• Sonuç bulunamadı

Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Hakkı

1.3. Sınai Mülkiyet Kanunu’ndaki Sınai Mülkiyet Hakları

1.4.2. Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı

1.4.2.1. Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Hakkı

SMK m.33/1 hükmüne göre, doğal ve beşeri unsurların birleşmesi neticesinde meydana gelen gıda ürünleri, tarım ürünleri, madeni ürünler, el sanatları ürünleri veya sınai ürünler SMK’daki şartları taşıması ve özellikle tescilli olması koşuluyla kanunda öngörülen coğrafi işaret ya da geleneksel ürün adı korumasından yararlanabilecektir (SMK m.33/1). Bu bakımdan SMK’da hem coğrafi işaretler hem de geleneksel ürün adları özel koruma altına alınmıştır.

Şampanya, Konyak, Tekila, Havana ve benzeri isimler gibi bilinen bazı örneklerin ortak özelliği dünyada bilinen belirli nitelik ve kalitedeki ürünlerle coğrafi çağrışımları, yani mevcut yerleri, kasabaları, bölgeleri veya ülkeleri belirleme işlevidir71. Bu bakımdan coğrafi çağrışım yapan işaretlerin korunması piyasa düzeninin ihtiyaçları gereğidir. SMK’da coğrafi işaret, kökeninin bulunduğu yöreyi, alanı, bölgeyi veya ülkeyi belirgin olan bir niteliği, şöhreti veya sair özellikleri bakımından özdeşleştiği ürünüyle gösteren işaret olarak tanımlanmıştır (SMK m.34/1). Böylelikle coğrafi işaretler yasal güvence altına alınmaktadır.

Coğrafi işaretlerin bulunduğu bölgeyi çağrıştırmasına uluslararası ölçekte bir takım örnekler vermek mümkündür. Örneğin tekila içkisi Meksika’nın belirli bir yöresinde üretilmektedir72. Havana tütünü ise, Küba’nın Havana bölgesinde yetiştirilmektedir73. Bu ürünler niteliklerini, ünlerini veya diğer özelliklerini ait olduğu yerden almaktadır74. Bunlara bu haliyle coğrafi işaret denilmektedir.

Coğrafi işaretler diğer sınai mülkiyet haklarının bir takım özellikleriyle benzeşmektedir. Gerçekten de coğrafi işaretler bakımından da ticari ve sınai açıdan ayırt edicilik fonksiyonu söz konusudur75. Coğrafi işaretler bazen işaretin özelliklerini veya kalitesini bazen de insan unsurunu yansıtmaktadır76. Bu bakımdan coğrafi işaretler ilgili olduğu bölgenin iklim veya toprak yapısından meydana gelen ürünler için kullanılmaktadır77.

71 WIPO, Intellectual Property Handbook (Basım Yeri Yok: Wipo Publication, 2008), s. 120.

72 Suluk/Karasu/Nal, s. 343. 73 A.g.e., s. 343.

74 A.g.e., s. 343.

75 Güneş, Haksız Rekabet Davaları, s. 227. 76 Suluk/Karasu/Nal, s. 343.

20

Coğrafi işaretler kanunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak menşe adı ve mahreç adı olarak tasnif edilmekte ve dolayısıyla menşe adı veya mahreç adı kategorilerine göre tescil edilmektedir (SMK m.34/1-2. cümle). Ancak menşe adı veya mahreç adı kavramlarının birbirleriyle neredeyse eş anlamda olduğu, her iki kavramı da birbirinden ayırmanın kavramların tanımlarının başarısız ve karmaşık olması nedeniyle bir hayli güç ve hatta imkânsız olduğu ileri sürülmektedir78.

Coğrafi işaretler ile ilgili bu ikili ayrım (mahreç - menşe) Türk mevzuatına özgü değildir. WIPO metinlerinde79 ve sair uluslararası sınai mülkiyet mevzuatında da menşe adı ve mahreç işareti ayrımı yapılmıştır. Ancak SMK’dan farklı olarak söz konusu metinlerde, her iki coğrafi işaret türünü ayırmak için eş anlamlı kavramlardan ziyade daha ayırt ediciliği belirgin kavramlar80 tercih edilmiştir. Yine de bütün tanım güçlüklerine rağmen kanunda belirtilen haliyle mahreç adını ve menşe adını tanımlamak gerekmektedir.

SMK m.34/1.a’da coğrafi sınırları belirli olan bir yöreden, bölgeden veya istisnai hallerde ülkeden kaynaklanan, bütün veya asıl özelliklerini söz konusu coğrafi alana özgü olan tabii veya beşeri öğelerden elde eden; üretilmesi, işlenmesi ve benzeri diğer işlerin tümü bu coğrafi sınırların içerisinde gerçekleşen ürünleri tanımlayan adlara menşe adı denilmektedir81. Mahreç adı ise, coğrafi sınırları belirli olan bir yöreden, bölgeden veya ülkeden kaynaklanan, söz konusu coğrafi alan ile özdeşleşmiş belirgin bir niteliğe, üne veya sair özelliklere sahip olan, üretiminden, işlenmesinden veya sair işlemlerinden en az biri söz konusu coğrafi alanın sınırları dâhilinde yapılmakta olan ürünleri tanımlayan ad olarak nitelendirilmektedir (SMK m.34/1.b). Menşe adı bakımından ürünün mutlaka ilgili yöre veya yerde üretilmesi zorunlu iken, mahreç adları bakımından böyle bir şart aranmamaktadır82.

