• Sonuç bulunamadı

2. HAKSIZ REKABET

2.4. TTK’daki Haksız Rekabet Düzenlemesi

2.4.2. Haksız Rekabetin Şartları

2.4.2.1. Ticari Bir Davranış veya Uygulama Mevcut Olmalı

TTK m.54/2’de yer bulan “ticari davranış ve uygulamalar” ifadesi TTK m.3 ve m.9 hükümlerinde bahsedilen ticari davranış ve uygulamalar değildir238. Bundan dolayı TTK m.3 ve m.9 hükümlerinde kullanılan “ticari” deyimi nedeniyle kafa karışıklığı oluşmaması gerekmektedir239. Haksız rekabet düzenlemelerinin konusu ticari hayata etki eden veya etki etme ihtimali olan davranış ve uygulamalardır240. Bu nedenle haksız rekabetin oluşabilmesi için, tarafların tacir olması şart olmadığı gibi, rekabet etme veya kazanç sağlama amacının bulunması ya da TTK m.3 ve m.19 anlamında ticari davranışların ve uygulamaların bulunması gerekli değildir241.

234 “Piyasaya katılanlar” tabiri, tüketicilerle birlikte arz veya talepte bulunan tüm kişileri, müteşebbisleri, kamu hukuku tüzel kişilerini, dernekleri, vakıfları, diğer organizasyonları içermektedir. Dolayısıyla müşteri kavramına tüketiciler de girmektedir [Sabih Arkan, “Haksız Rekabet – Gelişmeler – Sorunlar”, Batider, C. 22, S. 4 (Ankara 2004), s. 6-7].

235 Bkz. TTK m.54 gerekçesi. 236 Poroy/Yasaman, s. 327. 237 A.g.e., s. 327. 238 Nomer Ertan, s. 100. 239 A.g.e., s. 100. 240 Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 531. 241 Nomer Ertan, s. 100.

49

Haksız rekabet anlamında ticari davranış ve uygulamalar ile TTK m.3 ve TTK m.19 hükümlerindeki ticari davranış ve uygulamaların kastedilmemesi nedeniyle haksız rekabetin oluşabilmesi için esnaf veya tacir olma zorunluluğu aranmamaktadır. Haksız rekabet hükümlerinin uygulanabilmesi için davranışların iktisadi alana yönelik olması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle, konusu ekonomik alanla ilgili olmayan davranışlar TTK anlamında haksız rekabet oluşturmamaktadır242. Mesela kişisel anlamda öğrenciler arasında yaşanan rekabet TTK kapsamında haksız rekabet oluşturmamaktadır243.

Ayrıca ilgili ticari davranış veya uygulamanın ticari hayata veya rekabet ortamına etki etmesi koşuluyla tüketicinin, tüketici derneğinin veya serbest meslek sahibi bir doktorun ticari davranış veya uygulamalarının da haksız rekabet teşkil etmesi söz konusu olabilir244. Örneğin bir tüketicinin tüketici haklarının ve ticaretin genel gereklerinin ötesinde herhangi bir teşebbüse yönelik sistematik karalama kampanyası yapması da haksız rekabettir.

Resmi makamların ve kuruluşların kamu düzenini ve kamu güvenliğini tesis etmek amacıyla yaptığı duyurular ve işlemler ya da kestiği cezalar ise, tek başına haksız rekabet oluşturmaz. Örneğin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir suça yönelik olarak işletme adlarını veya ticaret unvanlarını içerecek şekilde yaptığı açıklamalar haksız rekabet oluşturmaz245. Yine Rekabet Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu veya diğer kamu idari otoritelerinin duyurularında veya kestikleri cezalarda kamuyu aydınlatmak amacıyla yaptıkları açıklamalar haksız rekabete konu ticari davranış veya uygulama olarak değerlendirilemez.

2.4.2.2. Davranış veya Uygulama, Aldatıcı veya Herhangi Diğer Bir Şekilde Dürüstlük Kuralına Aykırı Olmalı

Bir davranış veya uygulamanın TTK bakımından haksız rekabet teşkil edebilmesi için aranan bir diğer şart ise, söz konusu davranış veya uygulamanın aldatıcı olması veya herhangi bir biçimde dürüstlük kuralına aykırı olması gerekliliğidir. TTK m. 54/2 hükmünde rakipler arasındaki rekabeti veya müşterilerle tedarikçiler arasındaki

242 Güneş, Haksız Rekabet Davaları, s.30’dan naklen Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku (Konya 1997), s. 182.

