• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3. Yapılan çalıĢmaların sürekli olarak izlenmesi, eksikliklerin giderilmesi, hataların önlenmesi, okul kültürünün oluĢturulması, yayılması ve geliĢtirilmesi.

2.4. ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.4.2. Bürokrasi Ġle Ġlgili AraĢtırmalar

2.4.2.1. Yurt Ġçinde Yapılan AraĢtırmalar

Yücel (1999), “Bürokrasi ve Öğretmenlerin Güç Duygusu” adlı çalıĢmasında, meslektaĢ grubundaki öğretmenlerin en yüksek seviyede güç duygusuna sahipken, otoriter gruptaki öğretmenlerin ise en düĢük düzeyde güç duygusuna sahip oldukları; öğretmenin güç duygusu, bürokratikleĢme ile negatif iliĢkili iken uzmanlık ile ise pozitif iliĢkili olduğu; büyük okullarda çalıĢan öğretmenlerin, küçük okullardaki öğretmenlere göre daha yüksek otorite hiyerarĢisi algıladıkları gibi sonuçlara ulaĢmıĢtır.

Öztürk (2001), “Liselerde BürokratikleĢme ve Öğretmenlerin Stres Düzeyleri,” adlı doktora tezinde, ortaöğretim kurumlarında görevli öğretmenlerin okullarındaki bürokratikleĢme ve kendi stres düzeyine iliĢkin algılarını saptayıp, bu algılara bazı değiĢkenlere göre betimlemiĢtir. AraĢtırmanın evrenini 1998-1999 ögretim yılında Ġzmir il sınırları içerisinde bulunan 73 genel, 22 kız meslek, 19 endüstri meslek, 19 ticaret meslek ve 11 imam hatip lisesi ile 18 özel lise ve bu okullarda görev yapan öğretmenler oluĢturmaktadır.

• Öğretmenler okulları genelde düĢük ve orta düzeyde bürokratiklesmiĢ olarak görmektedir.

• Bürokrasinin boyutları arasında anlamlı ve pozitif bir iliĢki vardır. Okullardaki bürokrasi bu boyutlarla üniter bir yapı görüntüsü vermektedir.

•Öğretmenlerin kendi stres düzeyleri ile okullardaki bürokratikleĢme düzeylerine iliĢkin algıları arasında anlamlı ve negatif bir iliĢki vardır. Diğer bir deyiĢle okulların bürokratikleĢme düzeyleri arttıkça öğretmenlerin stres düzeyleri düĢmektedir.

Karaman ve Akıl (2005), “Bürokrasi ve Ġlköğretimde Örgütsel Sağlık” üzerine bir araĢtırma yapmıĢtır. Akıl, araĢtırmasında bürokrasinin örgütsel sağlığın bütün boyutlarını etkilediğini bulmuĢtur. AraĢtırmacı ayrıca, öğretmenlerin bürokratik okulları sağlıklı okullar olarak gördükleri, herkesin kurallara uyduğu okulların sağlıklı bir örgüt olduğu ve hiyerarĢik otorite kullanımı arttıkça öğretmenlerin uzmanlaĢmak istemedikleri gibi bulgulara da ulaĢmıĢtır.

Ömeroğlu (2006) “Okul Yönetiminde Bürokrasi ile Öğretmenlerin Okula ĠliĢkin Tutumları Arasındaki ĠliĢki”yi incelediği çalıĢmasında, öğretmenlerin okullarındaki bürokrasiyi düĢük olarak algıladıkları, öğretmenlerin okullarındaki bürokratik sürece iliĢkin algılarında cinsiyet, mesleki kıdem, branĢ, çalıĢtıkları okulların sosyo-ekonomik düzeyine göre anlamlı fark bulunmadığı, ancak okulda çalıĢılan toplam süreye göre anlamlı fark olduğu ve öğretmenlerin okula iliĢkin tutumlarının bürokratikleĢme düzeyine göre farklılaĢtığı gibi sonuçlara ulaĢmıĢtır.

