• Sonuç bulunamadı

2.2. ÖZEL HUKUK KARAKTERLĠ UYUġMAZLIKLAR

2.2.1. Haksız Fiilden Doğan UyuĢmazlıklar

2.2.1.3. Haksız Rekabetten Kaynaklanan Davalar

Fikri ürünlerin korunması amacıyla, eser ile yakın iliĢkisi bulunan ve fikir ve sanat eserlerine benzeyen bazı ürünler FSEK m. 83-84 hükümleri ile düzenlenerek haksız rekabet hükümleri ile koruma altına alınmıĢtır.

Belirtilen hallerde iltibasın bulunup bulunmadığı, haksız rekabet ilkelerine göre belirlenir290. Haksız rekabet hükümlerinde (TTK m. 54 vd.) öngörülen

“tespit”, “men”, “haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması”, “maddi ve manevi tazminat” davaları, taraflar tacir olmasa dahi ikame edilebilir (FSEK m. 83 f. 5). Uygulamada FSEK ile TTK’daki haksız rekabet hükümlerinin uygulanması arasındaki temel fark, eser veya bağlantılı hak dıĢındaki fikri ürünlere saldırı halinde FSEK m. 68 uyarınca üç kata kadar medeni hukuk cezası talep edilememesinde görülmektedir. FSEK’te belirtilen hukuk davalarının kabulü için öncelikle “eser” niteliği tartıĢıldığından, dava konusu “eser” niteliğini haiz değilse, haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak tazminat talep edilmektedir. Her ne kadar anılan hukuki sebepler özü itibariyle haksız fiil sorumluluğuna dayansa da, FSEK uyarınca manevi tazminat talep etmek için kusur aranmadığı ve hukuka aykırı fiili ispat külfeti bulunmadığı, keza FSEK m. 76 f. 2’deki davacı lehine ispat kolaylığı sağlayan karineden faydalanmanın haksız rekabete dayalı taleplerde mümkün olamayacağı değerlendirildiğinde FSEK m. 66-70 arasında düzenlenen hukuk davalarının haksız rekabet davalarına göre daha elveriĢli olduğu söylenebilir.

Koruma süresi, haksız rekabet ve iltibas tehlikesi devam ettikçe var olmalıdır291. Örneğin, koruma süresi dolmuĢ olsa dahi eserlerin adı bir baĢka esere

289 MemiĢ, s. 349-363.

290 Bozbel, SavaĢ, 6102 sayılı TTK’na göre Haksız Rekabet Hukuku, Nürnberg, 2018, s. 133. 291 GüneĢ, Ġlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Ankara, 2015, s. 296.

102

verilemez292. Her ne kadar haksız rekabet davalarında bakmaya asliye ticaret mahkemeleri görevli ise de FSEK’ten doğan haksız rekabet davalarında görevli mahkeme fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesidir (FSEK m. 76).

FSEK m.1/B (a) uyarınca eser; sahibinin hususiyetini taĢıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade etmektedir. Ancak bazı fikri ürünler eser veya bağlantılı hak niteliğini haiz olmasa da, FSEK m. 83-87 hükümlerinde öngörülen Ģartları taĢımaları halinde haksız rekabet hükümleri uyarınca korunmaktadır. Belirtilen hallerde tescil edilmiĢ bir marka, patent vb. hakların bahĢettiği özel koruma hükümleri saklıdır. Ayrıca TMK m. 25 uyarınca kiĢilik hakları ihlali sayılabilecek özellikle resim, portre ve fotoğraf üzerindeki haklara yönelik ihlallerde tazminat talebi de mümkündür.

2.2.1.3.1. Ad ve Alametler

Her eser umuma bir adla sunulur ve bu adla tanınır, anılır, reklamı yapılır. Bir eserin ad ve alametleri ile çoğaltılmıĢ nüshaların Ģekilleri, iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmıĢ nüshalarında kullanılamaz (FSEK m. 83).

FSEK m. 83’te eser adlarının haksız rekabet hükümlerine göre korunabileceği öngörülmüĢtür. Bununla birlikte eser adları, eser sahibinin hususiyetini taĢımaları kaydıyla, bir edebi eser olarak da korunabilirler293

. FSEK m.83’te öngörülen uyuĢmazlıkla eser adının iltibasa neden olabilecek Ģekilde diğer bir eserde kullanılmasıdır. Dolayısıyla hükmün dar bir uygulama alanı vardır. Ancak eser adı sahibinin hususiyetini taĢıyorsa, eser sahibi, eser üzerindeki mali veya manevi hakların ihlaline neden olabilecek her türlü fiile engel olabilir.

