• Sonuç bulunamadı

1.4. TÜRK HUKUKUNDA ARABULUCULUK YOLUYLA UYUġMAZLIK

2.1.2. Eser ve Eser Sahipliği Kavramı

Eser üzerindeki manevi ve mali haklara değinmeden önce eser ve eser sahipliği kavramları hakkında kısaca açıklama yapılması uygun olacaktır. FSEK m. 1/B uyarınca, eser; “sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki,

güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ifade eder. Buna göre sahibinin hususiyetini taĢımak ve kanunda

yazılı sınırlı sayıdaki eser kategorilerinden birinin özelliklerini taĢımak kaydıyla

145 Tosun, Manevi Haklar, s. 87-89; Tekinalp, s. 163. 146 Tekinalp, s. 8; Bozbel, Fikir ve Sanat Eserleri, s. 25. 147 Tekinalp, s. 8; Bozbel, Fikir ve Sanat Eserleri, s. 25. 148 AteĢ, Mustafa, Fikri Hukukta Eser, Ankara, 2007, s. 102.

55

“eser” olarak kabul edilen fikri ürünler, FSEK koruması kapsamındadır. Salt fikirler koruma kapsamında değildir. Eser niteliği taĢıması için fikirlerin bir eserde vücut bulması ve harcıâlem niteliği aĢarak eser sahibinin hususiyetini taĢıması gerekmektedir149. Eseri sanatçıya bağlayan, eser sahibinin adeta imzası

kabul edilen hususiyetidir150. Eser niteliği taĢımayan fikri ürünler hakkında ancak FSEK m. 83 ve m. 84 yollaması ile TTK’da öngörülen haksız rekabet hükümleri uyarınca koruma sağlanır.

Fikir ve sanat eserleri hukukunun konusunu eser oluĢturur. Eser sahibi ise korunmaya değer görülen eseri ortaya çıkaran, yaratan, hususiyet katandır. FSEK’te yaratıcılık ilkesi benimsenmiĢtir. Fikir ve sanat eserleri hukukunda hak süjeleri; eser sahipleri ve hak sahipleri olarak iki kategoride incelenir151

.

Eser sahipleri eseri meydana getiren gerçek kiĢidir (FSEK m.8/1). Eser sahibi statüsünün kazanılması için eseri meydana getirmek yeterlidir. Hak sahipleri ise; “eseri meydana getirmemiş olduğu halde, eser üzerindeki çeşitli hak

ve menfaatlerden yararlanma ve kullanma yetkisini haiz kişi” olarak

tanımlanmakta olup iĢverenler, tüzel kiĢiler, eser sahibinin mirasçıları, mali hak sahipleri, lisans sahipleri, meslek birlikleri ve kamu otoriteleri hak sahibi olarak değerlendirilmektedir152

.

149“Röportaj; radyo ve TV habercisinin araştırma ve soruşturma sonucunda hazırlamış olduğu program, mülakattır. Bu nitelikteki bir program ve mülakat, muhabir ile görüşüne başvurulan davetli veya katılımcı arasında soru-cevap biçiminde gerçekleştirilmekte olup, çoğunlukla tartışma ve eleştiriyi kapsamaz. TV'de yayımlanan bir tartışma programında da, tartışmayı yöneten ve soru soran bir muhabir olmasına karşın, röportajdan farklı olarak, başka kişilerin de katıldığı, karşıt görüşlerin ileri sürüldüğü bir tartışma ve eleştiri ortamı mevcuttur. Böyle bir tartışma programına katılan davacının açıklama ve görüşlerinin ilim ve edebiyat eseri olarak korunabilmesi için gerekli "hususiyet" unsurunun belirlenmesinde, açıklamalardaki bütünlük, anlatım tarzı, program ile uyumlu bir biçimde ve akıcı bir şekilde ifade edilmesi gibi sahibine özgü ve orijinallik, içeren hususların varlığı göz önüne alınmalıdır. Bu belirleme yapılırken hakim, HUMK'nun 275, maddesi uyarınca, uyuşmazlığın çözümü konusunda uzman bu bilirkişi veya işin niteliğine göre bilirkişi kurulunun özel ve teknik bilgisinden yararlanmak zorundadır.” Bkz. Yargıtay 11. HD, T. 13.3.2007, E. 2006/934, K. 2007/4555 (Lexpera).

150 Hususiyet kavramı ile ilgili detaylı açıklama ve öğretideki görüĢler için bkz. Bozgeyik, Hayri, “Fikir ve Sanat Eserlerinde Hususiyet”, BATĠDER, C.XXV, S.3, 2009, s. 175-176; Bellican, Cüneyt, “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Açısından Hususiyet Kavramı”, ĠKÜHFD, C.7, S.1, 2008, s. 80 vd.