Dönder (2006), “Öğretmenlerin Örgütsel VatandaĢlık DavranıĢları ve Bürokrasi” üzerine yaptığı yüksek lisans tezinde, ilköğretim okulu öğretmenlerinin görüĢlerine göre okullardaki bürokrasi ile örgütsel vatandaĢlık arasındaki iliĢkiyi incelediği araĢtırmasında, okulların kuralcı bir tarz ile yönetilmesinin okulun atmosferini olumsuz olarak etkilediğini bulmuĢtur. Ayrıca öğretmenlerin, idareyi desteklemedikleri sürece iĢlerini iyi yapmalarının bir önemi olmadığına inandıkları, iliĢkilerin resmileĢtiği okullardaki öğretmenlerin medeni cesaretlerinin kırıldığı, kendini aciz hisseden öğretmenlerin hayattan aldığı mutluluğun daha az olduğu gibi sonuçlara ulaĢmıĢtır.

Ermeç (2007), “Ġlköğretim Okullarının BürokratikleĢme Düzeyi Ġle Öğretmen Morali Arasındaki ĠliĢkiler‟‟ konusunu araĢtırdığı çalıĢmasında, Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarının bürokratikleĢme düzeyinin öğretmen morali üzerindeki etkilerini belirlemektir. AraĢtırmanın örneklemini 2006-2007 eğitim öğretim yılında Denizli il merkezindeki resmi ve özel ilköğretim kurumlarında görev yapan 436 öğretmen oluĢturmaktadır. Elde edilen bulgulara göre aĢağıdaki sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

1. Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin çalıĢtıkları okulların bürokratikleĢme derecesine iliĢkin algıları “orta üstü” düzeydedir.

2. Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin çalıĢtıkları okulların bürokratikleĢme düzeyine iliĢkin algıları arasında cinsiyet, kıdem, yaĢ, eğitim durumu ve kademe değiĢkenlerine göre anlamlı bir fark yoktur.

3. Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin moral düzeylerine iliĢkin algıları “orta üstü” düzeydedir.

4. Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin moral düzeylerine iliĢkin algıları arasında cinsiyet, yaĢ, eğitim durumu, kademe degiĢkenlerine göre anlamlı bir fark yoktur.

5. Denizli il merkezindeki ilköğretim okullarının bürokratikleĢme düzeyi, öğretmen moralinin “toplumsal baskı” boyutu hariç tüm alt boyutlarını anlamlı düzeyde yordayabilmektedir.

Karaman, Yücel ve Dönder (2008), “Öğretmen GörüĢlerine Göre, Okullardaki Bürokrasi ile Örgütsel VatandaĢlık Arasındaki ĠliĢki ‟‟ adlı araĢtırmasında, ilköğretim okulu öğretmenlerinin görüĢlerine göre ilköğretim okullarında örgütsel vatandaĢlık davranıĢları ile okulun örgüt yapısındaki bürokratikleĢme derecesi arasındaki iliĢki incelenmektedir. ÇalıĢmanın evreni 2005–2006 öğretim yılında UĢak ili merkezi, merkeze bağlı köyleri ve ilçe merkezlerinde bulunan beĢten fazla öğretmenin çalıĢtığı 64 ilköğretim okulundaki 1355 öğretmendir. Örneklem 26 okuldaki 538 öğretmenden oluĢmuĢtur. Örneklemi belirlemede tabakalı örnekleme metodu kullanılmıĢtır. AraĢtırmada örgütsel vatandaĢlık davranıĢları üzerinde bürokrasinin etkisinin olduğu

tespit edilmiĢtir. Ayrıca bürokrasi okul örgütsel vatandaĢlık davranıĢının bütün boyutlarını etkilemektedir. Okulun kuralcı bir tarz ile yönetilmesi okulun atmosferini olumsuz olarak etkilemektedir. Öğretmenlerin görüĢlerine göre otoritenin hiyerarĢik kullanımının artması iliĢkilerin biçimselleĢtirmesine neden olmaktadır.

Zeytin (2008), “Ġlköğretim Okullarında BürokratikleĢme ve Okul Kültürü” adlı araĢtırmasında, mesleki kıdem arttıkça öğretmenlerin okullarda daha yüksek bürokratikleĢme algıladıkları ve okulların bürokratikleĢme düzeyindeki artıĢın okul kültürünü olumlu etkilediği gibi bulgulara ulaĢmıĢtır. AraĢtırma sonucunda elde edilen diğer bulgular Ģöyledir:

1) Okullardaki bürokratikleĢme düzeyine iliĢkin öğretmen algıları arasında cinsiyet, yaĢ, mesleki kıdem, branĢ ve okulların sosyo-ekonomik düzey değiĢkenlerine göre istatistiksel bakımdan anlamlı bir fark saptanmamıĢtır.