Eser adlarına iliĢkin uyuĢmazlıklar uygulamada farklı Ģekillerde ortaya çıkabilmektedir. Örneğin eser adlarının marka olarak tescili için baĢvuru

292 Erel, s. 230.

293 Ayiter, s. 84; Yıldız, Ozan Ali, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Çizgi Roman, Ġstanbul, 2017, s. 83 vd.

103

yapılması uygulamada sıklıkla karĢılaĢılan bir durumdur. Ancak bu durumda FSEK m.83 hükmü değil Kanunun eser parçalarının korunmasına iliĢkin FSEK m.13/2 uygulama alanı bulacaktır294. FSEK m.83’ün uygulanabileceği uyuĢmazlıklar ise eser adının farklı bir eserde kullanılması Ģeklinde gerçekleĢmektedir. Örneğin bir Ģiirin adının bir televizyon programını adı olarak kullanılması halinde bu hükme göre değerlendirme yapılabilir295

.

Eserin alametleri ile hangi unsurların kastedildiği ise hükümde açıkça ifade edilmemiĢtir. Öğretide, eser sahibinin hususiyetini taĢımadığı için bağımsız bir eser olarak korunamayacak tiplemelerin FSEK m. 83 kapsamında korunabileceği kabul edilmektedir296

. Yargıtay da bir kararında “Bizimkiler” dizisindeki “Horozcu Katil” tiplemesinin eser sahibinin izni alınmadan reklamlarda kullanılmasını FSEK m.83’e aykırı bulmuĢtur297

.

2.2.1.3.2. ĠĢaret, Resim ve Sesler

FSEK m. 84’te marka niteliğinde olmayan iĢaret veya eser niteliğinde olmayan resim ve seslere iliĢkin tespitlerin (kayıtların) ticari amaçla çoğaltılması ve yayılması halinde söz konusu tespit ve çoğaltma üzerinde koruma sağlanmaktadır. Eser niteliğini haiz olmayan fotoğraflar ve filmler de bu hüküm kapsamında korunmaktadır.

Eser niteliği taĢımayan, marka ve tasarım tescili bulunmayan ve fakat tarihi veya doğal mekanların görüntülerini ya da önemli tarihsel bir olayın görüntülerinden oluĢan fotoğraf koleksiyonlarının, toplumda tanınan bir sanatçının röportajını kaydedip ticari amaçla çoğaltan ve yayan kiĢilerin yatırımı

294

Yıldız, Çizgi Roman, s. 83 vd.

295 Bu yönde bir uyuĢmazlığa iliĢkin yapılan bilirkiĢi değerlendirmesi için bkz. Pekdinçer, R. Tamer, Haksız Rekabet ve Marka Hukukuna ĠliĢkin BilirkiĢi Raporları ve Mütalaalar II, Ankara, 2019, s. 441 vd.

296 AteĢ, Eser, s. 245; Yıldız, Ozan Ali, “Türk Hukukunda Kurgusal Karakterlerin Korunması”, THD, S. 124, 2016, s. 70.

297 Bkz. Yargıtay 11. HD, 22.10.1996, E. 1996/6796, K. 1996/7173 (Suluk, Cahit / Orhan, Ali, Uygulamalı Fikri Mülkiyet Hukuku Cilt: 2, Ġstanbul, 2005, s. 32-33).

104

ve emeği, anılan hükümle korunmakta, hak sahipleri üçüncü kiĢileri aynı iĢlemleri yapmaktan men edebilmektedir298.

Koruma süresi olarak FSEK’te öngörülen eserlerin korunmasına iliĢkin süreler burada da kıyasen uygulanabilir299

.

2.2.1.3.3. Mektup, Hatıra ve Benzer Yazılar

FSEK m. 85 uyarınca “Eser mahiyetinde olmasa bile, mektup, hatıra ve

buna benzer yazılar yazanların ve bunlar ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakati olmadan yayınlanamaz. Meğer ki, yazanın ölümünden itibaren on yıl geçmiş bulunsun.”

