• Sonuç bulunamadı

2. HAKSIZ REKABET

2.4. TTK’daki Haksız Rekabet Düzenlemesi

2.4.3. Hukuki Sorumluluk

2.4.3.2. Görevli ve Yetkili Mahkeme

Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir263. Mahkemelerin görevine dair hükümler kamu düzenindendir (HMK m.1/1). Haksız rekabet hukuku bakımından görevli olacak mahkeme de HMK m.1/1 ve Anayasa m. 142 gereğince TTK’da düzenlenmiştir. TTK m.4/1.a uyarınca; TTK hükümlerinde öngörülen hukuk davaları ve çekişmesiz (nizasız) yargı işleri ile tarafların tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili meselelerden kaynaklanan hukuk davaları ve çekişmesiz (nizasız) yargı işleri ticari nitelikte dava veya çekişmesiz (nizasız) yargı işi sayılmaktadır.

Haksız rekabet hükümlerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle haksız rekabet müessesesi ticari dava veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacaktır. Bu nedenle haksız rekabet davaları TTK m.5 gereğince müddeabihe (dava olunanın değerine) bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinde görülecektir. Ayrıca asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevrelerinde bir çeşit ticari dava olan haksız rekabet davalarına asliye hukuk mahkemeleri tarafından bakılacak ve bu durum görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir (TTK m.5/4).

Her ne kadar haksız rekabet davaları kural olarak asliye ticaret mahkemesinde görülüyor olsa da, zaman zaman Yargıtay içtihatları çerçevesinde bazı haksız rekabet hallerinin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri, iş mahkemeleri veya tüketici mahkemeleri ile ilgili görev uyuşmazlığına konu olması söz konusudur264. Bu durum

262 R.G. No: 27836, T. 04.02.2011. Bundan böyle kısaca HMK olarak anılacaktır.

263 HMK m.1/1.

264 Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Nomer Ertan, s. 447 vd.; Ayrıca bkz. Fatma Karaman Odabaşı, Uygulamada Fikri Mülkiyet Haklarının Haksız Rekabete Konu Olması (Ankara: Adalet Yayınevi, 2015), s. 93 vd.; Güneş, Haksız Rekabet Davaları, s. 415 vd.; Şehirali Çelik, s. 123 vd.; Poroy/Hamdi Yasaman, s. 427.

54

haksız rekabet müessesesinin ticari olan yönü (ticaret hukuku) ile birlikte tüketici hukuku ve bilhassa sınai hakları ilgilendiren ve geçişkenlik gösteren özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Haksız rekabet hükümlerinin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerine ve zaman zaman görev uyuşmazlığına konu olan yönleri sınai mülkiyet hakları ile haksız rekabet ilişkisinin usul hukuku açısından değerlendirildiği bölümde görev ve yetki bahsi olarak detaylı incelenecektir. Bu bölümde haksız rekabet hukukunun iş mahkemeleri ve tüketici mahkemeleri ile olan ilişkisine kısaca değinilecektir.

Yargıtay, haksız rekabete maruz kalan kimsenin iş akdi ile çalışan kimse olması durumunda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu yönünde karar vermiştir265. Ayrıca Yargıtay’ın işçinin rekabet yasağına uymaması nedeniyle işveren tarafından istenilen cezai şart talepli davalarda, rekabet yasağının TTK’da düzenlenmesi nedeniyle mutlak ticari dava sayılması gerektiği yönünde kararları bulunmaktadır266. Nitekim Yargıtay’ın haksız rekabete maruz kalan kimsenin iş akdi ile çalışan kimse olması durumunda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu yönünde verdiği bir kararının meselenin anlaşılması için özetlenmesinde fayda bulunmaktadır. Yargıtay özetle; davalının hizmet akdiyle davacının yanında çalıştığı sürede davacıya ait imalat sırlarını diğer davalı şirkete verdiği iddiasını değerlendirmiştir267. Bu kararında Yargıtay; davalı işçinin davacı şirkette çalıştığı süre zarfında özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi manasına gelmesi ve işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklara iş mahkemesinin bakması nedeniyle söz konusu iddiaya konu davada iş mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmiştir268.

265 Nomer Ertan, s. 449.

266 Poroy/Yasaman, s. 427; “Somut olayda davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra

gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemekte olup, rekabet yasağının iş sözleşmesinin bitiminden sonraki bir tarihte ihlal edilmesi iş mahkemelerini görevli olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca rekabet yasağının belirlenmesinde ticari sırrın ne olduğu uzman mahkemelerce değerlendirilmesi gereken ve piyasa şartlarıyla sıkı sıkıya bağlı bulunan ticari bir konudur… mutlak ticari dava niteliği taşıdığı ve mutlak ticari davaların görülme yerinin ise, açık biçimde ticaret mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.” Yargıtay 9. HD, T. 12.11.2013, E. 2012/9107, K. 2013/28992 (Uyap Yüksek Yargı Kararı Arama, Erişim Tarihi: 02.08.2019).