2) Bürokrasinin otorite hiyerarĢisi boyutundaki bürokratikleĢme düzeyine iliĢkin öğretmen algıları arasında cinsiyet, yaĢ, mesleki kıdem ve branĢ değiĢkenlerine göre anlamlı bir fark bulunmazken; okulların sosyo-ekonomik düzeylerine göre anlamlı bir fark olduğu saptanmıĢtır.

3) Bürokrasinin kurallar-düzenlemeler boyutundaki bürokratikleĢme düzeyine iliĢkin öğretmen algıları arasında cinsiyet, yaĢ, branĢ ve okulların sosyo-ekonomik düzey değiĢkenlerine göre anlamlı bir far bulunmazken; mesleki kıdem değiĢkenine göre anlamlı düzeyde bir fark olduğu saptanmıĢtır.

4) Bürokrasinin nesnellik boyutundaki bürokratikleĢme düzeyine iliĢkin öğretmen algıları arasında cinsiyet, yaĢ, mesleki kıdem, branĢ ve okulların sosyo- ekonomik düzey değiĢkenlerine göre istatistiksel bakımdan anlamlı bir fark saptanmamıĢtır.

Gönüllü (2009), „‟Bürokrasi ile Öğretmen Yeterliği Arasındaki ĠliĢki‟‟ adlı çalıĢmasında, okul yöneticilerinin görüĢlerine göre bürokrasi ile öğretmen yeterliği arasındaki iliĢkiyi incelemektir. ÇalıĢmanın evreni 2007–2008 öğretim yılında UĢak il merkezinde bulunan 61 ilk ve orta dereceli okulda görev yapan 181 okul yöneticisi

oluĢturmaktadır. ÇalıĢmanın örneklemini de evrendeki bütün okul yöneticileri oluĢturmaktadır. AraĢtırmada öğretmen yeterliği üzerinde bürokratikleĢmenin etkisinin olduğu tespit edilmiĢtir. Yöneticiler, en çok kuralcılığı ve kuralları önemserken, yaĢları ilerledikçe öğretmenleri yeterli görme eğilimleri de artmaktadır. HiyerarĢik otorite kullanımının önemsenmesi, öğretmenlerin iletiĢim ve etkileĢim becerilerini düĢürürken, okuldaki bürokratikleĢmenin artması öğretmen yeterliğini artırmaktadır.

Buluç (2009b), „‟Ġlkoğretim Okullarında Bürokratik Okul Yapısı ile Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Arasındaki ĠliĢki‟‟ adlı araĢtırmasında ilkğretim okullarında bürokratik okul yapısının iĢleyiĢi ile okul müdürlerinin liderlik stilleri arasındaki iliĢkiyi öğretmenlerin algılarına göre belirlemeye çalıĢmıĢtır. AraĢtırmanın çalıĢma grubu, amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilen ve Ankara‟da bulunan 12 ilköğretim okulunda çalıĢan toplam 250 öğretmenden oluĢmaktadır. AraĢtırma sonuçlarına göre; bürokrasinin etkin iĢlediği örgütlerde performans ve verimliliğin yüksek olduğu, ayrıca aralarında iliĢkinin test edildiği değiĢkenleri de genelde olumlu yönde etkilediğidir. yöneticilerin çoğunlukla dönüĢümcü liderlik davranıĢlarını sergilemekte olduğunu, okul yapısında bürokrasinin etkili iĢleyiĢi ile dönüĢümcü liderlik arasında anlamlı bir iliĢki olduğu, sonucuna ulaĢılmıĢtır.

2.4.2.2. Yurt DıĢında Yapılan AraĢtırmalar

Kidd (1967), “Okul Bürokrasisi ile ilgili Olarak Okul Müdürlerinin Ġnanç Sistemlerine Kural Yönlendirmeleri Üzerine Bir ÇalıĢma” adlı doktora tezinde araĢtırmasını gerçekleĢtirdigi okullarda ögretmenler tarafından algılanan bürokrasinin hangi düzeyde algılandığını ve bu algının okul müdürlerinin belirli davranıĢlarından etkilenip etkilenmediğinin ortaya çıkarmaya çalıĢmıĢtır. AraĢtırma örneklemini ortaöğretim okullarında çalısman 565 ögretmen ve 12 okul müdürü ile, ilköğretim okullarında çalıĢan 557 öğretmen ve 34 okul müdür oluĢturmaktadır.