243 A.g.e., s. 182.

244 Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 532.

50

ilişkiyi etkileyen aldatıcı davranışların veya dürüstlük kuralına aykırı sair biçimdeki davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu ifadesine yer verilmektedir.

Esasen aldatıcı hareket zaten kendiliğinden dürüstlük kuralına aykırılık taşıması nedeniyle bu durumun kanunda ayrıca vurgulanmış olması gerekli görülmemektedir246. Bu noktada şunu vurgulamak gerekir ki aldatıcı davranış veya uygulama haksız rekabetin oluşması için zorunlu değildir. Ancak aldatıcı davranış veya uygulamalar en sık karşılaşılan haksız rekabet hallerinden birisini oluşturmaktadır247.

Ayrıca haksız rekabetten söz edilebilmesi için kusur şartı aranmamaktadır248. Bununla birlikte failin kusurlu olup olmaması açılabilecek davaların belirlenmesinde önemli bir role sahiptir. Nitekim TTK m.56/1’e göre haksız rekabetin tespiti, men’i veya giderilmesi için dava açılabilmesinde kusur şartı aranmamasına rağmen, haksız rekabet nedeniyle açılacak tazminat davalarında kusur şartı aranmaktadır249.

Haksız rekabetin oluşması için tarafların rakip olması şartı aranmadığı gibi haksız rekabetin mağdurunun zarar görmesi veya bir zarar tehlikesine maruz kalması da aranmamalıdır250. Bu bakımdan haksız rekabetin mevcut olduğu tüm olaylarda en azından zarar tehlikesinin mevcut olduğu varsayımıyla hareket edilmelidir251. Ancak yukarıda ifade edildiği gibi, haksız rekabet nedeniyle açılacak tazminat davalarında ise zarar şartı aranmalıdır.

2.4.2.3. Davranış veya Uygulama Rakipler Arasındaki veya Tedarik Edenlerle Müşteriler Arasındaki İlişkileri Etkilemeli

Bir davranışın veya uygulamanın TTK bakımından haksız rekabet teşkil edebilmesi için söz konusu davranış veya uygulamanın rakipler arasındaki veya tedarik

246 Bahtiyar, s. 140.

247 Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 534.

248 Hayri Domaniç, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. 1 (İstanbul 1988), s. 201; Nomer Ertan, s. 121; Bahtiyar, s. 140.

249 Arkan, Ticari İşletme Hukuku, s. 317; Manevi tazminat talebinde bulunabilmek için gerçek kişi olmak şart değildir. Tüzel kişiler de manevi tazminat talebinde bulunabilirler [Sami Karahan, “Haksız Rekabet Davalarında Dava Zamanaşımları ve Sessiz Kalma Nedeniyle Hakkın Kaybedilmesi İlkesi”, Prof. Dr. Hayri Domaniç’e 80. Yaş Günü Armağanı, C. 1 (İstanbul: Beta Basım Yayın, 2001), s. 295]. 250 Aksi görüş: Dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden ticari uygulamalarla ve davranışlarla zarar ya da zarar tehlikesi arasında illiyet bağı (doğrudan sebep - sonuç ilişkisi) bulunmalıdır. Aksi durumda haksız rekabet söz konusu olmaz (Karahan, Ticari İşletme Hukuku, s. 223).

51

edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkilemesi gerekmektedir252. Bu şart ile esasen anlatılmak istenen; haksız rekabetin oluşması için taraflar arasında rekabetin varlığının gerekmediği, kanun koyucu tarafından genel olarak haksız rekabetin önlenmek istendiğidir253.

Örneğin bir tüketici derneğinin sosyal medya üzerinden bir yayınevinin basım kalitesini kötüleyici beyanlarda bulunması, ilan dağıtması, kamuya açık toplantılarda bu eylemi gerçekleştirmesi haksız rekabet oluşturacaktır254. Bu örnekten anlaşılabileceği üzere taraflar birbiriyle rakip değildirler. Ancak söz konusu davranış ve uygulamaların katılanların menfaatini etkilemesi ve diğer haksız rekabet şartlarının gerçekleşmesi nedeniyle tarafların birbirine rakip olmamalarına rağmen haksız rekabet gerçekleşmektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki eTTK döneminde de haksız rekabetin gerçekleşmesi için taraflar arasında rekabet ilişkisinin varlığı aranmamaktaydı255.

2.4.3. Hukuki Sorumluluk