Söz konusu hüküm, MK m. 24 ve devamında yer alan kiĢiliğin korunmasına yönelik hükümlerin tamamlayıcısı niteliğindedir300

. Burada korunan kiĢisel değer kiĢinin gizli ve özel yaĢam alanıdır301. Mektup, hatıra ve benzeri

yazıların yazarın veya muhatabın rızasının alınmadan alenileĢtirilmesi bu kiĢilerin kiĢilik hakkını ihlal eder302. Örneğin bir kimsenin günlüklerinden yararlanarak bir

roman yazılması halinde bu hüküm anlamında kiĢilik hakkı ihlal edilmiĢ olur303

.

298 Parlak Börü, ġafak, Fotoğraf Üzerindeki Haklar, Ankara, 2013, s. 59. 299

Arslanlı, s. 56; Ayiter, s. 77. 300 Ayiter, s. 86; AteĢ, Eser, s. 420-421.

301 Ayiter, s. 86; Tekinalp, s. 289; AteĢ, Eser, s. 420-421.

302 Yıldız, Ozan Ali, “Mektup, Hatıra ve Benzeri Yazıların KiĢilik Hakkı Kapsamında Korunması”, MÜHF-HAD, C. 25, S. 1, 2019, s. 452-453.

303

“…Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış bir müzisyen ve ressam olduğunu, davalı F… Ş…’ın yazdığı ve diğer davalının yayınladığı ZAMAN GERİYE DÖNMEZ isimli romanda davacının hayatının anlatıldığını, davacının yayınlamak üzere kaleme aldığı anılarına ilişkin notların davalı F… Ş… tarafından bir şekilde ele geçirilerek roman yazıldığını, ancak bu romanda müvekkili hakkında küçük düşürücü, gerçekte olmayan olayların anlatıldığını, bu nedenle müvekkilinin kişilik hakkına saldırı olduğunu ileri sürerek, davalının tecavüzünün refini, romanın toplatılmasını, şimdilik 1.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizce davacı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmuş, dava konusu eserde, davacının (roman kahramanı Mişon’un) kişilik haklarına saldırı niteliğinde, özel ve gizli yaşam alanına ait bilgilerin ifşa edilmesi niteliğinde açıklamalar bulunduğu, davacının sunduğu günlüklerin (müsveddelerin) FSEK’nin 2. maddesinde ifadesini bulan “edebiyat eseri” niteliğinde olmadığı, FSEK’nin 85. maddesinde ifadesini bulan “hatıra” niteliğinde yazılar olduğu, günlüklerden esinlenme şeklinde faydalanma olduğu, davaya konu romanı okuyan ve davacıyı tanıyan kişilerin romanda Mişon olarak adı geçen kişinin

105

Mektup, hatıra veya benzeri yazıların bu hüküm kapsamında korunabilmesi için bu metinlerin eser niteliğinin bulunması gerekmez. Bu durum FSEK m.85/1’de açıkça ifade edilmiĢtir. Bu metinlerin eser niteliğini haiz olması halindeyse hem eser korumasına iliĢki hükümler hem de FSEK m.85 hükmü uygulama alanı bulacaktır304

.

2.2.1.3.4. Resim ve Portreler

FSEK m. 86 f. 1 hükmü uyarınca “Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim

ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez.”

Söz konusu hükme istinaden resim veya portreler üzerindeki bu yasaklama tasvir edilenin kiĢilik hakkını korumaya yöneliktir. Örneğin, bir fotoğrafçının çektiği bir düğün fotoğrafının vitrininde sergilemesi de bu kapsamda değerlendirilir. Hükmün 2. fıkrasındaki istisnai hallerde tasvir edilenin muvafakati aranmaz.

1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynıyan kimselerin resimleri; 2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler;

3. Günlük hadiselere mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için şart değildir.

FSEK m. 87 uyarınca aksi kararlaĢtırılmamıĢsa, bir kimsenin sipariĢ üzerine yapılan resim veya portresinden, sipariĢ veren veya tasvir edilen ve yahut bunların mirasçıları fotoğraf aldırtabilir.

(başkahramanın) davacı olduğu kanaatine varacağı, davacı tarafın FSEK’nin 85. maddesi ve TMK 24. maddesi kapsamında manevi tazminat hakkının doğduğu, ancak maddi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir…” Bkz. Yargıtay 11. HD, T. 18.11.2014, E. 2013/17510, K. 2014/17840 (Lexpera).

106