267 Yargıtay 11. HD, T. 23.01.2012, E. 2010/8854, K. 2012/557 (Uyap Yüksek Yargı Kararı Arama,

Erişim Tarihi: 29.07.2019) [Nomer Ertan, s. 449’den naklen Erdoğan Moroğlu/Abuzer Kendigelen 113, Batider, C. 28, S. 1 (Ankara 2012), s. 339-340].

268 “Dava, haksız rekabetin tespiti ve tazminat istemine ilişkin olup davacı vekili diğer iddialarının yanı sıra davalılardan …'nun, müvekkili yanında hizmet akdiyle çalıştığı sırada müvekkiline ait imalat sırlarını diğer davalı… A.Ş.'ye verdiğini ileri sürüp bu suretle davalı işçinin davacı şirkette çalıştığı

55

Haksız rekabet hukukunda görevli mahkemeler bahsinde bir diğer mesele ise, tüketici mahkemeleri ile haksız rekabet alanında çıkan görev uyuşmazlıkları konusudur. TTK m.56/2 hükmü uyarınca ekonomik çıkarları zarar gören veya ekonomik çıkarları zarar görme tehlikesi olan müşterilerin de haksız rekabet davası açabilecekleri belirtilmiştir. Ancak TTK m.56/2’de bahsi geçen müşterilerin tüketici olması ve bir tüketici işleminin bulunması halinde görevli mahkeme değişebilmektedir. Buna göre, TKHK’da tüketiciler ile ilgili davaların ihtisas mahkemesi olan tüketici mahkemelerinde açılması gerektiği belirtilmiştir269.

TKHK m.83/2 hükmünde; taraflardan birinin tüketici olduğu işlemlerle ilgili olarak sair kanunlarda hüküm olmasının bu işlemin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi ve TKHK’nın görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanması gereğini ortadan kaldırmayacağı ifade edilmektedir. Nomer’e göre; TKHK m.83/2’de işlem kavramının esas alınması nedeniyle tüketici işleminin mevcut olmadığı hallerde tüketiciler tarafından haksız rekabete ilişkin açılan davalarda asliye ticaret mahkemeleri görevli kabul edilmelidir270.

TTK’da haksız rekabete ilişkin yetki ile ilgili özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir271. Yetkiye ilişkin HMK’daki genel kural gereğince, davalı gerçek ya da tüzel kişinin dava tarihinde bulunduğu yer mahkemesi genel yetkili mahkemedir (HMK m.6). Ayrıca haksız rekabet hükümlerinin haksız bir eylem olması nedeniyle haksız fiil olarak kabul edildiği düşünüldüğünde HMK m.16 hükmünün haksız rekabete ilişkin davalarda yetkinin belirlenmesinde kullanılabileceği ifade edilmektedir272. Buna göre haksız rekabete ilişkin davalar; haksız rekabetin işlendiği veya haksız rekabet nedeniyle zararın meydana geldiği yahut haksız rekabet nedeniyle zararın meydana

sırada özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği iddiasında bulunduğuna göre, uyuşmazlığa iş mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Zira 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi gereği işçi ile işveren arasında, hizmet ilişkisinden doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri iş mahkemeleridir.” Yargıtay 11. HD, T. 23.01.2012, E. 2010/8854, K. 2012/557 (Uyap Yüksek Yargı Kararı Arama, Erişim Tarihi: 01.08.2019) [Nomer Ertan, s. 449’den naklen Erdoğan Moroğlu/Abuzer Kendigelen 113, Batider, C. 28, S. 1 (Ankara 2012), s. 339-340].

269 Poroy/Yasaman, s. 428. 270 Nomer Ertan, s. 456. 271 Poroy/Yasaman, s. 429. 272 Karaman Odabaşı, s. 93 vd.

56

gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da haksız rekabete maruz kalanın ikametgâhı yeri mahkemesinde açılabilir (HMK m.16)273.

Ayrıca tüketiciler tarafından açılan haksız rekabet davalarında tüketici işlemi söz konusu ise, genel yetki kurallarının yanında tüketiciler tarafından tüketicinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir (TKHK m.73/5).

2.4.3.3. Taraflar