma düĢünme hatta hissetme süreçlerinin referans çevrelerini oluĢturan bilinç dısı düzeye itilmiĢ var olma ilkelerine iĢaret etmektedirler. Ġnsanların dıĢ çevreyle iliĢkilerinde keĢfettikleri sorun çözme ve ihtiyaç karĢılama biçimleri uzun zaman dilimleri içinde geçerliliğini kanıtladıktan sonra çevreyle iliĢki kurmanın tek doğal biçimi olarak kabul edilmekte ve bilinç dıĢına itilerek insan düĢüncesinin sorgulama alanından çekilmektedir. Böylece varsayımlar oluĢmaktadır (Çelik, 2009).
2.1.5.6. Hikayeler ve Efsaneler
Üyelerin örgüt değerlerini benimsemelerini ve faaliyetlere uyumlarını kolaylaĢtıran hikâye ve efsaneler, örgüt kültürü açısından önem taĢıyan ve genellikle örgütün geçmisine yönelik olayların, biraz da abartılarak aktarılması sonucunda ortaya çıkan kültür taĢıyıcıları olarak tanımlanmaktadır. Tamamen doğru olsun veya olmasın anlatılan hikâyeler ve efsaneler, örgütün geçmiĢi ve bugünkü durumu arasında köprü görevini yerine getirmesi bakımından önem taĢımaktadır (Çelik, 2007:68). Örgütün tarihi ve bugünkü durumu arasında köprü görevi gören hikaye ve efsaneler genellikle kurumun geçmiĢine yönelik olayların aktarılması sonucu ortaya çıkan kültür taĢıyıcılarıdır (Unutkan, 1995:49).
Örgütsel hikâyeler, örgütün geçmisi ile ilgili yasanmıĢ çesitli olayları yansıtan ve örgütün temel değerlerini taĢıyan kültür faktörleridir. Etkili örgütlerde yönetici ve iĢ görenler örgüt felsefesini yansıtan çesitli hikâyeler, anılar anlatırlar; örgütsel kahramanlardan ve onların değiĢik örgütsel uygulamalarındaki baĢarılarından söz edeler. Örgüt kurucuları, yöneticiler ve baĢarılı olmuĢ iĢ görenler hakkında anlatılan bu hikâyeler, örgütsel yönden bütünleĢme, koordinasyon ve kontrol iĢlevi görmekte; yönetsel anlayıĢ ve uygulamaların inandırıcı ve ibret verici uygulamalarını oluĢturmaktadır (Bakan vd., 2004: 54).
Örgüt üyeleri hikayelerden söz ettikçe, bunların aktarmaya çalıĢtığı mesajları düĢündükçe, bu hikayelerin temsil ettiği kavramların da akılda kalması daha kolay olmaktadır. Ayrıca, örgütün tarihine iliĢkin hikayeler de çalıĢanların kendi örgütlerinin bu günlere nasıl geldiğini anlamalarına yardımcı olmaktadır. Diğer yandan, hikayeler calıĢanların örgütün yürütülen faaliyetlerini ve politikalarını daha iyi anlamaları açısından büyük önem taĢımaktadır. Joanne Martin ve meslektaĢlarının yaptığı bir araĢtırmaya göre, örgütlerde Ģu konularda hikayeler ortaya çıkmaktadır; Patron hikayeleri, kovulma hikayeleri, bir yere taĢınan çalıĢanlarla örgütün nasıl ilgilendiğine iliĢkin hikayeler; düĢük seviyedeki çalıĢanların yükselip yükselmeyeceğine iliĢkin hikayeler; kriz anlarında Ģirketin nasıl davrandığına iliĢkin hikayeler; kurallar ihlal edildiğinde nelerle karĢılaĢılacağına iliĢkin hikayeler (Nelson ve Campbell, 1997; akt. Güçlü, 2003).
2.1.5.7. Ritüeller (Adetler)
Adetler, kültürel kalıp ve değerleri güçlendirmek için yapılan törensel eylemlerdir. Özel günlerin kutlanması; yılbaĢı partileri, emeklilik yemekleri vb. Güçlü kültürlere sahip örgütlerde ritüeller ayrıntılarıyla ve detaylarıyla açıklanarak bunların takip edilmesi istenir (Terzi, 2000: 49). Tören ve kutlamalar sırasında örgüt üyelerinin benzer amaçlar etrafında toplanması ve ortak duygularda buluĢması, bireyler arasında birliktelik sağlamakta, örgüt kültürü unsurunun daha da belirginleĢmesini sağlamaktadır.