AraĢtırmanın sonucunda elde edilen bilgiler söyle özetlenebilir;

-Açık inanç sistemlerine sahip yöneticiler daha az kural yönelimli olmaya eğilimli iken kapalı inanç sistemine sahip yöneticiler daha fazla kural yönelimli olmaya

eğilimlidirler.açık inanç sistemine sahi olan; müdürlerin karar vermekte kurallara olan güvenleri ne daha azdır, ne de bireysel kaygıları daha fazladır.

-Okullarda öğretmenler tarafından algılanan bürokrasinin müdürlerinin inanç sistemleri ve kural yönelimlerinden etkilenmediği bulunmuĢtur.

-Okullardaki bürokratik normlar okuldan okula değiĢmektedir. Ancak bunların müdürlerin inanç sistemleri ve kural yönelimleri ile iliĢkisi bulunmamaktadır.

-Ġlkögretim müdürleri ile ortaögretim müdürlerinin inanç sistemleri ya da kural yönelimleri arasında önemli bir farklılık bulunmamaktadır (Ömeroğlu, 2006).

Prigmore (1968), çalısmasında ortaöğretim okullarındaki bürokratik yapı içinde öğrenci beklentilerini karĢılamadaki öğretmen yeteneklerinin öğretmenden öğretmene çeĢitlilik göstermesinin nedenlerini ortaya koymaya çalıĢmıĢtır. Arastırmanın örneklemini Oklahama‟da bulunan liselerde çalısan 55 öğretmen ve 880 öğrenci oluĢturmaktadır.

AraĢtırmanın sonuçları aĢağıda özetlenmektedir;

-Kurallara sıkı bağlı olduğunu düĢünen öğretmenler müdürlerinin daha kuralcı olduğunu algılama egilimlidirler, kurallara daha az bağlı olduğunu düĢünen öğretmenler ise müdürlerinin daha da az kuralcı olduğunu düĢünmektedirler.

-Kurallara bağlılığın öğrencilerinin beklentisini karĢılama üzerinde etkisi ya çok az yada hiç yok çıkmıĢtır. Bununla birlikte, kiĢiler arası iliĢkiler ve örgüt etkililiği arasında pozitif bir iliĢki bulunmaktadır. Bu iki boyutta daha az kuralcı olan öğretmenlerin öğrencilerinin beklentilerini karĢılamada daha baĢarılı oldukları görülmektedir.

-Müdürlerini düĢük düzeyde kuralcı olduğunu düĢünen öğretmenler öğrencilerinin beklentilerini karĢılamada daha baĢarılıdırlar.

-Örgütün baskısını daha az hisseden öğretmenler öğrencilerinin beklentilerini daha yüksek boyutta karĢılayabilmektedir (Ömeroğlu, 2006).

Hall (1972), “ProfesyonelleĢme ve BürokratikleĢme” isimli araĢtırmasında, bürokratikleĢme oranıyla profesyonelleĢme arasında ters orantı olduğunu ve yine aynı araĢtırmada ileri seviyedeki bürokratikleĢme ve profesyonelleĢmenin örgütte çatıĢmaya neden olacağını bulmuĢtur (Gönüllü, 2009).

Spinks (1980), „BürokratikleĢme ve Profesyonellik Düzeyleri Arasındaki ĠliĢki ve Okul Ġklimi‟ adlı çalıĢmada bürokratikleĢme ve okul iklimi ile profesyonellik ve okul iklimi arasında bir iliĢki var mıdır? sorularına yanıt aranmıĢtır. AraĢtırma sonucunda „Okul ikliminin açıklığı ile bürokratikleĢme arasında pozitif bir iliĢki bulunmuĢtur. Profesyonelliğin boyutlarıyla okul ikliminin açıklığı arasında anlamlı bir iliĢki yoktur. BürokratikleĢme düzeyi arttıkça müĢterinin çıkarını gözetme eğilimi artmaktadır.‟ sonuçlarını elde etmiĢlerdir (Zeytin, 2008).