151 AteĢ, Eser Sahipliği, s. 12. 152 AteĢ, s. 14.

56

FSEK m. 18 f. 2 kapsamında iĢçi, memur, hizmetlilerin meydana getirdiği eserlerin mali haklarını kullanma yetkisi iĢverenlerindedir153. ĠĢveren gerçek kiĢi,

tüzel kiĢi veya kamu tüzel kiĢisi olabilir. Ancak çalıĢanlar eser sahibi, mali ve manevi hak sahibi statülerini korurlar154. Buna karĢılık bazı yazarlar; iĢverenlerin

kanun hükmü gereği mali hak sahibi olduğunu kabul etmektedirler155

.

Okutan Nilsson, tüzel kiĢilerin eser sahipliği konusunda 2004 yılında yapılan değiĢiklikle156

FSEK’in “tanımlar” baĢlıklı m. 1/B/(b) hükmünden “eser

sahibi: eseri yaratan gerçek kişiyi” ifadesinden “gerçek” kelimesinin

çıkartılmasının tüzel kiĢilerin de eser sahibi olabileceği Ģeklinde yorumlanmasına imkân vermediğini belirmekte;, ancak iĢveren statüsündeki tüzel kiĢilerin çalıĢtırdıkları kiĢilerin görevlerini ifa ettikleri sırada yarattıkları eserlerin kanun gereği doğrudan mali hak sahibi olmalarının, ayrıca FSEK m. 10 f. son uyarınca birden fazla kiĢinin iĢtiraki ile oluĢturulan ve ayrılmaz bir bütün olan eserler üzerindeki hakların, aksi kararlaĢtırılmıĢ olmadıkça, eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kiĢi aracılığıyla kullanılabilmesinin tüzel kiĢilerin mali hak sahibi olabilecekleri istisnalar olduğunu değerlendirmektedir157

.

Tüzel kiĢiler organlarını oluĢturan gerçek kiĢilerin yarattıkları eserler üzerindeki mali hakları kullanma yetkisini haizdir. Söz konusu yetki tüzel kiĢinin kuruluĢ amacını ve faaliyet alanını ilgilendiren konularda ortaya konulan eserler hakkındadır.

153 Yavuz, Levent / Alıca, Türkay / Merdivan, Fethi, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Ankara, 2013, s. 575; Bilgili, Ali Cem, “ĠĢ ĠliĢkisi Kapsamında Meydana Getirilen Eserlerde Eser Sahipliği”, Legal FSHD, C. 13, S. 49, 2017, S. 102 vd. Yargıtay’ın iĢverenleri mali hak sahibi olarak nitelendirdiği yönündeki kararları doktrinde tenkit edilmektedir. Bkz. Erel s. 193, dn. 185. Yargıtay 11 HD, T. 4.6.2001, E. 2001/2687, 2001/5080. Aynı yönde, Yargıtay 11. HD, T. 23.02.2004, E. 2003/7032, K. 2004/1586 (Lexpera).

154 Bkz. Yavuz / Alıca / Merdivan, s. 575. 155 Tekinalp, s. 145.

156

Madde metninde yer alan “gerçek” ibaresi, 3/3/2004 tarihli ve 5101 sayılı Kanunun 28.maddesiyle madde metninden çıkarılmıĢtır.

157 Okutan Nilsson Gül, Türk Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda Tüzel KiĢinin Eser Sahipliği Sorunu, Uğur Alacakaptan’a Armağan, 2. Cilt, Ġstanbul, 2008, s. 469-500. Aynı görüĢte Tekinalp s. 147.

57

FSEK m. 18 f.3 hükmü uyarınca, bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleĢmeye istinaden mali hakları kullanabilir. Uygulamada çoğunlukla yapımcıya ya da yayımcıya mali hakların devredildiği görülmektedir.

Eser sahipliği statüsü kendiliğinden doğarken, hak sahipliği devir veya intikal ile edinilir. Eser sahipliği, yaratma fiilinin tamamlanması ile kendiliğinden meydana gelir. Marka, patent vb. sınai hakların aksine fikri hakların korunması ve hak sahipliği statüsünün kazanılması için tescil Ģartı bulunmamaktadır. Eser sahipliği ve buna bağlı olarak eser üzerindeki fikri hakların kazanılması için fiil ehliyetine sahip olunması Ģart değildir; eser yaratmak maddi bir fiildir158. Temyiz kudretinden yoksun kiĢiler veya küçükler de eser yaratmakla eser sahipliği statüsünü kazanır.

Hakkın bir kiĢiden diğerine intikali halinde devren iktisap söz konusudur. Eser sahipliği statüsü kanun koyucu tarafından sadece eseri meydana getiren gerçek kiĢiye tanınmıĢtır ve bu statünün üçüncü kiĢilere devri mümkün değildir159

. Eser sahipliğinin ölümle mirasçılara intikali de mümkün değildir. Zira eser sahibine tanınan manevi yetkiler onun kiĢiliğinin bir parçasıdır. Mali haklar ise eser sahibinin ölümüyle mirasçılarına intikal eder (FSEK m. 63-65). Manevi yetkilerin eser sahibi öldükten sonra ne Ģekilde kullanılabileceği FSEK m. 19 uyarınca düzenlenmiĢtir. Madde metninde belirtilen kiĢilere, “yakınların hakları” olarak adlandırılan bir kısım manevi hakları kullanma yetkisi tanınmaktadır.