2.1.5.8. Dil
Dil, insanlar arasında bir iletiĢim, anlaĢma ve taĢıma aracı olarak baĢlı baĢına sembolik bir sistemdir. ĠletiĢim ise, ortak semboller aracılığıyla bilgi ve anlamın aktarılması sürecidir. Kodlanan mesajı taĢıyan sembollerin anlaĢılabilmesi, iletiĢimde bulunan insanların aynı algı dayanağına sahip olmasını gerektirir (ġiĢman, 2007: 97). Dil, coğrafik veya kültürel toplulukların yaĢadıkları tecrübeleri göstermekte kullanılan, öğrenilebilir, organize edilmiĢ semboller sistemidir. Eğitim bilimciler tarafından dil, „örgütsel ve yönetsel bir kontrol aracı ve mekanizması‟ olarak tanımlanmaktadır. Simgesel kodların temelini oluĢturan dil, aynı zamanda bireysel ve toplumsal değerler, anlayıĢlar ve yaĢantıları da, yeni kuĢaklara aktarır (Bakan vd., 2004:53-54).
2.1.5.9. Semboller
Semboller, örgüt üyelerinin karmaĢık fikirleri ve duygusal mesajları birbirine aktarmasını sağlayan ve özel anlamlar taĢıyan ve örgüt kültürünün göstergeleri olarak tanımlanan objeler, hareketler ve olaylardır (Özkalp ve Kırel, 1996). Toplumsal yaĢamda egemen olan bazı değerler ve normlar belli bir sembolle daha somut hale gelebilmektedir. Sembol haline gelmiĢ bir nesne ya da davranıĢı kullanmak yönetim süreci ve kontrol konusunda bilgi sağlamayı, mesaj iletmeyi ve ortak değerler geliĢtirmeyi sağlayan önemli bir araç olabilmektedir (Sabuncuoğlu ve Tüz, 2001: 38).
Toplumsal yaĢamda egemen olan bazı değerler ve normlar belirli bir sembolle daha somut bir hale gelmekte ifade edilebilmektedir (ġiĢman, 1994). Sembol ve semboller sayesinde örgüt üyelerinin rol ve görevlerine karĢı ilgi, arzu ve heyecanları artar. Semboller, üyelerin birbirlerini tanımalarına, yakınlaĢmalarına ve dayanıĢmalarını güçlendirmelerine de aracılık eder. Örneğin, üniformalar, yakalarda taĢınan rozetler, duvarlara asılı anlamlı tablolar ve afiĢler örgüt içinde ve örgüt dıĢında üyelerin heyecanlarını artırmak, kurumun baĢarısını arttırmak, görevlerini hatırlatmak, kültürlerini değer ve felsefesine uymak konusunda arzularını arttırır (Eren, 2007).
2.1.5.10. Törenler
Törenler, belirli zamanlarda belirli nedenlere bağlı olarak gerçekleĢtirilen gelenekselleĢmiĢ davranıĢlar Ģeklinde açıklanabilir. Örgüt kültürü, gelenekselleĢmiĢ etkinlikler olarak tanımlanan törenler yoluyla örgüt üyelerine aktarılmaya çalıĢılır. Veda yemekleri, yarıĢmalar, örgüte yeni giren iĢ görenler için yapılan tanıĢma toplantıları bunlara örnek verilebilir (Çelik, 2009).
Tören, belirli bir kiĢi ya da topluluğu ilgilendiren, özel bir olay için düzenlenmiĢ planlı bir faaliyeti, belirli bir anlamı diğer örgüt üyelerine ve bazı durumlarda dıĢ çevre unsurlarına iletmek için düzenlenen faaliyettir. Törenler toplumsal yaĢamda ve toplumun genel kültür yapısı içinde olduğu kadar örgüt içerisinde de önemli bir yer tutarlar. Bir diğer tanıma göre tören, bir grubun amaçlara ulaĢmasını kolaylaĢtıran biçimsel, simgesel ve süreli bir kolektif eylemdir. Çoğunlukla tarihsel bir nitelik taĢıyan bir olaya toplumun verdiği kültürel ağırlığı sürekli kılmak için belirli yer ve zamanlarda
düzenlenen toplu bir davranıĢ türüdür (Terzi, 2000: 48). Törenler, örgüt kültürünün bir kutlama aracı olup örgüt içindeki kültürel değerleri pekiĢtirmeyi, üyeler arası bağlılığı arttırmayı hedefler. Fairholm‟a göre, törenlerin amaçlarını örgütsel düzenin sürdürülmesine hizmet etmek, yeni üyelerin tanıtılmasını sağlamak, sembolik mesajları örgüt üyelerine aktarmak ve sosyal bağlılık duygusunun geliĢmesine katkı sağlamak Ģeklinde sıralamaktadır (Bakan vd., 2004:60).
Nelson ve Campbell (1997) örgütlerde altı çeĢit tören olduğunu belirlemiĢlerdir:
1. Statü töreni: bireyin statüsündeki değiĢimi gösterir. Örneğin, emeklilik