Hoy ve Miskel (1982), “Okul Bürokrasisindeki Profesyonellik” adlı araĢtırmalarında, yüksek düzeyde profesyonelleĢmiĢ öğretmenlerin, aĢırı bürokratikleĢen yönetimlerle çeliĢtikleri sonucuna ulaĢmıĢlardır. Adı geçen araĢtırmacılar, ayrıca, eğer müdürler otoriter olmayıp duygularını kontrol ederek güçlüklerin üstesinden gelmeyi baĢarabilirler ve hiyerarĢik otoriteye sahip olurlarsa, öğretmenlerin sadakatlerini arttırabileceklerini belirtmiĢlerdir.

Woodruff (1983), öğretmenlerin okullardaki bürokratikleĢme seviyesi, profesyonelleĢme düzeyi ve müdürlerin otoritelerini kabul etmeye iliĢkin algıları arasındaki iliĢkileri belirlemeye yönelik araĢtırmasında, aĢırı bürokratikleĢmiĢ okullarda çalıĢan öğretmenlerin kurallara uymada daha isteksiz oldukları, müdürlerinin yetenekli olduğuna inanan öğretmenlerin yönetimin emirlerine uymada daha istekli oldukları, kendilerini iĢine adamıĢ öğretmenlerin idari emirleri daha kolay yerine getirdikleri ve daha çok bürokratikleĢmiĢ okullarda çalıĢan öğretmenlerin daha az profesyonel oldukları gibi sonuçlara ulaĢmıĢtır (Zetin, 2008).

Campell vd. (1987)‟ ne göre ise bürokratikleĢme derecesiyle iĢ doyumu arasında negatif bir iliĢki vardır. BürokratikleĢme derecesi yüksek okullarda çalıĢan

öğretmenlerin iĢ doyumu, bürokratikleĢme derecesi düĢük olan okullarda çalıĢan öğretmenlere göre daha düĢüktür.

Gaziel ve Weis (1989), “Okullardaki Bürokratik Yapı, Denetim Alanı ve Ġlköğretim Okulu Öğretmenleri Arasındaki YabancılaĢma” adıyla bir araĢtırma yapmıĢlardır. AraĢtırmacılar, yaptıkları araĢtırmada okullardaki bürokratikleĢme ve merkezileĢmenin öğretmenlerin iĢe ve çevreye olan iliĢkilere yabancılaĢmaları üzerinde etkili olduğunu bulmuĢlardır (Zeytin, 2008).

Morris (1990), „‟Bürokrasi, profesyonelleĢme ve okul yenilik stratejileri‟‟ adıyla yaptığı araĢtırmada, bürokratik örgütlerdeki merkezi karar alma sisteminin yenilikleri engelleyici bir ortam oluĢturmadığı; aksine, Ġskandinav ülkeleri örneğinde olduğu gibi, bürokratikleĢmiĢ örgütlerde yapısal reformları hızlandırdığı bulgusuna ulaĢmıĢtır (Zeytin, 2008).

Smith ve Meier (1994), bürokrasinin devlet okullarının yönetiminde olumlu bir araç olabileceğinin altını çizerek bürokrasinin okulun çevresinde geliĢen sorunlardan kaynaklandığını iddia etmektedirler. AraĢtırmacılara göre bürokratikleĢme düĢük performansın nedeni değil, zor bir eğitim görevinin sonucudur ve bürokrasi azalırsa okullarda performansın düĢmesine neden olacaktır.

Adler ve Borys (1996), iĢlevsel ve engelleyici bürokrasi tipleri üzerinde çalıĢmıĢlardır. AraĢtırma sonuçlarına göre; formallik etkin ve zorlayıcı olmak üzere iki Ģekilde gerçekleĢmektedir. Etkin formallik, problemlerin çözümünde yardımcı olan, etkileĢimli iletiĢimi sağlayan bir yapıdır. Zorlayıcı ya da baskıcı formallik ise, cezalandırmayı ön plana alan, otoriter ve tek yönlü iletiĢime dayanır.