Geleneksel ürün adları da coğrafi işaretler gibi SMK’nın ikinci kitabında düzenlenmiş ve koruma kapsamına dâhil edilmiştir. SMK m.34/3’te; geleneksel ürün adları, mahreç işareti veya menşe adı olarak değerlendirilmesi söz konusu olmayan

78 Tekinalp, Öne Çıkan Yenilikler, s. 34.

79 WIPO metinlerindeki kullanıma örnek olarak bkz. Wipo, s. 120 vd.

80 İngilizce metinlerde menşe adı yerine “appellations of origin”, mahreç işareti yerine ise “indications of source” tabiri kullanılmaktadır.

81 SMK m.34/1.a.

21

ve ilgili olduğu piyasada herhangi bir ürünü tarif etmek amacıyla geleneksel olarak en az 30 yıldır kullanılan adlar olarak ifade edilmektedir. Ayrıca bir adın geleneksel ürün adı olarak kabul edilebilmesi için geleneksel malzemeden veya hammaddeden üretilmiş olma ya da geleneksel üretim yönteminden veya işleme yönteminden veyahut geleneksel bir bileşimden kaynaklanma şartlarından en az birini taşıma şartı da aranmaktadır (SMK m.34/3). Bu iki şarttan en az birinin olması83 ve SMK m.34/3’te belirtilen tanıma uyması koşuluyla söz konusu adlar geleneksel ürün adı olarak tescil edilebilirler.

Tekinalp; mahreç adının ve menşe işaretinin birbirine eş anlamlı olmaları ve karmaşık tanımlanmaları nedeniyle kanun koyucunun her iki kavramı (menşe ve mahreç adı) ihdas etme ve tanımlama biçimini eleştirdiği gibi geleneksel ürün adına dair de kanun koyucuya bir takım eleştiriler yöneltmektedir. Tekinalp, ayırt edici niteliğe sahip olmayan ve herhangi bir kategori oluşturmayan geleneksel ürün adının tanımını da oldukça sorunlu bulmaktadır84.

555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname85 (CoğİşKHK) döneminde sadece coğrafi işaretler korunmaktayken, SMK ile geleneksel ürün adları bakımından da koruma öngörülmüştür86. Bu sayede SMK ile hem coğrafi işaretler hem de geleneksel ürün adları için tescil ve diğer şartları taşımak şartıyla özel koruma öngörülmüştür.

Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları için başvuru hakkı tanınan kişi ve grupların kapsamı diğer sınai mülkiyet haklarından farklı özellikler arz etmektedir. Coğrafi işaretler için üretici gruplarına; kamu kurumu niteliğini haiz meslek teşekküllerine;

83 SMK m.34/3.a, SMK m.34/3.b.

84 Tekinalp, Öne Çıkan Yenilikler, s. 35; Geleneksel ürün adının coğrafi işaret olmaması ve bir tarım ürününün geleneksel bileşiminden ortaya çıkması nedeniyle menşe adı veya mahreç işareti kategorilerinin içerisinde değerlendirilmemesi gerekmektedir (A.g.e., s. 35). Zira ekşi pestil, sakız muhallebisi, kokoreç gibi ürünler geleneksel ürün adları içerisinde değerlendirilmektedir (A.g.e., s. 35).

85 R.G. No: 22326, T. 27.06.1995. Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde

Kararname. Bundan böyle kısaca CoğİşKHK olarak anılacaktır.

86 Fatma Özer, Sınai Mülkiyet Kanunu Neler Getirdi?, (İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2017), s. 49; Coğrafi işaretler hakkında 03.01.2013 tarih ve 1151/2012 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Tarım Ürünleri ve Gıda Maddeleri İle İlgili Kalite Düzenlemeleri Tüzüğü örnek alınarak düzenleme yapılmıştır (A.g.e., s. 49); Regulation (EU) No: 1151/2012 of the European Parliament and of the Council of 21 November 2012 on Quality Schemes for Agricultural Products and Foodstuffs, O.J.L 343/1, 14.12.2012.

22

dernek, kooperatif ve vakıf gibi daha kolektif ve kamusal yapılara başvuru hakkı tanınmıştır87.

Geleneksel ürünlerin korunmasının ülkemiz bakımından bazı avantajları bulunmaktadır. Anadolu’nun sahip olduğu kültürel zenginlikler ve diğer birikimler dikkate alındığında geleneksel özellik taşıyan çok sayıda ürünümüzün bulunması nedeniyle ülkemize has bazı geleneksel üretim yöntemlerinin ve kültürümüze özgü öğelerin korunmasının ülkemiz menfaatine olduğu kabul edilmelidir88.

1.4.2.2. Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Haklarının Korunmasının