Hoy ve Sweetland (2000) ise, bürokrasinin temel özelliklerini belirleyerek, okullarda bürokrasinin etkin ya da zorlayıcılığını belirlemeye dönük bir ölçek geliĢtirme üzerinde uğraĢmıĢlardır. Yetkinin merkeziliği, çalıĢanların karar sürecine katılma derecesi ile ilgilidir. Yüksek derecede merkezilikte, kararların birkaç kiĢinin elinde toplanması söz konusudur. DüĢük düzeyde merkezilikte ise karar sürecinde yetki dağıtılmıĢtır.

Bohte (2001), “Yerel Seviyede Okul Bürokrasisi ve Öğrenci Performansı” adlı çalıĢmasında Amerikan eğitim sistemindeki baĢlıca tartıĢma konusu olan bürokrasinin eğitim performansını Ģekillendirmesi üzerinde çalısmaktadır. Amerikan eğitim sisteminde. okul yandaĢları eğitimdeki bürokrasilerin devlet okullarında dramatik seviyede baĢarısızlık getirdiğini düĢünürlerken, diğer bir görüĢ eğitim bürokrasisinin bir çok problemi ortadan kaldırdığı ve öğretmenleri sadece öğretmeye odaklandırdığı için yararlı oldugu yönündedir. Bu çalısmada öğrenci performansındaki bürokrasi etkisiyle ilgili bu iki iddiayı incelemektedir.AraĢtırmanın sonuçlarına göre; DeğiĢik modellerden toplanan bulgular bürokrasi (hem merkez, hem de kampüs yönetimi seviyesindeki) ve öğrenci performansı arasında negatif bir iliĢki olduğunu göstermektedir. Bürokrasinin tüm seviyelerdeki öğrencilerin temelde okuma, aritmetik, ve yazma sınavlarında oluĢan geçme notlarını olumsuz etkilediği ortaya çıkmıĢtır.

Smith ve Larimer (2004) “Karmasık Bir ĠliĢki: Bürokrasi ve Okul Performansı” adlı araĢtırmalarında bürokrasi ve eğitim politikalarında sıkça rapor edilen okul bürokrasisi ve okul performansı arasındaki iliĢkiyi ortaya koymayı amaçlamıĢlardır. AraĢtırmanın sonuçlarına göre; DüĢük gelir ve azınlık olma ile düĢük geçme notları devamsızlık ve okulu bırakma arasında pozitif bir iliĢkinin olduğu, eğitim harcamaları ile geçme notu ve devam oranı arasında da pozitif bir iliĢki okul bırakmayla ise negatif iliĢkili olduğu bulunmuĢtur.

Kotnis (2004) tarafından yapılan “Eğitimde Etkin Bürokrasiler: ġehirlerde ve Okullardaki BiçimselleĢme Örnek Olay ÇalıĢması” isimli çalıĢmasında, okul personelinin, bölge okullarındaki etkin bürokrasi seviyesine iliĢkin algıları doğrultusunda, bir merkez bölge okulunun, merkez bürosundaki politikaların, okulların iĢleyisi üzerindeki etkisini ölçmektedir ve açıklamaktadır. ÇalıĢmada, okul bürokrasisini etkin ve zorlayıcı olarak iki boyutta inceleyen “Etkin Okul Yapısı Ölçegi (ESS)” kullanılmıĢtır. AraĢtırmada nitel ve nicel araĢtırma tekniklerinden yararlanılmıĢtır. ESS ve EDS envanterleri merkez bürolarda ve okullarda çalıĢan yöneticiler ile öğretmenlere uygulanmıĢtır. Bu araĢtırmanın sonucunda aĢağıdaki bulgulara ulaĢılmıĢtır: Daha etkin bir bürokrasi yaratmak için merkez büro seviyesindeki biçimselleĢtirme çabaları, bölgedeki birçok okulun iĢleyisinde güçlü ve uyumlu bir etkiye sahiptir, Ģu anki yönetim tarafından baĢlatılan on yıllık bir yapısal değiĢiklik sonrası, merkez büro

bürokrasisi ve bölgedeki birçok okulun bürokrasisi, öğretmenler ve okul yöneticileri tarafından etkin olarak algılanmaktadır. (Ermeç, 2007).

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde, araĢtırma modeli, evren, örneklem, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve analizine yer verilmiĢtir.